Bıçakçılık Terimleri  (124504 defa okundu)

Aydin Yüksel

  • Üye
  • *
  • İleti: 26
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #30 : 01 Ekim 2009, 21:53:54 »
Evet Emre bey hakli. Yatagan yöresinde bu isle ugrasip, internet kullanan birileri olmali. Hatta Kahramanmaras bicakcilar carsisindan, Trabzon´da sürmene bicagi yapanlardan, biryerlerde birileri muhakkak vardir. Googlede Yatagan yazip arayinca Cebehane ilk sirada cikmali mesela. Bunun bir yolu oldugunu duymustum, ben bir arastirayim. Yada bilen varsa söylesin. Velhasil, konuyla ilgili, biryerlerde birileri var gibi geliyor bana ve bu siteden haberleri yok. Bilmem yaniliyorummu.

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #31 : 07 Ekim 2009, 09:22:38 »
...
Front/Rear Bolster: Geleneksel olarak Türk formuna ait olmayan bu parçalara, basitçe "ön/arka yastık" desek?
...

Bakınırken Akın Paslanmaz'ın sitesinde "Alüminyum Bilezikli Ekmek Bıçağı" şeklindeki adlandırmayı gördüm.



Şu durumda bolster yerine bilezik kelimesini kullanmaya ne dersiniz? Anlam olarak süper oturmuyor ama yine de bana hiç fena gelmedi.

Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #32 : 07 Ekim 2009, 09:37:54 »
Zıvana ve bıçkı gibi isimleri olan çakılarımız ve bunlarla akraba olan Opinel çakılarındaki metal halka da bilezik diye adlandırılmakta. Gerçi Opinel'de bir de dışta, dönen bir halka var. Buna da kilit bileziği denebilir.


(Ref.)


(Ref.)

Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #33 : 07 Ekim 2009, 19:38:01 »
"Bilezik" teriminin kaynaklarda tarihi örnekler için de kullanıldığını müşahede ettim. Yani terminolojiye dahil olmuş sayılır aslında. ;)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #34 : 08 Ekim 2009, 02:46:26 »
 :-\  Neden yine benim içime sinmedi  :D

"Bolster = Bilezik" düşüncesi biraz hoş değil. Orta doğu, kafkas ve Anadolu tipolojisinde çok gördüğüm "bilezik" teknik olarak, fonksiyonel olarak ve görüntü olarak "bolster" ile tamamen alakasız.
Bana eğer parmak korumalığı varsa "balçak" demek daha içime siniyor. Teknik olarak aynı şey olmasalar da görüntü ve fonksiyon olarak aynı parçalar...

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #35 : 08 Ekim 2009, 03:03:08 »
Bir "bolster" örneği:


Bir "guard" örneği:


Bir "balçak" örneği:


Şimdi sorunumuz şu,
"Guard" teknik olarak gizli kuyruk ("hidden tang") bıçaklarda ve kılıçlarda, "kuyruğun" içinden geçtiği, kabza ve eli koruyan bir "korumalık" tır. Tam anlamıyla korumalık terimi tam olarak bu terimi karşılıyor...

"Bolster" ise tam kuyruk ("full tang") bıçak ve çakılarda bazen eli koruyan, ama daha genelde kabza malzemesini koruyan ve bıçağa perçin ya da pinlerle tutturulan parça. Ancak teknik olarak aslında "guard" ile aynı şeydir.

"Balçak" ise genelde kılıçlarda kabza malzemesini  ve eli koruyan parçadır. Bunların bazıları tam anlamıyla "bilezik şeklinde tutturulmuştur, bazısı "bolster" gibi bazısı ise "guard" gibi tutturulmuştur. Ancak Türkçe'de bu ayrım tamamen teknik bir detaydır ve hepsi "balçak"tır.

Ama Opinel gibi, serbest dönebilen bir halkadan bahsediyorsak bunun adı bileziktir, ancak asla "bolster", "balçak" veya "guard" anlamında kullanmamalıyız bence... Tabii bu kişisel fikrim...

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #36 : 08 Ekim 2009, 10:12:32 »
Emre ustam,

bu iki kelimede benim de kafama takılan bir kaç husus var: Balçak esasen kılıca özgü yada daha kılıç için ağırlıklı kullanılan bir kelime mi? Yani kılıf - kın ayrımı gibi bir şey var mı? Bilezik kelimesi kılıç için de kullanılmış mı? Balçak acaba yaptığı çıkıntıyla/çıkıntılarla bilezikler içinde eli koruma özelliği ile öne çıkan bir alt türdür mü demeli?

(Biraz konu sapacak belki ama... ) Aslında biz bu işi böyle ciddiye alıp tartarken aklıma bir şey geliyor ve kızsam mı gülsem mi bilemiyorum. Türkçe'de biz

alçıdan yapılan alçıpan için (boncuk tutkal ve kağıttan büyük bir emekle yapılan) kartonpiyer kelimesini kullanıyoruz;  :o :( ;D

bir binanın esasen bitişik iki evden oluştuğunu belirten dubleksi iki katlı apartman dariesi anlamında kullanıyoruz;  :o :( ;D



Aslında bunlar dublex (duplex diyor frenkler)

takılarda kullanılan pirinç tellerden oluşan malzemeyi titanyum diye kullanıyoruz. :o :( ;D


Eh bunlara bakınca bilezik nispeten daha iyi oturuyor anlamına. Zaten biz kullanınca oturur kelimeye anlamı. Bilgisayar kullanın herkesin kelimenin anlamını kafasında doğru canlandırabildiği gibi bu da zamanla daha iyi oturur ne de olsa.  :)


Sağlı sollu iki parça olan bileziklere izah gerektiğinde bölük bilezik gibisinden bir şeyler diyerek sınıflandırsak olur sanki. Diğer halleri de halka bilezik, U bilezik olarak sınıflandırılabilir.

Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #37 : 08 Ekim 2009, 10:31:47 »
Eylem Bey,
Türkiye'de tüm kesici alet terimleri kılıç terimlerinden türemiştir. Yani aslında kılıç terimi olan namlu, kabza, balçak, ağız, kın, kuyruk vs vs. hepsi bıçaklar için de kullanılabilir. Esasında halkımız bıçak ile kılıcı farklı şeyler olarak hiç görmemiş şimdiye kadar. Bunun içinde ayrımlara gitmemişler. İngilizce guard bıçak için geçerli iken kılıç için hilt vardır. Bunlar aynı şeylerdir. Bizim için bolster, ya da guard ya da hilt aynı şeydir, yani kabza ile namlu arasındaki metal parça. Bu parçanın şekli önemli değildir, her şekli balçaktır. Bunları şöyle ayırabiliriz: "korumalıklı balçak", "iki parçalı balçak". Bu iki tip her türlü varyasyonu karşılamakta...

Kusura bakmayınız ama iki katlı eve "duplex" demek istiyorsanız diyiniz, ya da bilezik ya da "bölük bilezik" gibi garip şekillerde "bolster"ı tanımlamaya çalışınız. Bu tamamen kişisel tercihinizdir ancak bu forumda hep bahsettiğim bir konu vardı: Yanlış terim kullanımı insanların konuyu kavramsallaştırmasını sakatlıyor. Örnek olarak "su verme" terimini göstermiştim. Aslında su maddesi ile hiç bir alakası olmadığı gibi vermek fiili ile de alakasız bir işlemi bu şekilde tanımlamak insanların bilinç altında suyun demire verilmesi, demirin suyu emip çeliğe dönüştüğü gibi sağlıksız,, hatalı bir kavramsallaştırmaya gitmesine neden olmakta. Ben asla "ısıl işlem" ya da "soğutma" gibi işlemlerden "su verme" diye bahsetmedim, ağzıma bile almam. Bence bu gibi hatalı kavramlar ölmeyi fazlasıyla hakkediyor.

Ancak öztürkçe ve tamamen teknik olarak "bolster" veya "guard" anlamında zaten kullanılan bir terimi çöpe atıp, yerine teknik olarak ve kavramsal olarak alakasız, hatta "su verme" terimindeki gibi hatalı bir kavramsallaştırmaya sahip bir terim olan "bilezik" terimini koyma çalışmanızı anlayamıyorum. Bence Türkiye'de bazı sanatların doğru dürüst öğretilememesinde, yeni yetişenlerin konuya tam hakim olmayışlarının altında, modern terimlerimizin çok zorlama ve uygun olmaması gibi bir neden yatıyor olabilir. Sanayii ye gidip basit bir malzeme isterken karşılaştığım garip jargon, malzeme tanımları vs. beni her seferinde şaşırtmıştı.

Yalvarıyorum, rica ediyorum "balçak" yerine "bilezik" kullanmayalım. "Bolster" veya "guard"ın sağlam bir materyal olması gerçeğini kaybederiz. Bilezik bir ince sacdan oluşur, bilezik kavramı "sağlam olmayan" sadece "görsel" bir eklenti fikrini çağrıştırıyor. Lütfen birşeyleri özgün terimlerle tanımlamaya girişmeden önce uygunluğu kontrol edelim. Bari biz "iki katlı evlere" "duplex" demeyelim bıçakçılık dünyasında...
http://tr.wiktionary.org/wiki/bal%C3%A7ak
http://www.seslisozluk.com/?word=bal%C3%A7ak&sbT=Search&ssQBy=0


« Son Düzenleme: 08 Ekim 2009, 10:45:38 Gönderen: Emre Kipmen »

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #38 : 08 Ekim 2009, 12:01:42 »
Emre bey haklısınız, bilezik değil "bolster"ın karşılığı; son mesajınızda gönderdiğiniz resimlerden daha iyi anladım; bilezik diye daha çok katana'daki "habaki" gibi namluya geçen ve namlu ile kabzanın birleşme yerini gizleyen parçalara deniyor.  Türk terminolojisinde yatağanın eli korumak için olan çıkıntı yaptığı bölüme ise "tırnak" adı veriliyor.  "Guard"ın ise zaten karşılığı binyıldır mevcut: "balçak".

Bu durumda parçanın alacağı isim şekline ve işlevine göre bu üçünden biri olabilir. sadece namlu ile kabza birleşme yerini gizleyen yuvarlak biçimli metal bir parça ise bilezik, namlunun hafif bir çıkma yaparak eli koruması amaçlı bir parça ise "tırnak", tekamül etmiş ve tamamen eli koruma amaçlı yaratılmış, başlıbaşına mamur bir parça ise balçak demek uygun olur zannımca.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #39 : 08 Ekim 2009, 12:57:12 »
Sancar bey, sağolun tırnak terimini ilk kez duyuyorum.
Anladığım kadarıyla "tırnak" balçağın aşağı veya yukarı çıkan çıkıntısını tanımlıyor. Bıçaklar için tırnak terimini balçağı tanımlamada kullanabiliriz o zaman, yani "korumalıklı balçak" yerine "tırnaklı balçak" denilebilir belki. Namlunun ricasso bölümündeki çıkıntı varsa "tırnak" balçak ile alakasız birşey olabilir. O durumda bıçakta tırnak ve balçak ayrı ayrı olabilir...

Bu durumda önerilerimi bir yerde toplayayım diye Jay Fisher'den aldığım bıçak anatomisi resimleri üzerinde  değişiklikler yaptım:


Yukardaki resimde bir tek "ricasso" teriminin karşılığını bulamadık....

----------------------------



Bu resimde kuyruk yerine "pırızvana" da denilebilir belki...

--------------------


-------------------

-------------------


Yukardaki resimde dikkat edilmesi gereken bir husus var. Namluda oyulmuş "yiv" bazen "kan oluğu" terimi ile karşılanmaya çalışılıyor. Bence bu terim de ölmesi gereken terimlerden biridir. Kan oluğu aynı şekilde "sakat" terimlerimizden biridir, bence bu tür yanlış inanışları kullandığımız terimlerle beslememiz hatalı olacaktır. Yivin ana mantığı, namlunun daha esnek olması ve kalın çeliğin ağırlığının bir kısmının, bıçağı ya da kılıcı daha güçsüz hale getirmeden hafifletmek amaçlıdır. "Kan" ile hiç bir alakası yoktur. "Yiv" yerine basit bir şekilde "oluk" da denilebilir bence...
 Lütfen bunlar üzerine düşüncelerinizi tartışalım. Gerekirse her türlü bıçak ve kılıç anatomisi ile ilgili bir sözlük girişiminde bulunalım.
Bir fikir de terimler sözlüğü diye bir konu başlığı açıp buraya giderek gelişen organik bir sözlük oluşturmak. Ancak sadece en baştaki mesaj moderatör tarafından açlmış olur (mesela Sancar Bey). Bu mesaj yeni ve hepimizin kabul ettiği bir terim oluşunca değiştirilir yine moderatör tarafından, giderek liste uzar, hepimizin geri dönüp bakacağı güzel bir kaynak olur...




Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #40 : 08 Ekim 2009, 18:58:56 »
Emre bey, birkaç küçük ekleme yapayım "yalancı ağız" olarak işaret ettiğiniz bölüme Türkçede "yelman" denir; hatta Türkçeden yabancı dillere de geçmiştir, onlar da bizim verdiğimiz ismi kullanır.

 "Ricosso" bölümü Türk silahlarında olmadığı için, ve direk silahın kullanılma özelliği ile bağlantılı bir terim olduğu için isimlendirmek zor, lakin namlunun kabzaya yakın 1/3lük kısmı "taban" olarak adlandırılıyor, bu kullanılabilir. Ancak taban şimdi hatırlayamadığım başka bir öğe için de kullanıldığı için orda bir kavram karmaşası olabilir.

Ayrıca namlu ağzı için kullanılan bir başka terim de "yalım"dır. Aynı şekilde sırt için kullanılan alternatif bir terim de "kılıç tersi"dir. Hatta deyim olarak kullanıldığı yerler vardır: "kılıç tersi göstermek"(yalancı atak yapmak manasında) gibi... ;)

Tırnak daha ziyade ilk resimde işaret ettiğiniz gibi namlunun çıkma yapması şeklinde oluyor. Namludan ayrı bir parça olarak bulunan balçağın kollarına tırnak demek ne kadar uygun olur bilemiyorum. Benim gördüğüm literatürde balçak uzantılarına basitçe "kol" deniyor. Kulağa hoş gelmiyorsa veya bir kol tesis edecek kadar bağımsızlaşmıyorsa, tırnağın diğer kullanımı ile karıştırmamak için  kanat kelimesini kullanmayı öneriyorum, daha güzel birşey de bulunabilir.

"Kıç balçağı"nın ise uygun olacağını sanmıyorum, zira balçak kelimesinin etimolojisi doğrudan "korumak" fiili ile alakalı. Zira kolu korumaya yarayan zırh parçasına "kolçak", dizi korumaya yarayan zırh parçasına "dizçek" deniyor. Bu parça Türk silahlarında olan bir kısım, o zaman bir ismi de mutlaka vardır. Türetme yoluna gitmeden önce bu ismi keşfetmeye odaklanalım derim ben. Bir kaynakta klasik türk kılıcı kabza formunun bu kısmının "armudi topuz" olarak tarif edildiğini okumuştum ama bunun geçerliliğinden şüpheliyim. Yine de kendisi varolduğuna göre mutlaka kullanılan bir ismi de vardır.

Sizlerin de sayesinde terimler bu şekilde birikirse güzel ve net bir terminolojik sözlük ortaya çıkacağından şüphem yok. Güzelk bir başlangıç yaptık, iyice bir birikim oluştuktan ve tüm terimler teyit edildikten sonra belirttiğiniz gibi bir düzenleme yapılabilir :)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #41 : 08 Ekim 2009, 19:11:55 »
http://www.ottomanstore.com/switch.php?file=ProductInfo&cat_id=82&product_id=1170
Nejat Eralp'ın 1993 basımlı kitabı, "Tarih Boyunca Türk Toplumunda Silah Kavramı ve Osmanlı İmparatorluğunda Kullanılan Silahlar" başlıklı kitabına bir bakmamızda yarar var. Ben almaya çalışacağım yarın internet üzerinden....

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #42 : 08 Ekim 2009, 21:04:25 »
Tavsiye ederim, çok faydalı bir kaynaktır ve Tükçe'de türünün en eski ve kapsamlı örneklerindendir. Nejat hoca Askeri Müze'nin müdürü olduğu için bizzat malzeme ile çalışma fırsatı da bulmuştur. Birçok terim vardı kitapta, kütüphanem biraz karışık durumda ama bulabilirsem ben de buraya yazmaya çalışırım ;)

Rahmetli Nejat Hoca, Müzecilik dersi hocamdı. Kılıç üzerine uzun sohbet ederdik, derslerden önce Resim Heykel müzesinde. İsminin geçtiğini duyunca anmadan geçemedim :)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #43 : 08 Ekim 2009, 21:37:41 »
Ruhu şad olsun, ne güzel ki böyle insanlarımız var, bildiklerini bir sonraki nesle doğru bir şekilde aktarmaktan üşenmeyen üretken insanlar. Onlar da olmasa, her şeyimiz yitip gidecek..

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Yanıtla #44 : 09 Ekim 2009, 00:43:30 »
Teknik anlamda yapılan işlemlerin bir çoğunun ilk üreticisi veya uygulayıcısı/yapanı olmadığımızdan ne yazık ki dilimize yerleşen bir çok işlemi Türkçeleştiremedik ( ya da bunda çok geç kaldık) örneğin sanayiye gidip sac vidası isteseniz bir çok yerde “yok” yanıtı alırsınız oysa tirifon deseniz vardır, el taşı bulamazsınız ama spiral, canavar, fileks, jet taşı her zaman bulunur, “seal master” diye bir markayı, tutar “salmastra” haline getiriveririz hatta zaman zaman bu çarpıtılmış sözcükleri resmi yerlere isim olarak veririz, örneğin “ TCDD Eskişehir Cer Atölyesi” gibi oysa oradaki cer aslında “gear” dan gelmedir…
Balçak terimi gerçekten kulağa hoş geliyor ve ben de kullanıyorum ve kullanılmasını da destekliyorum, ama Emre beyin “su verme” konusundaki katı yaklaşımına ne yazık ki katılmıyorum. Demirin çeliğe dönüştürüldüğü ilk yıllarda yağda sertleştirme, alkalilerde sertleştirme vs olmadığından insanlık işin en pratik yolu olarak suyu kullandı, ve büyük olasılıkla bunu da rastlantısal olarak buldu, buradan hareket edersek sertleştirme işlemi su verme işlemiyle özdeşleşmiş, hatta bu terim insanların kulağına daha bir oturaklı geliyor olmalı ki yapılan temperleme işlemine de “ çifte su verme” diye bir niteleme yapıyorlar. Terimin içerdiği anlam tam olarak yapılan işlemi anlatmıyor olabilir ( örneğin bir motor kullanıcısı olarak hala “gaza basmak” terimini kullanırım, oysa belki doğrusu “gaz açmak” ya da gazı kapatmak” olmalı - hoş gaza basmak terimi de olayı ne denli anlatıyor o da ayrı konu)
Ama binlerce yıldır yapılmış bir işlemin adını değiştirmeyi de çok içime sindiremiyorum ve genel olarak yazarken veya söylerken parantez içerisinde “su verme” yi kullanmayı yeğliyorum. Ayrıca sertleştirme işlemini ille de çeliği ısıtıp bir sıvıya sokarak yapmanız da gerekmiyor, nitrürleme de yapabilirsiniz, soğuk olarak da dövüp sertleştirebilirsiniz, burarak ( tor çelikleri gibi) sertleştirebilirsiniz ama bunların hiç birisi bana göre “su verme” deki anlamı vermiyor su verme diyince hemen malzemenin ısıtılıp bir ortamın içerisinde aniden soğutulmasını anlıyorum oysa saydığımız tüm işlemler aslında bir sertleştirme işlemi.
« Son Düzenleme: 09 Ekim 2009, 00:45:54 Gönderen: Sefa Çabuk »

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2