Deneme  (11177 defa okundu)

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Deneme
« : 22 Mayıs 2009, 20:35:31 »
Daha önce Durukanın sözünü etmiş olduğu ama benim bir türlü fırsat bulup fotoğraflarını çekemediğim bıçağın ( aslında bıçak demeye dilim varmıyor  :)) yada bir çeşit Kukri diyelim, fotoğraflarını bugün çektim ve sıcağı sıcağına hemen foruma göndereyim dedim.
Kısa bilgi, üretim tekniği olarak talaşlı üretim tekniği kullanıldı, malzeme 1095 yüksek karbonlu ve silisli çelik, talaşlı üretimde spiral taş ve flap zımpara ( zirkonyum ) kullanıldı. Su verme işlemi yapılmadı sadece yüzey oksitlenmeye karşı dirençli olsun diye yaklaşık 300 derece civarında ısıtılıp yanmış motor yağına daldırılarak meneviş verildi. Sap kısmı gövdeyle bir bütün, sap ve kın için aynı ağaç kullanıldı ( sapelli) sapta kullanılan ağaç, sapa tek bir pirinç perçin yardımıyla ve sap üzerinde oluşturulan cıkıntılardan yararlanılarak ve epoksi yapıştırıcı sürülerek tespit edildi. uzunluğu 550mm. son bileme 25 derece ve 15 derece ağız ,et kalınlığı 6mm. Aklıma gelenler bunlar

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2009, 20:36:42 »
.

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #2 : 22 Mayıs 2009, 20:38:52 »
.

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #3 : 22 Mayıs 2009, 20:42:00 »
Kın üzerinde motif olsun diye bakır bir plaka üzerine asit indirgeme yöntemiyle desen yapıldı ve ardından desen biraz antik görüntü alsın diye renklendirildi, bele takma yeri de yine bakır ve döner bakır halka ( iç kısımdan perçinle birleştirildi)

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Deneme
« Yanıtla #4 : 23 Mayıs 2009, 09:18:03 »
Sefa bey, elinize sağlık. Merak ettiğim birkaç husus var. Isıl işlem yapmadığınızı beliritmişsiniz; peki sulama olmadan bu tip bir namlu ağız sertliğini nasıl muhafaza edebiliyor? İkincisi her iki teknikle de bıçak ürettiğiniz için soruyorum talaşlı üretimin klasik örste dövme tekniğine göre müşahede ettiğiniz artı ve eksileri sizce nelerdir?
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #5 : 23 Mayıs 2009, 12:44:27 »
Teşekkür ederim, sorunuza gelince; kullandığım malzeme zaten daha önce ısıl işlem yapılmış ve sertleştirilmiş bir yay çeliği olduğu için ve sıcak dövme yapmadığımdan su verme tavlaması ve su verme işlemine gerek olmadı.
Klasik örste sıcak dövmemi, talaşlı üretim mi? aslında bu konu çok tartışılan bir konu, kimileri der ki, sıcak dövme tekniğinde malzeme çok kaba taneli oluyor ve malzeme özellikleri bozuluyor ( aslında yine ısıl işlemle bunun önüne geçebiliyoruz ) bu nedenle talaşlı üretim daha iyidir.
Kimileri de der ki; talaşlı üretimde malzemenin hat boyunca devam eden tane dizilimi talaşlı üretimde kopartılarak kesintiye uğratılıyor ve bu kısımlarda dayanım zayıflıyor.
Ben kişisel olarak sıcak dövmenin malzeme kalitesini iyi yönde etkilediğini düşünüyorum yani ikinci görüşü destekleyenlerdenim. Sıkıcı olmamak adına çok fazla ayrıntıya girmeden ve teknik terminolojiye kaçmadan kabaca söylemek gerekirse ( ki bu konu hakkında çok fazla şey yazılıp söylenebilir) özellikle formal olmayan yapılarda ( örneğin yatağan ) eğimleri düşündüğünüzde talaşlı üretimde gerçektende devamlılık gösteren bir tane dizilimini yer yer keserek koparıyorsunuz, bu noktalarda malzemenin esnekliğini ve kırılma dayanımını azaltmış oluyorsunuz ( 1. ŞEKİL)
oysa aynı yapıyı döverek oluşturduğunuzda talaşlı üretimde kopararak kesintiye uğramış olan bölgelerde herhangi bir kopma olmaksızın yığılma ve açılma yoluyla malzemedeki tane dizilimi kopmadan baştan sona devam ederek gidiyor (2. ŞEKİL) Çok hızlı yanıtlamak için şekilleri çok hızlı çizmek zorunda kaldım ve çok düzgün olmadı sadece fikir vermesi içindi. Kendi yaptığım kesicilerde ( bunların içerisine sadece bıçak vs girmiyor, yan keski düz keski, tırnak keski vs) gözlemlediğim şu ki; yapılan malzemenin kalitesini zaman belirliyor, ilk bir iki deneme gerçekten de hiç bir şey anlatmıyor ancak zaman içerisinde görüyorsunuz ki döverek yapılmış işler gerçekten uzun yıllar sorunsuz çalışırken talaşlı üretimle yapılmış olanlarda, parça kopmaları, çabuk körelme ve deformasyon daha hızlı oluyor. Umarım aydınlatıcı olmuştur.

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: Deneme
« Yanıtla #6 : 23 Mayıs 2009, 19:57:01 »
elinize sağlık sefa bey, gerçekten güzel bi bıçak.

talaşlı üretim tekniği kullanıldı demişsiniz ama çelik üzerinde çekiç izleri var? yoksa bazen benimde yaptığım gibi dekotarif olması için mi yaptınız?

bazı ustalar bunun gibi izleri özellikle yaparlar ve daha sonrada zımparalama ve temizleme işlemlerinde bıçağın keskin olacak ağız yüzeyi temizlenirken diğer taraflarda bu izler çok dekoratif durur. bende vakti zamanında bir eğeden böyle bir bıçak yapmıştım resmini koyuyorum.

ayrıca bıçağın ön yüzünde çekiç izi yok sanırım.
benimki bir fikirdir tabii ama bıçağın arakasında o çekiç izleri varsa önümdede olmalı bir bütünlük olması açısından, yada her iki tarafta temiz olmalı. ben her zaman kendi yaptığım bıçaklardaki yanlışlarımı görüp keşke yapmasaydım derim şimdi bakarkende sanki kendi yaptığım bir bıçağa bakar gibi yazıyorum ama kusura bakmayın, amacımızda fikir alışverişi içinde olmak değilmi ?

yanlız şunuda itiraf edeyim, ben su ana kadar doğru dürüst bir kın yapamadım, genelde bıçak formları üzerinde uğraştım durdum, ama siz çok hoş tasarımlı kınlar yapıyorsunuz elinize sağlık sefa bey.


« Son Düzenleme: 23 Mayıs 2009, 19:59:37 Gönderen: Gökhan Bakla »
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #7 : 23 Mayıs 2009, 22:06:09 »
Teşekkür ederim, bıçağın bir yüzünde çekiç izi var bir yüzünde yok doğrudur :) çekiç izlerinin nedenine gelince; bu bıçağı ( aslında bıcak demeye dilim varmıyor  :)) bir arkadaşıma yaptım, dayanamayıp işin başında heveslendi ve malzemeyi doğrultmak üzere tavladığımda kendisi düzeltmek istedi izlerin nedeni budur, zaten izlere iz demek bile doğru değil bence, çekiç yaralanması denebilir. İzleri kaybetmek için de uğraşmadım en azından kendinden izler kalsın ve et kalınlığı daha fazla düşmesin diye, ukalalık gibi algılanmasın ama inanın ben dövseydim zaten çekiç izi göremezdiniz ;) en azından işin son tavlamasında kare baskı kullanırdım. Gökhan bey kusura bakacak bir şey yok elbette hepimiz düşüncelerimizi söyleyeceğiz o yüzden bir eleştiri yaparken tedirgin olmayın lütfen. Selamlar

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Deneme
« Yanıtla #8 : 24 Mayıs 2009, 01:23:54 »
Sefa bey ayrıntılı cevabınızdan ötürü teşekkür ederim. Yeni eserlerinizi de dört gözle bekliyoruz. :)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Deneme
« Yanıtla #9 : 24 Mayıs 2009, 10:45:15 »
eline sagık sefa,
şimdi bu palayı denemeniz lazım. bakalım su vermek gerekiyormuymus :)

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #10 : 24 Mayıs 2009, 20:31:19 »
Durukan nejdet abi denedi cuma günü ;D, vazelin sürüyormuş yüzeye parmağıyla, parmağına da epeyce bez sarmış ardından tabi ne bez ne parmak yaralamış kendini. İşin aslı 4mm çapında teli tek darbede kesiyor ve ağızda bozulma yok yaylarda uygulanan ısıl işlem gerçektende kusursuz standard işlem yaptıklarından pek hata olmuyor.

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Deneme
« Yanıtla #11 : 25 Mayıs 2009, 00:42:00 »
o zaman eline saglık sefa usta, :)
nejat abiye selam.....

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Deneme
« Yanıtla #12 : 25 Mayıs 2009, 00:46:37 »
Tamam ustam söylerim ;)

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Deneme
« Yanıtla #13 : 03 Haziran 2009, 02:03:25 »
pardon ismi düzeltmek istiyorum. nejdet ai  ::)  bende kın işine giremiyorum bir türlü. göhan gibi. sebebi az çok belli. o kadar çok alt başlık var ki. sadece ısıl işlem bile çok ok zaman alıcı olabiliyor. hepsi ile birebir ilgilenmek oldukça zaman alıcı...

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2