Yatağan Koleksiyonu  (54961 defa okundu)

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #45 : 02 Ocak 2012, 21:07:54 »
... Kabza "Pirinc" döküm, toplu topuna agir bir parca.... ;) :D
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #46 : 03 Ocak 2012, 09:46:10 »
Böyle hafif kulaklı madeni kabzalı parçaları kocaman kulaklı ahşap ya da boynuz kabzalılardan daha çok beğeniyorum ne yalan söyleyeyim; gerçekten çok güzel  -^b
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Bekir Çankırı

  • Üye
  • *
  • İleti: 503
    • Metal El Sanatları facebook :Bekir çankırı
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #47 : 03 Ocak 2012, 20:18:03 »
Kabzaya fotoğraflardan bakınca , kalınca pirinç saçtan  kakma yada kabartma ile  bezenmiş olduğunu düşündüm  dökme  pirinç  teşhisiniz  şaşırttı doğrusu  Mergup bey .
Eğer  öyleyse  kabzada  oldukça  fazla  ağırlık  olmalı .
"Kendimi kendim yetirdim, kendim ettim kendimi... 
Kendime kendim gerekse; bula, kendim kendimi..."                          
PİRİ REİS

http://bekircankiri.blogspot.com/

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #48 : 03 Ocak 2012, 21:38:35 »
Kabzaya fotoğraflardan bakınca , kalınca pirinç saçtan  kakma yada kabartma ile  bezenmiş olduğunu düşündüm  dökme  pirinç  teşhisiniz  şaşırttı doğrusu  Mergup bey .
Eğer  öyleyse  kabzada  oldukça  fazla  ağırlık  olmalı .

Maalesef bende öyle olmasini isterdim ama...Kalinca bir parcadan Kakma yada kabartma ile bezenmis olanindan olmus olsaydi ilk önce Gümüs olmasi gerekir ve üzerindeki Motifler daha derin islenmis, daha Filigran ve "Ince Nakis" el emegi oldugunu görürdük....
Pirinc olanlari cogu dökmedir, Pirinc olupta dökme olmayanini cok nadir bulursunuz, El Isciligi fazla yüksek olmaz cogunlukta .Örnek olarak baska "Pirinc Dökme" olanlari ekliyorum.

...Ve Evet Kerata oldukca Agir... :D ;) :D ;D

selamlar
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #49 : 04 Ocak 2012, 17:04:56 »
Mergup, pirinç döküm kabzalar yekpare mi dökülüyor yoksa iki yanak halinde mi? Yekpare dökülüyorsa kuyruğa nasıl sabitleniyorlar? Son resimde kabza altında bir pim başı veya somun başı görülüyor, acaba Avrupa kılıçları gibi kuyruk ucu incelerek yekpare kabzanın kulakları arasındaki deliğe geçirilip çekiçlenerek veya somunla tutturularak mı sabitleniyor?
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Mert Topçubaşı

  • Üye
  • *
  • İleti: 21
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #50 : 04 Ocak 2012, 18:48:53 »
Gönderdiğiniz her resmi büyük keyifle izliyorum, sağolun.
Ben de kabza malzemesi olarak pirinç kullanılması hakkındaki yorumunuz soracağım.
Düşüncem, bu parçaların 19YY.' ait oldukları: Artık eskisi kadar sık kullanımları yok ve bu nedenle pirinçten kabza imal edilebilir hale gelmiş.
Lütfeder, bu iki paralık akıl yürütmemi değerlendirir misiniz? :)
Saygılarımla

Bekir Çankırı

  • Üye
  • *
  • İleti: 503
    • Metal El Sanatları facebook :Bekir çankırı
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #51 : 04 Ocak 2012, 23:03:06 »
Pirinç malzemenin, kum kalıba  ya da daha hassas işçilikle daha temiz yüzey kalitesiyle  mum kalıba  dökümünde  , kabza ortasını  arkası kapalı  boru şeklinde  içi boş  çıkartmak  mümkün .
Kapalı  kabza arkasına  bir delik delerek kuyruğun dışarı çıkan ucunu  perçinleyip   sabitlemiş olabilirler .
Bir de kabza içi   perçinden önce reçine  , zift   veya  horasanla  doldurulursa sertleştikten sonra mükemmel sağlamlıkta  olur .
"Kendimi kendim yetirdim, kendim ettim kendimi... 
Kendime kendim gerekse; bula, kendim kendimi..."                          
PİRİ REİS

http://bekircankiri.blogspot.com/

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #52 : 05 Ocak 2012, 01:28:04 »
Pirinç malzemenin, kum kalıba  ya da daha hassas işçilikle daha temiz yüzey kalitesiyle  mum kalıba  dökümünde  , kabza ortasını  arkası kapalı  boru şeklinde  içi boş  çıkartmak  mümkün .
Kapalı  kabza arkasına  bir delik delerek kuyruğun dışarı çıkan ucunu  perçinleyip   sabitlemiş olabilirler .
Bir de kabza içi   perçinden önce reçine  , zift   veya  horasanla  doldurulursa sertleştikten sonra mükemmel sağlamlıkta  olur .

 -^b -^b -^b benim fazla bir Aciklama vermeme gerek kalmamis, Bekir Bey dogru cevabi aynen aktarmis durumda.... :D :D :D
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #53 : 05 Ocak 2012, 02:13:09 »
Gönderdiğiniz her resmi büyük keyifle izliyorum, sağolun.
Ben de kabza malzemesi olarak pirinç kullanılması hakkındaki yorumunuz soracağım.
Düşüncem, bu parçaların 19YY.' ait oldukları: Artık eskisi kadar sık kullanımları yok ve bu nedenle pirinçten kabza imal edilebilir hale gelmiş.
Lütfeder, bu iki paralık akıl yürütmemi değerlendirir misiniz? :)
Saygılarımla

Bu Konuya benzer baska bir acidan bir baska mevzu üzerine ama tam ayni denebilinecek Örnek olarak 2010 senesinde burada bunu konusmustuk.
Müsade  ederseniz Cevap olarak o yaniti buraya koyuyorum.

"""" Evet, Haklısınız, yazma ve işlem Namludu üzeri aynı birbirine benziyor. Arastırmalarınızda "Yazım hataları" diyorsunuz. Tam emin degilim ama bence bu yanlış yazıların bir iki başka acıklamasıda olabilir veya Form / Desen / Motif konusunda... Örnek olarak: Unutmamak lazımki o zaman her Kalfa veya Cırak okuma yazma konusunda bilinci oldugunun kannatinde degilim ben. O zamanda Nasrettin Hocamın dedıgı gıbı ''Parası olan düdügü çalar hesabı'' Her Aılenın cocuklarını Okula veza Mektebe gönderme ımkanı bulunmamakta...
O zaman Cırak Ustasının vermis oldugu "Ana tabir Yazıdan" yola çıkarak tekrarını Namluya yazma konusundan çıkan hatalar sonucu bence böyle kaynaklanıyor.

Veyahut baska bir acıklama ararsak,

(bu benim kendi düsüncem, kaynakcası olan bir şey degil yani...)
Insan oğlunun ınsanlık hali ile bir seyi görüp ve onu elde etme duygusundan doğmus da olabilir. Örnek derseniz: Her insan bir şeyi görüp beğenir ama imkani onu almak icin yeter veya yetmez. Hani şu "pazarlarda" satılan sahte Marka Tişörtler gibi... Mağazada yanına yaklaşamazsınız ama pazarda aynı fiyata 10 tane alırsınız. Bence yatagan konusundada ileriki zamanlarda niye böyle olmasın? Eskilerde Ağaların veya Askerlerin belinde görüp imrenen ama imkani olamayıp "Sahte Ustalarda" daha az kaliteli ama Yatağan diye beline takılacak bir Silah niteliğinde diye düşünüyorum...  (Zıraa o zamanlar zaten bır Erkegın Süs takma olanagı yok veya cazıb değil, onun ıcın Süsü Silahlarına taşımışlar...Belki böyle bir şey diye düşünebiliyorum. Belkide yanlış düşünüyorum bu konuda, ama maalesef bu da Tarihin bir Sırrı kalacak bize....

selam ve saygılar
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Mert Topçubaşı

  • Üye
  • *
  • İleti: 21
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #54 : 05 Ocak 2012, 17:26:22 »
Mergup ve Bekir beyler,
Çok teşekkür ederim. :)
Saygılarımla

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #55 : 06 Ocak 2012, 00:26:50 »
Bekir usta ve Mergup cevaplarınız için teşekkürler. Eğer içi boş ve et kalınlığı ince biçimde yapılıyorsa kuyrukla arasına kurşun dökülmesi de mümkün. Zira ağırlık  merkezini kabzadan yana kaydırmaya da yarıyor bu usul.

Yazım hataları konusunda: Özellikle de el sanatlarında süsleme öğesi olarak kullanıldığında yazı o kadar üsluplanır  çoğu zaman yazı olma özelliğini dahi kaybedip tamamen bir motife dönüştüğü görülür. Özellikle de ustalar okur yazar olmayıp atadan kalma hazır yazı kalıpları kullanıyorsa, şablon zaman içinde aşındıkça bu durum daha da artar.

Sayfanın en üstünde Mergup beyin resmini gönderdiği biçimde hafif yuvarlak kulaklı bazıları gümüş kakma yahut savatlı madeni kabzalar geç klasik çağda (17-18yy.)daha çok görülüyor benim teşhis ettiğim kadarıyla. Bu tip Batı gravürlerinde de sık görülüyor.  İrice ve köşeli kulaklı, bazı örnekleri üzeri üzeri mercan veya tel kakmalı madeni kabzalar ise 19.yy örneklerinde daha fazla. Her halükarda genel olarak döküm tekniği 19.yy. gibi geç döneme özgü bir teknik değil. Özellikle de ince desenli karmaşık formlarda yapılan kum veya mum dökümler klasik çağda da değişik malzemelerde sıkça karşımnıza çıkıyor. Yatağanlarda da belli bir çağda yoğunlaşmayıp ustanın veya müşterinin zevkine göre ahşap, boynuz, mors dişi v.s. gibi alternatifleriyle birlikte varolduğuna kaniyim.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Emirhan Köksal

  • Üye
  • *
  • İleti: 9
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #56 : 19 Ocak 2012, 00:23:33 »
Gerçekten Mükemmeller...
Dergah-i Ali Yeniçerileri

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #57 : 04 Şubat 2012, 15:52:27 »
Evet Arkadaslar, Kolleksiyonluk bir parca daha ekliyelim dedim ne dersiniz...

Bu seferki Parca bir "Ottoman Biqak" diye geciyor, yani bir Osmanli Bicagi...
Tarih olarak 1780 ile 1800 aralari diyebiliriz. Parca Ingiltereden geldi. Bicak kendisi 27cm
Namlu 16cm, Kabze 11cm. KIN ile Komple uzunluk 32cm, KIN kendisi 23cm boyutlarinda.
Filigran Gümüs isleme ile bezenmis. Agirlik tahminen 250 ile 300g arasi.

Selamlar

Mergup
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #58 : 04 Şubat 2012, 15:54:14 »
devami...son 4. resim
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yatağan Koleksiyonu
« Yanıtla #59 : 04 Şubat 2012, 18:53:25 »
Mergup yine nefis bir parça katmışsın koleksiyonuna, güle güle muhafaza et  -^b -^b

Balkan eyaletlerinde görülen tipte harika bir bıçak. Boyutlarını da göz önüne alarak "saldırma" olarak tanımlamak uygun olur sanıyorum. Bu tip  hafif kulaklı uzun boyunlu metal kabzaları gerçekten çok estetik buluyorum doğrusu.
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2