Başlarken > Temel Bilgiler, Terim ve Kavramlar

Altayın Demircileri-Türk Kılıç Yapıcılığı

(1/9) > >>

Sancar Özer:
Forumumuz yavaş yavaş hareketlenirken ve aramıza amatör demirciler ve metalürji mühendisleri de katılmışken çok ilgimi çeken ve forumdaşlarımızın da bilgi paylaşımında bulunmak ve tartışmak isteyeceklerini tahmin ettiğim "kılıç yapıcılığı" konusunda genel bir başlık açmayı uygun gördüm. malzeme bilgisi, özellikle dımışk, pulat, wootz gibi özel türleri, yapım teknikleri, sulama, tavlama, perdahlama teknikleri, günümüzde gelenkesel kılıç ve bıçak ustaları kalmış mıdır ve nerelerdedir,  teknolojilerinin geleneksel tekniklere uygulanması gibi pek çok tartışma ve bilgilenme alanını içeriyor böyle bir başlık. o yüzden belli hususi konular yerine "herkes eteğindekini döksün" :D yöntemini uygulayalım yine. bakalım başlık geliştikçe konular bizi nereye götürecek? ;)

Startı vermek için tamamen teorik bilgi sahibi ve bu yüzden de birçok şeyi birbirine karıştıran bir amatör meraklı olarak merak ettiğim bir şeyi sorayım: çifte su vermek nedir? Deyimlerimize kadar girmiş olan ve türk kılıç namlularının diğer kılıçlardan üstün olmasının sebebi olarak eski kaynaklarda bahsedilen  bu tekniğin yabancı ve hatta aynı medeniyet dairesi içinde olduğumuz kültürlerin kılıçyapıcılığında ve günümüz modern demirciliğinde bir karşılığını bulamıyorum. Sulama ve arkasından gelen tavlama mı acaba çifte su vermek olarak adlandırılıyordu? lakin çeliğin sulamada oluşan içgerilimini gidermek için yapılan tavlamada tekrar su veya yağ ile ani soğutma yapmak makul gelmiyor. yoksa tamamen biz türklere özgü ve kayıp başka bir teknik midir bu????
 sizin bilgileriniz nedir bu konuda?

Ali Fuat Uzun:
Benim bildiğim kılıca bir kaç kere su verildiği ama mutlaka bu süreçte arada yapılan işlemler vardır. Orta asyada dövülen kılıçların su verilmeden yağmur altına bırakılmasıyla ilgili bir hikaye de var. Üzerlerine bir kaç defa yağmur altında yıldırım düşmesi ve tekrar dövülmesi işlemi bir kaç defa tekrarlanarak yapılmasıyla ilgili.

Bu çelikleri üretebilen hiç bir ustanın kaldığına inanmıyorum.

Selim Atalay:



Elli yıl önce,Kuzey Sibirya bölgesinde,İrtiş ırmağı kıyısında Zevakino köylüleri, Türklerin ‘’kurgan’’ adını verdiği bir mezarda,sonradan uzmanlar tarafından yapılan karbon 14 metodu incelemesinde, yaşının 1400 küsür yıl olduğu tespit edilen Türk yapımı bir kılıç buldular

Kılıcı bulan genç Kazaklar,kılıcın hiç aşınmadığını ve bir keresinde bir samuray kılıcını ikiye böldüğünü şaşkınlıkla gördülerBu olay üzerine Moskova Tarih Enstitüsü’nden ekspertiz istediler Yapılan inceleme sonucunda kılıcın ‘’bulat’’ adı verilen, Altay Türk demirci ustaları tarafından kullanılan çelik döküm tekniği ile yapıldığı anlaşıldı

İncelemeyi yapan uzman Kirsanov;

‘’Sonuçta, kılıcın 6'ncı yüzyıl sonlarında Orta-Asya'nın Altay bölgesinde yaşayan Türk boylarının demirci ustalarının elinden çıktığına
kanaat getirdik’’ dedi

İncelemeyi yapan bir diğer uzman Çarikov ise;
‘’Kılıç, tarihte Türk boylarının dünyanın en iyi silah tekniğine, en iyi silah ustalarına sahip olduğunu kanıtlıyor Türkler’in 6’ncı yüzyılda,
Cengiz Han'dan çok önce, Karadeniz'den Çin Denizi'ne kadar nasıl ve niye hükmettiğini, işte bu kılıç gösteriyor’’ dedi

Bu muhteşem Türk kılıcı şimdi özel bir koleksiyonda muhafaza ediliyor

http://www.izafet.com/genel-tarih/35902-bozkurt-basli-silahimiz-turk-kilici.html(Sanırım kaynak göstermem lazım ama pek çok forumdada bu yazı bulunabilir asıl kaynağını bilemiyorum)

Nette böyle birşeyler bulmuştum zamanında.Bulat deyince aklıma geldi.Dikkat çekmek istediğim bulat için döküm diyor.Dövme demiyor.Önce bir kalıp hazırlamak lazım vs vs.Çok fazla bilgimde yok ama bana çok komplike geldi.

Değinmek istediğim bir başka konuda.Kullanılan demir cevheri.Elbetteki teknikler çok önemli(keşke bende bilebilsem :))Eski zamanlarda her ne kadar cevherler yüksek tenörlü olsada demir yinede pek çok safsızlık içerir.Günümüzde pek çok cevher hazırlama işlemi ile bu safsızlıklar gideriliyor.% 99 oranında veya daha fazla (istatistiki veriler kullanıldığı için bu kadar söylenebiliyor) Fe demir içerebiliyor.Safsızlığı az çok yüksek tenörlü cevher bulmak o zaman için çok zor olmalı.Alaşımlarda içerdeki kulanılan diğer metallerin 0.01 lik değişimleri çeliğin karakteristiğini yüksek oranda değiştiriyor.Elimizde bol silisli bir cevher varsa bu dayanımı çok etkiliyecektir.Japonların katlama tekniğini bu safsızlıkları giderebilmek amacıyla bulduğunu okumuştum ki o da bir yere kadar belli bir sayıdan sonra ne kadar katlarsan katla yine fayda etmiyor.

Kullanılan cevherleri bilemiyoruz.(ben :))Bence kesinlikle bilinmesi faydalı olurdu çünkü tekniklerin pekçoğu eldeki cevhere göre geliştirilmiştir kanatindeyim.

Bir demirci torunu olarak benimde ilgimi çekiyor teknikler.Babamın dedesi tahminim 1930 lu yıllarda öğrenmiş benim dedemde ondan 50 li li yıllarda.Ne kadarını aktarabilmiş bilmiyorum ve eski tekniklerin bilinip bilinmediğinide ama şunu söyleyebilirim yatağanların kabzasının neredeyse aynısı yaptığını biiyorum.İnternet vs gibi şeyler olmadığı düşünülünce köy gibi biryerde sadece ustanızdan öğrenebilirsiniz.Bazı şeyler muhakkak günümüze kalmıştır ama ne kalmıştır ne kadar kalmıştır ???

Sancar Özer:
çok güzel bilgilendirici bir mesaj olmuş. çok teşekkür ederim. zannederim döküm derken çeliğin üretilme tekniği bağlamında söylenmek isteniyor. Yani yabancı literatürde "crucible steel" pota çeliği olarak geçen çelik. bahsettiğiniz kılıç, hakkında meşhur "Türk Kılıcının Menşei" (yanılıyorsam düzeltin B. Ögel mi idi yazan hoca bu saatte hatırlayamadım) adlı meşhur makalenin yazıldığı meşhur silah olmalı. Kazakistanda bir yol çalışması sırasında ortaya çıkan bir göktürk kurganında bulunduğunu Asya Arkeolojisi derslerinden anımsıyorum. ancak şimdi düşündüm de o başka bir göktürk kılıcı da olabilir.

Bugün  bulat, pulat veya polat olarak adlandırılan çeliğin tam içeriği ve kullanımı konusunda bir kavram karmaşası da(en azından şahsım adına) mevcut. Mesela ruslar kendilerine yontuyor. Hintliler ise wootz olarak tamamen kendilerinden kaynaklandığını iddia ediyor. ama yine mesela wootz=polat mıdır bilemiyoruz. Asıl dımışk veya Şam çeliğinin aslında wootz veya pulat olduğu da söylenmekte. tam bir fen bilimleri özürlü olarak bu terimler ve kavramlar, mahiyetleri, birbirleri ile ilişkileri v.s. bir bilen tarafından iyice aydınlatılırsa çok sevineceğim :) hele işin metalürji tarafı var ki martensit, pearlit v.s. v.s. tamallak bullak oluyor kafam :D

 bir de acaba bu çeliği kendine yontan arap,hint, iran ve ruslar gibi kültürlere ait ta 6.yüzyıla kadar geri giden bu çelikle yapılmış kılıç örnekleri var mıdır. hiç sanmıyorum doğrusu  :-\

Ali Fuat Uzun:
Benimse bu meselede kafama takılan polat kelimesinin Farsça çelik anlamına geliyor olması.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git