CebehaneForum
Genel Konular => Koleksiyon ve Antika => Konuyu başlatan: Mergup Özkan - 06 Mart 2010, 00:37:13
-
Merhaba Sayın Forumdaşlar,
Koleksiyonuma iki yatağan daha kattım ve sizlerle paylaşmak istedim.
(Hanım kızıyo ama ne yapayım, gördümmü dayanamıyorum ;D ;D ;D)
O da sağ olsun fazla karışmıyor, sen delisin demekle yetiniyor.... ;)
Nr.1
Amel-i Muhammed Sahip-i Ali / 1279 (1869)
-
çok güzel bir balkan yatağanı almışsınız mergup bey, hayırlı olsun.
değerini bilenlerin eline geçtiğine sevindim. -^b
-
Nr. 2
Maalesef Kabzenin bir tarafı kırık, Yaşlı bir amcadan aldım, parcayı tamir olmaz diye atmış ??? ??? ???
Ve üstündeki yazılarda epeyi silinmiş... ama Kabze formu ve üzerindeki damarların daha fazla derin bir Bal rengi almamış olmasına bakılısa herhalde 1850 - 1890 civarları olması mümkün diye düşünüyorum...
-
çok güzel bir balkan yatağanı almışsınız mergup bey, hayırlı olsun.
değerini bilenlerin eline geçtiğine sevindim. -^b
Teşekürler Gökhan bey,
beni 'degeri' bilen bir Statüye koymanız beni daha cok onurlandırdı, Sağ olun...
Maksadım aldıklarımı sergilemek degil, daha dogrusu bu Sitemize gelen Ziyaretci / Misafirlerimizi kendi Kültür ve eski ustaların El becerilerini tanıtıp ve böylelikle Ata yadigarların daha çok değerini bildirmek'ki daha cok sahip cıkılsın...Inşallah...
selam ve saygılar
-
Mergup bey hayırlı olsun.Bende bir yatağan aldım ama sizin aldıklarınız kadar iyi durumda değil.Zaten tamir etmek için aldım.Kabza hiç yok.Yakında kabza yapıp resimleri yüklerim inşallah.
-
Estahfurullah Cengiz Bey,
Yatağan, Yatağandır. eskisi yenisi yok. Ben öyle bulsam bende öylesini almayı tercih ederim. İnanın bana çünkü o eski ruhla ugraşmak beni cok ve cok mutlu ediyor. resmen kaptırıyorum kendimi saatlerce....
Hem hesaplı hemde kendinizden el becerisi gerektiren bir olay, bayılırım böyle ugraşıya :) benim son aldıklarımın fazla bir tamir ve ugraşı gerektiren fazla bir yeri yok. silip koydunuz bitti. :-\
Sizin yerinize olmak isterdim vallahi, kıskandım desem olur ::)
Bir an önce bitirinde resimleri burada paylaşalım. Merak ettim bayahı...
Önce ve sonra olara'mı koyacaksınız resimleri?
selam ve saygılar
(kolay gelsin)
-
Çok güzel abi Allah torunlarına saklamayı nasip etsin.
Ve sormak istediğim birşey var nereden aldığınız :)
Birkaç siteden bakıyorum da g..g...com gibi pek güven duyamıyorum ve fiyat konusunda bazılarının uçuk olduğunu düşünüyorum. Ha tamam en kötüsü binlerce lira eder de gördüğüm piyasa geneli için söylüyorum. Ama Eminönünde bulunabilir diye düşünüyorum.
-
Kaşif bey,ben genelde gittigidiyordan alıyorum.Her ürün güzel olmuyor haliyle.İyi ürünlerde iyi para oluyor.Ben ucuz şeyleri tercih ediyorum.Alıp tamir ediyordum.Bu aralar ilgilenemiyorum,kabza yapılması gereken iki yatağan ve bir kafkas hançeri var.birazda yay yapımına ağırlık verdim.üç tane yay yaptım.İki tanede yapım aşamasında var.
Hem öğreniyorum hem biriktiriyorum
Gittigidiyorda beğendiğiniz ürünün ayrıntılı resimlerini isteyebilirsiniz.
-
Kaşif de lütfen abi. bu ara çok giriyorum gg.com a bakalım bir tane güzllerinden denk getirebilirsem alıcam. tamir işini yapacak zamanım var çeliği derli toplu olsun yeter tşk ederim abi verdiğin bilgi için.
-
keşke benimde çalışacak bir yerim olsa.Balkonda olmuyor.Hergün fırça yiyorum hanımdan.İlgilendiğin ürünleri söyle beraber yorumlayalım.Bazen gereksiz şeyleri süper diye yazıyorlar.Ben bi kılıçla ilgileniyorum şuanda.125 lira istiyor.Toplamak için çok çalışmak lazım.Şaşka diyor ama şaşka değil Ertuğrul alayı kılıçlarından.Aslında bu ara gg de çok fazla Ertuğrul alayı kılıcı var hem iyileri hem kötüleri var,garip geliyor.Kamyondan boşaltılmış gibi.
-
Şu kırmızı örtünün üzerindekilerden bahsediyorsun sanırım abi? Evet gördüm hepsini ama o bahsettiğin çok kuru demiri bile kalmamış gibi görünüyor :S Benimde dikkkatimi uzun zamandır aynı şey çekiyor, vatandaşın biri çıkıyor 10'un üzerinde çeşitli kılıcı satışa koyuyor. Bir iki kere sormuştum, koleksiyonumu satıyorum diyende var, buldum bir yerden satıyorum diyende.. Ben dağılmamış olanları alıp kurtariyim diyorum ama adamlar sanki odun kesmiş kılıçlarla :S
-
Çok güzel abi Allah torunlarına saklamayı nasip etsin.
Ve sormak istediğim birşey var nereden aldığınız :)
Birkaç siteden bakıyorum da g..g...com gibi pek güven duyamıyorum ve fiyat konusunda bazılarının uçuk olduğunu düşünüyorum. Ha tamam en kötüsü binlerce lira eder de gördüğüm piyasa geneli için söylüyorum. Ama Eminönünde bulunabilir diye düşünüyorum.
Merhaba Kasif kardesim,
ben is icabi bütün Avrupayi dolastigim icin bazen antikacilarda, es ve dost araciligi ile ve tabiiki Internet üzeri alabiliyorum. Son koydugum parcayi luxemburg da bir yasli amcadan almistim. GG com dan bende almak isterim ama gümrük kosullari cok bela (bu konuya bu Forumda paylasmistim uzun zaman önce)
Sen ama moralini bozma, eger seninde "nasibin" var ise, o zaman o yatagan seni bulur.... sizin duvardab cikanlar gibi -^b
selamlar
-
GG daki sağlam görünen bazı şimşirler çok iyi tamir görmüş.Aslında iyi tamir görmemiş.AnlaşılıyorÇünkü.Derleme toplama yapılmış.Biraz dikkat edince anlaşılıyor.Balçaklar,perçinler kendini gösteriyor hemen.O kadar yılın kılıcın boynuz kabzasının hiç hasar görmeden, çatlamadan ,renk değiştirmeden bugüne ulaşması normal değil.Çünkü çok yakın bir arkadaşımda aynı kılıçtan var.Balçak aynı ama kabza yılların izini taşıyor.Hemde iyi korunmasına rağmen.
-
Evet Mergup abi yabancı sitelere baktığımda yurt dışındakiler daha korunmuş daha ucuz görünüyor. Bir tane buldum bakalım alabilecekmiyim. de abi gittigidiyor da gümrük mü var? :S haberim yoktu hiç.. Gerçi fotolar çok aldatıcı olabiliyor, elden alma yanlısıyım :)
-
ben yurtdisinda kaliyorum, onun icin gümrük konusuna degindim. cok isterdim bende gg com dan alayim ama maalesef böyle bir sansim yok.
Cengiz beyin anlatdigi konu cok önemli, kilici alirken kabze catlakliklarina, dis ise üzerindeki damar gibi görüntülere önem ver. eger kabze piril piril parliyor ama gerisi eski oldugu belli ise dikkat gerekir....
cengiz bey sag olsun bu konuda epey bir zaman önce zaten uyarmisti,,, ;)
selamlar
-
Mergup bey hayırlı olsun.Bende bir yatağan aldım ama sizin aldıklarınız kadar iyi durumda değil.Zaten tamir etmek için aldım.Kabza hiç yok.Yakında kabza yapıp resimleri yüklerim inşallah.
Merhaba Cengiz bey,
Hayırlı pazarlar....
Kabza tamiri ne durumda? Vallahi merak etmedik degil yani... ;D
selam ve saygılar
-
Coktan beri bu sayfaya ugramamisim....
Bayahi "bos" kalmis... ;D ;D ;D
Neyse "bir kac parca "ekledim" son zamanlar Kolleksiyonuma... sizinle Paylasmak istedim.
Sakin ters anlasilmasin...Maksadım aldıklarımı sergilemek degil, daha dogrusu bu Sitemize gelen Ziyaretci / Misafirlerimizi kendi Kültür ve eski Ustalarimizin El becerilerini tanıtıp ve böylelikle Ata yadigarların daha çok begendirip değerini bildirtmek'ki daha cok sahip cıkılsın Ecdad yadigarina...Inşallah...
Ilk Parca bir Yatagan 18. ve 19. Yüzyil ortalarina dogru "Zeybek" veya "Basibozuk" tarzi...
-
kullanan "Eski" sahiplerinden bir kac ani....
-
ilk iki Resimde Kolleksiyona kattigim kemikten "Bosnak" bir Hancer ve son iki resim bir Müzeden
ayni "Parcayi" daha iyi bir kondisyonda ve degisik bir KIN ile gösteriyor...
-
...bu Parcayi desadüfen "düsürdüm". Tam Tarih ve Yapim yerinden fazla bilgim yok. Bilen cikarsa aramizda ve hepimizi biraz "Aydinlatirsa" sevinirim. Güzel ve Agir bir Parca... Kin üstü cok eski bir Kumas ic kisim Ahsap yapimi...
-
ve bu "parcayi" maalesef alamadim.... ::) ::) ::)
Gözümün Önünden kapti keratanin teki... :D :D :D...
-
ve ne yazik´ki bu Parcayida kacirdim ama kendine güzel Has durdugu icin buraya koyuyorum müsadenizle...
(Satin alabilmek nasip olmadi, cünkü maalesef buradada "Piyasayi" tanimayan ve bu parcalara olmadik yüksek rakamlar sayan Zat´lar cogaldi buralarda.... :-\ :-\ :-\
Selam ve Saygilar
Mergup
-
Mergup öncelikle söyleyeyim yatağan koleksiyonunu büyük imrenmeyle izliyorum. :D
İki mesaj önceki hançerin kabzası Kaçar dönemi veya daha geç İran yapımı olabileceğini düşündürttü bana. Hind de olabilir zira Hind-i Farisi havası seziliyor. 19.yy'dan eski olduğunu sanmam. Resimlerden namlu çeliği pek kaliteli değilmiş gibi görünüyor. Namlu üstü bir desen de var ki çok fena. Eğer doğru tahmin ettiysem ve namlu adi bir çeliktense 20.yy Hint turist işi olması kuvvetle muhtemel. Yok namlu çeliği kaliteli bir çelikse 19yy.sonu-20 yy. başı iran işi diye tahmin ediyorum. Kına hiç girmiyorum, büyük ihtimalle sonradan uydurulmuş zati.
-
"Keratanın " kaptığıyla bir sonraki yani kaçırdım dedikleriniz , kabartma - çökertme işçilikleri açısından daha çok ilgimi çekti Mergup bey .
Hele son örnekteki ahşap ya da boynuz kabzada , kabza başı ve kulaklarda bezemeli gümüş plaka
uygulamasını ilk defa gördüm . Bilen ve başka örneklerine rastlayan dostlarımız beni aydınlatsınlar lütfen . Çünki bence hem estetik yönüyle çok yakışmış , hemde geniş kulaklar için boynuz bulmakta çok zorlandığım yatağanım için bugün çok iyi bir çözüm olabilir . Tabii yatağan yapan ya da yapacak tüm ustalarımız için .
Bu örnek fotoğrafla benim için çok önemli bir ufuk açtınız Mergup bey bunun için ayrıca teşekkür ederim -^b
-
"Keratanın " kaptığıyla bir sonraki yani kaçırdım dedikleriniz , kabartma - çökertme işçilikleri açısından daha çok ilgimi çekti Mergup bey .
Hele son örnekteki ahşap ya da boynuz kabzada , kabza başı ve kulaklarda bezemeli gümüş plaka
uygulamasını ilk defa gördüm . Bilen ve başka örneklerine rastlayan dostlarımız beni aydınlatsınlar lütfen . Çünki bence hem estetik yönüyle çok yakışmış , hemde geniş kulaklar için boynuz bulmakta çok zorlandığım yatağanım için bugün çok iyi bir çözüm olabilir . Tabii yatağan yapan ya da yapacak tüm ustalarımız için .
Bu örnek fotoğrafla benim için çok önemli bir ufuk açtınız Mergup bey bunun için ayrıca teşekkür ederim -^b
Sag olun, eksik olmayin. Begendiginize sevindim....
Bu Tip tarzlara bende fazla rastlamiyorum Bekir bey, ama bu Tip olanlari var cok olmasada...
Hosunuza gittigi ve sizi belki "yatagan Projenizde" baska bir "bakis acisina" yönlendirmek maksadi ile bir baska Örnegini koyuyorum Almanya karlsruhe Müzesinden. 1683 Viyana Kusatmasindan Ganimet olarak Savas Alanindan toplanilan parcalarin arasinda bu tarz yatagn da var. Belki "Proje" isinize yariyabilir. ;) :D ... (resimler ekliyorum)
# Hancer/
Sancar, sag ol ilk tahminin bencede dogru, bende Iran yani persian olarak algiladim. KIN resimlerde güzel cikmamis olabilir ama yakindan fena degil, güzel uyum saglamis durumda.
Selam ve Saygilar
Mergup
-
Bekir Bey,
Bakin Arsivimi "kurcalarken" ne cikti... :D....
Selam Ve Saygilar
-
Size ve bereketli arşivinize çok şey borçluyuz Mergup bey . Teşekkür ve selamlarımla . -^b
-
:D
-
Evet Arkadaslar, Kolleksiyonluk birkac parca daha ekliyelim dedim ne dersiniz...
1. Bosnak Hancer, 19. yüzyil, Kabze kemikten, Namlu isleme bir tarafi Floral cicekler ile öbür tarafinda bir beyt...
-
2. bir Bosnak Hancer, 19. Yüzyil, ama bunun Kabze Formu "iceriye" dogru kivrik, kabze kemik üzerinde islenen altin ve Madeni "Tel isi" daha narin...Bosnak / Sarayevo islemesi olan "Kilic veya Bicak " Form-Mührü namlu üzerinde güzel görüntülenmis...KIN üzerine ayridan Altin renginde ince TEL ile bir ayri görünüm saglanmis....
-
ve son olarak 3. Parca bir Osmanli Hanceri (Bunun "büyük Abisini" "Antika Silah ve Restore" bölümünde kisa tanitmistim.)18. Yüzyil baslarindan, KIN tombak, Mercan ve Turkuaz taslarla islenmis güzel bir Dis yüzüne sahip, Osmanli El becerisinin bir güzel daha ispati demek ile yetiniyorum...
selamlar
Mergup
-
Kolleksiyonunuz zenginleşirken bizimle de aynı keyfi paylaşıyorsunuz Mergup bey . Teşekkürler .
Ben şahsen bosnalı ahbaplarımızın :) kın , kemik sap ve üzerindeki o bölgeye has bezeme işçiliğine bayıldım . mercanlı daha ağır ve asaletli görünse de
-
Merhabalar Bekir Bey,
Evet haklisiniz, Mercan ve Turkuaz tasli daha Agir dursada Bosnali Hancerler El isi ile geri kalmiyorlar.
Ama sadece bir seyi bu arada "unutmamak" lazim.
Bunlarin "Bosnali" olsada Has be has "OSMANLI" Torunlarinin el becerileri...yani Kökü, zamaninda Osmanli Topraklarindan kalkip buralara yerlesmis Insanlarimizin Torunlarinin yani bizim Insanlarimizin El becerisi...
Kisa bir Örnek vermek isterim Müsadenizle:
Altaki "YATAGAN" 18. Yüz. sonu. - 19. Yüzyil baslarindan, üzerinde " Amel-i Arif Saraybosna" yaziyor eski Türkce ile...Türkiye´de Yatagan Imalati "resmi" bitmis iken burada 19. Yüzyil sonuna kadar Imalat edilmis parcalar bulabilirsiniz.
Enteresan degilmi.....
Selam ve Saygilar
Mergup
Not: "Arif"de o zamanlar Boynuz bulamamis herhalde, Kabze´yi Kemikten yapmis Yatagani icin... :D :D :D
-
Arif ustanın mekanı cennet olsun . Geçen ay sırbistana giden bir arkadaşımdan . milli kılıç ilan ettikleri yatağan ile ilgili bilgi edinmesini rica etmiştim . Döndüğünde yatağanın sırbistanda bilinip , sevildiğini ama ustalarının bosna hersekteki Türkler olduğunu , kendilerininde bosnadan aldıklarını söylediklerini öğrendim . Bilgi tamamen doğruysa İlginç değil mi ?
-
Evet, mekani cennet olsun...
Onun gibi ama bir cok Ustamiz oralarda kalmis ve torunlarinin, torunlari bu isi pesini birakmamislar.
yani sizin Arkadasinizin oradan ögrendikleri kesin dogru ve herhaliyle cok enteresan bir Konu....
Ben daha dogrusu Biz "Gurbetci Alamancilar" diye tasvirlenen bir Toplumdan geldigimden, cocukluk senelerimizde yazin Araba ile memlekete gelinirdi, komple balkanlari 3gün 3 gece kat eder gelirdik...
Simdiki aklim olsa herhalde 3haftada anca gelebilirim Türkiyeme... (ha oraya ugrayayim, ha sunuda göreyim diye... ;D ;D ;D)
Allah nasip eder ömrümüz yeter ise bende mümkün mertepe bir daha oralari gidip, ecdadimizin kalintilarini gezip, belkide kim bilir, eski is ile ugrasan bir Yatagan Ustasi bulup bir tanede oradan almayi cok isterim. nasip ya kismet....
mergup
-
İranda yaşadığım benzer bir olayı hatırladım . Bir iş seyahatim sırasında Tahrandaki azeri dostuma iranda bıçak ve kılıç yapan ustalar varmı diye sorduğumda ,
- Bizde zencan pıçağı meşhurdur en iyi pıçağı ve şemşiri zencan da bulursun tahranda yok dedi .
-Zencan ne kadar çeker buradan dedim .
Yanlış hatırlamıyorsam 4 yada 5 saatlik yoldur dedi ve haritadaki yerini gösterdi . parmağını gösterdiği yer Türk bölgesi olarak bilinen Tebrizle yan yanaydı . yani orada da hala bıçak ve kılıç Türkler tarafından yapılıyordu . Gitmedim ama çinde de bıçak ve kılıçların uygur bölgesinde Türkler tarafından yapıldığını duyduğumu hatırlıyorum .
-
evet, evet aynen öyle...Ecdadimiz bayahi bir yerlere uzanmis... :D :D :D
-
Bu verilerden yola çıkılarak dünyada bıçak kılıç yapımında öne çıkan bölgeler incelense belki de önemli bir bölümünde , geriye doğru bir Türk , Osmanlı etkisine rastlamak da mümkün olacak gibi . Akademik araştırma konusu da olabilecek çok önemli ipuçlarını da içeren bir konu sanırım . Ne dersiniz ?
-
Mergup bey,
Eğer size çok zahmet olmayacaksa, elinizdeki yatağanların boylarını,namlu enlerini (en kalın), sırt kalınlıklarını (en kalın) ve ağırlıklarını öğrenebilir miyim?
Bir araştırma yapmaya çalışıyorum, yatağan sahibi olan tüm forumdaşlardanda katkı rica ediyorum.
Saygılarımla
-
Mert Bey,
# elimdeki parcalar 65cm ile 75cm arasinda boylari degisiyor,
# namlu enleri 3 ile 4,5 cm arasinda,
# Sirt kalinliklari 6mm,
# agirliklar uzunlugu ile degiserek ve tahmin üzerine (elimde özel tarti yok)
700g ile 1,5 kg demek gerek....
Sorulariniza bu yanitlar yeterlimidir ?
selamlar
Mergup
-
:)
Çok teşekkür ederim efendim, yeterlidir.
Affınıza sığınarak soruyorum, elinizdeki 1.5 kg. ağırlığındaki parçanın orijinalliğinden eminsiniz değil mi?
Yazışma ortamında çok kaba bir soru gibi algılanmamasını umuyorum ve tamamen samimiyetimle soruyorum.
Saygılarımla
-
evet bu Agirlik KIN ile..... ve kocaman Kulaklari oldugu icin... ;D
-
ama SAKA bir yana ...tekrar ediyorum elimde özel bir tartim yok, bu tahminen söylenmis bir rakam. bakarsiniz ölcülünce 1150g gelir yani bilemem.... :o ::) ::)
-
:)
Ah, şimdi anladım efendim.
Saygılarımla
-
Evet Sayin Forumdaslar,
2011 geride birakip yeni 2012 Merhaba diyoruz.... Bu niyetle bende Senenin ilk yeni parcasini size
göstermek isterim. Fransa´da bir Antikacida buldum Keratayi.... :D ;D :D
Üzerinde "Darbindan bu bicagin cümle düsman tarumar, Intikam alir adüvden sanki misl-i Zülfikar"
yazili...
selamlar
Mergup
-
... Kabza "Pirinc" döküm, toplu topuna agir bir parca.... ;) :D
-
Böyle hafif kulaklı madeni kabzalı parçaları kocaman kulaklı ahşap ya da boynuz kabzalılardan daha çok beğeniyorum ne yalan söyleyeyim; gerçekten çok güzel -^b
-
Kabzaya fotoğraflardan bakınca , kalınca pirinç saçtan kakma yada kabartma ile bezenmiş olduğunu düşündüm dökme pirinç teşhisiniz şaşırttı doğrusu Mergup bey .
Eğer öyleyse kabzada oldukça fazla ağırlık olmalı .
-
Kabzaya fotoğraflardan bakınca , kalınca pirinç saçtan kakma yada kabartma ile bezenmiş olduğunu düşündüm dökme pirinç teşhisiniz şaşırttı doğrusu Mergup bey .
Eğer öyleyse kabzada oldukça fazla ağırlık olmalı .
Maalesef bende öyle olmasini isterdim ama...Kalinca bir parcadan Kakma yada kabartma ile bezenmis olanindan olmus olsaydi ilk önce Gümüs olmasi gerekir ve üzerindeki Motifler daha derin islenmis, daha Filigran ve "Ince Nakis" el emegi oldugunu görürdük....
Pirinc olanlari cogu dökmedir, Pirinc olupta dökme olmayanini cok nadir bulursunuz, El Isciligi fazla yüksek olmaz cogunlukta .Örnek olarak baska "Pirinc Dökme" olanlari ekliyorum.
...Ve Evet Kerata oldukca Agir... :D ;) :D ;D
selamlar
-
Mergup, pirinç döküm kabzalar yekpare mi dökülüyor yoksa iki yanak halinde mi? Yekpare dökülüyorsa kuyruğa nasıl sabitleniyorlar? Son resimde kabza altında bir pim başı veya somun başı görülüyor, acaba Avrupa kılıçları gibi kuyruk ucu incelerek yekpare kabzanın kulakları arasındaki deliğe geçirilip çekiçlenerek veya somunla tutturularak mı sabitleniyor?
-
Gönderdiğiniz her resmi büyük keyifle izliyorum, sağolun.
Ben de kabza malzemesi olarak pirinç kullanılması hakkındaki yorumunuz soracağım.
Düşüncem, bu parçaların 19YY.' ait oldukları: Artık eskisi kadar sık kullanımları yok ve bu nedenle pirinçten kabza imal edilebilir hale gelmiş.
Lütfeder, bu iki paralık akıl yürütmemi değerlendirir misiniz? :)
Saygılarımla
-
Pirinç malzemenin, kum kalıba ya da daha hassas işçilikle daha temiz yüzey kalitesiyle mum kalıba dökümünde , kabza ortasını arkası kapalı boru şeklinde içi boş çıkartmak mümkün .
Kapalı kabza arkasına bir delik delerek kuyruğun dışarı çıkan ucunu perçinleyip sabitlemiş olabilirler .
Bir de kabza içi perçinden önce reçine , zift veya horasanla doldurulursa sertleştikten sonra mükemmel sağlamlıkta olur .
-
Pirinç malzemenin, kum kalıba ya da daha hassas işçilikle daha temiz yüzey kalitesiyle mum kalıba dökümünde , kabza ortasını arkası kapalı boru şeklinde içi boş çıkartmak mümkün .
Kapalı kabza arkasına bir delik delerek kuyruğun dışarı çıkan ucunu perçinleyip sabitlemiş olabilirler .
Bir de kabza içi perçinden önce reçine , zift veya horasanla doldurulursa sertleştikten sonra mükemmel sağlamlıkta olur .
-^b -^b -^b benim fazla bir Aciklama vermeme gerek kalmamis, Bekir Bey dogru cevabi aynen aktarmis durumda.... :D :D :D
-
Gönderdiğiniz her resmi büyük keyifle izliyorum, sağolun.
Ben de kabza malzemesi olarak pirinç kullanılması hakkındaki yorumunuz soracağım.
Düşüncem, bu parçaların 19YY.' ait oldukları: Artık eskisi kadar sık kullanımları yok ve bu nedenle pirinçten kabza imal edilebilir hale gelmiş.
Lütfeder, bu iki paralık akıl yürütmemi değerlendirir misiniz? :)
Saygılarımla
Bu Konuya benzer baska bir acidan bir baska mevzu üzerine ama tam ayni denebilinecek Örnek olarak 2010 senesinde burada bunu konusmustuk.
Müsade ederseniz Cevap olarak o yaniti buraya koyuyorum.
"""" Evet, Haklısınız, yazma ve işlem Namludu üzeri aynı birbirine benziyor. Arastırmalarınızda "Yazım hataları" diyorsunuz. Tam emin degilim ama bence bu yanlış yazıların bir iki başka acıklamasıda olabilir veya Form / Desen / Motif konusunda... Örnek olarak: Unutmamak lazımki o zaman her Kalfa veya Cırak okuma yazma konusunda bilinci oldugunun kannatinde degilim ben. O zamanda Nasrettin Hocamın dedıgı gıbı ''Parası olan düdügü çalar hesabı'' Her Aılenın cocuklarını Okula veza Mektebe gönderme ımkanı bulunmamakta...
O zaman Cırak Ustasının vermis oldugu "Ana tabir Yazıdan" yola çıkarak tekrarını Namluya yazma konusundan çıkan hatalar sonucu bence böyle kaynaklanıyor.
Veyahut baska bir acıklama ararsak,
(bu benim kendi düsüncem, kaynakcası olan bir şey degil yani...)
Insan oğlunun ınsanlık hali ile bir seyi görüp ve onu elde etme duygusundan doğmus da olabilir. Örnek derseniz: Her insan bir şeyi görüp beğenir ama imkani onu almak icin yeter veya yetmez. Hani şu "pazarlarda" satılan sahte Marka Tişörtler gibi... Mağazada yanına yaklaşamazsınız ama pazarda aynı fiyata 10 tane alırsınız. Bence yatagan konusundada ileriki zamanlarda niye böyle olmasın? Eskilerde Ağaların veya Askerlerin belinde görüp imrenen ama imkani olamayıp "Sahte Ustalarda" daha az kaliteli ama Yatağan diye beline takılacak bir Silah niteliğinde diye düşünüyorum... (Zıraa o zamanlar zaten bır Erkegın Süs takma olanagı yok veya cazıb değil, onun ıcın Süsü Silahlarına taşımışlar...Belki böyle bir şey diye düşünebiliyorum. Belkide yanlış düşünüyorum bu konuda, ama maalesef bu da Tarihin bir Sırrı kalacak bize....
selam ve saygılar
-
Mergup ve Bekir beyler,
Çok teşekkür ederim. :)
Saygılarımla
-
Bekir usta ve Mergup cevaplarınız için teşekkürler. Eğer içi boş ve et kalınlığı ince biçimde yapılıyorsa kuyrukla arasına kurşun dökülmesi de mümkün. Zira ağırlık merkezini kabzadan yana kaydırmaya da yarıyor bu usul.
Yazım hataları konusunda: Özellikle de el sanatlarında süsleme öğesi olarak kullanıldığında yazı o kadar üsluplanır çoğu zaman yazı olma özelliğini dahi kaybedip tamamen bir motife dönüştüğü görülür. Özellikle de ustalar okur yazar olmayıp atadan kalma hazır yazı kalıpları kullanıyorsa, şablon zaman içinde aşındıkça bu durum daha da artar.
Sayfanın en üstünde Mergup beyin resmini gönderdiği biçimde hafif yuvarlak kulaklı bazıları gümüş kakma yahut savatlı madeni kabzalar geç klasik çağda (17-18yy.)daha çok görülüyor benim teşhis ettiğim kadarıyla. Bu tip Batı gravürlerinde de sık görülüyor. İrice ve köşeli kulaklı, bazı örnekleri üzeri üzeri mercan veya tel kakmalı madeni kabzalar ise 19.yy örneklerinde daha fazla. Her halükarda genel olarak döküm tekniği 19.yy. gibi geç döneme özgü bir teknik değil. Özellikle de ince desenli karmaşık formlarda yapılan kum veya mum dökümler klasik çağda da değişik malzemelerde sıkça karşımnıza çıkıyor. Yatağanlarda da belli bir çağda yoğunlaşmayıp ustanın veya müşterinin zevkine göre ahşap, boynuz, mors dişi v.s. gibi alternatifleriyle birlikte varolduğuna kaniyim.
-
Gerçekten Mükemmeller...
-
Evet Arkadaslar, Kolleksiyonluk bir parca daha ekliyelim dedim ne dersiniz...
Bu seferki Parca bir "Ottoman Biqak" diye geciyor, yani bir Osmanli Bicagi...
Tarih olarak 1780 ile 1800 aralari diyebiliriz. Parca Ingiltereden geldi. Bicak kendisi 27cm
Namlu 16cm, Kabze 11cm. KIN ile Komple uzunluk 32cm, KIN kendisi 23cm boyutlarinda.
Filigran Gümüs isleme ile bezenmis. Agirlik tahminen 250 ile 300g arasi.
Selamlar
Mergup
-
devami...son 4. resim
-
Mergup yine nefis bir parça katmışsın koleksiyonuna, güle güle muhafaza et -^b -^b
Balkan eyaletlerinde görülen tipte harika bir bıçak. Boyutlarını da göz önüne alarak "saldırma" olarak tanımlamak uygun olur sanıyorum. Bu tip hafif kulaklı uzun boyunlu metal kabzaları gerçekten çok estetik buluyorum doğrusu.
-
sag olasin... :)