CebehaneForum
Genel Konular => Diğer Silahlar ve Savunma Gereçleri => Konuyu başlatan: Cengiz Çetin - 03 Aralık 2010, 03:45:52
-
Slm arkadaşlar,
Biraz farklılık katayım dedim.Kesmeye araverip uzaktan delmeye çalışalım birazda ;).Bu yeni yaptığım yayım.Çok bir beklentiyle yapmadım aslında.Ama çok dayanıklı çıktı.200 e yakın ok attım.Menzil denemedim.Yakın mesafede kullanılacak antrenman yayı olabilir.30 libre civarında olduğunu tahmin ediyorum.
-
Elinize sağlık Cengiz Bey. -^b
Kullandığınız malzemeler ve yapım aşamaları hakkında da biraz bilgi verebilir misiniz?
-
Cengiz bey . yay konusundaki bilgim maalesef ona olan sevgimin büyüklüğüyle ters orantılı . Paylaştığınız eserinize tekrar tekrar sevgiyle bakıyorum .
Cebehanede de sanıyorum yayınlanan ilk yay çalışması . Elinize sağlık kutluyorum . Vitrine ilk çıktığınıza göre bilgi açığımızı da sayenizde kapatmak isteriz :) . Şahsen sizi bıktıracak kadar çok sorular sormak için de baştan izninizi almak istiyorum :D. Tekrar elinize sağlık .
-
Cengiz bey, fena yere düştünüz. Kolay kurtulamayacaksınız elimizden :D Yapım aşamalarını, varsa fotoğraflarıyla istiyoruz. Yay yapımı konusunda şifahi bilgi kırıntılarım mevcutsa da özellikle sinirin yaya tam olarak nasıl uygulandığını hep çok merak etmişimdir.
-
Teşekkürler arkadaşlar.Ama bir noktayı belirtmekte fayda var.Bu yayda geleneksel malzemeler kullanılmadı.Ahşap harici sentetik.Yapımı kolay olduğu için sentetik malzeme kullanıyorum.Sinir kullanarak yaptığım yaylarda var ama çoğunu kırdım.Elimde yalnızca iki tane kaldı.Boynuz yerine polyester kullandım maalesef.Elimde bir yaylık boynuz var ama cesaret edip kullanamadım.Biraz daha tecrübe kazanıp Osmanlı yayında kullanmayı düşünüyorum.İlk çalışmalarımda Osmanlı denedim ama başarısız olunca bu tarz yaylara yöneldim.Şuan üç yay taslağı daha var yakında hazır olacaklar.
-
Sancar bey sinir konusunda tecrübelerim var.Lakin bu konuda öyle usta arkadaşlar varki bana söz düşmez.Yaşar Metin hocamdan izin almadan basın açıklaması yapamam. :D Sala sinir döşemek hem keyifli hem yorucu bir iş.Sinirin temini ve hazırlanması baştan sona zahmetli aslında.Ama sonucu görünce zahmeti unutuyor insan.
-
Çok teşekkürler, elinize sağlık.
Kemankeşliğin her ne kadar hakkını veremeyeceğimi düşünsem de tökezlendiğim yere kadar duraksamadan yürümemde ne sakınca var dediğimden ve elimde bir kepaze (terimde hatam varsa affola) olmadığından geçenlerde kalınından bir çift serum lastiği aldım. Bunu galiba Ercan'dan duymuştum. Umarım bir yanlışım yoktur.
Müsadenizle sorayım. Günlük bir çalışma için ne yapmam gerek? Bu koşullarda çalışabilir miyim? Bir kepaze yayını nasıl temin edebiliriz?
-
Bir bilgi: Sakıp Sabancı Müzesinde'ki Ağa Han kolleksiyonu sergisinde bir de yay var.
Sergi devam ediyor.
-
Bir görüntü daha. Kusura bakmayın, mekan çok karanlıktı. Bu fotoğraflarda şimdi alel acele yapmış da olsam ciddi oranda düzeltme var.
-
Cengiz usta sağolun cevabınız için. Eylem'in sorduğu hususu ben de merak ediyorum; elinde yay olmayan bizim gibi acemi heveskarlar için ne salık verirsiniz, nerden başlamalı?
-
Cengiz Bey,
Tebrikler, kutlarim sizi. Cok güzel olmus elinize saglik... 200 m de az degil valla SÜPER, Lütfen devam böyle... -^b -^b -^b
selam ve saygilarimla
-
Serum lastiği çekmek antrenman açısından iyi oluyor ama bir yayın yerini tutmuyor.Yayı tanımak elinizde hissetmek gerekiyor.Ankaradaki kavsi arkadaşlar İlkay kardeşimizin organizasyonuyla biraraya gelip kepaze yapımıyla işe başladılar (bu aşamaya bende katılmıştım).Şimdi ise Osmanlı ve Hun yayını paralel götürmeye çalışıyorlar.
Bence bu konudaki en iyi bilgi Adnan Mehel beyde.Ben, yay yapıyorum ama zihgirle ok atmayı beceremedim henüz(üç parmakta iddialıyım ama).Bu konuda Adnan bey bizleri aydınlatırsa bende çok şeyöğreneceğimden eminim.
-
Mergup bey 200 den kastım metre değil.200 adet ok attım.Yanlış anlama olmasın 200 m benim yaptığım yay için iyi bir mesafe Allah söyletti size.Henüz mesafe atışı yapamadım.
-
insallah oda olur merak etmeyin...
Yeterki azim ve tutku kaybolmasin Cengiz bey,,, :D
-
Yay - ok muhabbetine ne kadar talepkar ve ne kadar hasretmişiz farkettiniz mi ? Cengiz bey buna zemin hazırlayan güzel eseriniz için tekrar teşekkürler .
Cebehanemizde yeni bir aş ağır ateşte pişmeye başladı :D başta konunun duyeni üyemiz Adnan mehel bey olmak üzere Türk adıyla özdeşleşen , çağdaşlarına göre teknolojik seviyesi yüksek bu türk silahı hakkında bütün ilgili arkadaşlarımızdan bilgi dağarcığımızı dolduracağız ne kadar güzel .
-
Bir ingiliz profesörün ettiği bir laf duymuştum . eğer doğruysa diyesiymiş ki : Türklerin ( ya da bozkır göçebelerinin ) kompozit yay yapmalarındaki sebep yay yapmak için harika bir ağaç olan porsuk ağacının onların coğrafyalarında bulunmamasıdır. :-[
1- Böyle bir kelamı biz hangi kutularda saklayalım , 2 -İngilizlerin kendi yayları ne mene bişeydir ki adamcağız bu lafı etmiş .
-
Hahahaha..bu İngilizler kocaman yayları ile bizimkilerin ancak yarısına kadar atıyorlardı :-))
Adnan bey bu konuları iyice açar sanırım ;D
-
Cengiz Bey,
Madem bu güzel Konuyu actiniz,
Bizede daha dogrusu, banada diyeyim buraya bir kac tarihi ve konuyla bagdasan Resim koymam lazim artik degilmi ? ;D ;D ;D
Ilk önce tarihi acidan bakalim...
-
Yay ve Ok tarihi olarak devam...
-
tabikii bu arada Yay ve Oklar´da unutmamak lazim degilmi.....
-
Yay ve Oklar devami...
-
İngiliz'lerin yapabildikleri yayı düşününce çok da üstlerine gidip morallerini bozmak istemiyorum.
-
İngiliz yayları hamallık gibi geliyor bana.
-
ye sonuncu olarak ilk Resim bir "kiriş"yani (Yay ipi, bilmiyorum dogrumu kemankes arkadaslar bilirler diye umuyorum) ve bir kac Türk Ok ucu modelleri koyuyorum.
Hadi benden simdilik bu kadar yeterince konusulacak Resim yükledim zannedersem.... ;D :D ;D
Selam ve Saygilar
Mergup
-
Mergup beyin gönderdiği resimlerdeki yayları yapabilmem için önce fırın yapmayı öğrenip sonra ekmek yemem gerekiyor.Kaç fırın olur Allahkerim...
Yapım aşamalarının resimleri söylenmişti... Maalesef resimlemedim.Ama yakında sinir döşeyeceğim ahşap+ahşap+sinir kullanacağım bir osmanlıya başlayacağım.Onu resimlerim.Akçaağaç salları hazırladım,uygun bir zamanda bükeceğim.
-
pardon resimler yanlis gitmis, buyrun dogrusu... :-\ :D ;D
-
Mergup beyin gönderdiği resimlerdeki yayları yapabilmem için önce fırın yapmayı öğrenip sonra ekmek yemem gerekiyor.Kaç fırın olur Allahkerim...
Yapım aşamalarının resimleri söylenmişti... Maalesef resimlemedim.Ama yakında sinir döşeyeceğim ahşap+ahşap+sinir kullanacağım bir osmanlıya başlayacağım.Onu resimlerim.Akçaağaç salları hazırladım,uygun bir zamanda bükeceğim.
estagfurullah Cengiz Bey... her sey adim adim...Bir gün sizde kesin böyle esirler olmasada kesin onlari aratmiyacak kadar yakin olurlar kesin eminim ;D ;D ;D yeterki siz isteyin....
Selamlar...
-
Mergup bey meğer nice değerli hazineler barındırıyormuşsunuz hangi alana uzansak sizden mutlaka kıymetli resimlerle büyük katkılar geliyor . :D maaşallah .
Hepsi çok mükemmel örnekler ama ben iğneli osmanlı temrenlerine bayıldım . Şu akşam saatinde inanın örs başı yapıp temren dövesim geldi ;D ;D
Bilenlerden de bilgilenmek isteriz savaş ucu , talim ucu , menzil ucu , av ucu ,ıslıklı uc hangileridir
bencileyin cühela bunları nasıl anlayıp ayırabilmeli .
-
Bekir Bey,
Madem bunlar hosunuza gitti ise Buyrun o zamanda bir Video paylasayim isterseniz...
Bir Alman Televizyon Kanalinda "Sipahi Bölügü ve Yay ile Ok" atmasini konu alan bir Program koyuyorum.
Türkce altyazili ama maalesef tercüman arkadas iki seyi karistirmis:
# Ok yapiminda kulanilan Kiris degil SIGIR TENDONU
ve
# 15 y.y. degil 16 y.y. deniliyor burada gerisi komple dogru tercümelenmis...
Yay yapimi baslica söyle imis:
# Akca Agacindan yay hazirlanir,
# bunun arka tarafina ince Form haline getirilmis BOYNUZ seritler yapistirilirmis, tutkal olarak ise Balik DAMAGINDAN elde edilen tutkal kullanilirmis,
# Yayin on tarafina ise ayni BALIK-tutkali ile cok iyi kurutulmus ve ince sac ve tel halinede cekilmis olan SIGIR TENDONU yapistirildiktan sonra
# Komple böyle hazirlanmis Yay bir Deri Kilif icine dikilir ve süslenip, islenirmis... -^b -^b -^b
(O zamanlar Osmanlida Geyik ve Ceylan derisi cok is görürmüs, duydugum kadariyla...)
Iyi seyirler :D ;D :D -^b
Osmanlı İmparatorluğu'nun Ok Atışı Dünyayı Şaşırtıyor!!! (http://www.youtube.com/watch?v=_Mfr87HoLDs#)
-
öf ki ne öf.. :o pekiiii bu gezgin , göçebe toplulukların yani sizin ve benim büyük , büyük , büyük dedelerimizin o zamandaki mevcut teknolojiden çok uzaklarda dağ tepe gezip durdukları , Bugünki dünya bilimi ve teknoloji havuzuna da bu sebeple neredeyse hiçbir katkı sağlayamadıkları anlatılıp durdu bize ??? . İyi ve üstün olan ne varsa batı buluşu değilmiydi ? Bu Alman programı bizi kandırıyor Mergup bey , bu yay kesinlikle batı buluşu , Hatta sunucu da almancayı iyi bellemiş bir Türk . ;D
-
İngilizin yay yorumuna şunu demek lazım: kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş ;D
Mergup bey harika bir video, yayın temel özelliklerini ve yapımı tam olarak kafama oturdu sayenizde. Üzücü olan ecnebiler Türk yayı için böyle belgesel hazırlarken bizim tvlerin uyuması. :-\
Cengiz bey, Osmanlı yayına başladığınızda her aşamayı mutlaka resimleyin ve bizlerle paylaşın ki sayenizde iyice anlayalım yapılışını -^b
Bekir bey, dediklerinize katılmamak mümkün değil. Hele ki şu göçebe muhabbeti çok çok can sıkıcı. İlk olarak Türkler göçebe değil, yarı-göçebedir. Göçebelik avcılık ve toplayıcı bir hayat şartının gereğidir. Bir bölgede kaynaklar tükenirse göçebeler yer değiştirir. Örneğin kızılderililer gerçek göçebelerdir, bufallo sürülerini izlerler. İkinci bir tip göçebe de zanaatkar ve tüccarlardır. Feodal Avrupa'da kaleden kaleye dolaşıp hizmet satan çingeneler gibi...
Türkler ise büyük oranda tarihin başından beri aynı bölgelerini muhafaza etmişlerdir. Çünkü avcı-toplayıcı değil hayvancıdırlar. Bu yüzden de yazın yaylaya kışın ovaya göçerler ama yazlak ve kışlakları değişmez. Hatta bu yazlak ve kışlakların sahibiyetini belirlelmek için kabileler arasında karmaşık tapu sistemleri vardır. Vakıa 9.yüzyıldan sonra Türkistan'dan Ön Asya'ya bir nüfus akımı olmuştur ama buna göçme değil yayılma denir. Göçme olması için Orta Asya'nın terk edilmesi icap ederdi. Halbuki taa milattan önce Türk kültürünün ilk çıktığı bölgeler günümüzde hala Türklerin yaşadığı bölgelerdir. Bir ingiliz bunu söyleyemez.
Haa bir de şu husus var ki; bugün taa Hunlar döneminden kalan, bizzat Mete'nin yaptırdığı Ulan Ulde gibi şehir yerleşkeleri vardır. Bugün Semerkant'ın yakınındaki Afrasiyab(Alp Er Tunga'nın Farsçadaki ismi) şehri M.Ö.500'de kurulmuş ve M.S.1220lerde Cengiz tarafından yıkılana kadar büyük bir metropol olarak varlığını sürdürmüştür. Göktürk döneminden kalan Polat, Muğkale gibi birçok şehir vardır ki ilki pota çeliği , ikincisi altın üretimi ile meşhurdur. Uygur şehirleri zaten herkesin malumu. Emevi coğrafyacılarından İbn-i Hurdazbih Yollar Ve Ülkeler adlı kitabında Türk şehirlerini saymakla bitiremez. Şu halde ecnebilerin "medeniyetsiz" manasında kullanmaya çalıştıkları şu göçebe lafından kurtulup "Bozkır Medeniyeti" kavramını aklımıza iyice yerleştirmeliyiz kanımca.
-
Sancar ağzına fikrine sağlık . Bizim için çok gerilerde kalmış karartılmış alanları aydınlattın verdiğin bilgilerle emeğine bereket .
Cengiz bey okçu dostlarımız Türk yayı için Macaristana sipariş geçip epey de beklediklerini anlatmıştı . durum hala böyle mi ? Bizler de birer yay edinmek istesek türkiyede sizin gibi ustalarımız var mı ? ürettikleri sayı olarak yeterli mi ? yoksa kendi Türk yayımızı satınalmak için Macar kapısında biz de kuyruğa mı gireceğiz
-
Bu zamana kadar yay için beklenildi.Biraz daha beklemenizi tavsiye ediyorum.Şuan üzerinde çalıştığım malzeme beklediğim sonucu verirse yakında dışarıdan yay beklemeye gerek kalmayacak.Organik malzeme olmayacak ama görüntü olarak ihtiyacı giderecek.Fiyatıda çok daha ekonomik olacak.Ama resmini gönderdiğim yay dahi hala test aşamasında.hergün 50 civarında ok atıyorum.Ne zaman elimde kalacak görmek istiyorum.Aynı malzeme ile Osmanlı tarzı yapmaya hazırlık yapıyorum.Bugün salları büktüm.Önceki kırılanlardan söktüğüm başlarda var nasılsa.karşımda kuruyorlar.Ya nasip...
-
Abilerim. Şöyle başlangıç için ingiliz olur osmanlı olur recurve yaylar olur. Birileri aracı olup makul fiyatlara edinmemde yardımcı olabilirmi acaba ?
-
Şuan senin durumunda olan çok arkadaş var Berke.Yay bekleyen,satınalmak isteyen çok kişi var.Yurtdışından pahalıya geliyor,yurtiçinde yapan yok.Kullanıma uygun en ucuz yayın fiyatı 300-400 tl civarı.Daha öncede yazdım... Hala daha çalışıyorum.Malzemeden emin olmak istiyorum.Yaptığım yaylar beni tatmin ederse, üretime geçmeyi düşünüyorum.
-
cengiz bey gerçekten güzel bir yay, :o
arkadaşların çoşmasından da anladığım kadarıyla böyle bir konuya uzun zamandır ihtiyacımız varmış? -^b
-
Cengiz bey . Şu bükülen sallar la kırıklardan sökülen başlar ne menedir ? :D .
Birer fotoğraflarıyla başlasanız bizlere belletmeye :D diyorum . Okçulukla ilgili bilgimiz kırıntı mertebesinde bile değil de ::)
-
Haklısınız arkadaşlar, balçak desem,yalman desem herkes anlayacak .Haliyle yaydaki isimler tanıdık değil,yarın sizlere bazı fotoğraflar göndereceğim.(Çalışma mekanımın rezilliğide ortaya çıkacak).
Yapmayı düşündüğüm bir yayın resimlerinide gönderiyorum.Bu yay için ikinci denemem olacak.Yaşar Metin hocam "emek zayi etme" demişti ama ben dinlememiştim. Yine dinlemeyeceğim.Osmanlı yayı yapımından zor bence.
-
resim süper, tesekürler... -^b
-
...
Yaşar Metin hocam "emek zayi etme" demişti ama ben dinlememiştim.
...
İşleyen demir ışıldar ama... ;)
-
Cengiz bey . siz fotoğrafları hazırlayadurun ;)
Ben bilen bir arkadaşımızdan " ISLIKLI OK " u öğrenmek ısterim . Ne iş için yapılır , savaşta mı eğlencede mi kullanılır . Türkler ıslığını bile okla çaldığına göre :D başka ne iş gören oklarımız var acaba ?
-
Mademki konu ıslıklı ok şu videyo paylaşayım :). Videonun altındaki yorumlara göre Bu oklar sadaket ve bağlılığın ilk işaretçişeriymiş. Ayrıca Hun tipi ötkün (ıslık çalan) okların ıslık aparatları 2000 yıl önceki teknikle boynuzdan yapılıyor. Metehan'ın icadıymış. At kemiğindende yapılabiliyormuş...
http://www.facebook.com/video/video.php?v=385401077589#w320-h240 (http://www.facebook.com/video/video.php?v=385401077589#w320-h240)
-
Tamamen kafadan atıyorum ama yüklenen diğer tüm sembolik manaların altında çok daha basit ve pratik bir sebebi olamaz mı ıslıklı ok temreninin? Böyle düşünmemin sebebi zaman içinde çok mühim manalar yüklenen bazı nesnelerin başlangıçta çok basit amaçlarla yapılmış olması. Örneğin hakimiyet ve devlet simgesi haline gelen tuğ aslında ilk olarak mızrağın gövdesi kanla kayganlaşmasın diye temrenin altına kanı emmesi için at kuyruğu bağlanması ile başlamış. İlk alemler büyük mızrak temrenleri imiş.
Böyle düşününce ıslık çalan oklarla ilgili şöyle bir teorim var, daha doğrusu doğru olabilme ihtimalini merak ettiğim bir tahminim: Okun ıslık çalması için temren ile gövde arasına düdük gibi bir tertibat olması icab eder diye tahmin ediyorum. Yani okun süratiyle giren havayı önce sıkıştırıp sonra da ıslık sesi çıkaracak şiddette dışarı üfleyecek bir tertibat... E havayı sıkıştırıp üfleyen böyle bir parça okun süratini arttırmaz ve havada kalma süresini uzatmaz mı? Yani asıl amaç belki de okun hızını arttırmaktır, ses çıkarmasını sağlamak değil...
Tabi tamamen hiçbir veriye dayanmadan yapıyorum bu tahmini. Islık çalan oklarla tecrübesi olan kemankeş dostlar beni düzeltirse sevinirim. Islık çalan oklar daha hızlı gidiyor mu veya daha uzun süre havada kalıyor mu? Düdük kısmı tahmin ettiğim gibi mi? Yoksa fazla çalışan hayal gücümün mahsülü mü bu teorim? ;)
-
Islık çalan oklar ordu içinde haberleşmeyi sağlıyor.Hareket halindeki grubu yönlendiriyor.Aynı zamanda birkaçbin ıslık çalan okun çıkardığı sesi düşünün.Düşman ordusu içinde nasıl bir etki bırakacaktır.Bu sese alışık olmayan atları ürkütecektir.
-
Berke sag ol.
güzel bir paylasim... -^b
-
Önemli değil Mergup abi :). Atların ürkme teorsinie katılıyorum diğerleyi belli olmaz. ama 300 okun çıkaracağı ıslık sesi bir atın şaha kalkmasına yeter bence...
-
Ötkün okun bir resmi , çizimi , fotoğrafı ya da örneği varmı acep ?
Mergup bey kıyı -köşe bir bakın bakalım neler çıkacak :D . Bu talebimiz diğer kemankeş dostlarımıza da elbette . Anlattıkça bizler daha da bir merak sarar olduk çünki . :D . Neresinden üfürür , neresinden öter ki badem boyunda temren ?
-
Bu konunun piri Adnan MEHEL beydir.Herkesi aydınlatırsa mutlu oluruz.Bu konudaki en önemli kaynak sayın Erkan GÖKSU'nun Ötüken yayınlarından çıkan "Türk Kültüründe Silah" adlı harika çalışmasıdır.Bir başucu kitabı.Bence bu konuya sevdalıların elinde bulunması gerekiyor.
Ben yay yapımı vs... hobilerimin tamamını artık bıraktım.Yemin etmedim ama uzun süre bu kulvarda olmayacağım.Yayların ve okların tamamınıda elden çıkardım.Sadece yazıları takip etmekle yetineceğim.Sizlere kolay gelsin...
-
Cengiz Bey keşke bizmde haberimiz olsaydı yaylar ile ilgili...:'( Ben talip olabilirdim bir çoğuna sanırım...
ISLIK ÇALAN OKLAR - Türk Mitolojisi -
ISLIK ÇALAN OKLAR :
Sıçan yılında (1204),yazın birinci ayının on altıncı gününde, atlarının üzerinde iki ordu karşı karşıyaydı Cungarya'nın doğusunda.Aygır kuyruğundan tuğlarını her taraftan gözüksün diye mızrak uçlarına asmışlardı.Kara boğa derisinden gür sesli davullar çaldı.Şeftali ağacından oklar terkilendi.
Naymanlar ile Moğollardı bu iki ordu.Cengiz, Büyük Han olmamıştı daha, Temuçin diye bilinirdi.Naymanlar tükenmemişti; Moğollar palazlanmamıştı. İşta bu anda, ordunun hanı, bir tarlafaresi kadar iyi bilmeliydi bozkırı;yıldırım hızıyla emirler vermeli, ok hızıyla uygulatmalı, toprağı süpüren rüzgar gibi sinsi ve karşı konmaz bir taktiği olmalıydı.
Temuçin, düşmanın sayısını kastederek, "Çoğun fazlası zararlı olduğu gibi, azın eksiği de zararlıdır" dedi ve Orhun Irmağı'nı geçip Nahu kayalıklarına doğru tırısa kalktı.Moğollarn Gizli Tarihi'nde yazan emir şöyleydi:
"Biz, sık çayırlık tarzında yürüyeceğiz,/ Deniz düzeninde tertipleneceğiz,/ Burgu usulüne göre saldıracağız."
Bozkırda taktik tek başına kafi gelmez.Bu amansız tabiatta, cesaret, içgüdü, insanın arkaik zamandan kalma tepkileri ve korku başroldedir.Çok güçlüysen korku salabilirsin, bu zor olmaz.Ya da çok güçlüyü korkusuzluğunla yenebilirsin.İşte Orta Asya'nın büyük hakanları ve imparatorları bunu becermiş, insanın en temel ve derin güdülerini dev bir ölüm ve korku canavarına dönüştürebilmiş liderlerdi.Bozkırın psikolojisi böyleydi.
Naymanların başı , Tayang-han, yanındaki Camuha'ya sordu:
"Koyun sürüsünü ürküterek ağıla kadar kovalayan kurt gibi saldıran bu adamlar kimlerdir?" "Alınları bakırdır.Burunları mıknatıstır.Dilleri zımba gibi.Yürekleri demirdir.Kamçıları kılıçtır.Onblar çiğle beslenir.Rüzgarla uçarlar.Savaş günlerinde insan eti yerler.Hareket öncesi insan eti biriktirirler.Şimdi onlar zincirlerinden boşanmış ve zapt edilemez halde, tükürüklerini saçarak neşe ile ileri fırlamışlardır.
" Bozkırda sonsuza kadar kaçamazsınız.Kovalayan atlı, Mançurya'dan başlasa Kırım'a kadar gider.Yıllar sürsede bulur ve yok eder.Bu sürek avı, yok etmek içindir, yenmek için değil. "Mesafenin sonuna kadar, derinliğin dibine kadar" der bir atlı savaşçı diğerine, dostluğunun sınırını anlatmak için.
"Sıçan olarak toprağı delip yerin altında kaybolurlarsa kürek olup toprağı kazıp onları takip ederler.Balık olup denize dalsalar bile ağ olup onları çekip çıkarırlar.Boynu kementli vahşi at gibi, okla vurulmuş geyik gibi kanatlanarak göğe uçsalar, Tanrı'ya çıkmak isteseler atmaca olup onları yakalarlar.
" Step savaşçısı kincidir.Temuçin gibi konuşur:
"Erkekçe intikamla Merkit halkının ciğerlerini parçaladık.Yataklarını boş kıldık, nesillerini yok ettik." Savaşa kalkıştınsa yeneceksin yoksa yok olursun, savaşmıyorsan itaat edeceksin.Temuçin'e daha henüz cılız sayılırken itaat etme kararı alan Kokonaur boyu ileri gelenleri, ona şöyle dedi: "Biz seni Han yapmak istiyoruz.Temuçin, sen Han olursan biz, Düşmanlara karşı öncü olarak yürürüz/ Onların en güzel/ Kadın ve kızlarını,/ Saraylarını, devlet ve uluslarını, /Güzel yanaklı kadın ve kızlarını,/ Güzel bacaklı beygirlerini /Dört nala koşturarak sana getiririz."
Oklar savrulmadan önce, mızraklar gövdeleri deşmeden, atlar birbirine şahlanmadan önce, yürekler çırpışır uzaktan.Tayang-han korkmuştu.Guçuluk-han, babasını suçluyordu, hatta aşağılıyordu: "Gebe bir kadının su döktüğü yere kadar bile çıkamayan, tekerlek yüksekliğindeki buzağının otladığı yere kadar bile gidemeyen..." Temuçin; anası Ho'elun'un insan etiyle beslediği, günde üç yaşlık bir öküzü yiyen, üç kat zırh giyen, üç öküzle çekilen arabaya binen, bir adamı teçhizatı ile yutarsa boğazına bir şey olmayan, bir adamı yutmakla gönlü dolmayan Moğol hanı, çarpışmayı kazandıNaymanları imha etti. E.Canetti, Kitle ve İktidar adlı eşsiz yapıtında, "Moğollar insanları, hayvanları katlettikleri gibi katletmişlerdir" der. "Çldürmek onların üçüncü doğasıydı , tıpkı at binmenin onların ikinci doğası olması gibi.İnsanları katledişleri bir sürek avıydı.Savaşa gitmedikleri zaman ava giderleri."
DOKUNULMA KORKUSU
Bozkıra sonra tekrar gideriz, şimdi bir an için bugüne dönelim; hatta sokağa çıkalım, otobüse, vapura binelim ya da sinemaya gidelim (futbol maçına değil ama).Canetti, dokunulma karşısında duyduğumuz tiksinti ve korkudan söz eder.Sokakta, orada burada, yabancı bir elin vücudumuza değmesi bizde büyük bir gerilim yaratmazmı? Basit bir "pardon" tüm gerginliği yok eder.Ama özür dilenmezse, müthiş bir öfke bir süre tüm benliğimize yayılır.İşte insan bu dokunulma korkusundan ancak kitle içinde kurtulabilir der Canetti.İnsan, kitleye katılmayı arzular.Futbol maçına gitme, taraftar olma, kitleye katılmanın en yaygın yoludur.Bırakın dokunmayı, gol olduğunda herkes birbirinin üzerine çıkar, kitle daha da bütünleşir.Tribünde herkes eşittir, patron ya da işçi, yaşlı yada genç, hepsi aynı kitlenin bireyidir. "Ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik!" Basit bir metafor, rastgele bir tezarühat değildir bu, bütün kitlelerin oluşturduğu ortak duygudur:Ölümüne savaş! Kitle duygusunun en yüksek hissedildiği noktada, ölmemek için öldürme hissini yaratır ya da anımsatır.Futbol, insanın ihtiyacını zararsız bir şekilde verir, yoksa kitlenin korkunç bir güruha dönüşme olasılığı vardır.Holiganizm, Sivas'ta Madımak Oteli'ni yakanlar gibi. Dokunma, hayvansı bir geçmişi anımsatır sanki.Vahşi hayvanlarda ya da insanın vahşi zamanlarında, bilinmedik bir elin dokunuşu, hayatın sonu olabilir.Kitle halinde kaçan antilop sürüsünün içinden birine avcı hayvanın pençesi yetiştiğinde, bu onun için ölüm dokunuşudur.Hayvanlar yavruları ve eşleriyle yuvarlanarak oynaşmayı sever ama bilinmedik bir pençenin (genellikle arkadan ve habersiz gelir) aniden bedenine el atabileceği korkusu da zihinden hiç çıkmaz. "Kitle, korku durumunda bir arada kalmak ister" der Canetti.Kitleyi oluşturanlar, akut bir tehlikeden yalnızca arkadaşlarının yakınlığıyla korunabileceklerini hissederler.Özellikle kaçışlarının ya da koşuşlarının yönünün aynı olmasıyla kitle olmuşlardır.Birlikte kaçan hayvanların ortak inancına sahiptirler.Kendilerini yalnız hissetmedikleri, her bir hayvan (ya da insan) diğeriyle aynı şeyi yaptığı sürece paniğe kapılmazlar.Panik, kitlenin ölüm darbesini aldığı andır.Tıpkı bir orduda olduğu gibi.
BOZKIRDAKİ OİDİPİUS
Hun imparatoru Mete Han'ın başardığı da bundan başka bir şey değildir.Ordu, insanların yapay biçimde bir araya getirilmesinden oluşur, doğası gereği bu kopukluğun giderilmesi gerekir.Emir, bu insanlardan bir kitle oluşturmayı amaçlar.Bunu en iyi yapan korkuyu yok eder ve eşsiz bir orduya sahip olur.Mete'nin öyküsü , bozkır psikolojisinin, baba-oğul düşmanlığının, korku gibi en zayıflatıcı içgüdüden muazzam bir kuvvet yaratmanın öyküsüdür. Mete'nin (Bir yanlış okuma yüzünden Türkiye'de böyle tanındı, asıl adı Bahadır ya da Batır'dır) babası Teoman (Onun asıl adının Tuman yani Duman olduğuu sanılıyor) çok sevdiği bir hatun vardı.Bu hatun kendisine yeni bir erkek çocuk doğurmuştu.Teoman , büyük oğlunu yok ederek , bu çocuğu veliaht yapmak istiyordu.Mete 'yi Yüe-çilere rehine olarak gönderdi.Mete, ordusunu toplayarak Yüe-çilere saldırdı.Ve asla yetişilemeyen atına atladığı gibi yurduna döndü.Babası Teoman sevinir gibi göründü ve bu bahadırlığının ödülü olarak on bin atlı tümenin konutasını verdi. Mete ıslık çalan bir ok icat etti. Atlı askerlerine "Ben nereye ok atarsam, sizde vızıltıyı duyup o yöne ok atacaksınız" dedi. Kim yapmaz ise onun başını keseceğinide bildirdi. Mete ıslık çalan okuyla askerlerini eğitmeye başladı. Avda, ormadna, çölde talim veriyordu.Bir ara döndü ve ünlü aygırının karnına bir ok attı. Buna uymayanların başını oracıkta kestirdi. Sonra çok sevdiği karısına bir ok attı.Yine tereddüt edenler oldu.Onların başınıda vurdurdu.Bu ürkünç sınavlardan geçen ve aynı acımasız benliğe sahip binlerce askerden müthiş bir ordu oluşmuştu. Çok sevdiği başka bir atına, ok atmada tek bir asker bile tereddüt etmedi. Mete bir gün babası ile ava çıktı. Vızıldayan okunu babasına attı.Askerler de ardından Teoman'ı delik deşik etti.Bundan sonra üvey annesini ve kardeşini, babasının tarafını tutan komutanları ortadan kaldırdı. Ve kendisini "Şan-yü" ilan etti. Çin'in küzeyindeki ilk büyük bozkır imparatorluğu kurulmaya başlıyordu.İsa'nın doğumundan iki yüz yıl önceydi. Bu öykü, Çin'in ilk resmi tarihi sayılan "şih-çi" 'de anlatılır.Tarihçilerimizin Büyün Hun dediği Hiyunğ-nu İmparatorluğu'nun kuruluşudur. Baba öldürme, Freudcu Oidipus kompleksinde cinsel dürtülerle izah edilir. Türk mitolojisinde ve Orta Asya'da ise bir bozkır psikolojisidir. Oğuz Destanı'nda da vardır.Kırgız destanlarında da.Alman-Bet, babası Kara-han'ı , Oğuz Destanı'nda olduğu gibi Müslüman olmayı reddettiği için öldürür. Kırgızların diğer destanı Manas'ta Manas Han , babası Yakup Han'ı töreye karşı geldiği için öldürmek ister.Buradaki baba da Teoman gibi "entrikalar" çeviriyordu.Manas Han 'ın oğlu için, ak sakallaı bir ihtiyar çıkıp gelir ve "Bu oğlan kendi elleriyle kendi babasını öldürsün.Bu kadar korkunç bir er olsun!" der. Bozkırda hükümdar olmanın, kendi askerlerine ve komşu hükümdara korku salmanın psikolojisi bu olmalıdır.Atını, karını, hatta babanı öldürmek. Mete'nin ve Cengiz Han'ın ordusu, kitle olmanın mükemmel örnekleriydiler.Ateş gibi hızla yayılan,bulaşıcı, yıkıcı ve arsız.Deniz dalga gibi dalga dalga, ritmik ; su damlalarından oluşan muazzam , tek bütün bir kütle.Tüm oklar bir yağmur gibi yağmalı.Sağanak gibi sayısız, arka arkaya ve hep birlikte.Hitle, buğday başakları ya da Cengiz Han'ın çayırları gibi rüzgarla birlikte aynı yöne eğilir, koşar gibi; tek bir sap bile buna direnmez. Ve rüzgar, tüm solukların tek bir yöne üflemek için birleşmesi gibi kitleyi simgeler. Kitle, rüzgar gibi, gözünmez bir kırbaca dönüşür.Vahşi bir kalabalık gibi kükreyerek gelir rüzgar, sanki görülemeyenler dünyasının ordusu gibi. Mete'nin ıslık çalan oku işte bunu başardı.Ucuna delik açılmış kemik takılan ok, Osmanlı ordusunda da kullanılırdı.Adına "çavuş oku" ya da "kılavuz" denir ve işaret fişeği işlevi görürdü.Mete , bozkırın korkusunu bu okla yendi ve onbinlerce atlıdan , tek bir ıslıkla ateş, deniz, yağmur ve rüzgar gibi görkemli bir kuvvet yarattı. Islık kesilince rüzgar da dindi.
Kaynak : (*)Moğolların Gizli Tarihi ,Çeviren:Ahmet Temir,TTK (3.baskı),Ankara 1995 Yazı: Atlas Dergisi Kasım 2000 sayısından alıntıdır.
NOT: Alıntıdır (http://turkish-archery.blogspot.com (http://turkish-archery.blogspot.com))
-
Ben yay yapımı vs... hobilerimin tamamını artık bıraktım.Yemin etmedim ama uzun süre bu kulvarda olmayacağım.Yayların ve okların tamamınıda elden çıkardım.Sadece yazıları takip etmekle yetineceğim.Sizlere kolay gelsin...
Hayrola Cengiz Bey, ne oldu, kime veya neye kizdiniz böyle ....?
-
Faydalı bir kaynak bulmanın heyecanıyla , çokça da sorular sorduk belki ama inşaallah bu kararınızda tesirimiz olmamıştır Cengiz bey .
-
Ötkün okun bir resmi , çizimi , fotoğrafı ya da örneği varmı acep ?
Mergup bey kıyı -köşe bir bakın bakalım neler çıkacak :D . Bu talebimiz diğer kemankeş dostlarımıza da elbette . Anlattıkça bizler daha da bir merak sarar olduk çünki . :D . Neresinden üfürür , neresinden öter ki badem boyunda temren ?
Merhabalar Bekir Bey,
Evet "kiyi - köse" bir baktim ama benin "normalimde" fazla ilgim alani olmayan konular oldugundan en kisa mesafede su iki cevabi bulabildim.
1. Birinci Resim "Mogol" tarzi bir islik calan Ok ve gereken ölcü boyutlari...
2. Islik Ok atim Videosu...
selam ve Saygilar
Bogenschiessen mit Heulpfeilen (whistling arrow /Hikime Kabura) (http://www.youtube.com/watch?v=vHE0LnFzrRM#)
-
Mergup bey, sağolun resim ve video için; fresimdeki kesitten gördüğüm kadarıyla benim teorinin palavradan ibaret olduğu anlaşılıyor zira anlayabildiğim kadarıyla havanın çıkış deliği düdüğün arkasında değil; ben daha huni veya düdük gibi kesitli bir tertibat tahayyül etmiştim.
Bu arada videodaki ıslık çalan okların sesleri hiç de korkutucu değil hoş bir tınısı var aksine :)
-
Elinize , arşivinize sağlık Mergup bey . :D
Gerçekten de neyi merak edip ne tarafa bakınsak mutlaka bir katkınız oluyor .
Cebehane ve bizler için çok kıymetlisiniz . varolunuz . -^b
-
Sesleri çok hoş :) Hatta arada bir rüzgardan nağme bile yapıyor :)
Eline sağlık Mergup abi...
-
-^b süpermiş doğrusu, oklar harika, yay harika, sesler harika, orman doğa harika 8) paylaşım içinde teşekkürler.
-
Elinize , arşivinize sağlık Mergup bey . :D
Gerçekten de neyi merak edip ne tarafa bakınsak mutlaka bir katkınız oluyor .
Cebehane ve bizler için çok kıymetlisiniz . varolunuz . -^b
Estagfurullah Efendim, ne demek...
Bir Üye olarak sadece gereken "Bilgi Küpünü" doldurmak niyetimiz.
Yeterki geriden gelen nesile bol bol Bilgi ve Ata sevgisi kalsin. Örnek olarak Berke kardesimizin hosuna gitmis olmasi gibi... :D
-
Öncelikle uzun zamandır yazamadığımiçin tüm arkadaşlardan özür diliyorum. Tatlı bir yoğunluğumuz var. her hafta bir üniversite de konferans-ders-seminer programlarımız var. Geçen hafta Trakya üniversitesi genel türk tarihi bölümünde bir önceki hafta Marmara Üniversitesi savaş tarihi dersinde ondan önceki hafta da Haliç Üniversitesine davetli idik. hastalık iş vs mazeretleri arka arkaya sıralamayayım. ne olursa olsun bu kdara suskun kalmaya yetecek mazeret olmaz o nedenle tekrar özür diliyorum. Cengiz biraderimiz Ankaradan kemanger arkadaşımız. Yaptığı yayı burada sizlerle paylaşmış ondan mutluoldum. beni asıl mutlu edense buradaki kardeşlerimizin okçuluk konusuna bu kadar ilgi göstermesi. Ancak lafla olmaz talimhaneye de bekleriz. Sağolsun Bekir ağabey bizi şereflendirdi. diğer kardeşlerimizi de mesafeli savaşın bu 5000 yıllık başroloyuncusu ile uçuş keyfini yaşamaya bekliyoruz.
burada oldukça fazla soru var okuduklarımdan aklımda kalanları açıklamaya gayret edeyim. Gördüğüm kadarıyla Islık çalan oklar baya ilgi çekmiş. Metehan zamanında icad edildiği kaynaklarda geçen ötkün okların o tarihte olduğunu arkeolojik veriler destekliyor. M.Ö II. yüzyıl olarak rus arkeologlarca tarihlendirilmektedir. ancak ortaasya arkeolojisi Glastnost ve perestroykaya kadar çok az yapılmıştı. tabir caizse arkeolojik olarak bizim tarihimizi ilgilendirilen kazılarda patlama var. Şu an moğolistan altayları arkeolojinin mekkesi olarak adlandırııyor bütün bilimadamları orada. maalesef türkiyeden kimse yok. bir cengiz alyıomaz hoca oralara uğruyor 0 da sadece resimler çekip tasnif etmeye bile vakit bulamıyor. yani orta asya tarihi büyük gelişmelere gebe ama en son bizim haberimiz olacak. . ben daha eski tarihlere uzanabileceğini düşünmekteyim. ıslık çalan okalrın bir kaç kullanım amacı var. 1- psikolojik etki,onbin okun aynı anda atılması stadyum uğultusu gibi bir ses şıkartır ve bu ses doğrufdan üzerinize gelirse elbette ürkersiniz. tıpkı hunların düşmanlarının ve atlarının ürktükleri gib.2- haberleşme amaçlı 3- savaşlarda sevk ve idare amaçlıi 4- rondela. okuçları hunlardan itibaren iğneli temren dediğimiz dövme demir-çelik temrenlere dönüşmeye başlar. dövme temrenler iğnelidir. yani okun içine monte edilir. bu işlem için ok ucunu delmeniz ahşabın direncini azaltır ve saplanma anında onun temr4n dibinden kırlmasına yolaçar. bunu önlemek içinokucunun ya sağlamca sarılması veya rondela ile desteklenmesi icabetmektedir. ıslık aparatı temren dibie onun ucuna monte edildiğinde burada rondela görevi görür. psikolojik amaçlı olanlar ince tiz bir ses çıkartır. okun hızını kesmesin diye de küçük ebatlarda ayapılır. arkeolijik verilerle 2 *1,5 buyutunda eliptik içi boş üzerinde 3 tane delikcik bulunan kemik kürecikler elde edilmiştir. farkıo ebatlarda olanları varsa da büyük ıslık aparatlarının ahşapatan yapılma zarureti olduğundan hem dayanıksız olması dolayısı ile erken dönem örnekler ele geçmemiş( veya biz ulaşamadık) hem de arkeologlar ahşap parçalarına önem atfetmediklerinden yetip gelmemiştr. ama sonraki örnekler bize fikir vermektedir. konu okçuluk camiasına naçizane tarafımdan duyurulmuş olup nasıl yapıldığı ve nasıl ses verdiği konulu bir klkipte hazırlanmıştır. Buyurn bu adreste hem nasıl yapıldığını görebilri hem de 2000 yıllık bir sesi duyabilrisiniz. http://www.youtube.com/user/adnanmehel#p/a/u/2/MC6pxAdcDsQ (http://www.youtube.com/user/adnanmehel#p/a/u/2/MC6pxAdcDsQ)
-
Merhaba adnan bey . Cengiz beyin de yönlendirmesiyle epeydir muhabbetinizi bekliyorduk ne iyi ettiniz .
Konferanslar,seminerler ve bu ilgi dolayısıyla yoğunluğunuz bizleri de çok sevindiren tatlı gelişmeler.
Cengiz bey sağolsun , konuyu başlatıp bir parmak bal çaldı ağzımıza ama farkettiğiniz geniş ilgi de bizlerin bilgi açlığının ispatı gibi :D.
Cebehane de ok ve yay konusuna belki de özel bir bölüm ayırıp sizin ve diğer kemenkeş arkadaşlarımızın da yardım ve katkılarıyla gelişip zenginleşmesi , en çok da benim gibi konunun cahili forumdaşları sevindirecek( Moderatör dostumuza da teklifimdir :D ). Sayenizde tattığımız hedefe ok uçurma keyfini de oğlumla her muhabbetimizde yad ediyoruz unutulmaz keyifti sağolunuz. Davetinizi ümraniye ye gelebilecek imkanı olan hiçbir arkadaşımız kaçırmasın bence .
-
Verdiğiniz çok değerli bilgiler için çok sağolun Adnan Hocam. Dediğiniz gibi 90 sonrası Asya Türk Arkeolojisi konusunda büyük bir patlama yaşandı ama bu konuda çalışma yapmayan yegane ülke de biziz maalesef. Ya hiç ilgilenilmiyor bu konuyla; ya da ilgi çektiği zaman da Beyaz Piramitler v.s. gibi popülist fantastik mavralar şeklinde ulaşıyor genele ve bu da çok zararlı tesir ediyor. Bu işin doğru çalışılması ve anlaşılması için bir Asya Türk Arkeolojisi Enstitüsü kurulmasına çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Ötkün ok konusunda bizi ziyadesiyle aydınlattınız. Videodaki ayrıntılı anlatım da birçok inmce noktayı ortaya koyuyor zaten. Yine de uzmanını bulmuşken sormamazlık edemedim: Ötkün okun düdük kısmının okun hızına veya havada kalma süresine herhangi bir müsbet bir tesiri var mıdır?
-
ooo okçuluğa baya susamışsınız anlaşılan...
Adnan abi de bazı konuları aydınlatmış, ben de birkaç tavsiyede bulunayım.
Okçuluğa başlamak istiyorsanız ilk adım yay satın almak değil, Ünsal Yücel'in Türk okçuluğu kitabını iki-üç defa okumaktır. Teorisini öğrenirken biryandan da kepaze antrenmanı yapabilirsiniz. Bunu ilk serum lastikleriyle yapabilirsiniz, daha sonra gerçek yaylarla yapabilirsiniz. Bu antrenman esnasında tecrübeli birinin tekniğinizi düzeltmesi önemli. Aslında bu tür antrenman hiç bitmeyecek, hep daha ağır yaylara geçeceksiniz. Bu tür antrenman konusunda makalemi okuyabilirsiniz: http://atliokculuk.blogspot.com/2010/10/okculuk-ve-atl-okculuk-icin-antrenman.html (http://atliokculuk.blogspot.com/2010/10/okculuk-ve-atl-okculuk-icin-antrenman.html)
Eyer sıkı ve ciddi bir çalışma ile devam ederseniz yay alabilirsiniz. Acı ama gerçek, yurtdışından almanız gerekecek, örn. Macaristan'dan Grozer yayları. Yay konusunda bir tavsiyem daha var, Kore yayı en hızlı yaylardan biri ve ucuz: http://www.quicksarchery.co.uk/superbasket/product/228/KB90+Kaya+Korean+KTB+Bow (http://www.quicksarchery.co.uk/superbasket/product/228/KB90+Kaya+Korean+KTB+Bow)
Atlı okçuların birçoğu bunu kullanıyor, bende de var. Grozer yayları Türk yaylarını daha çok andırıyor ama çok yavaş ve bir müddet sonra kırılıveriyor.
Yay yapımı konusu ile ilgileniyorsanız bu kitabı tavsiye ederim:
http://www.ottoman-turkish-bows.com/ (http://www.ottoman-turkish-bows.com/)
Osmanlı yay yapımı konusunda dünyada şu an en tecrübeli kişi Adam Karpowicz.
:) aslında okçuluk ile uğraşıp kılıç araştırmasını aksatacaksınız diye korkuyorum.
İki alanın arası temrenler, bir konu daha şu olabilir; bilhassa Babürler çelik yaylar kullanmışlar, hatta bunlar bazen katlanabilir de olabilirmiş. Böyle birşey nasıl yapılır ben size soruyorum :)
Müzelerde birçok örnekleri var. Bulamazsanız birkaç resim eklerim..
Selamlar
Gökmen
-
Çelik yay...hmmm... Açıkçası hiç bilgim yok bu konuda ama Hint altkıtasından çıkıyor böyle hoş orjinallikler. Örneğin Urumi denilen kamçı kılıçları var adamların ki çeliği nasıl o kadar esnek ve sağlam yapmışlar akıl alır gibi değil. O yüzden iyi bir polat çeliğine (ki wootz'un membaı zaten orası) iyi dövülüp su verilerek çelikten yay yapılabilmesi çok sıradışı değil aslında. Hint (çelik teknolojisi) ve Türk (yay teknolojisi) geleneksel teknolojilerinin güzel bir birleşimi olmuş olur böyle bir eser; Babür Şahın soyuna yakışır. -^b
Bu arada aklıma geldi, aynı şey değil tabi ama üzeri rölyefli bronz veya altın levhalarla kaplı Hun yaylarını anımsattı bana bu çelik yay konusu....
-
Sancar biraderim ıslık aparatının okun havada kalmasına etkileri konusunda bir araştırmamız olmadı. Bu nedenle affınıza sığınarak sadece tahminde bulunabiliriz. Klipteki oklarda görüleceği gibi aparatlar çok küçük ve aerodinamik bir yapıya sahip. Arkeolojik verilerin tamamına yakını bu yönde. Rüzgar direnci oluşturmasın diye böyle bir yapının tercih edildiği tahmininde bulunabilriz. Hatırlattığınız iyi oldu yaza doğru hazırlıklarımızı yaparız aynı ebat ve ağırlıkta okların üzerine irili ufaklı aparatları takarız testii yaparız. ancak ok toplamaya yardımcı olmanız lazım.: ))) her ok için 400 m. yürümek zorundayız : )) açık alana gider hem piknik yapar hem test yaparız. inşallah o zaman menzil testi yapabileceğimiz gerçek osmanlı yaylar da hazır olacak. yay alma konusunda lütfen acele etmeyin. Gökmen kardeşimin dediği gibi önce biraz çile çekip vücut,kas,kese durumunuza uygun yayı beraber tesbit ederiz. daha zırh delme deneyleri yapacağız . bekir ağabey test için bir kaç uç daha yapalım mı? Bu hafta sonu antremanımız olmayacak. çarşamba antremanları size daha uygun. akşam 21.30 da yapıyoruz. hava soğuk diye antremana gelen sayısı azalır. bence bu fırsatı değerlendirin yoksa bahara doğru antreman sahasında iğne atsan yere düşmez. yeni yer araştırıyorum inşallah buluruz yoksa yandık. hergün onlarca talep var ve geri çevirmek zorunda kalıyorum.
-
Oh ne güzel piknik, doğa, ok yay...Birer de at mı çeksek altımıza ok toplamak için? :D
Şaka bir yana, gerçekten çok güzel olur böyle bir organizasyon. İnşallah yapabiliriz. Bu vesileyle teoriden pratiğe geçmiş oluruz biz de ucundan da olsa. :)
-
Gökmen bey . çelik yay konusu çok ilginç geldi doğrusu . Katlanabilir olması da cabası :D. Ekleyeceğiniz resim ve ön bilgileri hararetle bekliyorum .
Gürz için çizimlere başladım sanıyorum bir ön model çok da zor olmayacak . -^b
-
Çelik yaylar hakkında bilgi için bu makaleyi okuyabilirsiniz.
http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steelbow.html (http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steelbow.html)
http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steel1.html (http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steel1.html)
http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steel2.html (http://margo.student.utwente.nl/sagi/artikel/steelbow/steel2.html)
Zamanla gücünü kaybediyormuş yay ve yine 'temper' yani sertleştirmeleri gerekiyormuş, siz daha iyi bilirsiniz.
Daha çok Hint ve biraz da İran silahıdır. İranlılar hala bugün 'Zurkhane' dedikleri geleneksel spor kulüplerinde çıngıraklı çelik yay kullanıyorlar ancak çekmiyorlar, kafa üstünde sallıyorlar, ama yay formu çok benziyor.
Osmanlı pek kullanmamış, bu kalite ve çekiş gücü ile ilgili olabilir. Dünyanın en iyi okçu milleti, kompozit yayını, Orta Asya teknolojisini kullanmışlar ve çelik yaya ihtiyaç duymamışlar. Makalede de yazdığı gibi çelik yayların libresi 80 lbs'i pek geçmez, ayrıyetten atış menzili 200 metreyi de geçmez. Osmanlı tirkeş (savaş) yayının belki 300-450m savaş menzili vardı. Libre olarak da genelde 100 librenin üstü. Harbiye askeri müzede yapılan bir araştırmada ortalama 120 libre geldi yayların çekiş gücü.
Geçen sene Leeds'deki Royal Armouries müzesinde ve Wallace collection'da da gördüm ancak fotoğraflarım çok kötü belki internette buluruz resimlerini..
(http://)
(http://)
(http://)
-
Biligiler için sağol Gökmen. Başta ilginç gelse de bizim bileşik yayların karşısında pek bir numarası yok gibi duruyor bu çelik yaylar. Sürekli gerilip bırakılmasıyla tavının gitmesi problemi aklıma gelmemişti doğrusu ama şimdi düşününce mantıklı geliyor. Yine en iyisi atadan kalma usul demek ki ;)
-
Çelik yaylar hakkında bilgi için bu makaleyi okuyabilirsiniz.
.......
Geçen sene Leeds'deki Royal Armouries müzesinde ve Wallace collection'da da gördüm ancak fotoğraflarım çok kötü belki internette buluruz resimlerini..
(http://)
(http://)
(http://)
Bu Resimler olabilirmi acaba ? ;D
-
Resimler için sağol Mergup, resmlerden anlayabildiğim kadarıyla ilk iki yay polat(wootz) pota çeliğinden yapılmış gibi duruyor. Acaba kuruluşları nasıldı bu yayların? Türk yayları gibi ters mi kuruluyorlardı yoksa kirişi çözük halde iken de aynı formu koruyorlar mıydı? Tabii nasıl yapıldıkları konusu da ilginç; herhalde ateşte dövülerek yapılıyorlardı ancak son resimdeki yay sanki döküm gibi duruyor.
-
Hazır aklımdayken aktarayım dedim; bir müddet önce Divan-ı Lugat-i Türk'teki bıçak ve kılıçlarla ilgili terimleri ayıklarken bir miktar okçulukla ilgili terim de bulmuştum. Kemankeş dostların gözünden kaçmış olabileceğini düşünerek buraya kopyalıyorum, belki işinize yarayacak terimler vardır içinde ;)
temürgen: ok temreni
burung: mümkün olan en uzak mesafeye göre kabul edilen ok atım menzili
büri: okun ucuna geçirilen temrenin oyuğu. Buna "başaq bürisi" de denir.
amaçlıq: atış yapmak için, nişangah olarak kullanılabilecek yer
Çewürgen: Bu, okları sınayan adamdır - bu sınama tırnağın üzerinde okun döndürülmesiyle yapılır.
çıgılwar: Kısa ok
çuram: hafif bir okla yapılan atış. Bu atış, diğer ok atım menzillerinden daha uzağa ulaşır. Adam sırtüstü yatarak oku atar, böylece ok en uzun mesafeyi kateder.
kesme: demirden yapılmış geniş bir temren
kez: okun üzerindeki çentik, gez
kürt: Yay, kamçı ve değnek gibi şeylerin yapımında kullanılan bir dağ ağacı
qalva: eğitim oku, ucunda temren yerine yuvarlak bir tahta parçası bulunan ok
qoguş: okun düzgün olması için kullanılan şey
qurman: yay kılıfı, yaylık (oğuz ve Kıpçak lehçeleri)
quruqluq: yay kılıfı, keş quruqluq: sadak ve yay kılıfı
yeten: ok atılan tahta yay, atımcı yayı, hallaç yayı
yök(yük, yüg): kuş tüyü, ok yeleği
yökletmek: oka yelek taktırmak
yüklüq ok: yelekli ok
Not: Terimler Kabalcı yayınevi Divan-Lugat-i Türk ve TDK DLT dizini ve online TDK DLT veritabanından karşılaştırmalı olarak alındı. İmla ve Kaşgarlı Mahmut'un açıklamalarını aynen aktardım. 1075 yılında Doğu Türkistan'da kaydedilen ait bu terimlerin Osmanlı terimleriyle kartşılaştırıldığında nasıl bir sonuç çıkacağını merak ediyorum doğrusu ;)
-
sağolasın sancar birader. Arkadaşlar uğraşıyorlardı okçuluk terminolojisi için ama nereye kadar yaptılar bilmiyorum. Mert biladerime birsorayım ve bu bilgileri ileteyim. o baya bir tarama yapmıştı. bulmadıysa bunları da ilave eder artık. eksik olma
-
Siz sağolun Adnan hocam; işinize yararsa ne mutlu :)
Bu arada Muhakemetül Lugateyn'den iki kelime daha buldum okçulukla ilgili:
kor: ok kılıfı, sadak
karbıçı: sadak bağı
Bir ricam olacak okçuluk terminolojisi ile ilgilenen arkadaşlara sorabilir misiniz çalışmaları sırasında kılıç,
bıçak veya demircilik v.s. ile ilgili terimlere de rastlamışlar mı? Rastlamışlarsa bana tavsiye edebilecekleri kaynaklar nedir?
-
Okçuluk terminolojisiyle ilgili Erkan Göksu'nun "Türk Kültüründe Silah" isimli eserinden faydalanabilirsiniz.Geniş kapsamlı akademik bir çalışma.Sadece ok-yay değil kılıç,kama,gürz vs... de anlatılıyor.
-
Merhaba Arkadaslar,
Elime bir kac resim gecti, bende sizinle paylasayim dedim... :D
(Fazla ... göz cikarmaz derler...) ;D ;D ;D
-
ve birkac tane daha...
selamlar...
-
Yaşayın Mergup bey,
Askıda yay...,taşin olukları...,döşenmiş sinirler ... sinir sargılar.Nekadarda aşina geliyorlar.Birden kırılan yaylarım geldi aklıma.Belki yüze yakın yay kırdım bu şekilde.
-
Cengiz bey . 100 tane yay kırmak bizim için de şartmıdır ? ustalık çok uzak gibi göründü de :D
-
teşekkürler, güzel resimler.
Başta ilginç gelse de bizim bileşik yayların karşısında pek bir numarası yok gibi duruyor bu çelik yaylar.
Evet ve hayır. Böyle şeylerde diğer faktörleri de değerlendirmek lazım. Bir Osmanlı savaş yayı yapmak en az 1,5 yıl sürer. Çelik yay kaç günde yapılır acaba? Bilmediğim bir konu olduğu için kaba bir tahminde bulunuyorum: 1 haftadan az? Daha ucuz ve daha az zamanda yapılabileceği kesin.
İngiliz yayını da birkaç saate yapmak mümkün.
Bir orduyu böyle silahlarla donatmak daha ucuz. Herkese M107 long range sniper rifle vermek mümkün değil, 10 kişiye M107 vereceğine 5000 kişiye ucuz kalaşnikof verip orduyu donatmak daha mantıklı olabilir. Veya Osmanlı gibi dünya gücü olursunuz ve sırf İstanbul'da 500'den fazla yaycı işletmesi bulundurursunuz.
Çelik yaylar bilhassa avda kullanılıyordu. 80 libreye kadar demiştik, bunu biraz açalım, çoğu av hayvanını öldürmek için 70 libre yeter bile, iri domuzu bile delip geçer. Ama zırh delici olmayabilir, ve 400 metreye atmaz, bunun için 80 üstü gerekir. 80 libre de az değil, çoğu okçu bugün bunu çekemez.
Hatta arkadaşlardan biri 80 libre yayı güçlü güreşçilere vermiş çekememişler, fikriniz olsun.
20 libre ile normalde başlanır, sonra erkekler 45-60 libre , bayanlar 35-45 gibi yay kullanır. Bizim Türk okçuluğu grubundaki çoğu yaylar 35-50 libre arası.
Bence yapımından hiç soğumayın, çok güzel sonuçlar elde edeceğinizden eminim.
Asıl kompozit yay yapmaktan vazgeçin. Ben 10 seneden fazla bir süredir Türk kompozit yay yapımıyla ilgileniyorum, bilgi topluyorum, okuyorum, ama öyle birşeyki full time yapmak lazım ve bu yüzden bu işe daha girişmiyorum.
Türkiye’de iki yaycımız var, ikisinin yaylarını da kullandım. Performansları eski Türk yaylarına erişemiyor maalesef ki senelerdir deniyorlar. Zorluk şurda, bilgi kaybolmuş, deneye deneye yapıyorsun, e bir hatayı anca birbuçuk sene sonra farkediyorsun yay bitince, ondan yavaş ilerliyor, genelde kırılıveriyor, sinirleri sökülüyor vs. Eski Türk yaylarının performansını yakalayabilen dünyada belki 3-4 yaycı var, hepsiyle irtibattayım.
Bence çelik yay yapımı çok güzel bir proje.
selamlar
gökmen
-
Mehmet Zeki Pakalın'ın üç ciltlik Osmanlı Deyimleri ve Terimleri Sözlüğünü tararken Acemi Oğlanlar ocağındaki silah eğitimi ile ilgili bir bölüm dikkatimi çekti; bir paragrafı kemankeşlikle alakalı olduğu için buraya da ekleyeyim dedim. Umarım işinize yarar ;)
(http://img683.imageshack.us/img683/1339/kemankeodtszlk.png) (http://img683.imageshack.us/i/kemankeodtszlk.png/)
-
O.D.T.Sözlüğünde bulacağım Okçulukla ilgili terim ve benzeri bilgileri direk bu başlık altına ekleyeceğim ;)
İşte ilk bulduğum terim, akit:
(http://img193.imageshack.us/img193/8383/akitodtszlk.png) (http://img193.imageshack.us/i/akitodtszlk.png/)
-
ODT Sözlüğünde şu ana kadar bulabildiğim ve okçulukla alakalı maddeler:
(http://img513.imageshack.us/img513/3835/odtszlkterimlerokuluk.png) (http://img513.imageshack.us/i/odtszlkterimlerokuluk.png/)
Devamı gelecek... ;)
-
(http://img507.imageshack.us/img507/988/odtszlkterimlerokuluk2.png) (http://img507.imageshack.us/i/odtszlkterimlerokuluk2.png/)
Devam edecek...
-
Mergup bey .
sancar dostumuzun sayesinde eski bir minyatürdeki yeniçerinin elindeki uzun deyneğin izini de , adına da bulduk galiba . :D
Aradığınız yukarıda tarif edilen Arda olabilirmi acaba ?
-
Bekir bey,kırmadan öğrenemiyoruz maalesef.Gökmen beyin söylediği gibi bilgi kaybolmuş.Hala aramaya devam ediyoruz.Deneme yanılma yöntemiyle öğreniyoruz maalesef.
Gökmen bey çok yay kırdım ama hiçbirisinde sinir kalkmadı.Hatta kırılan yaylardaki sinirleri sökmeye çalıştığım halde kuru kuru kopmadılar. Suda beklettikten sonra sallardan ayırabildim.
Uzun zamanddır sinir döşemedim.Sentetik çalıştım.İkiside kötü kokuyor.
-
Mergup bey .
sancar dostumuzun sayesinde eski bir minyatürdeki yeniçerinin elindeki uzun deyneğin izini de , adına da bulduk galiba . :D
Aradığınız yukarıda tarif edilen Arda olabilirmi acaba ?
Evet Bekir Bey,
Haklisiniz bu ARDA olabilir.... Cünki bu Resmi cizen BRINDESI bunu Hayal gücü ile cizmis ama baska Kaynaklardada bu "Deynek" görülmekte, Demek bir tesadüf olamaz.... -^b -^b -^b
Good job Sancar.... ;D
-
Estağfurullah efendim, marifet bende değil müellifte :D
-
(http://img704.imageshack.us/img704/641/odtszlkterimlerokuluk3.png) (http://img704.imageshack.us/i/odtszlkterimlerokuluk3.png/)
Böylece 873 sayfalık ilk cilt bitti. 2.cildle devam edeceğim ilk fırsatta ;)
-
2.ciltten ;)
(http://img101.imageshack.us/img101/6558/odtokuluk4.png) (http://img101.imageshack.us/i/odtokuluk4.png/)
Devam edecek...
-
786 sayfalık 2.cilt de bitti. Buyrunuz:
(http://img442.imageshack.us/img442/6541/odtokuluk5.png) (http://img442.imageshack.us/i/odtokuluk5.png/)
(http://img143.imageshack.us/img143/5968/ok6.png) (http://img143.imageshack.us/i/ok6.png/)
3.cildle devam edeceğim ;)
-
(http://img602.imageshack.us/img602/2287/ok7.png) (http://img602.imageshack.us/i/ok7.png/)
3.cilt de bitti. Umarım işinize yarayacak birşeyler çıkmıştır ;)
-
Merhaba Arkadaslar,
Dün Aksam televizyon izlerken, tesadüfen bir "Türk Yay" programi gördüm. Samanyolu tv deki "Maceraci - - Tokat" gezisinde cekilmis. Dr. Metin Aksoy söz sahibi idi. Iyi seyirler....
http://en.sevenload.com/videos/WSbdK9R-Macerac-Tuerk-Yay-ve-Metin-Aksoy (http://en.sevenload.com/videos/WSbdK9R-Macerac-Tuerk-Yay-ve-Metin-Aksoy)
Selam ve Saygilar
Mergup
-
Çok sağol Mergup lakin zannederim teknik bir sebepten videoyu göremiyorum. Link vermen mümkün mü acaba? ;)
-
Çok sağol Mergup lakin zannederim teknik bir sebepten videoyu göremiyorum. Link vermen mümkün mü acaba? ;)
Belki buradan daha kolay olur. Bir böyle denemelisin....
selamlar
Maceracı - Türk Yayı Yapımı / Bowmaking on National Turkish TV Channel (http://www.youtube.com/watch?v=O5kvF-g9FXs#)
-
Tekrar çok sağol Mergup, gerçekten çok eğitici bir video. Türkiye'de Türk yayının yapıldığını görmek de insanı çok mutlu ediyor doğrusu,Türk milleti adına kemankeş dostlara çok teşekkür ediyorum bir milli sanatımızı dirilttikleri için. Darısı biz kılıçseverlerin başına ;)
-
Video için teşekkürler. Daha önce duymadığım bilgileri duydum... Madem Dr. Metin Aksoy osmanlı yayı yapıyor, ona sipariş vererek bir yay yaptıramazmıyız?
-
Sayın Metin aksoy .
Osmanlı yayı ile kültürümüze de bu kültürün kök ipliklerini bulup canlandırmaya sevdalı bizlere de sağladığınız büyük katkı nedeniyle çok teşekkür ediyorum . Emek ve gayretiniz daim olsun Hakkınız ödenmez Varolunuz .
Kendi kültürümüzü bizlere anlatarak farkındalık yaratmayı , bol seyircili ıvır , zıvır programlarına tercih eden Samanyolu televizyonuna , Maceracı programına ve Almanyadan izleyip buradakileri yani bizleride :D haberdar eden sevgili mergup özkan dostumuza da gönüller dolusu teşekkürler .
Maceracı kardeşimizin programda söylediği gibi bir osmanlı yayının yapımını ilk defa bu kadar ayrıntılı izledim ve hayranlığım bir kat daha arttı .
Dr. Metin aksoy hocamız zaman ayırabilse mail yoluyla da olsa haberleşebilsek "Dr. METİN AKSOY .OSMANLI YAYI YAPIMI " Başlığında hocamızın yöntemini çizerek Cebehanede anlatsak , her zaman başvurulabilir çizgi resimli ve kalıcı hale getirsek ( Bizim KOLAY BIÇAK YAPIMI GİBİ) hem hocamızın emeği ve hizmeti taçlanıp hem de Türk okçuluğu için çok faydalı olmaz mı ? .
. :D Eminim sevgili Berke de o zaman kendi yayını yapmak isteyecektir -^b
Ne dersiniz dostlar ?
-
Allah denir ne denir... :D -^b
-
Sayın Metin aksoy .
Osmanlı yayı ile kültürümüze de bu kültürün kök ipliklerini bulup canlandırmaya sevdalı bizlere de sağladığınız büyük katkı nedeniyle çok teşekkür ediyorum . Emek ve gayretiniz daim olsun Hakkınız ödenmez Varolunuz .
Kendi kültürümüzü bizlere anlatarak farkındalık yaratmayı , bol seyircili ıvır , zıvır programlarına tercih eden Samanyolu televizyonuna , Maceracı programına ve Almanyadan izleyip buradakileri yani bizleride :D haberdar eden sevgili mergup özkan dostumuza da gönüller dolusu teşekkürler .
Maceracı kardeşimizin programda söylediği gibi bir osmanlı yayının yapımını ilk defa bu kadar ayrıntılı izledim ve hayranlığım bir kat daha arttı .
Dr. Metin aksoy hocamız zaman ayırabilse mail yoluyla da olsa haberleşebilsek "Dr. METİN AKSOY .OSMANLI YAYI YAPIMI " Başlığında hocamızın yöntemini çizerek Cebehanede anlatsak , her zaman başvurulabilir çizgi resimli ve kalıcı hale getirsek ( Bizim KOLAY BIÇAK YAPIMI GİBİ) hem hocamızın emeği ve hizmeti taçlanıp hem de Türk okçuluğu için çok faydalı olmaz mı ? .
. :D Eminim sevgili Berke de o zaman kendi yayını yapmak isteyecektir -^b
Ne dersiniz dostlar ?
Iltifatiniza tesekürler Bekir Bey,
Ama ben bir sey yapmadimki Efendim? Sadece hepimizin bilgisi olsun diye paylastim.
Dedimya maksadim "BILGI KÜPÜNÜ" doldurmak. Böyle olduysa ne mutlu bana..... :D :D :D :D
-
Ben bu okçuluk işinin imalatıyla değil kendisiyle ilgileniyorum Bekir abi :) . Anlatımı yapsak bile o manda boynuzunu bulmak için nerelere gidecez kim bilir. Yapılsa yapmak isteyenler için çok faydalı olur tabiki ama bu malzemeleri kolay elde edebileceğimiz biyer varsa ve ben bilmiyorsam affola... Gerçi boynuz kullanmadanda yapılırmı ? Yapılır diye biliyorum...
Bu arada hazır konu hareketlenmişken yaylarla ilgili kafama takılan bir soru sormak istiyorum ;
Bu videolarda falan yayları bir buhar kazanına atıp bekletiyorlar ya. Bu kazanlardan nerden bulabilirim ? (veya bir adı varmıdır bu makinenin )
-
Berke,
Buhar kazanının adı "benmarin"bu konuda"kavsi forum" da yeterli bilgileri bulacaksın.Hatta kolay ağaç bükümü ile ilgilide pekçok şey bulacaksın.Ama orada anlatılanlar motivasyonunu bozmasın.Bazı malzemelerin temini çok zor.Bazı malzemelerin işlenmesi çok zor.Velhasılı zor bir uğraş.Boynuz olmadanda yay yapılabilir ve yapılıyor.Boynuz yerine ahşap kullanabilirsin.Hatta ilk yay için "kepaze"denilen sadece sinir döşenmiş yayda yapabilirsin.Hatta tarif edeyim.120 cm boyunda 5-7 mm kalınlığında 3,5-4 cm genişliğinde su yolu düzgün kayın ,ceviz çıtanın ortasına kabza yapıştırıp(20 cm uzunluğunda elinin içinde ergonomik olacak kalınlıkta) karşıya bakan yüzüne sinir döşeyerek kolaylıkla yapılabilir.Ama sinir işleme ve tutkal eritip yapıştırma işlemini görmek gerekiyor.Yine adres olarak "kavsi forum"u göstereceğim.Y.Metin hocanın uygulama videoları var. Hadi kolaygele.
-
Cengiz Bey sormamı mazur görün manda boynuzunu nerden temin ediyorsunuz?
-
Yurtdışında boynuz satan siteler var.Ham yada işlenmiş halde satılıyor.Ben henüz almadım.Birde mezbaha mezbaha dolaşıp sipariş vererek temini yoluna gidiyoruz.Ama ülkemizde uygun uzunlukta manda boynuzu bulmak çok zor.Ben, henüz boynuz kullanarak yay yapmadım.Diğer malzemelerle yaptım.Sinir+ahşap+sentetik malzeme kullanarak yay yaptım.Ama boynuz için hazır olmadığımı hissediyorum.Elimde hazır birçift koç boynuzu var.Ahşaplarınıda büktüm,sinirleride hazırladım ama başlamaya cesaretim yok.
-
Hay maşallah . Bıçak falan derken okçu sitelerine ciddi rakip olmaya başladı burası ha.: ))).Ellerinize sağlık çok güzel derlemeler yapmışsınız. Özellikle Sancar biladerime teşekkürler. Gökmen biraderim gayet güzel bir şekilde açıklamış . yay yapmak atölyeniz yoksa başlanmaması gereken bir şey. Boynuz işlemek sinir vurmak sal bükmek bunların hepsi donanım gerektiren işler. o nedenle gökmen kardeşim gibi ben de başlamadım daha. Ama yapmak isterseniz boynuzla başlamayın. her yerde bulabileceğiniz akasya ağacının üzerine sinir vurarak başlayın veya lamine edilmiş ahşapları birleştirerek başlayın. Boynuz ve akçaağaç zor bulunan malzemeler bu nedenle el alışkanlığı oluşuncaya kadar bu malzemeleri kullanıp ziyan etmemekte fayda var. Bu ağaçlar doğada çok ender bulunuyor ve kesimi yasak olan ağaçlardan. korumamız lazım. Ok atma keyfini yaşamak isteyen arkadaşlarımızı yavuztürk mahallesi niyaz sayın kültür merkezine bekleriz. çarşamba saat 21.30 dan itibaren pazarları da 10.30 dan sonra saat 14.00 e kadar derslerimiz devam etmektedir.
-
Siz sağolun Adnan hocam, gözüme çarpanları aktarmaktan başka birşey yapmadım; işinize yaradıysa ne mutlu :)
-
Berke,
Buhar kazanının adı "benmarin"bu konuda"kavsi forum" da yeterli bilgileri bulacaksın.Hatta kolay ağaç bükümü ile ilgilide pekçok şey bulacaksın.Ama orada anlatılanlar motivasyonunu bozmasın.Bazı malzemelerin temini çok zor.Bazı malzemelerin işlenmesi çok zor.Velhasılı zor bir uğraş.Boynuz olmadanda yay yapılabilir ve yapılıyor.Boynuz yerine ahşap kullanabilirsin.Hatta ilk yay için "kepaze"denilen sadece sinir döşenmiş yayda yapabilirsin.Hatta tarif edeyim.120 cm boyunda 5-7 mm kalınlığında 3,5-4 cm genişliğinde su yolu düzgün kayın ,ceviz çıtanın ortasına kabza yapıştırıp(20 cm uzunluğunda elinin içinde ergonomik olacak kalınlıkta) karşıya bakan yüzüne sinir döşeyerek kolaylıkla yapılabilir.Ama sinir işleme ve tutkal eritip yapıştırma işlemini görmek gerekiyor.Yine adres olarak "kavsi forum"u göstereceğim.Y.Metin hocanın uygulama videoları var. Hadi kolaygele.
Kafamda ışık çaktın Cengiz abi -^b Çok teşekkürler...
-
Geçen hafta bir süredir salları kesili bekleyen çelik yayımı yaptım. Yalnız bu benim yaysızlığımı sonlandırmak için yapılmış bir yay. Elde iş gören bir alet olmayınca insan okuduğu metinlerde ne dendiğini, ne ile uğraştığını anlamıyor diye yaptım. Geleneksel görünümde değil. Boyu, gücü belirli bir bilgi, plan dahilinde belirlenmiş değil. Bundan yola çıkarak ileri doğru devam edeceğim. Şu ankine göre sertliği, boyutları ve diğer değişkenleri iyileştirmeye çalışacağım. Yapacağım yay geleneksel olmasa bile batı yayını değil Türk yayını andırması amacıyla çalışmak kararındayım.
Yine de ok atabiliyor. Tabi ben tecrübesizliğimden dolayı daha bunu öteki yaylarla karşılaştıramıyorum bile ama olsun; acemi nalbant çoban eşeğinde öğrenir derler.
-
"kemankes -Eylem" diyelim ozaman bundan sonra... :D :D :D -^b
-
Aman, sağol iltifatın için ama sıfır bilgiyle ne haddimize?
Bunlar görüntüler:
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/yay_01/yay_ec_01.jpg)
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/yay_01/yay_ec_02.jpg)
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/yay_01/yay_ec_03.jpg)
Bu da atış sonucu: 3 mm lik 2 kat mdf ve sonrasında oku yavaşlatmayı için adını bilmediğim yeni tipteki süngerlerden 3 kat.
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/yay_01/yay_ec_04.jpg)
Bu süngerler delindikten sonra bile oku kasarak yavaşlatmaya devam ediyor. Bir tanesini içinden dört parmak ilerlemek onu delmekle eş.
-
Güzel olmus, eline saglik. Neticeden "keratanin" marifetleride belli saten.... :D -^b -^b -^b
-
Eylem bey elinize sağlık ... Kırım tatar yayını hatırlatıyor.Bizim sinirle akçayla yapamadığımızı çelikten yapmışsınız. EpeY sert bir yay olmalı.
-
Salı kabzaya yakın yerlerde bir dahaki sefere bükmeyeceğim. Osmanlı yayına bir sonraki daha çok benzesin istiyorum.
Yay sahibi olmak için hem ben bekleyemedim hem de eşim de hat öğrendiğinden adet olduğu üzere onun da kepaze ile meşk etmesi kolunu kuvvetlendirmek adına önemli. Böylece klasik bir yayı yaparken aceleye getirmemek, kullanacak bir yaya sahip olmak özgürlüğüne sahip oldum.
Bunu yapmamdaki çok önemli bir amaç da bu şekildeki bir yayın karakterini isteğe göre belirlemek ve sonucu az zamanda sınamak. Belki bu sayede aynı lb değerine sahip ve aynı boydaki bir yayı daha hızlı yapanın nasıl bir tasarım olduğunu deneyip görmek mümkün olabilir.
-
Eylem eline sağlık, resimlerden anladığım kadarıyla Türk yayları gibi ters kuruluyor doğru muyum?
-
Aynen öyle Sancar. Her ne kadar malzeme seçimimle hiç de geleneksel olmayan bir şey yaptıysam da Türk yayının mekanik özelliklerini olabildiğinde taşımasını istiyorum yayımın.
İstediği kadar modern olsun eğer gören bu bir Türk yayı diye düşünüyorsa başarı ceptedir.
-
Eylem Bey, görüntülerden ilk deneme için gayet başarılı olduğu belli oluyor, bir kemankeş aday adayı olarak tebrik ederim :)
-
Hafta sonu atabildiğim menzil 160 metre.
-
Yayda ufak bir değişiklik yaptım. Artık iki uçtaki kısma kasan mı desem baş mı desem bu kısım biraz daha uzadı. Kurulu haldeki uzama 10-11 cm kadar. Güncel haliyle yay az daha hızlandı ancakçekiş sertliği de 28-30 lb civarına indi.
Yayın çekilmiş haliyle görünüşünü ve bir atışı sizle paylaşayım:
Atış:
http://www.youtube.com/watch?v=fGYHES14Vcw#ws (http://www.youtube.com/watch?v=fGYHES14Vcw#ws)
Çekiş:
http://www.youtube.com/watch?v=TlCV9krgzIs#ws (http://www.youtube.com/watch?v=TlCV9krgzIs#ws)
-
Abi sen kemankes olmussun...ne kadar da degilim desen videolar baska bir DIL konusuyor.... :D :D :D
Süper olmus, bakmasi bile ayri bir keyif. Kimbilir ok atmasi ne kadar hosdur diye düsünnerek, kiskandim Gökhan helal olsun güzel is olmus diyecegim simdilik. Bir ara tekrar bulusabilirsek atmak isterim tabikiii... -^b -^b -^b -^b -^b -^b -^b -^b ;D
-
kusurumu bagisla EYLEM.... ::)
Gökhanada bir mesaj yazmistim ondan Gökhan kalmis aklimda, özür dilerim.
Selam ve Saygilar
Mergup
-
;)
-
Herkese selamlar.Uzun bir aradan sonra tekrar yazmak güzel bir duygu.Yay yapımınaağırlık verdim.Ve kendi yaptığım yay ve kıyafetlerle Amasya Gümüşhacıköy de yapılan turnuvaya katıldım.40 m de elendim ama olsun katılmak güzeldi.Yarışmaya ,kendi yaptığım yay ile katılmak daha da keyif vericiydi.40 librelik Hun kabzalı bir yay.Sentetik bir çalışma.Hava muhalefeti sebebiyle menzil atışı yapamadık.Ama daha önceki yaylarla mukayese ettiğimde 250-300 m bulacağını tahmin ediyorum.Henüz görücüye çıkacak Osmanlı yayı yapamadım.Çalışmalar devam ediyor.
-
Buarada hala zihgirle atış yapmayı beceremedim :-\.En son denememde kendimi vuruyordum.Korktum ve daha uygun fiziki şartlarda öğrenmeye karar verdim.
-
Eveet. İstanbul'a döndüm. Konya'da Karatay müzesinde, Kubat Abad sarayı çinilerinden birisi dikkatimi diğerlerinden fazla çekti...
(http://www.eylemcengiz.com/workshop/okculuk/kubat_abad_sarayindan__tutus.jpg)
Görüntü ters geldi ben de sağda ayna görüntüsünü verdim. Başparmakla çekiş, eldeki diğer üç ok dikkate değer...
-
Selçuklu sikkelerinden ve bir selçuklu vazosonudan bu şekle benzer resimler biliyorum ama bu çinileri ilk defa görüyorum. Bunu tarihlendirmek mümkün müdür acaba?
Teşekkürler!
Gökmen
-
Kubadabad çinileri Anadolu Selçuklu dönemine, 1200lerin başlarına Aladdin Keykubad dönemine aittir ;)
-
Yay ve Ok tarihi olarak devam...
Mergup bey son iki resimdeki isme baktım Ottoman soldier yazmışlar.
Minyatürdekiler Osmanlı askeri değil Sultan II. Murat'ın ta kendisidir. Selamlar...
-
Hahahaha..bu İngilizler kocaman yayları ile bizimkilerin ancak yarısına kadar atıyorlardı :-))
Adnan bey bu konuları iyice açar sanırım ;D
Ahh. Ercan Bey ahh!!! Yarısı kadar bile atabilseydi Hun yayı yapmayı bırakır long bow yapardım.
Osmanlı 500 metre atıyorsa Long bow en fazla 200
-
Serum lastiği çekmek antrenman açısından iyi oluyor ama bir yayın yerini tutmuyor.Yayı tanımak elinizde hissetmek gerekiyor.Ankaradaki kavsi arkadaşlar İlkay kardeşimizin organizasyonuyla biraraya gelip kepaze yapımıyla işe başladılar (bu aşamaya bende katılmıştım).Şimdi ise Osmanlı ve Hun yayını paralel götürmeye çalışıyorlar.
Bence bu konudaki en iyi bilgi Adnan Mehel beyde.Ben, yay yapıyorum ama zihgirle ok atmayı beceremedim henüz(üç parmakta iddialıyım ama).Bu konuda Adnan bey bizleri aydınlatırsa bende çok şeyöğreneceğimden eminim. Cengiz bey yaptigim taşinlerden bir takim verebilirim.ama yay a ihtiyacim var.oval şekilde boşluksuz birbirine geciyor .taşin kosminda resimleri var
-
Maceracı - Türk Yayı Yapımı / Bowmaking on National Turkish TV Channel (http://www.youtube.com/watch?v=O5kvF-g9FXs#)
Tokatlı kalp cerrahı Yaşar Metin Aksoy
Dünya Osmanlı`nın Yayına Şaşıyor (http://www.youtube.com/watch?v=ydcNTujhhpY#)
Turkic and Turanic Archery (Türk ve Turan Okçuluğu) (http://www.youtube.com/watch?v=qF1f0056Rrs#)
-
Tarihin Arka Odası:Türk Oku, Okçuluk ve Ok Yapım Sanatı (http://www.youtube.com/watch?v=VpIUS2iWEsk#)
http://www.kemankes.com/v2/ (http://www.kemankes.com/v2/)