Kolleksiyonculuk yada Türkcesiyle derlemcilik en basta eskiye merak ve tarihe saygi duygusuyla basliyor. Sonra elinize gecen parcanin tarihini arastiriyor ve bize ögretilmeyen tarihi detaylari ögreniyorsunuz. Iste bu sebeple bende derlemciyim.
Birde derleminiz Osmanli kiliclariysa, büyütecle acaba bir yerinde göremedigim bir isaret bir imza varmi diye ararsiniz. Üstündeki kitabeleri okumak cözmek sanki isik hiziyla birkac yüzyil öncesine gitmek gibi bir duygu verir.
Derleminizi ese dosta gösterdiginizde, Türk olanlar hemen kilici eline almak ve bir an dahi olsa bir iki savurmak isterler
heybetlice,
yavasca,
tebessümle
ve iclerindeki gecmise hayranlikla.
Anlik bir duygudur bu, ama o bilincaltinda, heey gidi kahpe felek, heey gidi degisen devran, bak biz neydik.. gibi duygular oldugunu hep hissetmisimdir.
Güzel ugrastir tarihine, ata yadigarlarina sahip cikmak.
Sancar beyin Lebriz.comdaki güzel yazilarini okuyorum. Hele, Amerika´nin imparatoru Nortonun hikayesine bayildim. Kendime onu örnek bile alabilirim :-) Derlemcilik konusundada birseyler yazacagi ve ilgiyle okuyacagimizi umuyorum. (yoksa kolleksiyoner yerine derlemci kelimesini kullanmakla yanlismi yapiyorum bilmiyorum. Ama benim hosuma gitti, bu kelime daha benden geldi bana)
Selim bey hakli fakat ben taklit kilic almak yerine hakiki eski bir kilic almayi yeglerim ve öneririm. Taklit güzel bir kilic evimizde güzel bir süs olabilir ama sadece bir süs.
Oysa gercek eski bir eserin, dekoratif güzelligi yaninda, bir ruhu vardir. Örnek vermem gerekirse Canakkale savasinda, ünlü süngü savaslarinda sehit düsenler.Ve onun süngüsünü hatira olsun diye yanina alip giden Avustralyali bir askerin torunundan böyle bir süngü aldim ve benim icin o süngü anlatilamaz bir ruha sahiptir. Ona bazen bakim yapar paslanmasin diye yag sürerim. Belki size cok cocuksu yada duygusal gelebilir ama o bakim esnasinda sanki sehidimizin yaralarini temizliyor gibi duygulanirim. Evime her gelen konuga, genclere Canakkale destanini anlatirim bu eserden yola cikarak.
Ayrica mesela bundan üc, bes yil önce Osmanli madalyalarindan bir Mecidi Nisani 200 dolar iken bugün 1000 dolar civarindadir. Kilic konusunda Türkiye´de iyi derlemciler varmi bilmiyorum ama bildigim bir müddet sonra ayni madalya olayinda oldugu gibi artacagidir ve fiyatlarinda bugüne nazaran cok daha fazla olacagidir.
Bu nedenlerden dolayi hakiki bir Osmanli kilici almak daha iyi ve iyi bir yatirimdir.
Fakaat hakiki yada taklit oldugunu anlamak icin uzmanlara ihtiyacimiz var. Ya uzman bulmaliyiz yada biz uzmanlasmaliyiz. Bu site araciligiyla bir sekilde bunu cözmeliyiz diye düsünüyorum. En azindan kiliclarin üstündeki kitabeleri okuyabilecek arkadaslar vardir saniyorum. Burdan basliyabiliriz.
Birde Avrupa ve Amerika´da bazi ünlü müzayede firmalari varki yillardir kendilerini ispatlamis ciddi kuruluslardir. Ama tabiki bunlarda cikan yataganlarda cok pahali fiyatlara satiliyor.
Koruma ve temizleme konusunda eskilerden duydugum birsey var. Enginar yapragi ve sirke karisimiyla silmek metali temizlermis. Dogrulugunu ben bilmiyorum. Birde eski kilici temizledikten sonra renksiz cila vururlarmis.
Ben eski kiliclara kiyamiyorum onlara kimyasal sürerek parlatma islemine karsiyim. Ama cok ince zimpara ile oksar gibi zimpara yapip sonra hafif benzinle silip, pamuklu bir kumasla olabildigince parlatiyorum sonra pas olmasin diye yag sürüp kaldiriyorum.
Ama restorasyon konusunda ögrenilecek cok sey oldugunu tahmin edebiliyorum.
Yurt disindan Türkiye´ye kilic getirme konusu cok ilginc. Ben Almanya´da yasiyorum. Yani ben bir Türk olarak yurt disinda topladigim kiliclari ülkeme getiremiyeceksem vah o kanunlari yapanlarin haline. Inanamiyorum böyle bir seye. Belkide bir belge alinip sorunsuz getirilebilir diye düsünüyorum. Yinede iyi arastirmak gerekir, dediginiz gibi bir memurun insiyatifine birakilmasi cok kötü bir durum.
Dostcakalin
Elimdeki 1861 Fransa baskisi bir gravür.
Journal le Monde. Le bazar de Trebizonde 1861