Tanto Denemesi  (42367 defa okundu)

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #15 : 13 Ekim 2009, 23:08:28 »
malzeme teklifi için teşekkür ederim ama yakın zamanda çetrefilli bir işe giremeyeceğim için dolapta beklerler onlar bekledikçede ben huzursuz olurum bu yüzden şimdilik kalsın sağol. Rn15x şu ana kadar okuduğum kadarıyla dediğiniz gibi baş belası görünüyor.
Bir şey daha söylemek istiyorum günümüzdeki aşırı sertlik ve yoğun karbon takıntısını tam anlamıyla bir türlü anlayamadım ??? bir bıçakta kullanılacak çelik malzemenin içeriğindeki karbonun üst sınırlarda seçilmesi ( doğal olarak da aşırı sertlik) benim  yadırgadığım bir durum, bu da demircilikteki teknoloji çılgınlığı olsa gerek ;D tabi yapılan bıçakla sac, demir vs kesilmeyecekse ( Rn15x için konuşmadım yanlış anlaşılmasın) aslında madem ki çok "sert" istiyoruz bence Böhler serisinden K510 değilde K100 Spezial K denemek daha çarpıcı sonuçlar verebilir. kişisel olarak bir kesicinin hem sert hem de tok bir yapıya sahip olmasını sadece sert olmasından daha çok yeğlerim, böyle bir yapının sertliği de 60HRC lerden daha aşağıda olacaktır. Yabancılarında tartıştığı forumlarda üretimlerde vs. üretilen bıçaklara bakarsanız bunların çoğu arazi deneyiminden çok uzaktır, bence olay bir yarış halini almış durumda, kiminki daha desenli, kiminki daha sert, kiminki...işlevsellik bir yana bir çok yaklaşım bu anlamda kozmetik. İşin komik yanı bir çok kez bıçak yaptım ama doğaya çıktığımda hala yanımda  eskiden kalma bir opinel yada küçük Wenger çakım olur :) diğerlerini gezdirmek pratik değil, ama üretmeyi seviyorum o başka.
Tolga bey buradaki yivi yuvarlak eğeyle açtım ( döverken unuttum ;)) sonrada zımparayla pürüzleri temizledim. Övgülerinize teşekkür ederim, sağolun
« Son Düzenleme: 13 Ekim 2009, 23:10:09 Gönderen: Sefa Çabuk »

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #16 : 14 Ekim 2009, 03:49:41 »
Sefa Ustam, çok haklısınız HRC çılgınlığı konusunda. Ancak bir şeyi hatırlatmak isterim. Ötektoid üstü (%.8 üstü karbon ihtiva eden) çeliklerde, ve yüksek alaşımlı çeliklerde karbürlerin aşınma direncine etkisi. Tokluk gerektirmeyen (şef bıçakları gibi) işler için bu tür çelikler gerçekten çok yüksek performans veriyor. Sonuçta bileylemeye üşenen bir milletiz genelde, mesela D2'den yapılmış mutfak bıçaklarımdan bazıları 2 yıldır hala bileylenmediği halde kesmeye devam ediyor, duyumunu alıyorum. Yada müzisyen tanıdıklara yaptığım RWL34 kamış bıçaklarım 1 yıldır bileylenmeden üretime devam ediyor (bu arada kamış bıçakları mükemmel bir keskinliğe sahip olmadan iş görmez).

D2'de bir de çok sevdiğim bir özellik var, bıçak körlense bile karbürlerden dolayı aşınmayan mikro tırtıklar hala kesmeye devam ediyor. Bu da özellikle şef bıçakları, yüzme ve avcı bıçakları için çok güzel bir özellik. Ayrıca menevişi biraz daha yüksek tutarak tokluk sertlik dengesini daha rahat ayarlayabiliyorum ötektoid üstü çeliklerde, illaki 60 HRC olacak diye bir kaide yok, menevişlemeyle genelde 58 HRC civarında tutuyorum büyükçe bıçakları, hatta gerekirse daha düşürdüğüm de oldu, arazide kolay bileylenebilsin diye. Karbürler sertliği düşürsem de oradalar, bu sayede aynı sertlikteki ötektoid altı çeliklerden daha uzun ağız dayanımına ulaşıyorum. Ancak hak vermeliyim ki çok sık darbe alacak büyük bıçaklar için çok yüksek karbonun bir getirisi yok. O da işin alışkanlık kısmı. İnsan bir süre sonra belli çeliklere alışıyor, onları stokluyor, onların ısıl işlemine daha hakim oluyor. Şimdi bir susta çeliği veya 1050 gibi bir çelik alsam aylarca optimum ısıl işlemini tutturayım diye boğuşurum o çelikle. Alıştığım, güvendiğim çeliği kullanmak bana sonuç kalitesinde daha yüksek kontrol sağlıyor. Keşke en başında basit karbon çelikleri ile başlamış olsaydım diye az hayıflanmıyorum arada  :D

Burak Ekit

  • Üye
  • *
  • İleti: 26
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #17 : 15 Ekim 2009, 19:58:56 »
Sefa bey ,elinize saglik
Benim ilgimi en cok ceken sey geometrik bir "yokote" yaratmissiniz. Bu aslinda cok zor bir seydir. Ayrica kin icin yine agac dusunuyorsaniz ceviz bu konuda - eger geleneksel metodlari kullanacaksaniz - biraz islenmesi zor bir agactir. Ben shirasaya yaparken akkavak tercih ediyorum, hem bulunmasi kolay ve hem de keski ile - damarlar yonune calisildiginda - kolay ve kontrollu calisilabiliyor. Japonlar bu is icin manolya agacinin bir turevi olan "hinoki" kullaniyorlar. Bir gun insallah ayri bir baslikta su agac konularini da tartisiriz. Malum boyle bir ise girisildiginde biraz agaclari da tanimak lazim oluyor...tekrar elinize saglik diyorum..,

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #18 : 18 Ekim 2009, 21:33:05 »
Teşekkür ederim Burak bey, ağaçlar konusunda haklısınız bu konuda öğrenmemiz gereken çok şey var.
Daha önce sözünü ettiğim ait kını bugün bitirdim, kullandığım ağaç yine sap için kullandığım cevizin devamı, iki parçadan oluşuyor içinin oyma işleminden sonra birbirine yapıştırdım. Kaba zımparalama işleminden sonra desen için gereken yerleri oydum, oyulan kısımların içerisine sedefkarların kullandığı pirinç ( 0.8mm) ile desenleri yerleştiridim ve siyanoakrilatla yapıştırdım. Son olarak 800 kum zımparaya kadar zımparalama işlemi ve ardından gomalak cila. ( fotoğraflama işi düzgün olmuyor, sanıyorum makinada bir sorun var)
« Son Düzenleme: 18 Ekim 2009, 21:34:42 Gönderen: Sefa Çabuk »

Tolga Arıkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 29
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #19 : 18 Ekim 2009, 21:53:23 »
Sefa Bey tebrikler, mükemmel görünüyor elinize sağlık. İzninizle pirinç kakma hakkında bir soru sorabilir miyim? Pirinç telleri oyduğunuz yataklara çakarak, sıkı olarak mı yerleştiriyorsunuz? Yapıştırıcıyı telleri yerleştirdikten sonra mı uyguladınız?

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #20 : 18 Ekim 2009, 22:00:39 »
Tolga bey öncelikle deseni çiziyorum ardından maket bıçağıyla çizginin üzerinden hafifçe ardından da derinleştirecek şekilde geçiyorum, maket bıçağının kestiği yerler pirincin girmesi için yeterli gelmiyor bu nedenle daha sonra bu izlerden daha kalınca bir bıçakla geçiyorum ve piriç teli uygun uzunlukta kestikten sonra önce hafifçe ( kesikleri ağızlayıncaya kadar) ardından da epeyce sertçe çakıyorum. Kalın zımparayla ( örneğin 120 kum) kabaca zımparaladıktan sonra siyanoakrilatı ( japon yapıştırıcı) tüm hat boyunca akıtıp hemen ardından yanan bir sigarayı  ;) bu izlerin üzerinde gezdiriyorum ( hemen sertleşsin, ağacın içerisine işlemesin diye), sonrada sırasıyla yüzey tesviyesi. Selamlar
« Son Düzenleme: 19 Ekim 2009, 00:03:30 Gönderen: Sefa Çabuk »

Tolga Arıkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 29
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #21 : 18 Ekim 2009, 22:55:39 »
Teşekkür ederim Sefa Bey, çok merak ettiğim bir konu hakkında beni bilgilendirdiniz. Selamlar.

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #22 : 18 Ekim 2009, 23:04:39 »
Müthiş olmuş Sefa Usta !!!
Tel kakma uygulamanız da gerçekten mükemmel. Ben de kakma yapmayı planlıyorum bir kabzaya. Genelde kakma için dikdörtgen profilli tel kullanıyorlar duyduğum kadarıyla. Elimde yuvarlak gümüş tel var 0.5 mm çaplı. Siz bunu uygularken teli dövüp yassılaştırdınız mı yoksa yuvarlak haliyle mi kullandınız? Hep yapmak istediğim bir teknik ama nedense hiç cesaret edemedim. Bir de kakma yapılacak ahşabın yumuşaklığı sertliği konusu önemli midir?
Fazla oluyorum belki, ama bir soru daha soracağım izninizle: "Japon" ile teli yerine sabitledikten sonra bir ısı kaynağı ile üzerinden geçmenizin amacı nedir? Yapışkan daha mı güçleniyor, yoksa başka bir amacı mı var?

Tekrar kutlarım. Gerçekten büyük bir keyif olmalı böyle bir projeyi bitirme hissi...

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #23 : 19 Ekim 2009, 00:25:44 »
İzniniz olursa "Emre" diyeceğim, ortak bir eylemi gerçekleştiren insanlar arasında ismin sonunda ek kullanmayı sevemedim bir türlü :),  övgüye teşekkür ederim, gerçekten de bittiğinde inanılmaz keyif alıyorum, eminim işler bittiğinde hepimiz de alıyoruz. sırasıyla yanıtlamaya çalışayım, genelde 0.8x1.5 mm ölçülerinde tel kullanılıyor, pirinç, bakır, gümüş ya da altın kullanmak size kalmış ( altın için biraz da duygusallık gerekiyor elbette  ;D) elinizdeki 0.5 mm gümüş rahatlıkla işinizi görür, yuvarlak olarak kullanabilirsiniz, bakırı aynı şekilde kullanmıştım olmuştu, bakır kullanacak olursanız bakırı mutlaka önce yumuşatın yani iyice tavlayın kızarsın ve kızarır kızarmaz suya sokun ne kadar yumuşadığına şaşıracaksınız, tabi aynı şey pirinç içinde geçerli. Yuvarlak kesitli telleri eğer çekme merdaneniz yoksa hiç yassılaştırmayı denemeyin derim çünkü eşit olmuyor ve iş çirkin çıkıyor. Sert ahşapta tutunma daha mükemmel oluyor ama yumuşak ahşapta izleri daha dar yaparsanız sorun olmuyor. Özellikle çakma işleminde alt tarafın boşa gelmemesine dikkat edin çünkü çatlama yapıyor ve emeklere yazık oluyor ( denemeyle sabit) Japon ya da siyanoakrilat yanan sigaradaki külle ve ısıyla( aslında külün içerdiği soda) birleştiğinde hemen katılaşıyor ayrıca tüm siyanoakrilatlar havalandırmayla değil ısıyla sertleşiyor, bu işlemi karbonatla da yapabilisiniz ama burada kesilere girme olasılığından ötürü riskli olur, evet yapışkan daha güçleniyor, japon kullandığınız bir yere ıslakken karbonat döküp deneme yaparsanız ne demek istediğimi deneyerek görmüş olursunuz o yüzden yanan bir sigarayı japon damlattığınız bir yere çekinmeden dokundurarak ani sertleştirme yapabilirsiniz. Bunu yapmaktaki amaç ağacın gözeneklerine japon derinlemesine giremesin diyedir, böyle oluncada zımparalama işleminin ardından japon yüzeyden hemen çıkıveriyor ve delil bırakmıyorsunuz :) umarım yararı olmuştur.

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #24 : 19 Ekim 2009, 01:00:00 »
tel kakma işleminde özellikle alt kısımda düzensizlik oldu aslında bu bir hata ama bu seferlik görmezden geldim, ;)

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #25 : 19 Ekim 2009, 01:18:10 »
.... :) umarım yararı olmuştur.

Hem de nasıl. Çok teşekkürler.
Bu arada tel çekme merdanem yok ama mantığı basit gibi. Yapılabilir bir proje gibi geldi. Eğer yuvarlak telle sonuç hoşuma gitmezse bir denemeyi düşünüyorum. Hiç bir fikrim yok aslında ama aklımda bir şeyler belirdi: Telin sabitlenebileceği bir çıkrık ve onun karşısında aralıkları ayarlanabilir iki rulman ile sabitlenmiş iki mil. Siz ne dersiniz, bir fikriniz var mı merdane mekanizması hakkında?

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #26 : 19 Ekim 2009, 01:38:19 »
aynen doğru, yalnız silindirlerin her ikisinide dişlilerle birbirine bağlaman gerekir bu kısmı biraz çetrefilli, yani her iki silindirde tahrikli olacak ama ters yönlerde dönecekler, dolayısıyla ortada bir pinyon dişli ve buna bağlı  dişliler, çok basit değil biraz uğraştırabilir , alta link veriyorum bilgi için
http://www.alexmakina.com/resimler/73.jpg

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #27 : 19 Ekim 2009, 01:47:44 »
Resim çok yararlı oldu, sağol Sefa  ;). Ancak gerçekten teferruatı benim gözümü korkuttu. Peki düzlenmiş teli nereden buldunuz? Ben kuyumcuları dolaştım Bodrum'da düz gümüş veya altın tel bulamadım...

Sefa Çabuk

  • Üye
  • *
  • İleti: 182
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #28 : 19 Ekim 2009, 01:51:39 »
kendim kestim  :) küçük tenekeci makasıyla ( piyasada conta makası diye aranmalı) plaka pirinçten kestim, ardından ısıtıp suya soktum beş dakika sürmüyor, çok miktarda gerekmiyorsa makina boş yere uğraş olur inan.
« Son Düzenleme: 19 Ekim 2009, 01:55:41 Gönderen: Sefa Çabuk »

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Tanto Denemesi
« Yanıtla #29 : 19 Ekim 2009, 02:00:15 »
Hımm, güzel bir yöntem bulmuşsun, tebrikler. Aklıma gelmediği için ciddi bir şekilde aptal hissettim kendimi. Bir parça ahşap üzerinde bir deneme yapıvereyim yarın, bakalım ne olacak...

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2