DIMIŞKI YAPMAK  (72277 defa okundu)

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
DIMIŞKI YAPMAK
« : 27 Aralık 2008, 12:58:45 »
Dımışkı, damascus, şam çeliği artık kim ne diyorsa bilmiyorum ama bu konuları araştırıp irdelemek kadar, denenmesi de gerektiğini düşünüyorum.

Bilgilerimin azlığı yanında, merakımın büyüklüğü beni bu günlere getirdi. Bir devrin en kaliteli silahlarının en iyi ustalar tarafından yapıldığı bu topraklarda nasıl olur da bu bilgi kaybolur gider dedim.

Bundan 4 sene önce benim için çok değerli bir kişiyle tanıştım, ali amcam :) onun yardımı ile bu işleri araştırmayı başladım, america’da yapılan bıçakların ve yapıp şekillerini öğrenince bunu  yapabileceğimi düşündüm. Bu işi başarmam içinde öğrenmem gereken ilk iş körük kaynağıydı. Bir umutla bu işi bilen eskilerden bir usta aradım, ama sanırım eski gerçekten çok eskide kalmış. Tüm trakyada bu işi bilen birini bulmak nasip olmadı. Sonunda yanlız kaldığımı anlayınca tek başıma denemelere başladım, her hafta sonun köye gidiyor saatlerce başarısız denemelerde bulunuyor sonrada bir hafta boyunca işin neresinde yanlış yapıtığımı araştırıyordum. İnsan sürekli yanlış yapamaz ya  ;D  sonunda başardım,

İki parça çeliği birbirine kaynatma ile başlayan işler bu günlere geldi, en son yaptığım parça 243 katlı bir damascus,

demir testerelerini katlayarak, üç farklı çeliği kaynatarak, çelik halatları kaynatarak bu deneyimimi pekiştirdim ve şimdi de pota çeliği yani dımışkı yapmak için araştırma yapıyorum. yapılma teknikleri, kullanılan malzemeler, yapım aşamalrı her türlü bilgiyi toplamaya çalışıyorum,. tabii zaman bulabilirsem..

Simdi böyle bir forum ortamı olduğuna göre, sizden de bu konu ile bilgi ve önerilerinizi bekliyorum. Ben yapamasam bile yapabilecek durumu olanlara yol gösteririz belki, Saygılarımla.

                                                                                                                                       Gökhan BAKLA
« Son Düzenleme: 30 Nisan 2009, 17:14:07 Gönderen: Gökhan Bakla »
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #1 : 27 Aralık 2008, 13:38:01 »
yukarıdaki yazıda 243 katlı çeliğin resmi var ama üye girişi yapılmadan görülemiyor sanırım.  ???
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #2 : 27 Aralık 2008, 15:10:07 »
Dımışkı yapmak sadece iki farklı çeliği katlayarak veya eriterek kaynatmaktan ibaret olamaz gibi görünüyor.

Tamam iki farklı çelik kullanarak, birini esnekliğini diğerinin sertliğini birleştirdin ve ortaya hem sert sağlam, hem de esnek ve kırılgan olmayan bir çelik çıkarttın. Bunu da katlayarak sağladın. Katlar o kadar inceldi ki tıpkı jilette olduğu gibi bir esneklik sağladı.

Bunu anladık peki bir dımışkı potasında iki farklı çeliği eritip karıştırarak bu işi yapıyorsun,  peki o desenler nasıl oluştu. Dökümcülük konusunda fazla bir bilgim yok ama bir karışımda içerik homojen olarak dağılmaz mı? Yani bu iki farklı çelik nasıl oluyor da hem birbiriyle karışırken hem de soğuduktan sonra o desenlere ayrılıyor. Bunun külçenin soğutmasıyla bir alakası olabilir mi?

Ayrıca bu işlem bence 2 ye ayrılıyor,
birincisi potada iki farklı çeliği eritip yapıştırarak yapılan dımışkı,
ikincisi ise iki farklı çeliği alıp kaynatarak ve katlayarak yapılan dımışkı,

peki hangisi daha sağlam olur?
birinci işlemde iki farklı çelik var ve birinin karbon miktarı yüksekken diğerinin ki ona nazaran daha az ve bunlar yüksek derecede eriyerek birleşiyor. Ve sonra dövülerek sekil veriliyor.
İkinci işlemde ise yine aynı özelliklerde iki farklı çelik aldığımızı varsayar başlasak. Bu çeliklerde bir şekilde birleşme işlemi olması için erime sıcaklığına kadar ısınıyor, dövülerek kaynatılıp katlanıyor ve bu işlen bir çok kez oluyor. yalnız diğerinde olduğundan daha çok ısıtılıyor ve dövülüyor, bu bir artı özellik midir? Değil midir?

Mesela ikisinde de demirin curuf yapması ve kaynağın düzgün olması için cam kullanılmış olması çok yüksek bir ihtimal. günümüzde boraks kullanılıyor ama bir rivayet eski ustaların kumla kaynak yaptığını duymuştum, ilk başlarda çok samca gelmişti ama bunun nedeni  içinde camın ana maddesi silisyum olduğu için olabilir mi?.
Sonra potanın içine karbon miktarını arttırmak adına, içinde yüksek karbon içeren maddeler konuyor ve erime esnasında bu karbonlar çeliğe geçiyor, kaynatma işleminde de odun kömürünün içindeki karbon bir şekilde bıçağa geçiyor, ayrıca bu gün kullanılan boraksın ışıl işlemde kullanıldığını ve çeliğe sertlik verdiğini okumuştum.

Not : Alfred H. Pendray ın yazısında bahsettiği sorel ıron nasıl bir demirdir bilen varsa söylerse sevinirim

Ayrıca horasan çeliği’de bir çeşit dımışkımıdır. Aşağıda ki fotoğraftaki bıçakların sağ tarafta olanı katlama gibi dururken soldaki daha çok pota işi gibi, hagisi horasan çeliği peki ?
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #3 : 27 Aralık 2008, 15:18:05 »
resim size ters olarak görünmüş kusura bakmayın, bahsettiğim katlamaya benzeyen sağda, pota işi olan ise solda olmuş. yanlız sitenin kısıtlı resim gönderme kapasitesi yüzünden pek bellki olmuyor. isteyene mail olarak gönderebilirim.

bakın buna bir örnek daha ( inşallah bu daha güzel gürünür ) buradaki bıçaklarda da büyük fark görünüyor sanki her biri farklı yöntemlerle yapılmış gibi... ???
« Son Düzenleme: 30 Nisan 2009, 17:18:23 Gönderen: Gökhan Bakla »
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Kayahan Horoz

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 228
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #4 : 02 Ocak 2009, 12:33:08 »
Gökhan Bey, tebrik ederim, gerçekten çok güzel bir yoğruk örüntülü dımışki yapmışsınız.  Mesajınızdan okuduğum kadarıyla, farklı malzemelerle birçok denemeleriniz olmuş; bizlere bu konudaki deneyimlerinizi anlatırsanız eminim bütün arkadaşlar ilgiyle okuyacaktır.

Temel kavramlar ve tanımlamalar konusunda öncelikle sitemizdeki makalelere bir göz atmanızı öneririm, özellikle Dr. Feuerbach'ın makalesi ( http://www.cebehane.com/a_potann.html ) bazı temel sorularınıza yanıt verebilir.  Bendenizden de birkaç küçük not; dımışki pota çeliği yapımı, iki farklı çeliğin bir potada eritilmesinden ibaret değil.  Elde edilen külçe de tam olarak homojen değil.

Dr. Feuerbach, geçmişte Horasan'da üretilen çeliğin Orta Asya tipi pota çeliği olduğunu ve Osmanlı'da da bu yöntemin benimsendiğini düşünüyor.  Bu durumda, sorunuzun cevabı evet.  Yalnız, uygulanan yöntemin "wootz" değil, "polat" olduğuna dikkatinizi çekerim.

Son olarak, "Sorel metali" Kanada'nın Sorel kentinde ilmenit cevherinden yüksek saflıkta ve %4 civarında karbon içeren bir demir-karbon alaşımı üreten firmanın tescilli markasıdır.  Bu malzemenin Pendray Usta'nın dımışki pota çeliği denemelerinde başarılı sonuçlar vermesinin nedeninin içerdiği eser miktardaki Vanadyum olduğu düşünülmektedir.




Selim Atalay

  • Üye
  • *
  • İleti: 67
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #5 : 03 Ocak 2009, 15:42:15 »
Öncelikle tebrik ederim.Kum olayı tamamen doğrudur.Dedem kum kullanırmış.Babamdan öğrenmiştim iki demiri birbirine nasıl kaynatırsın diye sormuştu(tabi ikinci kez :)) kum demiştim bunun silisyumla alakası var.

Birde bakır kaynatma hikayesi var.Konuyla alakası olmasada güzel bir hikaye bu babamın dedesinin mesleği ilk öğrendiği zamanlarda olmuş bir hikaye.Dedem başlangıçta ticaret yapıyor Erzuruma gidiyor eşek ile mal alıyor köyden onu orada satıyor sonra oradan mal arıyor köyde satıyor lakin eşek yolda devamlı başkalarının tarlalarına giriyor.Dedemde harama helale çok dikkat edermiş.Bu iş bize göre değil diyerek bir ustanın yanına çırak giriyor.İşi öğreniyor köye dönüyor.Birşekilde bakır kaynatmak(ya da demire bakır kaynatmak) gerekiyor.(Bu arada not düşmeliyim bu en fazla 30 lu yıllarda olamakta net bir tarih yok)Köyde yaşlı bir usta var ona soruyor öğretmiyor bir yere saklanıyor onu izlemeye başlıyor.Usta fark edince kovuyor onu.Neyse eski ustasına gidiyor o na soruyor.O da diyor ki sizin köyde ki x usta bilir öğretmedi mi yok deyince öğretiyor.Burada da kullanılan bir madde var neyse o da şimdilik bana kalsın :)İnşallah babamdan söz aldım o bana öğretecek demirciliği tabi köye gidebilirsek. :)Demirci olarak cevap vermek daha doğru olur zannımca çünkü o maddenni nasıl kullanıldığını ve miktarını bilimiyorum.Yanlış yönlendirmeyeyim tabi kum kullanmanında incelikleri var.

O zamanlar sanat gerçekten altın bilezikmiş kolay sahip olunamıyan bu sebeple yazdım.
"Who dares wins"

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #6 : 03 Ocak 2009, 23:25:43 »
Hikayelerin ardında ki gerçekleri araştırmakla başlamadık mı zaten her şeye, dımışkının bir efsane olması, Türk kılıcının tüm dünyada korkulan ünü ve diğer hikayeler.

Dımışkı konusuna gelince aslında tüm tarihi değiştiren bi etken beklide bu çelik, geçmişte atalarımızın savaşlarda kazandıkları başarıların bir sebebi, ve bir üstünlük belirtisiymiş. Geçmişten kalan bir hikaye var mesela;

Bir defasında yabancı bir elçi, Yavuz Sultan Selim"in huzuruna çıkacaktı. Vezirleri,
 Padişahın, saltanatının haşmetine yaraşır şekilde son derece kıymetli  elbiseler giymesini istiyorlardı.
 Fakat Yavuz Selim bu isteğe yanaşmamış, sade bir kıyafetle elcilerin huzuruna çıkmıştı.
Yalnız tahtının ayak ucuna bir kılıç koymayı da ihmal etmemişti.
Elci huzura girip çıktıktan sonra, vezirler Padişahın  emriyle ona su soruyu sordular:
-Saadetlû  Hünkârımızı  nasıl buldunuz?
Elcinin verdiği cevap şaşırtıcıydı.
-Taht ayağındaki yalın kılıca bakmaktan kendilerini göremedim ki nasıl bulduğumu söyleyeyim...
Elcinin bu cevabi kendisine nakledilince, Yavuz Selim vezirlerine su tarihi sözlerini söyledi:
-İşte Paşalar, mesele budur. Bir kılıcın ağzı kestikçe, düşmanın gözü ondan ayrılmaz.
Ama kesmesi azaldıkça bakışları yükselip yavaş yavaş bizlere döner.
Ve Allah göstermesin, bir gün tamamen kesmez olursa, o zaman bize tepeden bakarlar.

Diyor, büyük sultan selim. ama sanki geleceği görerek konuşuyormuş.

 İşte bende bu dımışkı çeliğinin hikayesine vuruldum ve 4 yıldır araştırıyorum ve fırsat buldukça denemeler yapıyorum. Günümüzde sahip olduğumuz teknolojiye rağmen yeni yeni gerçek değeri anlaşılan bu çeliğin, bir zamanların Osmanlısında bizim ustalarımızın ellerinde şekillendiğini ve bizim kadar hiçbir ulusa ait olamadığını düşünüyorum. Bence işte tam bu noktada bizlere bir görev düşüyor. Bu çeliğin gerçek ustalarının yetiştiği vatanda onu yeniden yaşatmak..

Misal diyorum, bursa çakısı yada babakale bıçağı yada sürmene bıçak ve kaması, bunların belirli bir ünü var. Peki bunları dımışkı olarak yapabilsek bu sahip oldukları üne ne katarız. Bence çok şey katarız. Hayal kuruyor gibi görünüyor olabilirim ama bundan 4 yıl önce ben dımışkı yapacağım dediğimde, insanlar o ne dedi, öğrendiklerinde çok zor dediler, şükür bu günlere geldim, dımışkı yapmayı başardıktan sonra ona olan hayranlığımda arttı tabii ki, desenleri beni ve etrafımdakileri büyüledi, şimdi tüm çevrem dımışkıyı biliyor,!!!

Kanada’daki amcamın oğlu bir maden mühendisi ile tanışıyor ve konu benden açılıp dımışkıya geliyor. Adam, bunun asıl vatanı orsası diyor, asıl vatanı ???.


Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #7 : 04 Ocak 2009, 00:03:54 »
Bizim bu çeliği, bu ülkede yapan ustalara bir şekilde ihtiyacımız var. Bu iş bir ticaret kapısı olmadığı sürece biz geçmişle ilgili konuşmaya devam ederiz. Geçmişte yapılanlar elbette kıymetli ve değerli ama bu işi bu güne indirgeyemezsek uğraşlarımız bir noktada tıkanır.
Ama bu ülkede bu işleri yapmak suç .

Sitenin girişindeki yazıda değiştirilmesi gereken bir kanunumuz ( ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER ALETLER HAKKINDA KANUN )  olduğu yazıyordu. bu işi yapmak isteyenler için bu bir engel mesela. Aslında küçük bir değişiklik ile herşey hallolur gibi duruyor. İnşallah bu büyük zanaatın önünü açarlarda daha rahat bir şekilde bu araştırmalar ilerler.

Bakım bir resim daha sizlere, bunun gibi bir bursa çakısına sahip olmak bu gün bile bir ayrıcalık değil mi? Hiçbir zaman değerini yitirmeyecek bir çelik…
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #8 : 27 Şubat 2009, 23:29:37 »
Uzun zamandır yazamadım, kusura bakmayın.
Yapım aşamaları ve üretim teknikleri tartışılmaya başladığına göre bu konuyu da sizlerin bilgisine sunmak isterim. Resimler biraz eski keşke vakit olsa da site için sıfırdan bir bıçak yapımını ve aşamalarını sizlere yazabilsem.

damascus yaparken ben makas çeliği ve pulanya bıçağını kullandım,

1-   Makas ve pulanya çeliği eşit ölcülerde kesilir ve üzerlerinde küf, pas ve kir kalmayacak şekilde temizlenir, mümkünse zımpara atılır.
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #9 : 27 Şubat 2009, 23:30:40 »
2-   Makas çeliğine 1 pulanya çeliğine 2 diyelim. bunları 1-2-1-2-1-2 şeklinde üst üste koyup kenarlarından elektirik kaynağı ile punta atılır.
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #10 : 27 Şubat 2009, 23:39:34 »
3-   Körükte çalışmayı kolaylaştırmak adına bu kütük uzun bir demire kaynaklanır.
4-   Körükte kullanılan kömür odun kömürü olursa daha makbuldür.
5-   Kömürler iyice yandığında kütük ocağa konur ve üzeri kömürle kapatılır ve çeliğe bir süre hiç ellenmez amaç kurcalarken aradaki açık olan yerlerden içeri bir parça girmemesi
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #11 : 27 Şubat 2009, 23:40:50 »
6-   Demir sarı renge ulaştığında dışarı alınır ve çelik fırça ile fırçalandıktan sonra açık olan yerlerden içeriye girecek şekilde üzerine boraks dökülür ve tekrar ocağa konur.
7-   Burası çok önemli, ocaktaki çelik tamamen beyaz renge yakın bir renk alana kadar ısıtılmalı. Ocaktan çıktığında üzerinden kıvılcım çıkmıyorsa sakın çekiç vurmayın. Tekrar ısıtın.
8-   Eğer çıkıyorsa hızlı bir şekilde örse koyun ve dövmeye başlayın. İlk önce açık olan taraf değil de düz olan taraftan başlayın.
9-   Demir ısı kaybetmeye başlayınca tekrar ocağa koyun ve tekrar ısıtın yalnız kaynak işlemindeki kadar ısıtmanıza gerek yok ama az ısıtmanızda kaynakların ayrılmasına neden olabilir.
10-    Çeliği döverek düzgün bir şekilde uzatın, yeterli uzunluğa gelince iki eşit parçaya ayırın( ben bunu taşlı kesici ile yapıyorum ) ve tekrar üst üste koyup puntalayarak işleme devam ediyorum
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #12 : 27 Şubat 2009, 23:42:55 »
katlama işlemi biten damascus kütük
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #13 : 27 Şubat 2009, 23:46:56 »
daha sonra körükte şekil verip, şerit zımpara ile temizleyip deliklerini delip, son olarakta ilk önce yağda daha sonrada suda olmak üzere iki kez tavalıyorum,
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: DIMIŞKI YAPMAK
« Yanıtla #14 : 27 Şubat 2009, 23:53:28 »
son olarakta ince zımpara ile temizleyip sapını ve kınını yapıyorum. ve sonuçta benim için çok değerli bir bıçak çıkıyor ortaya. tabi bu işemler çok kısa gibi görünsede çok uzun bir zaman ve emek gerektiriyor.
eline çekiç alıp demir dövmüş arkadaşlar bilir bu işleri. ;)
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2