CebehaneForum
Başlarken => Etkinlikler, Haber ve Duyurular => Konuyu başlatan: Durukan Türe - 14 Nisan 2009, 19:27:12
-
Sevgili arkadaşlar
27 nisanda Ankara da Türk Okçulugu ıle ılgılı bir çalıştay yapılacaktır. ana konu okçuluk olsada yatagan ve kılıç talımi ile ilgili yabanci bir konugunda davet edildiği bu çalıştayın linkini veriyorum
http://www.turkokculugu.com/2009calistay/
akademik çevrelerinde ilgilenmesi ile bu ve benzeri konular daha saglıklı olarak ele alınabilecektir.
camiamıza hayırlı olsun. Forum üyelerinden katılmayı düşünen varsa haberleşebiliriz.
-
Ben Çalıştaya katılacağım.İşyerinden iznimi aldım.Herhangi bir başvuru veya kayda gerek yok.O gün orada olmak yetiyormuş.Gelen üyelerimizle tanışmak isterim.
-
Ben yurtdışında olacağım, ancak çalıştayı izleyecek arkadaşların yorumlarını almayı çok isterim. Zira "Türk Kılıcı ve Yatağan" konusunda sunum yapacak olan Polonyalı Bay Darek kendi ülkesinde Uzakdoğu sporlarıyla bütünleşik olarak kendi geleneksel okçuluk ve süvari kılıcı eğitimlerini ( ! ) veriyor (http://www.estokada.pl/) ve kendisi daha önce (en azından kendisine bu sunum teklifi gidene kadar) hiç yatağan görmemiş..!
Bunu yazıyorum, zira daha önce bu çalıştayı hazırlayan kemankeş dostları bu konuda eleştirmiştim; esasen bir okçuluk şenliğinde tanıştıkları bir dostun Türk Okçuluğu Çalıştayı'nda yapacağı sunumun adına "Türk Kılıcı ve Yatağan" adı verilmesinin yanıltıcı olacağını, en iyisinin kendi ülkesinin süvari kılıcı tekniklerinden bahsederken, bunların Türk Kılıcı ile de uygulanabileceği gibi bir benzerlik kurulması olacağını söylemiştim, ama yine de çalıştay afişinde "Türk Kılıcı ve Yatağan" başlığını gördüm. :(
-
Katılıyorum. Kanaatimce, yabancı bir kılıçseverin Türkiye'ye Türklere Türk kılıcı ve yatağan konusunda ders vermeye, sunum yapmaya değil, ancak ders almaya ve müzeleri gezerek bilgisini, görgüsünü arttırmaya gelmesi mantıklı ve uygun olur. Kendimizi hafife almak gibi kötü bir huyumuz var maalesef.
-
Kayahan bey bilgilendirmeniz için teşekkürler.Polonyalı misafirin kim olduğunu bilmiyordum sayenizde öğrendim.Emin olun "Allahın polonyalısı bize yatağan anlatacak,utanmamız lazım" diye düşünmüştüm. Yatağan süvari kılıcı değilki.Neden böyle bir organizasyon yapıldı acaba.Ben katılacağım.Gidince görme imkanım olacak.İyi yolculuklar diliyorum.
-
Ben şahsen kılıç adına polonyalı uzman yerine efkan çalışkan veye ilker can karagüllenin çağrılmasını tercih ederdim.Çünkü matrakçı nasuh un kitabı üzerine çalışmalar yapıp türk kılıç tekniklerini yeniden ortaya çıkarmaya çalışıyorlar.Tabii ne kadar yol katetetiklerini bilemiyorum.
Bunun dışında bu çalıştaya katılanlar çalıştaydaki paylaşımları ve izlenimlerini bu konu altında paylaşırsa güzel olur diye düşünüyorum ;D
-
Bildiğimkadarı ile Tuhfet-ul Guzat'ın Türkçe çevirisi yok. Acaba bu andığınız zatlar kendileri mi çevirip yeni Türkçe'ye kazandırmışlar bu değerli eseri, yoksa bilmediğimiz bir çevirisi mi yayınlandı?
-
Sanırım kendileri çeviriyor ya da sadece araştırıp yarayan yerleri okuyorlar bilmiyorum.Matarak oyunu bu şekilde bulunmuş.Dediğiniz gibi çevirisi yok.Bu kaynaktan faydalanıyoruz diyorlar.
http://www.cenksanati.com/
http://www.kuzgunspor.com/
-
Sözüm meclisten dışarı ve asla kimseyi tahkir amacı taşımamaktadır lakin izninizle Tuhfet-ul Guzat'ın geçerli ciddi bir karşılaştırmalı akademik çevirisi yapılana ve yayınlanana ve böylece de içerdiği tüm bilgiler tüm araştırmacı ve meraklıların incelemesi için ortaya çıkana dek bu eser(veyabenzer başkaçevrilmemiş eserler) kaynaklı spor icra ettiğini iddia edenlere karşı çekimser ve şüpheci kalmak taraftarıyım.
-
Hımm.Ne demek istediğinizi anlıyorum.Zaten şu an yalnızca çalışma yapıyorlar diye biliyorum.Çekincelerinize katılmakla beraber bu konularda çalıştıkları için çalıştaya çağrılabilecklerini düşünmekteyim.
Çeviri konusunda gelirse ben nedense pek çevrilebileceğine inanmıyorum.Gerçi bir ara divan şiirlerini çevirenlere akademik ünvanlar verilmiş.Bu sayede 3.sınıf şairlere kadar çevirmişler.Edebiyat okuyan kuzenim diyordu.Bilemiyorum bu kitaplarda böyle bir şey olur mu ama ben biraz karamsarım
-
Herkese merhaba,
Pazartesi günü tüm öğleden sonra Okçuluk Çalıştayına katıldım.Ben bu organizasyonu hazırlayanlara teşekkür etmek gerektiğini düşünüyorum.Hele katılan genç öğrenci arkadaşların hevesleri ve meraklarını görünce ne kadar doğru bir iş yapıldığını daha iyi görüyorum.OK denildiğinde Robi Hood'u tanıyan gençlerimiz Türk okunun ne olduğunu ve farklarını öğrendiler.Kılıç denildiğinde Türk kılıçlarının farkını az çok anlamaya çalıştılar.(tercüme sorunu vardı)Yatağan konusunda çok fazla bilgilendirilmedik ama zaten genç arkadaşlarımızın kaç tanesi yatağanı tanıyordu ki.Kılıçla yapılan birkaç gösteri katılımcıların oldukça hoşuna gitti.Oraya katılan genç arkadaşlarımız,Türk yayının İngiliz yayaından daha kaliteli ve etkili olduğunu artık biliyorlar.Bu dahi çalıştayın başarısıdır bence.
Daha güzel bir organizasyon düzenlenebilirmiydi? Evet düzenlenebilirdi.Hemde çok daha iyi bir organizasyon yapılabilirdi.Fakat buda ciddi bir maliyet anlamına geliyor.Bu maliyeti karşılayan ve destek olan birileri olursa eminimki çok daha ilgi çekici programlar hazırlanacaktır.
Bu çalıştaya destek veren Gazi Üni.Sosyal Bilimler Enstitüsü nede teşekkür etmek gerekir.
Bu tür organizasyonlar çoğaltılmalı ve daha profesyonel hale getirilmeli.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.(Aslında ben olaylara fazlasıyla eleştirel yaklaşan birisiyimdir.Herşeyin daha iyisi olabilir.Bait teferruatların kaliteyi ne kadar artırdığını iyi bilirim.Ama bu defa eleştirmeyeceğim yada umum önünde eleştirmeyeceğim.)
-
Son yıllarda ülkemizde tarihimizi yeniden canlandırmak, köklü ve zengin kültürümüzü hatırlatmak maksatlı bir duruşa sahip birçok faaliyet boy göstermeye başladı, bunların büyük bölümünü de yüzyıllarla anlatılan bir tarih içersinde, yalnızca bir yüzyıl bile olmayan bir zaman diliminde, o koca tarihi bir tarafa atıp dış kaynaklı spor ve oyunları kültürümüze sokan, pazarını kurup yayılmasına destek veren bir zihniyetin torunları, yani aikido,Taekwondo, karate vs. gibi sporların eğitmenleri oluşturuyor.
Bu konuda sanki günah çıkarır gibi yoğun bir çaba sürüyor, bu yıların ayıbı birkaç ayda kapatılabilecekmiş gibi, tarihten alıntı isimler takılmış bir kaç teknik ve bir hikaye ile sistemler kuruyorlar, ardından videolar, fotolar ve Türk sporları, oyunları karşınızda..
Benim kişisel olarak bu girişimlerin %99'una inancım ve güvenim sıfır. Gösterilen hedef ve amaçların altında, farklı hikayeler yattığına inanıyor ve birçoğunu da biliyorum.
Kaldı ki bir kültür için savaş veren kişiler, sırt sırta verip aynı yolda ilerler, birbirlerinin gözü kulağı olurlar. Ama burada ve benzer birçok örnekte olduğu gibi kişiler egolarının peşine koşmaktan bir bütünlük ve beraberlik içine girememekteler. İnsanların aklında bu zengin güzel kültürü yaşatayım, ölmüş olan değerlerimizi tekrar canlandırayım düşünceleri değil şunun isim hakkını ben alayım, şu alanda ilk benim ismim duyulsun arzuları var, yapılan işin kalitesinin önemi hiç yok ! Ama örnek alınan ve bugünlere taşınmaya çalışılan şey 'Savaş Sanatı', bu kılıç kullanmak olsun, ok atmak olsun, adı üstünde 'birlik'ler olarak yapılan işlerdi bunlar, 'muharebe kültürel, düello kişiseldir' bana bu yaşananlar ve kişilerin aldıkları eğitim nedeni bir manevi savaş için değil, düello için gibi gözüküyor.
Şunu eklemem lazım benim bu söylediğim girişimlerde bir rolüm yok veya bir iddiam. Bu konularda %1'lik kısımda yer aldığını düşündüğüm Efgan Çalış'ın çalışmalarına kendi alanlarımla ilgili olarak destek vermeye çalışıyorum elimden geldiğince. Benim alanlarımda Avrupa temelli, ne yazıyor ne yapıyor diyenler için de ekleyeyim, ben de dolayısıyla bu kültür tacirlerinin tarihe gömdüğü öz sporlarımızdan bihaber büyüdüğüm için ilgilendiğim konu ile ilgili bulabildiğim kaynağa yönelmiş ve onu geliştirmiş durumdayım. Elimdekini çok iyi bir potansiyel var deyip farklı bir pazar kurmaya yöneltmek gibi bir niyetim de yok. Umarım iyi bir şeyler çıkar kültürümüze dair ve benim de bir artım, katkım olabilirse ne mutlu.
Konu, içinde farklı yerlere gidebilen bir konu olduğu için uzadı da uzadı :) konuşmalar içersinde geçen, dışarıdan bir kılıç sporu uzmanı getirilmesine ve bu kişinin alanlarının Türk kılıçları adı altında sunulmuş olmasına ilişkindi yazım. Ben de bu alanda Efgan Çalış hocayla çalışılmış olunmasından veya hiç değilse özellikle davet edilerek bu kişiyle tanıştırılmış olunması gerektiğini düşünüyorum. Konu bir kültürü diriltmekse bu ' zihni yabancı bilgi dolu kişilerle değil yüreği inanç ve arzu dolu Türklerle olacaktır' diyerek ayrılıyorum.
Bunlar benim üçüncü bakıştan yazdığım düşüncelerimdir. Yazının uzunluğu için özür diler, herkese çalışmalarında tekrar başarılar dilerim.
-
Selam İlker bey,
Yazınız bence çok ağır ve suçlayıcı olmuş(Erkan GÖKSU hocam "bunu sen mi söylüyorsun" diye düşünecek ama olsun).Bence yapılan hiçbirşey tam anlamıyla kötü değildir.
99 a güveninizin sıfır olduğunu ve altta yatan hikayeleri ,tabiri caizse oyunları bildiğinizi söylemişsin,iz ve zan altında bırakmışsınız bazı şahısları.. Lütfen bu hikayeyi veya hikayeleri açıklarmısınız.
tahminim bunu rant kavgası ve ticari sebeplere bağlayacaksınız.Zira yazınızdan bu seziliyor. Keşke tarihi eserlerimizin yapımı ve satışı yaygınlaşarak ticari bir boyuta ulaşabilse.O zaman kültür ihraç edebiliriz.
Birileri eski,yokedilmeye çalışılan kültürümüzden bişeyleri bulup çıkartıyor ve Üniversiteli gençlerin ilgisine sunuyor.Bu sizcede güzel birşey değilmi? Eksikleri varsa,art niyet biliyorsanız bizleride aydınlatın bizde tepki gösterelim.Ben o gün çalıştaydaydım. yüzlerce üniversiteli genç ilgiyle izledi ve tarihiyle gurur duydu emin olun.Bu etkinlik eksiklikler içerebilir,tamamlamak için çalışalım. Bu kişiler artniyetliyse sebebini söyleyin,öğrenelim ve doğrusunu yapmak için çalışalım.
Efkan beyden bahsetmişsiniz,tanımıyorum.Ama iyi bir insan olduğuna inanıyorum.Türk okçuluğu yada silah sanatı konusunda engin bilgi sahibide olabilir.Sizde engin bir birikime sahip olabilirsiniz.
Ben okçuluk çalıştayını düzenleyen kişileride tanımıyordum o güne kadar.
Ne Yaşar Metin beyi ,ne Adnan Mehel beyi Ne Metin Ateşbeyi ne İlker beyi bilirdim.Ne de Kavsi diye bir grubun varlığından haberdardım nede Türk usulü ok yay kullanımını devam ettiren insanlar olduğunu bilirdim.Ama o gün öğrendik,öğrendik diyorum zira oradaki herkes öğrendi.Çünkü bu insanlar bilgilerini paylaştılar.Belkide pazar oluşturmaya,müşteri kitlesi oluşturmaya çalışıyorlar.Bunu yapmazlarsa hata ederler bence.Pazar oluşturabilsek keşke.Pazar oluşturup biseylerin patentini üzerimize alırsak satmak içinde çalışır üretiriz.
Bu işi hayır için yapıp bilgiyi saklarsak o bilgiden ne saklayana nede bizlere fayda gelir.Bilgiyi para karşılığıda olsa paylaşana daha fazla iltifat etmek gerekir.Marifet iltifata tabidir.Vesselam.
-
Cebehane forumu üyelerin birbirleri veya üçüncü şahıslar hakkında(niyetleri masum dahi olsa) tahkir edici veya öyle anlaşılabilecek şekilde iddia öne sürebilecekleri, polemiğe girebilecekleri, şahsi tartışma yapabilecekleri bir forum değildir. Bilgi paylaşma amaçlı akademik bir forumdur. Herkesin cevap hakkı vardır ancak bu cevap hakkı özel mesaj gibi kişisel ve sadece ilgililerin direk olarak birbiri ile muhatap olacakları yollarda kullanılmalıdır. Bu tartışmanın veya benzerinin devam etmesi halinde kurallarımız ve forum adabı uyarınca başlığı kitlemek zorunda kalacağım. Lütfen bundan sonra söyleyecekleriniz varsa özel mesaj vasıtasıyla muhatabına ulaştırınız.
Saygılarımla...
-
sancar bey,
kural ihlali yaptığımın farkındayım herkesten özür diliyorum.Kendimi tutamadım sadece.
-
Gecenin yorgunluğu ile forumu incelerken tesadüfen karşılaştığım konu hakkında hızlıca bir yazı ekledim, ben de yalnış anlaşılmalar doğuracak eksiklerimi yazımı sabah tekrar gözden geçirdiğimde fark ettim.
Bazı düzeltmeleri yapmak istiyorum.
Öncelikle Kemankeş Türk Okçuluğu çalışmaları benim de uzaktan da olsa takip ettiğim ve takdir ederek bahsi geçen konularda örnek olarak sunduğum bir girişimdir. Çalıştaya katılmayı çok istememe rağmen vakit bulamadım ama bizi temsilen bir arkadaşımız çalıştaydaydı (Türker BEŞE).
Ben kılıç kullanımında usta ve tarihinde uzman biri değilim, bu işin meraklısı, ilgilisi olarak uzun yıllardır araştırma ve çalışma yapıyorum, halen öğreniyorum ve 2007 mayıs ayından itibaren de Kuzgun Tarihi Savaş Sanatları topluluğu ile üyelerimize öğretiyorum. Özünde Kemankeş organizasyonuyla çok benzer yanlar taşıyan bir organizasyonuz (yalnız bahsettiğim sebeplerden ötürü Avrupa temelli bir eğitim sistemimiz var ) bu alanlarda çalışma yapmak yeniliklerin kolay kabul görmediği ülkemizde zor ve zahmetlidir yalnızca bu çaba bile takdire değerdir asla böylesi bir çaba ve uğraş içindeki kişi veya kurumlara olumsuz bir yargım yok burası yanlış anlaşılmış.
Son zamanlarda sıklıkla Türk kılıçları üzerine videolar, makalelerle karşılaşmaya başladım ve bunlar üzerine, Kemankeşlerin de bu konuya girmiş olduklarını ve hatta dışarıdan bir isim ile bunu yapmaları beni şaşırttı bunun üzerine olan düşüncelerimi belirttim.
Tekrar dile getiriyorum anlatmak istediğim, sanırım burasını anlatamadım, türk kültürü için birşeyler yapmak elbette çok güzel bir şey ve yazdığım gibi yıllar yıllar öncesinden yapılması gereken şeylerdi bunlar, (hatta zaten yapılan) bugün az da olsa birkaç kişi bu işlere el attıysa ne mutlu. Fakat bir
kültürü halkı korur, el ele vererek, gönül gönüle bu durumda da bu organizasyonların birarada görünmesi gerekir diye düşünüyorum. Oysa bu organizasyonlar bırakın farklı organizasyonlarla işbirliğini kendi içlerinde ayrımlara düşebiliyor ve ayrılıyorlar bu durumda şu sözüm devreye giriyor bu kişiler bunu kültür savaşı için mi, kişisel duello için mi yapıyorlar...
Düşüncelerim bunlar, asla bir çabayı, uğraşı küçümseyen ve kimsenin döktüğü teri yok sayacak bir kişiliğe sahip değilim, kaldı ki hakkım da olamaz. Yalnızca fikirlerimi paylaşmaktayım.
teşekkür ederim.
-
Yalnışlıkla iki kere atmışım mesajı, nasıl sileceğimi bulamadım bu şekilde düzelttim :)
-
Bu başlığın konusu dışında ve lüzumundan çok uzadığı aşikar. Başlığın asıl konusu olan çalıştay da çoktan mazide kaldığına göre bu başlığı kitliyor ve tüm üyelerimizi forumumuzun amacı olan bilgi paylaşımı dahilinde müspet konuları tartışmak üzere diğer başlıklarımıza katılmaya davet ediyorum.