CebehaneForum

Teknik Konular => Çalışmalarımız => Konuyu başlatan: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 10:52:55

Başlık: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 10:52:55
BALKAN BIÇAĞI

Merhaba dostlar, 

Bu bıçağı yapmamdaki asıl amacım dedemlerin vakti zamanında balkanlardan buraya gelmiş olması, ve dedem olmasa da belki ondan daha eskilerin bellerinde bu bıçakları taşımış olma ihtimali beni bu bıçağı yapmaya sevk etti. Bıçak hakkında görsel olarak fikir yürütmek ve işlevselliğini denemek amacıyla benzer bir replikasını yapmaya çalıştım.
 
Bu bıçak balkanlarda yapılan bir tür bıçaktır ve klasik Türk bıçaklarında olduğu gibi kuşakta taşınmak üzere tasarlanmıştır. Büyük olasılıkla balkan yatağanlarının yanında kuşakta taşındığını düşünüyorum. Bilindiği üzerine Osmanlının son zamanlarında kılıç ve bıçaklar bir silah olmaktan ziyade gösteriş ve statü sembolü olmuştur. Bıçaklarda ve özellikle kılıçlarda işlevsellikten çok gösteriş aranmıştır. Bu bıçakta o zamanların bir ürünü olsa gerek diye düşünüyordum.
Bıçağı yaptıktan sonra fark ettiğim ilk şey sapın arkasındaki kıvrımlı desenin sizi rahatsız etmediği oldu, desen elden uzak olduğu ve iç bükey olduğu için hiçbir sorun çıkarmıyordu. Ayrıca Kayahan beyinde dediği gibi yatağanların o koca kulaklarıyla, kuşak altında taşınmasındaki yaşanan problem, bu bıçakta olası değil gibi duruyor.
Bıçak sapın balçakta dahil bir kısmıyla kının içine giriyor ki bu bıçağın kınından çıkartılıp ele alınması arasında zaman kaybına neden oluyor, bu problem aslında tüm Türk bıçaklarında ve bazı yatağanlarda da var olan bir sorun sanırım. Belki de bu sorundan yola çıkarak, bıçağın Türkler için savaşta kullanılan bir silah değil, gündelik hayatta kullanılan bir alet olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü savaşta bir saniyenin bile önemi olduğunu düşünürsek kınından çıkıp sağlam bir şekilde ele alınana kadar geçen zaman çok kritik bir süredir. Beklide bu yüzden gerçek savaş kılıçlarında, kından kolay çıksın diye balçak kının üzerine geçer ve kuşak değil de ayrı bir kemer sistemi ile vücutta taşınır.
Ayrıca bu bıçakta balçak eli korumaktan çok uzak, basit kulanım için problem yaratmazken savunmada  rakipten gelebilecek darbelere karşı el çok korunmasızdır.

Sonuç olarak bu bıçak görsel olarak ta, işlevsel olarak ta çok güzel bir bıçak. Yalnız bir savunma veya saldırı silahı olma olasılığı az. Tabi bu söylediklerim, bu bıçağın formuna yakın tüm Türk bıçakları için söylenilebilir.



Gökhan BAKLA
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 10:56:32
Bıçağın yapımını elimden geldiği kadar sizlere anlatmaya çalışayım,

•   Daha önceden kullandığım işleme ve sertlik koşullarını bildiğim bir makas çeliği ile işe başladım, bu çelikten 1,5 santim genişliğinde bir çelik kestim.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 10:57:35
•   Odun kömürü kullanarak ısıttığım çeliği ilk işlemde açtım ve uzattım
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 10:59:50
•   İkinci işlemde ocakta ısıttığım çeliğe bıçağın ana şeklini verdim ( uzun parçalarda şekil verilecek parçanın büyüklüğüne ve kalınlığına göre işlem sayısını arttırın, çünkü bir kerede şekil vermeye çalışmak hem daha zor hem de daha sonradan olabilecek problemleri gidermek sizin için büyük problem olabilir.)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:02:54
•   Körükte şekil verme işi biten çeliği şerit zımpara ile güzelce temizledim ve bıcağın sahip olmasını istediğim gerçek şekline getirdim
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:04:19
•   Pirinç saçtan parça keserek balçak için gerekli olan parçaları hazırladım
•   Bıçağın yüzünü daha ince zımpara ile birde elde temizleyip olabilecek tüm kusurları giderdim. ( bıçağı elde zımpara yaparken makinede olduğundan daha fazla hatayı fark etme olasılığınız var.)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:05:55
•   Bıçağın sapındaki delikleri balcağa göre açacağımdan sadece yüz kısmını oksijen tüpünde ısıtarak yağda tek su verdim. ( ikinci bir işlem uygulamadım çünkü kullandığım çelik bir işlem ile yeterli sertliği buluyor )
•   Su verme işleminden sonra tekrar zımpara ile iyice temizledim
•   Önceden hazırladığım balçağı yerine kaynatıp sap için gerekli olan yerlere delikleri deldim
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:07:21
•   Daha sonra sapının sırt kısmına eğe ile desen işledim
•   Sapın koyu renk olmasını istediğim için ceviz kullandım.
•   Ceviz parçaları ilk önce yerlerinde bir deneyip sonra dikkatlice deliklerini deldim
•   Daha sonrada bıçağın sap kısmından küflenmesini istemediğim için çeliği ve cevizlerin iç kısımlarını 404 yapıştırıcı ile kapladım ( bıçağın ıslanması durumunda tüm yüzeyi temizlemiş olsanız bile sap kısmından araya kaçan suyu temizleyemezsiniz, bu da bıçağın o bölümden küflenmesine ve zayıflamasına neden olur, bunu önlemek için yapacağınız bıçaklarda böyle bir yalıtkan malzeme kullanmanızı tavsiye ederim)
•   Birbirine yapıştırdım sap ve cevizleri ortadaki iki perçin yerinden perçinledim ve diğer iki deliğe sadece sabitlemek için perçin taktım ( ki daha sonra bunları çıkarttım)
•   Ağaç kısmı eğe ile kabaca şekillendirdim
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:08:37
•   Daha sonrada iki tane işkence ile iyice sıkarak yapıştırıcının kuruması için bıraktım.
•   Yapıştırıcının kurumasından sonra eğe ve zımpara ile sap kısmına son şeklini verdim
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:09:29
•   Şekil verme işi bittikten sonrada üzerinde yapmayı tasarladığım desenleri yaptım ( ben burada bakır, gümüş tel ve firuze taşı kullandım, bunları cevizin üzerinde açtığım oluklara çakarak ve daha sonra çıkmaması için yapıştırarak yaptım)
•   En son olarak elimdeki en ince zımpara ile sapı ve yüzü temizledim,
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:12:28
Bıçağın işi bitti ama hala bir şeyler yapabilirmişim gibi hissetsem de daha fazla kurcalamamam gerektiğini biliyorum  :D
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 11:13:14
Elimde yapım aşamasında çekilmiş bir iki videoda var, ama henüz onları hazırlamaya elim değmedi, hazırladığımda sizlerle paylaşacağım.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Kayahan Horoz - 07 Mayıs 2009, 15:53:01
İçtenlikle tebrik ederim Gökhan Bey, gerçekten çok güzel bir bıçak olmuş.  Bu formda bir bıçak yapmayı uzun zamandır arzulamakta olduğunuzu da biliyorum, nihayet ortaya çıkması çok sevindirici.   ;)

Yapım aşamasını resimleriyle birlikte bizimle paylaştığınız için de ayrıca teşekkürler...

Sırta yaptığınız eğe desenlerini sırt boyunca (kalınlığın elverdiği ölçüde) uzatmayı düşündünüz mü?

Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 07 Mayıs 2009, 16:08:45
aklımdan geçti ama bu desenleri bile zor bir karardan sonra yaptım. çünkü bıçağın orjinallerinde bu tip desenlere hiç rastlamadım. yanlız desen yapmazsamda çok yavan duracak gibi geldi, bende kendimden birşeyler katıp yaptım umarım güzel durmuştur.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Kayahan Horoz - 07 Mayıs 2009, 16:11:16
Bana sorarsanız, eserlerinize kendinizden birşeyler katmanız özellikle çok güzel..   ;)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sancar Özer - 07 Mayıs 2009, 19:15:17
Gökhan bey ellerinize sağlık; hakikaten çok sanatlı bir iş olmuş. Geleneksel formda olması ayrıca memnuniyet verici. Sitemizdeki tüm demirci dostlarımızın geleneksel formlarda çalışmasını temenni ederim. Balkan bıçakları hakikaten çok zarif silahlar. İlginç bir nokta bu bıçakların form olarak Türkistan bıçaklarına çok benzemesi. Boyutları dışında namlu ve balçak formu olarak iki tür neredeyse farksız. Bu da Osmanlı öncesi Balkanlardaki Türk yerleşmelerinin etkisi olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.

Sonraki eserleriniz için birkaç önerim olursa: ürettiğiniz namluya küçük de olsa bir yapıcı damgası eklemenizi öneririm; böylece gelecek kuşaklar için eserin sahibi meçhul kalmaz. İkincisi de sırt kısmını biraz kalın tutup sırta bitişik bir oluk açmanız silahın namlu yüzeyinde daha kaburgalı ve plastik bir görünüm yaratabilir. Tabi bu sanatkarın kişisel tercihidir.

Bir kaç da merak ettiğim husus var: Eserinizin boyutları nedir? Nispeten uzun bir namlu yapmanın standart bıçak namlusuna göre dövme,sulama, tavlama ve perdahlama aşamalarında büyük bir farkı var mı?
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 08 Mayıs 2009, 08:51:38
sancar bey balkanlarda osmanlı öncesi nasıl bir durum vardı tam bilmiyorum, ama bizim atalarımız balkanlara 15yy da konya karamandan göç etmiş, çok eski bir musafın arkasıda yazıyormuş bu. kimlerden oldukları falan. daha sonraları tanıştığım birkaç muhacır arkadaşta aslının konya karaman olduğunu söyledi? belki asıl oraya gönderilen beyliklerle bir alakası vardır...

bir damgası olacak, ben asitle indirerek yapıyorum onu, yanlız bıçağı bitirmeye uğraşırken ona zaman kalmadı, en yakın zamanda yapıcam :) benim yapmaya çalıştığım bu bıçağın günümüze kalan örneklerinde ben oluğa rastlamadım, oluk olmamasının nedeni o, elinizde bu bıçak türünün farklı resimleri varsa paylaşırsanız sevinirim. çünkü ben çok fazla resim bulamadım.

bıçağın toplam boyu 48 cm. yüz kısmı yaklaşık 30 cm, balçak ve sap kısmıda 18 cm civarında, yüz genişliğide 3,5 cm. aslında bu bıçağı birazda ben bilerek büyük yaptım, bıçağın bazı resimlerinde bıçak yüzleri küçük, bazılarında büyüktü. görünüş olarak büyük olanları daha hoş durduğunu gördüğüm için yüzü daha büyük yaptım.

uzun namlu ile çalışmanın en büyük sorunu şekil vermesi, istediğin forma getirmek daha zor, bu yüzden ben büyük bıçaklarda iki yada üç seferde çeliği baştan sona döverek ve yavaş yavaş şekillendirerek bıçağı dövüyorum. küçük bıçaklarda da aslında böyle yapılırsa şekil vermede sorun çıkmaz,
büyük bir bıçakta suluma ve ve tavlama aslında önemli bir sorun suyunu vermeden önce çeliğin en azından yüz kısmının her yerinin aynı sıcaklıkta olması gerekiyor. küçük bir ocakta bunu yapmak çok zor, ben bile oksijen tüpünde ısıtıyorum. çünkü bu iş için normalden daha büyük bir ateş yakmak zorundasınız.
bu konular dışında diğer konular hemen hemen küçük bıçak yapımı ile aynı aşamalarda ilerliyor.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 08 Mayıs 2009, 08:58:55
geleneksel örnekler üzerinde çalışma konusunda haklısınız sancar bey,
aslında bu bir denemeydi, belki ilerde bir çalıştay yaparsak bunun gibi bir bıçağı bir günde hep beraber bitirebilirmiyiz onuda denemiş oldum. ve şahsi kanaatimce böyle büyük bir bıçakta olsa bir günde bu işi yapabiliriz :)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Durukan Türe - 08 Mayıs 2009, 15:01:54
eline saglık.
firuze taşı ıle yaptıgın süsleme fikrini begendim. diher kakma işçiliğin içinde tebrik ederim. kullandıgın makas çeliginin et kalınlıgı ne kadar idi. bu oldukça büyük bir bıçak o yüzden oksijen ile ısıtmada homojen bir ısı yakalamak dikkat isteyebilir. su alıp almadıgını eminim kontrol ediyorsundur. benim son hale getirip istedigim olçude sertleştiremedigim bıcaklarım oldu. sende de bu oluyor mu? yada nasıl test ediyorsun.

son olarak. türk göcer aşıretlerınden konya-karaman-ermenek civarından alınıp balkanlara yollandıgını biliyorum.  Ataturkunde seceresi buna dayanmakta. benim kökenim de bir taraftan buna dayanır. muhtemelen sarıkeçili olma ihtimali var.

eline emegine saglık. bir bıçagın bir günde bitirilmesi mümkün ama hata payını düşünmek lazım :) acele edince işler karışabiliyor.
bıçagına güzel bir kılıf yapma vaktın olur umarım.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 08 Mayıs 2009, 16:00:34
Gökhan bey ellerinize sağlık, bıçak genel duruşuyla ve alt yapısıyla bence çok estetik olmuş, süslemeler de çok ayrı bir hava katmış, söylemeden edemeyeceğim, sanki balçak kısmına da biraz desen verseydiniz ( oyarak)daha mı yakışıklı olurdu bilmem ;) ayrıca resimli anlatım da olması gerekendi bu anlamda yolu da açmış oldunuz, belki hepimizin yapması gerekende buydu.
Bu ekip bir günde bir bıçaktan çok daha fazlasını rahatlıkla bitirebilir, hatta ekip olarak organize olduktan sonra üç ve daha fazlasını bitirebilir ;)
Durukan bu arada sana da bir not: kare kesitli malzemeyi yaklaşık 900 derecede tavladım ve su verdim çok güzel sertleşti, iki tavlama yaptım birini yağda birini suda denedim, sudaki sertleşme daha mükemmel belirteyim. Sende neden böyle bir sonuç oldu anlayamadım ::) istersen gönder bi ara burada sertleştirmeyi deneyeyim. Selamlar sevgiler
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 08 Mayıs 2009, 18:32:22
kesinlikle olabilirdi, süslemeye çok elverişli bir bıçak bu balkan bıçakları.
yanlız daha önce yazdığım gibi benim buradaki asıl amacım orijinallerine yakın bir forma sahip bıçak yapmaktı. o bakımdan bıçak üzerinde çok fazla oynamak istemedim.

aşağıdaki resimlerde görüldüğü gibi sapın üzerine metal kakma yapılmış bu bıçaklarda, yanlız benim en çok hoşuma giden sade bir görüntüsü olmasına rağmen sapın son kısmındaki radikal desenler. dikkat ettiyseniz bizim bıçaklarımızın genelde sap kısımlarının sonunda belirgin desenler olur, balkan bıçağında da tıpkı yatağanlardaki gibi çok belirgin bir desen vardır.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 08 Mayıs 2009, 18:43:39
durukan bey, bizim karamanoğlu beyliğinden olduğumuz rivayet edilir ama tam detayına bilmiyorum

durukan zaten birçok problemde zamanın kıstlı olmasından doğuyor. ben genelde su verdikten sonra eğe ile deneme yaparım, ama bu bıçakta yaşadığım bir sorun var ki biraz kafam karıştı.

suyunu verdikten sonra balçağı yerine kaynatmak zorundaydım. bunun içinde bıçağın belli bir ısıya maruz kalması söz konusu oldu, bu yüzden suyu kaçmış olma ihtimali var ve bunu nasıl aşacağımı bilmiyorum yada eski ustaların bu sorunu nasıl aştığını????
veya nasıl bir kaynakla kaynatıyorlardı hiç bilmiyorum????


Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sancar Özer - 08 Mayıs 2009, 20:11:44
Yapım teknikleri forumunda tarih sohbetine dalarak konuyu saptırmak istemem; yalnız kısaca şunu ifade edeyim Karamanoğlu başta olmak üzere tükmen aşiretlerinden gelen "Evlad-ı Fatihan"ın Osmanlı dönemindeki göçünden maada Osmanlı öncesinde de Avarların Karadenizin kuzeyinden batıya göçmesinden itibaren Osmanlı devrine kadar Balkanlar ve Orta Avrupa'da kesintisiz Türk nüfusu(Avarlar,Hunlar,Peçenekler, Türkişler, Kıpçaklar,Uzlar, Kumanlar,Hazarlar,Karaylar,Bulgarlar,Tatarlar,Gacallar,Gagavuzlar...v.s.)nun varlığından söz etmek mümkündür. Bu nüfusun bir kısmı Slavlarca asimile edilmişse de bugün hala, bu Türk topluluklarının bit kısmı Balkan ve Orta Avrupa ülkelerinde kimliklerini koruyarak varlıklarını sürdürüyor.

Konuya dönecek olursam, elimde resim yok lakin bendeki Özbekistan, Kazakistan ve Doğu Türkistan menşe'li Türkistan bıçaklarının bir kısmında namlunun tek yüzünde sırta bitişik ince bir oluk var, bazılarına ise hiç bulunmuyor. Dediğim gibi tamamen sanatkarın estetik tercihine dayalı bir durum. Bıçağınız bu haliyle gayet zarif.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Durukan Türe - 10 Mayıs 2009, 13:09:35
gözümde bıçak yapmanın çok farklı aşamaları var. bu taki kılıç içinde geçerli.

 derin bir malzeme bilgisi. (ısıl işlem, metaluriji,,)
 ıdealize edilmiş form. namlu yüzlerinin şekli. agız acısı vss
 hayal edilen bu  forma ulaşmak...
çıplak namluuy giydirmek, donatmak. hem işlevselliğini hem görselliğini etkileyecek bereciler ile kabza,kın,balçak vs kismi tekmili birden....
en son ise nerede duracagını bilmek.......

her bıçak çalışmasında bu aşamaları yaşıyorum. bazen bir tanesi digerlerinden daha ideal oluyor veya geri kalıyor. kısıtlı becerimle kendimi tatmin eden bir bıçak ortaya koyamadım henüz. göz ve gönül hep eksikler fark ediyor. bu eksikleri tamamen kapatabilecegime zamanla inanmıyorum.

balçak hususundaki konu hepimizin başına gelebilecek bir konu. bir iki yöntem var. birincisi balçagın içini boşaltarak sap ksımının metalini buna geçirmek. boylelikle balçak namluya bilezik gibi oturacaktır. teknik olarak yapılamıyacagı sap formları var. senin balkan bıcagıda böyle.

ıkıncı yontem birinciye benziyor ama bir aralık bırakarak sap kısmının gövde tarafından balçagı oturtuyorsun. balçagın alt kısmı boş-kesilmiş. sonra balçagın ideal olarak sırt kısmına kör tıpa ile mhlama yapıyorsun sadece alt kısmında görece küçük bir kaynak yapıyorsun. ve bu kaynak genellikle çelik dışı malzeme ile yapıldıgı için daha düşük ısılarda oluyor. çeliğin suyu kaçmamış oluyor.
şimdilik aklıma gelen bunlar. başka bir yontemde japon sanatçılardan tarifli ama onun linkini şu anda veremem. ilk fırsatta sana atacagım.

Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 23 Mayıs 2009, 20:04:53
balkan bıçağının yaparken birazda videoya almıştım onları birleştirerek bir sunum hazırladım. resim ve videolardan oluşuyor. umarım beğenirsiniz.

http://video.yahoo.com/watch/5079201/13489045 (http://video.yahoo.com/watch/5079201/13489045)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 23 Mayıs 2009, 22:09:22
Videoyu izledim, söylemeden geçemeyeceğim malzemeyi sonlara doğru soğuk dövüyorsunuz bence yapmayın bir de su verme ortamınız çok dar sanırım bir boru kullanmışsınız genişletirseniz soğuma, dolaylı olarakta sertleşme daha kaliteli olacaktır . Selamlar
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 23 Mayıs 2009, 22:27:27
sefa bey çeliği soğuk olarak dövmüyorum da orada renkler biraz karanlık çıkıyor farkındayım ama çeliğe asla rengini kaybettiği zaman ezecek şekilde çekiçle vurmam, son anlarda vurduğum çekiç darbeleride çeliği doğrultmak ve olabilecek kusurları gidermek içindir. zaten orada kullandığım çekiçte 1 klio civarında onunla soğumuş bi çeliği ne kadar ezebilirim ki?

su verme konusunda haklısınız, bıçak uzun olunca normalde kullandığım kaba sığmadı bende geçici bir çözümle bu boruyu kullanmak zorunda kaldım.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 23 Mayıs 2009, 22:56:56
ben renk göremeyince öyle olduğunu düşündüm, söyleme amacım emek verdiğiniz işte sonradan kılcal çatlaklar oluşmasın diyeydi
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 23 Mayıs 2009, 23:09:19
anladım sefa bey :) 

bakın eskiden elime geçen ama bir türlü bulamadığım bir fotoğrafı buldum ve sizlerle paylaşmak istedim. bir katalokdan scan edilmiş çeşitli form ve değişik sap şekillerdeki balkan bıçakları. bıçak yüzleri hemen hemen aynı olmasına rağmen sapın son kısmındaki desenler farklılıklar gösteriyor
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Durukan Türe - 24 Mayıs 2009, 11:06:31
sefa ya bu noktada katılıyorum. ozellikle yay celiklerinde kullandıgımız yagın hafif ıllık olması gerekli.  5160 celik ıcın bu derece 42-71 arası sanırım.
başımdan bununla ilgili şöyle bir olay geçti. bir gun 4-5 bıcaga ust uste su veriyordum. su verme haznesi oldukça küçük idi. içinde yag olan bu haznenin 4-5 bıcaktan sonra çok fazla ısındıgını fat ettim. oyle ki parmagımı soktugumda parmagım yandi.  sonucta bıçakların bazılar ( sona kalanlar ) istedigim olcude sertleşmedi.

nekada hacım kullanırsanırz o kadar az risk oluyor. ama senin videoda tek bir bıçaga su verdigin için sorun olacagını zannetmiyorum. zaten kılıçlarada bu şekilde su veriyorlar. konu ile ilgili eklemek istedigim diger bir sey ise dövme ısı aralıgı. ust derece degişse de pek çok çelikte gözüme çarpan sey alt sınırın 800 derece civarında oldugu. pdf dosyasında benimde sık başvurdugum sıcak renkler var. tam dogru olmasada bilgilendiricidir.
aklımda iken söylilyeyim gökhanın dedigi dogru bazen kameralar ısıl renkleri dogru algılamıyabiliyorlar.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 24 Mayıs 2009, 20:36:54
aslında aynı yağda birden fazla su verilecekse uygulanan yöntem yağ kabını bir başka su kapının içine oturtmak, böylece yağın sıcaklığı çok yükselmemiş oluyor. Kabın dar olmasından kastım şuydu; eğer su verme işlemi sırasında malzemeyi aynı yerde tutarsanız lokal olarak yüzeyde buhar tamponu oluşuyor ve sertleşme her yerde yeterli olmuyor bu nedenle de malzemeyi suyun içinde hızlı bir şekilde hareket ettirmek gerekiyor ki buhar tamponu oluşmasın. Dar ortamda bunu yapamayacağımız için sakıncalı demiştim.
( gökhan bey açıklamalarda yağda sertleştirdiğinizi yazmışsınız sanırım değiştirmeniz gerekecek :))
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Selim Atalay - 29 Mayıs 2009, 15:50:16
Bıçak ve video çok güzel elinize sağlık.Geleneksel form kullanmanız ayrıca güzel olmuş.Birde cahilliğime verin yağda veya suda su vermenin farkları nelerdir.Neye göre yağda verilir neye göre suda verilir.Yoksa sadece tercih meselesimidir.Farklı sıvıların kullanımının sertleştirmeye ne gibi etkisi olabilir veya kullanılan çelik çeşidin bu seçimde bir etkisi var mı?

İyigünler
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Cengiz Çetin - 29 Mayıs 2009, 22:52:55
Hocam elinize sağlık harika olmuş.Kıskandım ne yalan söyleyeyim.O ocağın başında olmayı bende isterdim.Elleriniz dert görmesin.Yeni çalışmalarınızı bekliyorum.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 31 Mayıs 2009, 17:42:37
su verme işleminde su ve yağ kullanımı arasında ki farkı  basit olarak açıklamak gerekirse,

Su verme işleminde yağ kullanılmasının sebebi, çeliğin yağın içinde suya oranla daha yavaş soğumasıdır. Su çeliği çok çabuk soğutur ve bu ani ısı düşüşü çelikte çok yüksek bir gerilim yaratır, bu gerilim yüzünden kılcal çatlaklar oluşturabilir. Böyle bir çelik te, kullanım esnasında kırılabilir.

Yağda soğuyan çelik daha yavaş soğuduğu için bu tür çatlakların oluşma riski daha azdır, bu yüzden içeriğinde karbon ihtiva eden takım ve hava çeliklerinin su verme işlemlerinde yağ kullanılması tavsiye edilir

çelik seçimi konusunda ise Kevin R. Cashen yazısında anlattıkları hepimiz için aydınlatıcı olur sanırım.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sancar Özer - 01 Haziran 2009, 23:27:44
Bazı ustaların su verme sıvısı için yağ ve suyu karıştırdığını, hatta odun külü gibi başka bazı malzemeler de eklediğini duymuştum. Sizce böyle bir karışımın nasıl bir etkisi olabilir?
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Gökhan Bakla - 02 Haziran 2009, 10:10:29
Sancar bey su ve yağ karışımı ne kadar işlevsel olur bilemiyorum, ayrıca yağın suyla karışmayıp üst tarafta bir katman oluşturma olasılığı da var. İçine konan odun kömürü külünün bir faydası olacağını da sanmıyorum, odun kömürü tozu olsa içinde karbon var belki oradan bir fayda olur belki ama o da zor, çünkü çelik suyun içine girdiğinde hızla soğuyacağı için odun kömüründeki karbonların yapısal bir değişiklik yapma şansı yok gibi görünüyor.

Yalnız, yağ veya su artık hangisini tercih ediyorsanız, bu sıvının ısısı çelikleme için önemli, diyelim ki yağ kullanıyorsunuz, soğuk bir yağda çeliğe su verdiniz ve gereğinden daha sert oldu. Bu işlemi  soğutma yağının ısısını yükselterek  yapmış olsaydınız daha az bir sertlik elde edebilirdiniz.

Kayahan beyin anlattığı bir olay var mesela, Japon bir kılıç ustası diğer bir ustayı atölyesinde ziyaret ediyor, ziyarete gelen usta izinsiz olarak parmağını soğutma kabının içine sokup sıcaklığına baktığı için cezalandırılıyor. İlginç bir olay tabi ama oranın örf ve adetleri kadar soğutma kabının sıçaklığının da çelikleme için ne kadar önemli olduğunu anlatan bir olay.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Durukan Türe - 02 Haziran 2009, 11:09:43
su ve yağ karışımını daha önce denedim. bir faydası olduguna inanmıyorum.  yağ ustte su altta kalıyor. gerçi benim kullandıgım hazne çok küçük idi. ancak söyle bir gerçek var. artık çelik endustrisi ve metaluriji son derece gelişmiş teknoloji kullanıyorlar. yani su-yağ karışımı odun kömürü vs vs tefarruatların son ürün üzerinde bizim fark edebilecegimiz bir değişiklişk yaratabileceginden süpheliyim.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 02 Haziran 2009, 23:13:37
Yağla suyu karıştırarak su vermek için kullanılacak yağ olsa olsa bor yağı olabilir.
Genel yaklaşımlarımız bay Cashenin makalesini okuyunca biraz değişmiş mi  ;) yoksa bana mı öyle geliyor.
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Durukan Türe - 03 Haziran 2009, 01:14:37
henüz cashen in makalesini okumaya fırsat bulamadım ama okuduktan sonra bakacagım neler degişmiş neler aynı kalmış :)
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Kayahan Horoz - 03 Haziran 2009, 11:12:26
İlahi Sefa Bey...    ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: BALKAN BIÇAĞI
Gönderen: Sefa Çabuk - 03 Haziran 2009, 19:20:06
Kayahan bey siz almışsınız mesajı ;D ;D