Buluşalım mı?

[Gökhan Bakla]

...

[Gökhan Bakla]

...

sancar





eylem, bekir bey

[Gökhan Bakla]

...

[Gökhan Bakla]

...




eylem, kayahan, sancar

[Sancar Özer]

Sağolsun Bekir ustanın sayesinde hayatımda ilk kez örsün başına geçip elime çekici aldım. Çıraklığın hakkını verebilmişizdir inşallah. 

Bir dahakine bir bıçağa başlarım artık hayırlısıyla

[Bekir Çankırı]

Gökhan  eline  sağlık . fotoğraflarla  çok  güzel  özetlemişsin  buluşmayı .  Ama  bir tek  kareyle  anlatmam  gerekseydi   ben  kesinlikle  şimdiye  kadar  eli  çekice  , oksijen  kaynağına   deymemiş  Sancarın   kendi  ürünü  ok temrenini  gösterdiği  kareyi seçerdim  .  ne  dersin ? -^b  .  tabii  artık  eserini de birlikte  gördüğümüze  göre  çıraklık  ne  kelime    ustalığına  da  hep  birlikte  şahadet  ederiz  değil mi ?   -^b

[Gökhan Bakla]

kesinlikle, o gün eline çekici alıp çalışan eylem, sancar ve adnan bey çok güzel işler yaptılar.

bu arada ben adnan bey çalışırken fotoğraf çekmemişim, arkadaşlar bir iki karede onun çalışmasından eklerse çok sevinirim.

son fark ettiğim noktada, o kadar olaya dalmışım ki hatıra olarak bir tene benim fotom yok 

[Bekir Çankırı]

Öyle  derinlerdeydik  ki  hiçbirimizin  aklına  topluca  fotoğraf  gelmedi     kemankeş  arkadaşlar   daha  donanımlı  idiler  onların  ve  diğer  arkadaşların  çektikleri ile  eksik  kareler  tamamlanır  inşaallah .

[Ercan Şarbat]

Çok güzel bir gündü  -^b
Yeni arkadaşlarla tanışma ve bilgilerinden istifade etme fırsatını buldum. Bekir, Eylem ve Kayahan beylerden de bir iki parça kaptım, sağolsunlar 
Bende hep beraber ve Adnan Mehel'in çalışma yaparken resimleri mevcut, kısmetse 1-2 güne yayınlarım burada.

[Mergup Özkan]

Kiskandim desem yalan olamaz...

Cok Keyifli bir güne benziyor  -^b -^b -^b

Insallah daha cok Foto ve kimin kim oldugunu biraz aciklarsaniz süper olur bence...

(Insallah ileriki bir bulusmalarinizda bende orada olabilirim.

Selamlar

Mergup

[Adnan Mehel]

Herkese selam, nereden başlayayım bilemiyorum.  Öncelikle bizleri buluşturan Kayahan biraderime, korkularımızı üzerimizden atmamızı sağlayan ve ayrıca ev ve gönül sahipliği yapan Bekir beye, Ercan kardeşime, güleryüz ve bilgi paylaşımında cömertlikte sınır tanımayan cebehaneden yeni dostlarımız Eylem,Gökhan,Sancar ve şu an ismini hatırlayamadığım (ne olur bana kızma  ve yaşlılığıma ver) arkadaşımıza bu güzel gün için kendim ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum. Aslında ilk denememizi iki hafta önce yapmış idik. bu cumartesi günü siz dostlarımızla beraber çeliğin gerektiğinde nakış nakış işlenebileceğini öğrenmiş olduk. Bilgiler klavye tuşlarından ve ruhsuz kitap satırlarından çıkıp somutlaştı, 3 boyutlu hale gelmeye başladı ki bu günü bir milat olarak gördüğümü söyleyeyim. Ben artık replikadan korkmuyorum.hayal ettğim şeylerin önünde çelikten bir engel yok artık çünkü sayenizde çeliğin o kadar da sert olmadığını öğrendim .  Benim için bugün de oldukça yoğun bir gün oldu. Cumartesi günü konuştuğumuz gibi bir işlik-atölye meselesini inşallah yakın zamanda çözebileceğiz gibi. Neresi mi? Facebook taki kemankeşler sayfamıza arkadaşlarımız fotograflarımızı koymaya başlamışlar. bakın bakalım ok attığımız yeri beğenecek misiniz ?. cumartesi' nin tadı damağımızda kaldı o nedenle Allah bu şekilde daha nice cumartesilere kavuştursun diye dua ediyorum. Eksik olmayın  Bu arada Hun dönemi kılıçları ile ilgili resim bulmakta zorlanıyorum. Çünkü kurganlarda kılıç yok gibi.Hudyakovda da Solovyevde de bilgi yahminen verilmiş. Çin kaynakları kısa kılıç kullandıklarını yazıyor. Ancak Moğolistan Altaylarında Yaman-us boğazı Hanın had ' daki petrogliflerde uzun kılıç kullandıkları belli. Solovyev iki ağzı keskin meç-düz kılıç ile yarım meç sayılan palaş( türkçesini bilmiyorum)lar kullandıklarını söylüyor ancak o da somut veriler ortaya koyamıyor. Bekir bey bu konuda biraz daha zaman ihtiyacım var. Ama sana solovyevin çizimini getireceğim. Çok değerli bi araştırmacı olduğundan benim için tahminleri bile önemli. size bir uzman sorusu. Cumartesi günü bahsettiğim "demirci aleti" isimli resmi gönderiyorum. Hvalinsk mezarlığı-mozolesinde bulunan bu aleti arkeooglar M.Ö. V-IV. binyıl diye tarihlendirmişler. ben sizin yerinize bir çüşş dedim zaten. "Kuznets" kelimesi bugünkü rusçada "demirci" olarak kullanılıyor hadi eskiden metalci gibi bir manası vardı desek bile bu dünem Bronzun bile bilinmediği bir dönem.Hadi tarihlendirme hatası var diyelim de bu aleti metal işinde nasıl kullanmış olabilirler bir fikri olan var mı?

[Gökhan Bakla]

Adnan bey taşla metal şekillendirme nasıl olur tahmin etmek zor. belkide bir ara bunu da denemeliyiz
Büyük olanın örs diğerinin çekiç olarak kullanıldığı bariz bir gerçek gibi duruyor. örsteki oluğu gördüğümde aklıma ilk gelen şey Bekir beyin temren yapımında kullandığı aletin üzerindeki oluklar oldu. eğer bu alet temren yapımında kullanılıyorduysa, bu oluğun vazifesinin bekir beyin kullandığı aletteki oluğun vazifesiyle aynı olması gerekir gibi geliyor.

[Sancar Özer]

Herkese selam, nereden başlayayım bilemiyorum.  Öncelikle bizleri buluşturan Kayahan biraderime, korkularımızı üzerimizden atmamızı sağlayan ve ayrıca ev ve gönül sahipliği yapan Bekir beye, Ercan kardeşime, güleryüz ve bilgi paylaşımında cömertlikte sınır tanımayan cebehaneden yeni dostlarımız Eylem,Gökhan,Sancar ve şu an ismini hatırlayamadığım (ne olur bana kızma  ve yaşlılığıma ver) arkadaşımıza bu güzel gün için kendim ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum. Aslında ilk denememizi iki hafta önce yapmış idik. bu cumartesi günü siz dostlarımızla beraber çeliğin gerektiğinde nakış nakış işlenebileceğini öğrenmiş olduk. Bilgiler klavye tuşlarından ve ruhsuz kitap satırlarından çıkıp somutlaştı, 3 boyutlu hale gelmeye başladı ki bu günü bir milat olarak gördüğümü söyleyeyim. Ben artık replikadan korkmuyorum.hayal ettğim şeylerin önünde çelikten bir engel yok artık çünkü sayenizde çeliğin o kadar da sert olmadığını öğrendim .  Benim için bugün de oldukça yoğun bir gün oldu. Cumartesi günü konuştuğumuz gibi bir işlik-atölye meselesini inşallah yakın zamanda çözebileceğiz gibi. Neresi mi? Facebook taki kemankeşler sayfamıza arkadaşlarımız fotograflarımızı koymaya başlamışlar. bakın bakalım ok attığımız yeri beğenecek misiniz ?. cumartesi' nin tadı damağımızda kaldı o nedenle Allah bu şekilde daha nice cumartesilere kavuştursun diye dua ediyorum. Eksik olmayın  Bu arada Hun dönemi kılıçları ile ilgili resim bulmakta zorlanıyorum. Çünkü kurganlarda kılıç yok gibi.Hudyakovda da Solovyevde de bilgi yahminen verilmiş. Çin kaynakları kısa kılıç kullandıklarını yazıyor. Ancak Moğolistan Altaylarında Yaman-us boğazı Hanın had ' daki petrogliflerde uzun kılıç kullandıkları belli. Solovyev iki ağzı keskin meç-düz kılıç ile yarım meç sayılan palaş( türkçesini bilmiyorum)lar kullandıklarını söylüyor ancak o da somut veriler ortaya koyamıyor. Bekir bey bu konuda biraz daha zaman ihtiyacım var. Ama sana solovyevin çizimini getireceğim. Çok değerli bi araştırmacı olduğundan benim için tahminleri bile önemli. size bir uzman sorusu. Cumartesi günü bahsettiğim "demirci aleti" isimli resmi gönderiyorum. Hvalinsk mezarlığı-mozolesinde bulunan bu aleti arkeooglar M.Ö. V-IV. binyıl diye tarihlendirmişler. ben sizin yerinize bir çüşş dedim zaten. "Kuznets" kelimesi bugünkü rusçada "demirci" olarak kullanılıyor hadi eskiden metalci gibi bir manası vardı desek bile bu dünem Bronzun bile bilinmediği bir dönem.Hadi tarihlendirme hatası var diyelim de bu aleti metal işinde nasıl kullanmış olabilirler bir fikri olan var mı?

Adnan bey İslam öncesi dönem Türk kılıçları ile ilgili bu başlıkta birkaç resim eklemiştim, içlerinde işinize yarayacak bir iki Hun kılıcı resmi olacaktı:

http://cebehane.com/forum/index.php?topic=172.0

Taş aletle alakalı olarak da üç ihtimal var: ilki bu aletin bir taş kalıp olması, yani demir sıcak haldeyken basarak üzerinde şekillendirme yapmak, oluk açmak v.s. için kullanılan bir alet olması. İkinci ihtimal ise bu taşın bir tür eğe, perdah taşı vazifesi görmesi. Üçüncü ihtimal ise (maalesef arkeolojik kazılarda çıkan taş aletler için sık görülen bir durum) arkeologların çıkan alete bir işlev yakıştırması, Türkçesi kafadan atması ihtimali.

[Bekir Çankırı]

Tavlanmış  metalin  dövülmesinde   kullanılabileceği konusunda şüpheliyim  . Ama  granit  türü  bir  taş ise   kısmen  döverek  şekillendirmede  bile  kullanılabilir . testere  yapmam  için  bana gönderilen  numune  granit parçalarından  biliyorum  oldukça  sık  dokulu  nispeten  küçük  kristalli ve  sert  bir taş . Yaklaşık  ölçüleri varsa Benzer  bir  aleti  yaparak  deneyebiliriz .  benim  tahminim  daha çok  tavlanan  ve  kavisli  yada   çember  olması  istenen  uzun  metalin  U  -  S   - formunda  kavislendirilmesinde ( orak  ve  benzeri  aletler  yada  silahlar  için ) kullanılabileceği . Örs yerine  kullanılabilecek  büyük  parçadaki  ortada  dar ,  kenarlarda  genişleyen  kanalın  her  noktasından  farklı  kavis  çapları ; çekiç  gibi   kullanılan  taşın   sap  deliği  olduğunu  sandığım  deliğine   takılan sapla dövülerek  elde  edilebilir. bu  arada  sap  deliğinin  yeri  mergup  beyin  cebehane  minyatüründe   gördüğümüz   osmanlı  ve  bugün japonyada  ve  asyada  kullanılan sap deliği  ile  ( çekicin  ortası  yerine 1 /3  lük  eksenine delinen )  hemen  hemen  aynı  noktada  olmasını  nasıl  değerlendirirsiniz ?

[Emre Kipmen]

Oooo, çok güzel bir buluşma olmuş arkadaşlar, düzenleyenleri katılanları kutlarım. Temren işi de artık çözülmüş oldu

Akkeolog sıfatımla şu taşlar konusunda iki ukalalık yapayım: Söylenen tarihler kazı sırasında in-situ (doğal yerinde) bulunduğu için muhtemelen oldukça doğrudur. Bu tarihler için bakır dışanda ve doğal tunç dışında ciddi bir madeni esere rastlamak çok sıra dışı olurdu. Böyle bir madeni üretimin olmadığı dünyada iki taş parçasına madeni üretimle ilgili bir görev yüklemek çok komik açıkçası. Eğer yakınında işlenmemiş ya da yarı işlenmiş bakır parçalar bulunduysa anlayabilirim. Ancak bunu silah yapımı ile ilişkilendrmek biraz absürd olurdu. Sancar'a katılıyorum bu noktada, bazı arkeologlar ellerinde yeterli kanıt olmasa da atma eğilimindedir