Laz bıçağı?  (20785 defa okundu)

Ali Fuat Uzun

  • Üye
  • *
  • İleti: 36
Laz bıçağı?
« : 26 Ekim 2008, 16:00:49 »
Laz bıçağı veya karadeniz yatağanı denen çift kavisli ilginç kılıç veya hançer boyutlarında da olabilen bıçak hakkında neler söylenebilir. Çok ilginç bir şekle sahip bir kılıç. Zor bir işçiliği olduğu belli. Acaba işçiliği oranında etkili bir kılıç mıdır? Yoksa daha çok dekoratif bir kılıç mıdır? Doğusunda şaşka ve çerkez kaması, batısında yatağan ve kılıç gibi namlı kılıçlar varken bu kılıcın kullanımı ne kadar olabilir? Ayrıca acaba kökeni lazlara dayanan bir kılıç mıdır, yoksa bütün doğu karadeniz bölgesini "laz" olarak değerlendiren zihniyetin bir ürünü olarak mı "laz bıçağı" adı konulmuştur? Çünkü en kaliteli olanlarının üretildiği yerin demircilikle öne çıkan trabzon'un sürmene ilçesi olduğunu duymuştum. Trabzon'un lazlıkla pek alakası olmadığı gibi lazların yaşadığı bölge rizenin pazar hemşin ve çamlıhemşin ilçeleriyle başlar. Yatağan ve şaşka kılıçlarının birleştirilmesiyle oluşmuş olabilecek bir kılıç olduğunu da düşünmüştüm.

Kesiciliğinin iyi olmasına karşın kılıcın dengesinin kötü olduğuna dair birşeyler okumuştum bir forumda. Denge konusunda şimşir yatağan gibi kılıçları da eleştiren ve eskrimci, kendocu olduğunu öne süren kişiler mevcut. Dengesi yönünden bir kılıcın değerlendirilmesi bana mantıksız geliyor. Sonuçta o kılıcın kullanım tekniği kılıcın dengesine göre olmalıdır diye düşünüyorum naçizane. Yani bildiğimiz bir kılıç prensibine göre bambaşka bir kılıcı eleştirmek doğru olur mu? Orak gibi bir şimşir kullanan birine de rapier gibi bir kılıcın dengesi garip gelmeyecek midir?

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #1 : 26 Ekim 2008, 21:52:12 »
"Laz bıçağı" zannımca aynı "meç" gibi 20.yüzyılda işgüzar "araştırmacılar"ca irticalen verilmiş takma bir isim. Zira mesela yurtdışında bu silahlara "karadeniz yatağanı" deniyor. Aslında bu silahların bir yatağan türü, varyasyonu olduğu muhakkak.  Yatağan daha çok asker sınıfına ait olan "kılıç"tan çok daha fazla halka malolmuş bir silah. hemen hemen her bölgeye gitmiş, balkanlarda da doğu anadoluda'da görülebiliyor. Bunun sebebinin yaya silahı olması, daha kısa olması ve kıyafetin parçası olarak kuşakta taşınabilmesi ve nacak, orak gibi içbükey kesici aletleri kullanmaya alışık çiftçiler için kullanımının kılıca nispeten daha kolay olması olduğunu düşünüyorum. özellikle denizciler ve yatağan arasında sürekli bir ilişki sözkonusu. Bu yüzden de ege ve akdeniz gibi karadenizde de yatağanın popüler olmasından daha doğal birşey yok. bu yatağan cinsinin daha geç döneme ait olduğu malum. klasik formların abartılması ve dekoratifleştirilmesi özellikle de kesici silahların tarih sahnesinden çekilmeye başladığı dönemlerde görülen bir durumdur. burda da artık kullanışlılıktan çok görünümün öne çıkarak kavislerin ve kulakların göze hoş gelecek biçimde abartılması sözkonusu. hatta stilize bir balık formunu andıracak biçime getirildikleri de speküle edilebilir. bu halleriyle yatağan sınıfı içinde değişik ve güzel bir altsınıf oluşturuyorlar.

denge konusunda eleştirmenlerin dayanak noktasını ve türk kılıcı hakkındaki bilgi seviyelerini bilemediğim için birşey diyemeyeceğim. lakin her silahın form ve dengesi kullanış tekniği ve amacına göre şekillenir. dürtme silahının dengesi ile kesme silahının dengesi elbette aynı olmayacaktır. lakin bahsi geçen her iki kılıç sanatı ile de amatörce ilgilenmiş biri olarak türk kılıcının ve yatağanının gayet dengeli ve kullanımı rahat silahlar olduğu da kanaatimdir.

"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Ali Fuat Uzun

  • Üye
  • *
  • İleti: 36
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #2 : 26 Ekim 2008, 23:38:58 »
Dediğiniz gibi kabzasının da tıpkı yatağan gibi kulaklı olması yatağandan geldiğinin bir kanıtı. Kaldı ki ekstra kavisi olmasa zaten bir yatağan görünümünde olacak. Çift kan oluğuna sahip olması şaşkayla arasında da bir bağ olmasının bir nedeni olabilir mi? Acaba hem kesici hem de yarıcı bir güce sahip olması için ekstra kavis verilmiş olabilir mi? En eskileri hangi döneme ait acaba? Çünkü bazı dımışki olanları da var yanlış bilmiyorsam.

Denge meselesini kılıç için değil de şimşir için duymuştum. Yatağanın da ağırlık noktasının öne doğru olması sebebiyle kontrolünün zor olduğundan söz ediliyordu.

çok güzel bir karadeniz yatağani http://www.oriental-arms.co.il/photos.php?id=667
« Son Düzenleme: 27 Ekim 2008, 12:34:14 Gönderen: Ali Fuat Uzun »

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #3 : 27 Ekim 2008, 21:48:18 »
karadeniz yatağanının hem kulakları hem içbükey kesici yüzeyi gibi birçok yönden yatağanın türevi olduğu bariz bir gerçek. şaşka ile herhangi bir bağ kurulması katana ile kurulabilecek bağ kadar olur bence. çift veya daha fazla oluk türk kılıçlarında da sık görülen bir durumdur, kaldı ki tüm karadeniz yatağanları çift oluklu değil. ki zaten şaşka da türk kılıcının rus kültürüne bir uyarlaması değil mi?

karadeniz yatağanları genellikle geç döneme ait şeklinde biliyorum. 17.yy.dan eski olan görmedim doğrusu. klasik yatağan formunda da hafifçe de olsa kıvrım "C" değil "S" şeklindedir yani uca doğru içbükey kıvrım düzleşir hatta dış bükeyleşir. burada bu formun daha stilize edilmesi abartılması sözkonusu. bu hem dürtüş özelliğini arttırmak ve hem de benim kanaatim göze daha hoş daha dekoratif hale getirmek amacıyla yapılmış olmalı.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Ali Fuat Uzun

  • Üye
  • *
  • İleti: 36
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #4 : 27 Ekim 2008, 22:58:18 »
Çok fantastik olacak belki ama şöyle bir kurgu yapmıştım kafamda:(dekoratif olması belki daha muhtemel görünyor ama) Kılıcın içbükey tarafının gerçekleştirdiği yarma hareketini dışbükey taraf kesme olarak devam ettirerek derin bir yara açmayı amaçlıyor olabilir. Yani içbükey taraf açtığı yarıkla kesmeyi kolaylaştırmış oluyor böylece dış bükey taraf da kesme işlemini daha kolay gerçekleştirmiş oluyor.
17. yy da hiç yeni sayılmaz aslında.
Şaşkayla kurduğum bağ da aslında şaşkanın o bölgede çok görülen bir kılıç türü olması ve kılıç'ın aksine kalınlık olarak da yatağana yakın olması. Yani katana da o bölgenin kılıcı olsa belki kurabilirdim onunla da bağ kim bilir  :).  Ayrıca şaşka rusların milli kılıcı ama esasen çerkez kökenli bir kafkasya kılıcı. Yani bir kafkasya halkı olan lazların sıkça kullanabileceği bir kılıç. Gerçi sonuçta bütün eğri(dışbükey) kılıçlar bizim kılıçlarımızdan türemedi mi?

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #5 : 27 Ekim 2008, 23:34:39 »
hiç de fantastik değil gayet makul. iç ve dış bükey kıvrımlar kesme hareketini uzatacak ve yarayı genişletecektir tabii ki. zaten kullanım etkinliğine engel olacak derecede stilize etmek ancak kesici silahların tamamen dekoratifleştiği 20.yy.dan sonra olacak birşey.

şaşka, kafkasya kesici silahları ve eğri kılıçların kökeni mevzusuna girmeden bu konu ile ilgili son birşey söyleyecek olursam neticeten kafkasyalı laz kültürü ile kardaneiz yatağanı arasında bir ilintilendirme kuracak veri olmadığını söylemekte iktifa etmek yeterli olacaktır sanırım. hem form, hem gelişim, hem de tarihi devamlılık açılarından yatağanın alt türü olduğuna kuşku duymamıza hiçbir sebep yok. zaten yerli yabancı literatürde böyle bir iddia da mevcut değil. Sadece nerden geldiği belirsiz ve bilimsel olmayan bir "Laz bıçağı" takma ismi kafa karışıklığı yaratıyor. Buradaki problemin Kayahan beyin daha evvel başka bir başlıkta söylediği gibi yerli ve sabit bir terminoloji oluşturamamaızdan kaynaklandığını düşünüyorum. bütün dünyanın "Karadeniz Yatağanı" olarak bildiği bu silahı biz de aynı şekilde anmaya başlarsak bu bu kavram karmaşası da giderilecektir.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Cengiz Çetin

  • Üye
  • *
  • İleti: 142
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #6 : 16 Nisan 2009, 00:12:23 »
Karadeniz Yatağanı hakkında öğrendiğim iki şeyi paylaşmak istiyorum.
Birincisi bu kılıcı yunanlılarda benimsiyorlar.Müzelerinde kendi kültürlerinin bir parçası olarak sergiliyorlar.Özellikle Karadenizden göçenlerin götürdüğünü düşünüyorum.Çünkü kemençe ritimleri ve tarzları birebir örtüşüyor.Ben bir karadenizli olarak bu kılıcın hep rum kökenli olduğunu düşünmüşümdür.Bölgenin yapısı itibarıyla süvari savaşına  uygun değil.Tek düz yerimiz vardı orayıda su bastı. :)
İkincisi ise Kurtlar vadisi dizisinde bu kılıç kullanıldı.Polat karakteri patronlardan birinin kafasını kesti bu kılıçla.Bir süre sonra dizinin sanat yönetmenine neden bu kılıcın kullanıldığını  sordurma imkanım oldu(Bir tanıdığım yanımda konuştu).Dizide  kılıcın Lübnandan hediye geldiğini ve bu kılıcın Suriye ve  Lübnan da çok yaygın olduğunu belirterek "sokakta almayanı dövüyorlar" ifadesini kullandı.Bütün yazılı belgelerde Laz bıçağı yada Karadeniz yatağanı olarak geçen bir silah ama O bölgelerde kullanıldığını öğrenmek beni şaşırtmıştı.
Vur pençe-i alideki şemşir aşkına,
Gülbang-ı asumanı tutan pir aşkına.

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #7 : 16 Nisan 2009, 00:22:14 »
Uzun yüzyıllar Osmanlı Devleti'nin parçası olmuş Yunanistan, Lübnan gibi bölgelerde Türk kültüründen izler bulmak gayet doğal. Vakıa yatağan ve altformları özellikle Balkanlara yayılmıştır. Geç döneme ait daha kısa ve çok daha az iç bükey kıvrımlı,"Balkanyatağanı" tabir edilen bir alt türü dahi mevcuttur.  Lakin tarihi ve kültürel devamlılık açısından karadeniz yatağanının arap veya yunan kültürlerine ait kesici silahlar ile hiçbir ilişkisi olmadığı da aşikardır.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Turgut Uzundağ

  • Üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #8 : 10 Mayıs 2011, 15:31:42 »
Laz bıçağı denen yatağan literatürde daha çok Kafkas yatağanı olarak geçer. kendi çabamla çok basit bir tane yaptım. sap kısmını malzeme olmaması nedeniyle orjinale sadık kalmadan yaptım. mevct bir bıçağın sapına boynuz ilave yaparak böyle bir sap yaptım. namlusu şekil olarak aşağı yukarı verdiğim resme benziyor. nette bulabilirsiniz.

yaptığım çalışma
« Son Düzenleme: 13 Mayıs 2011, 14:51:25 Gönderen: Turgut Uzundağ »

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Laz bıçağı?
« Yanıtla #9 : 13 Mayıs 2011, 13:27:44 »
Turgut bey öncelikle hoşgeldiniz.  :D

 Kafkas yatağanı tabiri ilginç geldi zira ilk defa duyuyorum.   Benim gördüğüm yerli ve yabancı kaynaklarda "Karadeniz Yatağanı" "Black Sea Yataghan" olarak geçmekte.Nitekim kullanılsın veya kullanılmasın Kafkas yatağanı'nın olduğundan ciddi biçimde şüpheliyim. ???

Zira Kafkas bölgesine ait yatağan tipi kesici silah örneği yoktur, varsa da çok nadir olmalı. Kaldı ki Karadeniz yatağanları Anadolu'nun Karadeniz bölgesinin Kafkasya'ya yakın yörelerinde değil aksine sahil bölgesine has bir denizci silahıdır. Hatta bununla ilişkili olarak formun geç dönemde gitgide daha da stilize olarak adeta bir kılıçbalığını andırır hale geldiği araştırmacılarca tartışılan bir iddiadır. Bir yaya silahı olarak tasarlanan yatağanın yeniçerilerden leventlere geçişi, Tanzimat sonrası geleneksel donanmanın tasfiyesiyle genellikle Ege, Akdeniz ve Karadeniz kökenli olan terhis olmuş leventlerin memleketlerine dönerek bu silahı memleketlerine taşımaları ve "zeybek yatağanı", karadeniz yatağanı" gibi geç döneme ait yeni alt türlerin ortaya çıkması çok ilginç ve ayrıca yartışılması gereken bir konu.  

Bunun dışında ne Kafkas bölgelerinde, ne Karadenizin diğer kıyılarında bu tip silahların örneği görülmemektedir. Nitekim Kafkas halklarının (şaşu, şaşka, kinjal gaddare, Gürcü Khuvsar silahları) gibi geleneksel silahları çok farklı ve kendine has bir forma sahiptir. Karadeniz yatağanlarının formu ise bu Kafkas üslubuna bayağı uzak düşmekte. O yüzden bu alt türü tanımlayan en doğru terimin "Karadeniz yatağanı" olduğuna kaniyim. ;)

Yaptığınız yatağanı gerçekten merak ettim. Bu zorlu işe sıvanıp eser üreten ustalar (hele de geleneksel formlarda çalışıyorlarsa) bizim için çok değerli. Mümkünse resimlerini forumda paylaşabilir misiniz?  :)
« Son Düzenleme: 13 Mayıs 2011, 13:42:19 Gönderen: Sancar Özer »
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2