Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı  (64021 defa okundu)

Kayahan Horoz

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 228
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #30 : 29 Aralık 2008, 11:02:45 »
Sancar Bey, ağzı sırttan daha sert yapmak için ya sırtı ısıyı görece koruyacak bir malzeme ile kaplamak, ya da en azından ağzı soğutma sıvısına daldırdıktan sonra sırtı belirli bir süre sıvının dışında tutmak gerekir.  Önce ağız daldırılsa dahi, hiç bekletilmeden ve sırtı bir şekilde yalıtılmadan bütünü sıvıya daldırılan bir namluda anlamlı bir sertlik farkı oluşmaz.

Gökhan Bey, ağızda çatlamaları önlemek için önce sırtı sıvıya daldırmak, genel anlamda tavsiye edilebilecek bir yöntem değil; zira şayet su verme esnasında ağız çatlıyorsa uyguladığınız ısıl işlemde bir hata var demektir.  Bu durumda en doğrusu, ısıl işlemin parametrelerini kontrollü bir şekilde değiştirerek, kullandığınız çelik türü ve yaptığınız namlu formu için uygun parametreleri bulmaya çalışmak, ya da (bu mümkün değilse) ağzı biraz daha kalın bırakarak, son inceltmeyi ısıl işlemden sonra yapma külfetine katlanmak gerekir.

Yüzey karbürleme bugün endüstride rutin olarak kullanılan bir işlem; bu amaçla özel olarak geliştirilmiş atmosfer kontrollü ve vakumlu özel fırınlar kullanılıyor.  Ancak hem yüzey karbürleme ile çeliğin dış yüzeyinde mikron mertebesindeki kalınlıklarda ulaşılabilen çok yüksek sertlik dereceleri sonradan bilemeyi çok güçleştirdiği için, hem de şayet bir şekilde bilenirse sözkonusu sert yüzey tamamen kaybolacağı için pratikte bıçak-kılıç yapımında tercih edilmiyor.  Dedenizin zamanında benzeri bir yöntemin kullanılması tabii ki farklı bir konu ve bugüne göre daha mantıklı; zira o dönemlerde bilenerek sert yüzeyini kaybetmiş bir bıçağa tekrar aynı işlemi uygulayacak bir usta bulmak eminim çok daha kolaydı.  Konunun tarihsel-kültürel değeri bakımından, bence siz (şayet hayatta olan varsa) dedenizin arkadaşlarından, babanızdan, yahut ulaşabildiğiniz herkesten bu konuda hatırlayabildiklerini sormalısınız.  Ardından da tüm bu hatıraları bir araya getirip, dedenizin zamanındaki sonuçların benzerlerine ulaşmaya çalışacağımız deneyler yapmalıyız. Sonuçta Cebehane'nin amacı sadece sohbet etmek değil...   ;)

Durukan Bey, sözlerinizin tümüne katılıyorum, ancak beni anlayacağınızı umduğum bir hatırlatma yapmak istiyorum; kamuya açık bir forumda telif hakları konusuna dikkat etmemiz gerekiyor.   :-\

Esenlik dileklerimle...


Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #31 : 04 Ocak 2009, 17:23:46 »
grubumuzun amacı bilgileri paylaşmak, yorumlamak, denemek, üretmek olduguna inanıyorum. tabi bazı kanunlar, yönetmelikler ( kötü amaçlarla kullanımı engellemek adına) mevcuttur, hiç kimse yasalardan ustun degildir olamaz. öte yandan bizlerinde bilgilerimizi paylaşmamız gerekir bir şekilde. moderatörlerden ricam bu konu ile ilgili olarak bilgilerin paylaşılmasında, yazılmış olan eserleri de kapsayacak şekilde bir formul bulmaları olacaktır.

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #32 : 05 Ocak 2009, 07:02:56 »
Amacımız tabiki bilgi paylaşmak, denemek, üretmek ve yorumlamak. Burada herkesin tüm iyiniyeti ve içtenliği ile bu amaca katkıdabulunmakamacı güttüğüne hiçbirimizin şüphesi yok.  Lakin mevcut telif yasalarını delecek şekilde müsahama göstermemiz de beklenmemeli. sonuçta bu siteyi kurararak bize bu tartışma platformunu sağlayan Kayahan beyi de yasal olarak sıkıntılı bir duruma sokmayı kimsenin istemeyeceğinden eminim. Bu durumda bu tip paylaşımlar mevzubahis olduğunda Özel Mesaj seçeneğini kullanmak bana en iyi yol gibi görünüyor.  ;)

Şimdi dilerseniz  gayet güzel gelişen "Altayın Demircileri" hasbihalini daha fazla konudan sapmadan devam ettirelim. Diğer konu ile ilgili daha fazla sorusu ve merakettiği noktalar olan olan üyelerimiz varsa yine biz moderatörlere Özel Mesaj vasıtasıyla ulaşabilirler.  :)

Bu noktada bir sorum olacak: karbürleme benim bilgi sahibi olmadığım bir husus, bilgi sahibi üyelerden konuyu biraz daha açmalarını rica ederim. Bu teknik tam olarak nasıl gerçekleştiriliyor? silah yapıcılığında artıları ve eksileri nelerdir? modern bir teknik midir yoksa geleneksel kökleri bulunmakta mıdır?
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #33 : 07 Ocak 2009, 22:32:58 »
karburizasyon bir yüzey sertleştirme yöntemidir.
diğer yöntemler arasında alevle sertleştirme
                                         kromla  kaplama
                                         nitrasyon
                                         nitro-karburleme.....
 
      silah yapımında sıcak ocaktan her alımda namlu çeliği yaklaşık 0.03 oranında karbon kaybeder. bu en asgari oran olup, biz amatorlerin yaptıgında eminim daha fazla oranlar gecerlidir. bu işlem "dekarburizasyon" olarak bilinir.  bunun tam tesi ise karburizasyondur. uygun ortamda çeliğin yüzeyine karbon sokmaktır. aşınmaya dayanma ve sertlik artışı gibi sonuçlar oluşturan bu işlem ne yazık ki cok sınırlı bir dış kabuk için gecerlidir. geçmişte kullanılıp kullanılmadıgına gelince; bizde bunun yapılıp yapılmadıgından emin degilim ancak japon kılıç ustalarının bu yöntemi kullanmış olduklarını düşünüyorum.
kısaca özetlemek gerekirse çelige karbon kaynagı olarak kömür veya bitki sapları veya  grafit gibi malzemeler ile birlikteçok yüksek olmayacak sıcaklıklarda uzun surelerde tutulur.
istenirse tam işlemi anlatabilirim.

                                         
                                     

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #34 : 07 Ocak 2009, 22:49:14 »
Durukan beyin bu konuda bilgisi olduğuma hiç şüphem yok, o da benim kadar bu işleri araştırmış biri  :)
Ama bir şey sormak istiyorum amacımız bu işlenin bugünkü teknoloji ile nasıl yapıldığını öğrenmek mi? yoksa geçmişteki demircilerin bu işleri nasıl yaptığını öğrenmek mi ???
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #35 : 08 Ocak 2009, 11:07:49 »
her ikisi de desem yeterli olur sanırım.amacımız mümkün olduğu kadar bilgiyi biraraya getirmek; ne de olsa modern yöntemlerden geleneksel tekniklere ulaşılabilir ya da geleneksel bir tekniğin anlaşılamayan bir noktası modern bir uygulamadaki bir ayrıntıyla aydınlanabilir.;) Özellikle benim gibi metalürji cahilleri için böyle bilgiler çok aydınlatıcı oluyor  :D

Durukan Bey karbürlemeyi anlattığınız için çok teşekkür ederim. Bu, bana okuduğum birşeyi hatırlattı. eski körüklü kömür ocaklarında, kılıç yapmak üzere dövülen namlunun ısıtılmak üzere köz halindeki kömüre gömülmesinin bir sebebinin de kömürden karbon emmek(doğru terim bu mu oldu bilemiyorum) olduğu hakkında birşey okuduğumu hatırlıyorum. Bu ne kadar doğru, ya da bu karbürleme ile bağlantılı mıdır?
« Son Düzenleme: 08 Ocak 2009, 11:10:10 Gönderen: Sancar Özer »
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #36 : 08 Ocak 2009, 18:56:49 »
 tabi olabilir. zaten bilginin peşine şu an bizim düştügümüz gibi atalar zamanında da insanlar bilgiye ulaşmaya calışıyorlardı. tabi çok daha zor yollardan. yüzlerce kere deneyerek.
esasen işlem aşagı yukarı bunun gibi. yalnız ideal olarak kapalı bir ortamda , bir kutu (demir ) içinde olursa daha ideal. bunun için karbon kaynakları kullanılmakta. odun kömürü, ince cekilmiş toz halindeki kömür parçaları, grafit vs . minimum 750 derece olması lazım. canlı bir kırmızı renk (aşagı yukarı ).
burada iki parametre var. zaman ve süre. daha yüksek ısılarda, uzun sürede daha cok karbon migrasyonu olmakta. bu bir yüzey sertleştirme işlemi. bazı kaynaklarda (ki bunlar eski kaynaklar 1850-1915 arası ) 2-3 mm ye kadar sertleştirilebilecegi yazmakta.  tabi denemek lazım. yanı ben demir ocagında arasıra bunu yapmaya çalışıyorum ancak nereye kadar etkili oldugunu bilemem.  günümüz japon kılıç ustaları sıcak dövme sırasında pirinc saplarına (kurumuş) batırıp oyle ateşe koyuyorlar. etkili olabilir diye düşünüyorum.

    gökhan beyin sorusuna cevap: bende bilmiyorum   ::). tabi ne amacımız olduguna baglı. mesela pek cok bıcak yapıyoruz ve bu konuda iddaalıyız diyelim. o zaman profesyonel bir ısıl işlem fırmasından bilgi- yardım  alabiliriz. daha etkili yöntemlerde var.  krom kaplama, nitrokarbürleme gibi. tabi bilgi bilgidir.

 


Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #37 : 08 Ocak 2009, 19:09:18 »
Yalnız karbürizasyon esnasında çeliğin uzun süreler ve sabit bir ısıda tutulması gerekiyor, ayrıca çeliğin her yerinin aynı sıcaklıkta olması gerekli sanırım. birde ısıtma işlemi kadar önemli bir olayda karbon verilen çeliğin soğutulması.
18 yy. tamam, o devirler sanayi gelişmiş, fakat daha eskilerde bu işlemin odun kömürü ateşinde yapılmış olması biraz zor gibi, ayrıca karbörleme çelik bir kılıçta ne kadar faydalı olur, sert bir yüzün bilenmesinde yaşanacak zorluklar gibi
 
Şöyle bir işlem vardır mesela; zımpara veya taşla işlenmesi zor olan çeliği örste dövme işi bittikten sonra iyice kızdırılıp ocağın yanındaki kül – kor karışımın içine gömülür ve iyice soğuyana kadar ellenilmez ( bir rivayete göre külden bir gün sonra çıkarılır ) çelik orada normalden daha yavaş soğurken çelikteki karbon miktarında azalma olur, su vermedeki mantığın bir nevi tersi. Böylece ilk başta sert olan çeliği işlemesi daha kolay olur. Burada da yine kömüre gömme işlemi var ama amaç tamamen çeliğin sertliğini almak için.

çelik eğeden bıçak yapmak istiyorsanız bu yöntemi kullanmanızı tavsiye ederim. tabii yine ağızı tamamen inçeltmeden su vermek gerek.

Bence eski ustalar karbon vermek için daha başka işlemlerde uygulanıyor olmalı. Bakın dımışkı da çeliğe karbon verme araştırmalarının bir sonucudur mesela
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Kayahan Horoz

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 228
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #38 : 10 Ocak 2009, 12:37:13 »
Gökhan Bey, bahsettiğiniz işlem çeliğin içeriğindeki karbon miktarını azaltmıyor, kristal yapısını değiştiriyor.  Tavlama (annealing) denilen bu işlem, yani basit karbon çelikleri için 727 santigrat derece olan kritik seviyenin 50 santigrat derece kadar üzerinde yeteri kadar bekletilen malzemenin çok yavaş ve kontrollü olarak soğultulması, aslında çeliğin işleneceği her çalışmanın ilk aşaması olarak gerekli.




Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #39 : 21 Ocak 2009, 06:56:25 »
ne yazık ki ikidir onu ile ilgili yazdıgım detaylı cevapları tam atarken internet bağlantımın kurbanı oluorum. işallah en kısa zamanda yeniden denerim.

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #40 : 29 Ocak 2009, 06:48:40 »
karburizasyon hakkında belkide eklenebilecek onemli bir detay olarak namlu celiginin istenilen bölgesinin karburize edilebilecegini, bunun su vermeden farklı olarak ilgili bölgenin karbon oranının arttırılmasına neden olabilecegini eklemek gerekir.
görece daha gevrek bir celige yüksek karbonlu bir agız eklemek oldukça faydalı olacaktır.

saygılarımla
durukan türe

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #41 : 21 Şubat 2009, 11:31:55 »
Merhaba,
bir kaç gündür forumda yazılan yazıların neredeyse hepsini okudum, bilginin paylaşımının ne denli önemli olduğu bir kez daha anlıyorum. Çok önemli ve yerinde yapılmış teknik açıklamalar var, açıkcasını söylemek gerekirse bir forumda karbürizasyon, nitrürasyon, ısıl işlem vb. konularıyla karşılaşmak beni heyecanlandırdı.
Çeliklerle ilgili temel ısıl işlem kurallarını, iyileştirme yöntemlerini, katık elemanlarının ne işe yaradığını öğrenmek çeliklerle daha kolay çalışmamızı sağlar mantığından hareketle, istenirse bunların hepsini ( temel bilgi olarak) başlıklar halinde yazsam sanki ortak bir dil oluşturup hepimizin aynı şeyleri düşünmesine katkısı olur gibi geliyor. Aslında yazmaya başladım, bitirince göndereceğim.
Yeniden herkese merhaba.
Sefa Çabuk

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #42 : 21 Şubat 2009, 22:09:49 »
SefaBey, bilgi paylaşmak ve üzerinde tartışmak zaten bu forumun kuruluş amacı; şahsen anlatacaklarınızı okumayı merak ve heyecanla bekliyorum :)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı
« Yanıtla #43 : 03 Temmuz 2009, 22:04:51 »
Tam bu başlığın içeriği ile örtüşmüyor belki ama sırf bunun için ayrıca başlık açıp forumda gereksiz kalabalık yaratmak istemedim. İnternette dolaşırken rastladığım, geleneksel japon çelik üretimi(tamahagane) ve japon kılıçlarının sulanması ile alakalı ayrıntılı bir dökümanın forumdaki demirci, metalurjist dostlarımız ve diğer tüm meraklıların dikkatine sunmak istedim. Metin ingilizce ancak ingilizce bilmeyenler dahi dökümandaki ayrıntılı resim, çizim ve diagramlardan faydalanacaktır zannediyorum. ;)

Link:

http://www.shibuiswords.com/tatsuoinoue.htm
« Son Düzenleme: 06 Temmuz 2009, 22:23:28 Gönderen: Sancar Özer »
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2