CebehaneForum

Genel Konular => Koleksiyon ve Antika => Konuyu başlatan: Aydin Yüksel - 14 Şubat 2009, 06:40:57

Başlık: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 14 Şubat 2009, 06:40:57
Arkadaslar satin almak istedigim bazi kiliclar var. Resimlerini gönderiyorum. Amatör bir kolleksiyoner oldugum icin fazlaca bir bilgim yok, bilenlerin yada fikir yürütebilecek arkadaslarin bilgilerine ihtiyacim var. Tüm resimler tek mesaja sigmaz ise ardindan digerlerini yollarim.
Aydin
Başlık: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 14 Şubat 2009, 06:46:51
Diger kilic
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: HalitDogan - 14 Şubat 2009, 09:09:41
Aydın Bey, yatağanlar çok güzel, tebrik ederim.

Mesajlarınızı tek başlık altında birleştirdim.  Göndermek istediğiniz başka resimler de olursa, onları da bu başlığın altına gönderin lütfen.

Selamlar..
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Selim Atalay - 14 Şubat 2009, 14:31:35
Elinize sağlık çok güzel bir konu açmışsınız.Koleksiyon konusunda genel iki eğilim var bunlardan birincisi imitasyon veya replika diyebileceğimizkılıçlar ki dünya üzeride pek çok üretici mevcut bunlarda orjinale sadık modellerden fantastik modellere kadar pek çok seçenek var nispeten daha kolay işin maddiyatına gelince abd de bazı firmaların ateşli bir silahdan da pahalı modellerde var.Tabi ki bunlarda da alırken uzmanlık gerekiyor ama koruma noktasında daha rahattır diye düşünüyorum.

İkinci kısımsa(bence zor olan) antika modelleri almak.Bunlarda ekspertizlik nasıl yapılır neye göre değğerlidir.Bazı kılıçlar neredeyse pas yığını ama istenen rakamlar uçuk olabiliyor.Bu pas tabakasını kimyasallarla kaldırmak mümkünmüdür doğrumudur.Ayrıca diğer etmenler nedir.Tabiki bazı şeyler çok ciddi bilgi birikimi gerektirir(meşhur bir ustanın kendi stilinde değil başka bir stiile çalıştığı tek olan parçalar gibi)

Bunu dışında nelere dikkat edilmeli ne değer verilmeli.Ayrıca ülkemizde bu konuda ciddi eksperler varmıdır.?Ayrıca aldık korumak için neler yapmalıyız.Mesela pek çok çelikte işe yarayan elektro polisaj korumak için yeterli olur mu?

Bunların dışında işin birde yasal boyutu var özellikle yurtdışından kılıç getirme noktasında tam bir keşmekeş var.Bir yasa var o da getir de demiyor getirmede demiyor.Pek çok gümrük olayında olduğu gibi yine memurun insiyatifine kalıyor.

Bu soruları yanıtlarsak sanırım çok faydalı olacaktır.Teşekkürler :D
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 14 Şubat 2009, 17:37:55
Selim Beyin de dediği gibi ekspertiz birçok boyutu, derinliği olan bambaşka bir uzmanlık alanı.  lakin tamamen bir amatörkılıçsever olarak mevcut resimlere baktığımda aklıma gelenleri söylemem gerekirse:

Aydın bey ilk yatağanın kabza ve kındaki tezyinatı yüksek kalitede olmasına rağmen namlu üzerindeki bezeme hem teknik hem sanat açısından çok zayıf. bu da bana namlu tezyinatının orjinal olmadığı daha sonra yapıldığı ihtimalini düşündürdü. O yüzden silahın orjinalitesi sizin için önemliyse bu durumu da göz önünde bulundurun. eğer bu sonradan yapılmış olması muhtemelnamlu bezemesindeki kartuşta bulunan kitabeye göre bir tarihleme ve bunun neticesinde fiyatlandırma yapılıyorsa bu nokta daha da önem kazanıyor. İlk silah "balkan yatağanı" olarak geçiyor lakin benim gördüğüm balkan işi yatağanlar özellikle de 17.yüzyıldan sonraya ait olanlar biçim olarak yatağandan çok uzun bıçakları      (özellikle de türkistan bıçaklarını) andırır; "S" kıvrımı yok denecek kadar azdır. ikinci silahın tezyinatı çokdahabaşarılıve otantik görünüyor. Lakin unutmamak gereken bir husus da şu ki; Rusya ve Hindistan'da gerçeğinden ayırılamayacak kalitede osmanlı silahı kopyaları üretildiğini duyuyoruz,böyle "sahte osmanlısilahı" sektörü oluşmuş durumda. o yüzden ben genelde gerçek olamayacakkadar iyi, çil durumda ve sultan silahhanesine yakışacak zenginlikte bezeli silahlar gördüğümde şüpheye düşüyorum. günümüzde batıda popüler bir form olduğu için özellikle böyle şahane bezeli yatağanlar çok üretiliyor buralarda. halbuki genlede daha halk tipi bir silah olduğu için gerçek osmanlı yatağanlarının sade örneklerinin daha çok kalmış olması gerekirdiye düşünüyorum. lakin avrupa piyasasında maşallah yüzlerce böyle saraydan gibi çıkmış duran yatağanlar mevcut ??? O yüzden özellkle de internet üzerinden yapılacak alışverişlerde azamiderecede dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum.

Resmlşer birazküçük ama eğer silahların üzeindeki kitabeleri sökebilecek üyelerimiz mevcutsa belki bu silahların yeri ve tarihi hakkında biraz daha bilgi sahibi olabiliriz.  ;)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 15 Şubat 2009, 22:57:37
Kolleksiyonculuk yada Türkcesiyle derlemcilik en basta eskiye merak ve tarihe saygi duygusuyla basliyor. Sonra elinize gecen parcanin tarihini arastiriyor ve bize ögretilmeyen tarihi detaylari ögreniyorsunuz. Iste bu sebeple bende derlemciyim.

Birde derleminiz Osmanli kiliclariysa, büyütecle acaba bir yerinde göremedigim bir isaret bir imza varmi diye ararsiniz. Üstündeki kitabeleri okumak cözmek sanki isik hiziyla birkac yüzyil öncesine gitmek gibi bir duygu verir.
Derleminizi ese dosta gösterdiginizde, Türk olanlar hemen kilici eline almak ve bir an dahi olsa bir iki savurmak isterler
heybetlice,
yavasca,
tebessümle
ve iclerindeki gecmise hayranlikla. 
Anlik bir duygudur bu, ama o bilincaltinda, heey gidi kahpe felek, heey gidi degisen devran, bak biz neydik.. gibi duygular oldugunu hep hissetmisimdir.
Güzel ugrastir tarihine, ata yadigarlarina sahip cikmak.

Sancar beyin Lebriz.comdaki güzel yazilarini okuyorum. Hele, Amerika´nin imparatoru Nortonun hikayesine bayildim. Kendime onu örnek bile alabilirim :-) Derlemcilik konusundada birseyler yazacagi ve ilgiyle okuyacagimizi umuyorum. (yoksa kolleksiyoner yerine derlemci kelimesini kullanmakla yanlismi yapiyorum bilmiyorum. Ama benim hosuma gitti, bu kelime daha benden geldi bana)

Selim bey hakli fakat ben taklit kilic almak yerine hakiki eski bir kilic almayi yeglerim ve öneririm. Taklit güzel bir kilic evimizde güzel bir süs olabilir ama sadece bir süs.
Oysa gercek eski bir eserin, dekoratif güzelligi yaninda, bir ruhu vardir. Örnek vermem gerekirse Canakkale savasinda, ünlü süngü savaslarinda sehit düsenler.Ve onun süngüsünü hatira olsun diye yanina alip giden Avustralyali bir askerin torunundan böyle bir süngü aldim ve benim icin o süngü anlatilamaz bir ruha sahiptir. Ona bazen bakim yapar paslanmasin diye yag sürerim. Belki size cok cocuksu yada duygusal gelebilir ama o bakim esnasinda sanki sehidimizin yaralarini temizliyor gibi duygulanirim. Evime her gelen konuga, genclere Canakkale destanini anlatirim bu eserden yola cikarak.

Ayrica mesela bundan üc, bes yil önce Osmanli madalyalarindan bir Mecidi Nisani 200 dolar iken bugün 1000 dolar civarindadir. Kilic konusunda Türkiye´de iyi derlemciler varmi bilmiyorum ama bildigim bir müddet sonra ayni madalya olayinda oldugu gibi artacagidir ve fiyatlarinda bugüne nazaran cok daha fazla olacagidir.
Bu nedenlerden dolayi hakiki bir Osmanli kilici almak daha iyi ve iyi bir yatirimdir.

Fakaat hakiki yada taklit oldugunu anlamak icin uzmanlara ihtiyacimiz var. Ya uzman bulmaliyiz yada  biz uzmanlasmaliyiz. Bu site araciligiyla bir sekilde bunu cözmeliyiz diye düsünüyorum. En azindan kiliclarin üstündeki kitabeleri okuyabilecek arkadaslar vardir saniyorum. Burdan basliyabiliriz.

Birde Avrupa ve Amerika´da bazi ünlü müzayede firmalari varki yillardir kendilerini ispatlamis ciddi kuruluslardir. Ama tabiki bunlarda cikan yataganlarda cok pahali fiyatlara satiliyor.

Koruma ve temizleme konusunda eskilerden duydugum birsey var. Enginar yapragi ve sirke karisimiyla silmek metali temizlermis. Dogrulugunu ben bilmiyorum. Birde eski kilici temizledikten sonra renksiz cila vururlarmis.
Ben eski kiliclara kiyamiyorum onlara kimyasal sürerek parlatma islemine karsiyim. Ama cok ince zimpara ile oksar gibi zimpara yapip sonra hafif benzinle silip, pamuklu bir kumasla olabildigince parlatiyorum sonra pas olmasin diye yag sürüp kaldiriyorum.
Ama restorasyon konusunda ögrenilecek cok sey oldugunu tahmin edebiliyorum.

Yurt disindan Türkiye´ye kilic getirme konusu cok ilginc. Ben Almanya´da yasiyorum. Yani ben bir Türk olarak yurt disinda topladigim kiliclari ülkeme getiremiyeceksem vah o kanunlari yapanlarin haline. Inanamiyorum böyle bir seye. Belkide bir belge alinip sorunsuz getirilebilir diye düsünüyorum. Yinede iyi arastirmak gerekir, dediginiz gibi bir memurun insiyatifine birakilmasi cok kötü bir durum.

Dostcakalin

Elimdeki 1861 Fransa baskisi bir gravür.
Journal le Monde. Le bazar de Trebizonde 1861




Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 16 Şubat 2009, 06:13:25
Aydın bey mesajınızı büyük bir zevkle okudum. Hakikaten koleksiyonerlik imefhumunun ruhuna temas etmişsiniz. nazik iltifatınızdan dolayı da ayrıca teşekkür ederim :)

Çok iptidai olarak ben de ucundan koleksiyonerliğe heveskar bir kişi olarak fikir belirtmem gerekirse antika kılıç-modern yapım kılıç meselesinde ben bir ayrım yapmıyorum. "kılıç biçimli duvar süsü" kategorisine girmediği orjinal teknik ve malzeme ile üretildiği ve işlevsel olduğu sürece benim için modern üretimler de antikalar kadar değerli. Zira kanaatimce kılıç bir sanat objesidir ve tüm sanat dalları gibi unutularak tarihe gömülmemesi için varlığının ve üretiminin kendi çağı özellikleri içinde üretiminin devametmesi gerekir. Düşünün ki bugünün antika kılıçları da bir dönemin çağdaş üretimleri idi.
Hatta fiyatlama ve konservasyon gibi bazı pratik sebeplerden modern üretimleri antikalara tercih ettiğim söylenebilir. En küçük bir zarar gelmemesi için korkarak elime aldığım nadide bir antika yerine rahatça hor kullanabileceğim yepyeni bir kılıcı yeğlerim doğrusu  ;D

Lakin Türkiye şartları içinde bu ayrımın dahi pek anlamlı olduğunu zannetmiyorum. Dünyaya nazaran kesici silah koleksiyonerliği anlamında öyle bir çölde bulunuyoruz ki ulaşabildiğim, gücümün yettiği her parçayı antikaymış, yeniymiş ayırmadan almaya çalışıyorum. Bugünlerde bırakınız kılıcı, has çelikten dövülmüş basit bir bıçak bulmak bile bir mesele haline geldi maalesef.  Antikacılar ise işin bambaşka bir boyutu,hazirun içinde bu meslekle iştigal eden varsa  tenzih ederim lakin daha bugüne kadar vitrindeki herhangi bir kesici silahı sorduğumda filan padişaha yahut paşaya ait olduğunu iddia edip bir kaçbin dolardan aşağı fiyat söyleyenine ben rastlamadım. Hele namlusu üzerinde kocaman H.O damgası ve türk bayrağı bulunan cumhuriyet dönemi M.K.E. yapımı Harp Okulu Tören kılıcının Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'ya ait olduğunu iddia eden bir tanesi vardı ki hala gülerek hatırlıyorum. İnternet alışveriş siteleri de bu palavracılığı yepyeni boyutlara taşıdı. O yüzden kenarda köşedeki eskiciler, anadolu'nun ücra bir kasabasındaki bir demirci dükkanı, hatta sokak sergileri gibi yerleri kurcalamayı tercih ediyorum. Böyle yerlerden bazen çok ilginç parçalar çıkabiliyor.

konservasyon konusu evvelden beri sormak istediğim bir konu. sizler elinizdeki parçaları korumak için hangi materyalleri kullanıyorsunuz ve nasıl şartlarda muhafaza ediyorsunuz? Yurtdışında özellikle kılıçlar için üretilmiş koruyucu malzemeler, temizleyiciler,pudralar var lakin Türkiye'de bunlar bulunamıyor. Bir ahbabım silah yağının faydalı olabileceğini iddia etmişti lakin benim kafama pek yatmadı. piyasadaki metal cilaları, pas giderici v.s. malzemelere ise hiç güvenemediğimden kılıçlarımın uzağından dahi geçirmiyorum bunları. sadece zaman zaman temiz bir bezle temizleyip  çok ince bir kat gres yağı sürmekle iktifa ediyorum.

Aydın bey mesajınızın sonundaki gravür bana büyük üstad ressam Osman Hamdi Bey'in Silah Taciri resmini anımsattı:

(http://www.istanbulsanatgalerisi.com/images/A10119.jpg)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Selim Atalay - 18 Şubat 2009, 17:08:46
Aydın bey ve Sancar bey yazılarınızı okurken büyük bir haz aldım.İki yazıda çok güzel şeylere dokunmuş.

Benim kanatimce orjinaşe tamamen sadık kalınarak yapılmış bir replika tarihi izler taşır onda tarihi görürsünüz ama elinize aldığınızda bunu hangi cengaver kullandı hangi ustadan kaç paraya aldı hangi cenge katıldı gibi şeyleri hissedemezsiniz.Nesnelerin hafızası olduğu fikrine katılıyorum size bunu anlattıklarınada :)

Şu an öğrenci olduğumu düşünmessek bende ilk başta replika kılıçlarla işe başlardım biraz kendimi geliştirdikçe antika kılıçlara geçerdim.Ayrıca replikalar iyi oyuncaklar  :)antika bir kılıçla çok oynayabileceğimi zannetmiyorum.

Tam benzer bir örnek olmamakla birlikte elinizde kurtuluş savaşından kalma bir parabellum tabanca olduğunu düşünelim onla atış yapabilirmisiniz evet ama az sıklıkla çünkü namlu ömrünü azaltmak istemezsiniz orjinal bir namlu bulabilsenizde bu sefer orjinalliği bozulacak antika değeri gidecek.Bunun için en güzeli ne atış yapabileceğiniz yeni bir tabanca almak tabi bütçe meseleside var.

Sancar beyin dediği gibi ülkemizde iyi parça bulmak zor satıcıları ise sanki define haritası satıyor.Klasik oto dergisinde güzel bir söz vardı."İnsanlar bizi arıyor işte şöyle bir aracımız var bunu satalım diyorlar iyi ilan verin deyince iş değişiyor hele öyle meblağlar istiyorlar ki diyor bire 10 katarak".Evet bizde öyle bir durum var.Bit pazarında gördüğüm bir çerkes kamasının fiyatını bu yüzden soramadım.Gerçi iki kamadan bir replika gibiydi diğeri el yapımına benziyordu sapın boynuz olduğunu hemen anladım ama çeliği elime hoş gelmedi.Birde orada dipçiği olmayan ve parçaları olan(restore edilebilecek) bir çifteye 100 lira deyince uzaklaştım.Birde kamanın kını yoktu.

İşin mevzuat yönüne gelince yurtdışından siparişle getirme noktasında dedim.Dünya ordu süngülerinin koleksiyonunu yapan bir arkadaş sorun çıkmadı demişti ama memurun insatifinde.Geçen nette bakınırken şöyle bir şey buldum .

http://www.gumrukforum.com/forum/Airsoft-tufek-t-626.html

Anladığım kadarıyla bir sıkıntı var ama siz uçağa sokabiliyorsaniz Almanyada nispeten sıkıntı olmayabilir.Yinede siz bir araştırın
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 21 Şubat 2009, 01:53:34
 epey bir suredir durgun olan forumda bir hareketlenme var sonunda. yazıları ilgi ile okudum. benzer bir sorun bende de mevcut. elimde eskiciden alınma karadeniz yataganı var ama nasıl yapacagımı bilmedigim icin 1 seneden fazla suredir elimi sürmüyorum malesef.

     tabi ki savas görmüş bir kılıcın replika ile karsılastırılması mumkun degil. ama bizim elimizde yeterli bilgi olmazsa replikaları orjinal diye alırız korkarım.

      gecenlerde bir tv programında uzman konuk ermeni teciri ile ilgili yorumda bulunurken tarihin en detaylı arsıv tutan devletlerinden birisinin osmanlı oldugunu, hatta kasaba,mezra duzeyine kadar kimin nerede kaç nufusu yetiştirdigi, ne iş yaptıgı gibi detay bilgilere kadar yazılı oldugunu soyledi.
      Bunu duymak beni acıkcası umutlandırdı. Acaba osmanlının arşivlerinde detaylı üretim aşamalarından tutunda dönemlere ait kılıç ozellikleri detaylı olarak yazılmış olabilirmi diye düşündüm.

       acıkcası japonların kılıç sanatlarına olan tutkulu bağlantılarını takdir dolu bir hayıflanma ile izliyorum. dünyanın en geniş imparatorluklarınan birisini kurmuş olan osmanlı devleti elbet bunu silahlarının aynı zamanda teknolojik ustunlukları nedeni ile saglamış olmalı. en azından ben buna inanıyorum. kimimiz yapar kimimiz araştırır, arşivlere inerse onumuzdeki yıllarda daha iyi noktalarda olabiliriz.
      konu ile ilgili arşıvlere ulaşmadan konunun uzmaı olunamayacagına da eminim.

                                                                                                                            saygılarımda
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 22 Şubat 2009, 09:18:22
 ayrıca gönderdiginiz resimler uzerinde konusacak isek.

1 kılıç sapı oldukça stilize ve kuş basına benzetilmis. keskin hatları mevcut ve avuç içine oturan kısımlarında oldukça fazla susleme dikkat cekici. klasık yataganlarda kus bası figurunu ben şimdiye kadar görmedim. bu daha sonraları ozellikle bıcak saplarında vurgulanmaya başladı. ayrıca bu denli eskiden kalma bir sapta bu denli sert köselerin olması acıkcası garip. son olarak da suslemelerinin fazlalıgı savas esnasında avuç ıcıne gelen kanın da etkısı ile kılıcın avuctan fırlayıp gitmesine neden olacakmıs gibi geldi bana. kısacası namlu ıscılıgıde berbat. ben sızın yerinizde olsam ilkini kesinlikle almazdım.

2 kılıc orjinale belirgin daha yakın ama orjinal olmadıgını soylemek aksini iddaa etmekten daha kolay. diger deyisle benim bilgim bu orjinaldir diyemiyor.

saygılarımla
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 23 Mart 2009, 22:49:30
Slm,
Konuya çok sonradan dahil olabildim.Bende yatağan ve şimşir meraklısıyım.Uygun yatağan bulunca bende alıyorum.Genelde kabzası olmayanları alıp kendim boynuz yada ahşaptan kabza yapıyorum.
Resimlerdeki yatağanları inceledim.İkiside savaş yatağanı değil.Aksesuar olarak kullanılan türden eserler.Birinci yatağan Sultan Abdülazizin yatağanına çok benziyor.Bu formda kabzalar kullanılmıştır.savaş amaçlı değildir sadece aksesuar olarak kullanılmışlardır.Namludaki işçilik çok iyi olmasada orjinal olduğunu düşünüyorum.Çünkü gümüş çakmalar demir üzerinde fazla kalmıyorlar.zamanla dökülüyorlar.Her iki ürününde orjinal olduğunu düşünüyorum.Fakat buna sadece resimlere bakarak karar veremeyiz.Kabzelerdeki işçilik kadar kullanılan malzemeyede bakmak lazım.Namludan daha fazla bilgi verebiliyor.
Ankara'da yaşayan üyelerimiz varsa tanışmak isterim.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 24 Mart 2009, 15:28:14
Cengiz bey foruma hosgeldiniz. Burada kolleksiyonerler biraraya toplanabilirsek birbirimize cok katkimiz olacak. Sanirim sitemizin reklamini biraz daha fazla yapmaliyiz ki konuyla ilgili insanlarin haberi olsun.
Durukan bey, resimlerini yolladigim kiliclarin, orjinal olamiyacagini düsündügünü yazmisti. Bende temkinli yaklastim. Fakat müzayedede, resimdeki balkan yatagani 6.000 Dolar diger yatagan 4200 Dolara satildi. Cengiz beye katiliyorum, bunlar belki savasta kullanilan yataganlar degildi ama o dönemde tasinan kiliclardi saniyorum.
Gecen hafta sonu, Amerikada eski Türk kiliclari 5.000 dolar ile 47.000 dolar arasinda alici buldu. Hele bir zülfikar osmanli kilic vardiki muhtesemdi. Bir yeniceri baltasi 5400 dolara satildi. Ilgilenen varsa hangi kilicin kaca satildigini sizlere resimleriyle gönderebilirim. (Buraya resim yüklemekte cok zorlansamda)
Aman arkadaslar, memleketteki eski kiliclarin kiymetini bilin. Hatta saniyorum bu konuda toplumda bilinc olusturulmali.
Saygilarimla
Aydin Yüksel
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 24 Mart 2009, 21:58:18
Slm Aydın bey,
Aslında ,siteyi nerdeyse kurulduğu günden bu yana takip ediyorum fakat yazmak için çok zamanım olmadı.Müzayededeki kılıç resimlerini çok isterim.Resimlerden oluşan ciddi bir dosya oluşturdum.Yeni resimler beni mutlu eder.Özellikle Zülfikar resmini merak ediyorum.Gerçek resmini hiç görmedim, internetten arayıp bulduklarım gerçekle alakalı değil bence.Çünkü çatal uçlu ama kabza ve balçak o dönemin örneklerine uymuyor.Genelde Osmanlı ve İran formunda resmedilmiş.Bu resimlerin iyi bir usta elinden çıkmadığı belli oluyor.
Zülfikar resmini istememin asıl sebebi birebir ebatlarda ahşaptan yapmak.Ahşaptan tüm kültürlere ait kılıçları yapmaya çalışıyorum.Bazı el sanatları sergilerine şimşir,pala,yatağa,şaşka gönderdim.BU konuya ilgili birisiyim yani.İlk fırsattada gerçeklerini yapmaaya başlayacağım.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 25 Mart 2009, 01:55:32
cengız bey sizden ne zmandır yorum cıkmıyorduç tahta malzemeden benzerler yaptıgınız ıcın belkide ilerde bu konuda bizlere yardıınız dounabilir. zira her zaman kalıteli ahşap parçaları bulma ve onlardan sap, kın yapmak mumkun olmuyor.  siz nasıl mazlemeler kullanıyorsunuz tamamen elde mi yapıyorsunuz.?
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 25 Mart 2009, 17:27:56
Merhaba, bende, bir sitede yada bir müzayedenin satisa cikardigi Türk kiliclarinin resimlerine hayranlikla bakarim ve mümkün oldugunca bu resimleri toplamaya calisirim. Bu resimleri ve bende bulunan kiliclarin resimlerini hep biraraya toplamayi istemisimdir. Bu sitede bir sekilde bunu gerceklestirmek isterim. Ama nasil yapacagimi tam bilemiyorum.
Belki, ´Resimler´ olarak bir bölüm acip bu orjinal kiliclar ve sizin yaptiginiz ahsaptan kiliclar gibi cesitli resimleri, hatta konumuzla ilgili diger resimleride yükleyebilecegimiz bir bölüm acabilirmiyiz bilemiyorum. Resimler, yazismalarin aralarinda tek tek olacagina, hepsi bir yerde topluca olursa dahami iyi olur? Resimler ve altinda cok kisa aciklayici tek bir cümle mesela. Ve resimler belli bir standartta olur böylece. Diger arkadaslardan bu konuda fikirlerini istiyelim en iyisi. Görsel olarak en iyisini nasil yapabiliriz.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 26 Mart 2009, 23:11:05
Doğu kültürüne ait en güzel,net ve ayrıntılı resimleri www.oriental-arms.com adresinden görebilirsiniz.Ne acıki kendi kültürümüze ait eserleri yabancılar bizden daha iyi koruyorlar.Birkaç resim göndericem umarım beğenirsiniz.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 27 Mart 2009, 22:45:19
hepsi damaskus bu kılıçların.Sırplar bizden iyi korumuşlar.Bazı resimleri Sırbistandaki müzelerden ve Deliorman sitelerinden indirdim.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 27 Mart 2009, 23:11:54
İşte şimşir güzeli
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 27 Mart 2009, 23:14:32
resmin biri çift gönderilmiş özür
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Selim Atalay - 02 Nisan 2009, 11:31:04
Öncelikle bir soruyla başlayacağım.Başlıktan sonra antika kılıçları araştırdım.Adını anımsamadığım bir sitede 17 yy kılıçları gördüm(osmanlı) ayrıca  http://antika.gittigidiyor.com/Antika-Objeler_Kilic-Kama-Bicak_W0QQkatZZacdQQsyfZZ1 burada da pek çok antika var ama kısa süreli oldukları için resim koyamadım.Merakım şu özel koleksiyonlarda ne kadar eski kılıçlar bulunabilir.Bugün bir 17. yy katanasını bulmak neredeyse çok nadir 15-16 ise düşük bir ihtimal.Büyük ihtimal avrupada bulunabilir.Bilmiyorum.Yine bununla alakalı gördüğüm bir yatağanın et kalınlığı 1cm di böyle bir yatağan olabilirmi sizce?

Ekspertizle alakalı şöyle bir şey var.  http://kriminal.iem.gov.tr/balistik_antika.htm Adresinden alıntıdır

Antika silah deyimi; eskiden kalma, değerli, belli bir özelliği olan, benzerlerine az rastlanan ve artık imal edilmeyen ateşli, ateşsiz silah ve bıçakları ifade eder. Kriminal Polis Laboratuarlarında antika silah olduğu tespit edilen silahlar ruhsata bağlanabilir. Bu silahlara sadece bulundurma ruhsatı verilir.

Emniyetin böyle bir birimi var ama ateşli silah eksperliği ile kılıç eksperliği çok farklı.Zaten pek çok silah seri numarasından bulunabilir.İnternette biraz araştırma yaparak hangi yıllarda üretilidiği gibi pek çok şey bulunabilir ama sözkonusu el yapımı bir kılıç olunca iş değişiyor.Çünkü çoğu demirci damga basmıyor tarih atanlar sınırlı.Buna rağmen belki lab. metalim gerçek yaşını bulabiliyorlarsa faydaları olabilir.Birde kılıç için bulundurma ruhsatı almak mantıksızlığı var(gerçi ibarenin ucu açık belki sadece ateşli silahlar içindir)İşin açıkcası devlet antika ruhsatlarına bile 5 yılda bir yenileme getirmiş oda sanırım 550 tl
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 02 Nisan 2009, 20:30:29
Ben uzun süredir Gittigidiyor'u takip ediyorum.Birkaçtane ürün aldım ama öyle tarihi değeri olan ürünler değil.Gittigidiyorun üçkağıtçısı çok.Demir parçasını osmanlı diye satandan şaşkayı yatağan diye tanıtana kadar herkes var.Aynı zamanda eski ürünleri gerçekten çok güzel süsleyen (yada süsleten) kişilerde var.Hemen hemen bütün işe yarar kılıç,yatağan, şaşka,hançer resimlerini indirdim.Üründen anlamayanı çok rahat kandırabiliyorlar.
Diğer bir konu ise Kılıçların yaşları.Ben şuana kadar 15 yy dan daha eskisini görmedim.O resmide kaydettim ama şuan hangisi olduğunu bilmiyorum.Çünkü yazmamışım ki bunun bir eksiklik olduğunu görüyorum.Ama görüntüleri 17-18 yydan pek farklı değildi benim gördüğüm (Gerçekten 15yy danmı kalmaydı oda tartışılır).
       Yatağanın sırt kalınlığı 1 cm oluyor.Şu an önümde duran 48 cm lik saldırma nın sırt kalınlığı 1cm.70 cm lik olanında sırt kalınlığı 1cm.Zaten kabza kısımları kalıpta hazırlanıyor anladığım kadarıyla.Çünkü gördüğüm tüm yatağanların kabza demirlerinde hafif bir eğrilik var.Çekiçle dövülerek yapılmış olsa düz olması gerekirdi diye düşünüyorum.Kabzayla namlunun birleştiği yerdeki demir bileziklerde bazen simetrik olmayabiliyor..Sıcak demiri kalıba koyup sert darbelerle şekil veriliyor olmalı.Benimki sadece tahmin ama.Bir yatağan yapılırken hiç görmedim.Baba mesleği demircilik olduğundan aşinalığım var.
Maalesef Ankara'da yapan kimse yok.Benim gibi hevesli usta arkadaşlar var ama öğretecek kimse yok.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 03 Nisan 2009, 07:19:50
cengiz bey elinizde yatağan var mı. benim elimde bir adet var. var ise cesitli acılardan cekılmıs fotograflarını yollayabilirmisiniz. egri olan kısımlar da buna dahil. sırttan uca içbükey incelmesi de benim aklıma kalıp getiriyor ama çalışmadan bilemeyiz.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 03 Nisan 2009, 09:07:31
Durukan bey elimde biri küçük olmak üzere üç adet yatağan var.Ama iki tanesinin kabzası yok.Ben özellikle kabzası olmayanları tercih ediyorum.Hem ucuz oluyor hemde kabzayı tamir etmeye çalışıyorum.Bu aralar manda boynuzu bulamadığımdan iki tanesini yapamadım.İlk fırsatta resimleri size gönderirim.Boynuz bulamayınca ahşap yapmayı düşünüyorum.Yakında Ankara Büyükşehir belediyesi ve Gazi üniversitesini ortaklaşa organize ettiği BELTEK kursuna başlayacağım.Kursta yeterli teknik donanımla daha rahat çalışma imkanım olacağını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 08 Nisan 2009, 04:16:52
Gecen bahsettigim Zülfikar kilic. Umarim resimler gözükür.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 08 Nisan 2009, 04:20:46
diger resimler
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 08 Nisan 2009, 20:28:15
Resimler için teşekkürler.İlk defa görüyorum.Yandan bakılınca şimşir gibi görünüyor.çatal uç olarak biliyoruz ama bundaki çatal uç biraz farklı.Kabza ve namlu eğimi şimşir formunda.Zülfikarın Hz.Ali'nin kılıcı olduğunu düşündüğümüzde 550-650 yıllarında yapılmış arap kültürüne ait kılıçlara hiç benzemiyor.O dönemden kalan kılıçların namlu  balçak ve kabza biçimlerinden ziyade Osmanlı formunda görünüyor.Topkapı sarayındaki kılıçlarında tamir gördüğünü biliyorum.Belkide gerçek görüntüler böyledir.
Bende yaptıklarımı gönderiyorum.tamamı ahşap ve birebir ölçülerdedir.Birkısmı hala bitmedi.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 08 Nisan 2009, 21:38:45
Ben yaptım.Umarım beğenirsiniz.......
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 09 Nisan 2009, 08:05:27
kabzalar bitmedi.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 10 Nisan 2009, 04:33:18
eline saglık. ozellikle henuz bıtmemıs yataganı begendım.
zülfikar ile ilgili olarak spekulasyona girmeden sunu soyliyecegim. zülfikarın catal uclu olduguna sahsen inanmıyorum. ilgili donemde zaten simsir tarzı kılıclar arap yarımadasıda sanırım kullanılmıyordu.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 10 Nisan 2009, 06:29:00
Zülfikar konusunda: Arkadaşlar "zülfikar" yarı efsanevi bir silahtır. Gerçekten var olup olmadığı belli değildir. Rivayete göre Uhud savaşı ganimeti içinden Hz.Ali'ye Peygamber Efendimiz tarafından armağan edilmiştir. İsmi "iki taraflı, ikiağızlı" anlmına gelir. ilk dönem Arap menkıbelerinde o zamanın tüm arap kılıçları gibi iki ağızlı düz namlulu olarak tasvir edilmiştir. İki uçlu olarak tahayyül edilmesi büyük ihtimalle orta çağ başında islamın İran ve Orta Asaya'ya yayılmasından sonradır. Bunun sebebi arapça isminin yanlış tercüme edilmesidir. Ortasında içi boş boru şeklinde bir omurgası bulunan ki Uçlu düz hint kılıçları bu dönemde İran'da bilinmekteydi. Yanlış çeviri ve bu önbilgi bu şekilde bir ikonografinin oluşmasına neden olmuş,daha sonra yapılan Türk tasvirlerinde bu form eğri ve iki uçlu bir kılıç tasarımının standartlaşmasını ve yayılmasını sağlamıştır. Bu form ile ilgili efsaneler ve yeni menkıbeler doğarak günümüzdeki halini almıştır. 

Günümüzün bilgisiyle Zülfikar'ın (eğer gerçekten var idiyse) Peygamber Efendimiz ve sahabenin silahları gibi düz sade ve çok yüksek kaliteli olmayan iki veya tek ağızlı çelik namlulu ve tek el kabzalı bir kılıç olduğunu söyleyebiliriz. Şöhreti kılıcın keskinliği veya sağlamlığından çok sahibinin olağanüstülüğü ve yiğitliğinden kaynaklandığını düşünmek yanlış olmaz.

bir form olarak İslam ikonografisinde yer etmiş haliyle zülfikarın tarih boyunca çeşitli kereler kılıç ustalarınca gerçekleştirilmeye çalışılması ise başka ve çok daha ilginç bir konudur. Bu formu başarılı şekilde uygulamanın ve bu haliyle pratikte kullanılabilecek ve sağlam bir kılıç yapmanın zorluğu(hatta imkansızlığı) göze alındığında bu daha iyi anlaşılabilir. Değişik örnekler arasında iki namlu yapılarak bunların taban kısmından yanyanagelecek şekilde birleştirilerek dövülmesi, yelmanın iyice abartılarak alt ucunun yukarı doğru yükseltilerek ikinci küçük bir uç oluşturulması, kılıç tabanının enli ve kalın tutularak, buradan başlayan kan oluğunun uca doğru iyice derinleşerek kılıcın ucunu ikiye ayrıması veya burada görüldüğü gibi iki namlunun kuyruklarından üstüste gelecek şekilde dövülerek birleştirilmesi gibi marjinal örnekler görülmüşse de pratikte bu formun özellikle eğri bir kılıçta kullanım ve sağlamlık açılarından başarıyla uygulanmasının imkansızlığı sarihtir.

Cengiz bey: ahşap kılıçlarınız hakikaten çokzarif ve gerçekçi görünüyor. Elinize sağlık.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 10 Nisan 2009, 07:18:33
bir arkadaşımın yogun rıcası uzerine zülfikar hakkında araştırma yapmıstım.
bu araştırma beni ilginç noktalara göturdu paylaşıyorum.

1- Alevi vatandaşlarımız arasında zulfikarın ne olduguna nerede olduguna nasıl olduguna yönelik bir görüş birliği yok. ( çok çarpıcı ıddaaları forumumuzun ciddiyetine gölge düşürmemek adına vermiyorum)

2- Hz Alinin üstün bir savaşçı kimliği var. islami kaynaklarda çeşitli savaşlarda bu defalarca kanıtlanmış. (orn hendek savaşı )

3- efsanenin çikış noktasında mutlaka gerçek payı olduguna inanıyorum.

4- Hz Osmanın çatal uclu bir kılıcı var. Zaman içerisinde bu bilgide kişi kayması olmuş olabilir.

5- "Aliden ustun yiğit, zülfikardan üstün kılıc yoktur" neredeyse ortak agız olmus kadar sık karşıma cıktı. slami kaynaklarda da bu var.

6- "Sultan Silahları " kıtabında Hz Alinin kılıcı uzun, diger halifelerinkine gore daha enli, düz forma sahip iki tarafı keskın bir kılıc, yaklaşık 1700 gram.

7- üzerinde yukarıda bahsettigim yazı var.

 inancıma göre Zülfikar şu anda Topkapı Sarayında Kursal Emanetler bölümündedir. 
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 10 Nisan 2009, 11:37:06
Ahşap kılıçlarla ilgili yorumlarınıza teşekkür ediyorum.
Zülfikarla ilgili düşünceleri paylaşıyorum.Çok araştırdığım bir kılıç değil ama efsane olduğunu düşünüyorum.Yiğidin çatal yürekli olmasıyla ilişkilendirilmişte olabilir.Doğu kültüründe çatal yürekli yiğit kavramı var.Belkide kılıçtan dolayı da yiğit çatal yürekli olarak nitelendirilmiştir.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 11 Nisan 2009, 00:29:50
Durukan bey merhaba,
Yaptığım tahta kılıçlarla ilgili sorularınız olmuş bu mesajınızı yeni gördüm,kusura bakmayın.Ahşap konusunda zorlandığım söylenemez.Şuanda genellikle gürgen kullanıyorum.Damarsız olduğundan kolay işleyebiliyorum.Aslında fındık ağacını tercih ediyorum ama Ankara da bulmak imkansız.Getirtme imkanım oluyor ama gönderen istediğim nitelikte ağaç ayarlayamıyor.O yüzden gürgen tercih ediyorum.
Ağacı genel hatlarıyla cizip marangozda kestiriyorum.Detayları ben işliyorum.Daha sazla ayrıntı ve süsleme öğrenmek için önümüzdeki hafta kursa başlıyorum.Bazı parçaların fotoğraflarını gönderiyorum.Daha yeni başladım.Ham halleri denilebilir.Törpü,bıçak ve eğe kullanarak bu hale getiriyorum.Evin balkonunda,akşamları ve haftasonları yapabiliyorum.Pek zamanım olmuyor.Bu ara okçuluğa olan merakım depreşti.Bir tane yapmaya çalışıyorum.Dekorasyon amaçlı olacak.Daha teleğini takamadım.Bu yaz memelekete (Giresun) gidebilirsem fındık ağacı getirmeyi düşünüyorum.Amacım yay yapımında kullanmayı denemek.fındık oldukça esnek bir ağaç.Acaba Türk yayı yapım teknikleri uygulandığında kullanışlı olurmu merak ediyorum.fatoğrafları gönderemedim.Kapasiteyi artırmak lazım galiba.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Durukan Türe - 11 Nisan 2009, 06:45:42
ankarada forumdan bir arkadaşımız var. kendiside kızılcıktan yay yapıyor sanırım. isterseniz diyalog kurabilirsiniz. birbirinize faydanız olabilir inancındayım. detay özel mesaj atabilirsiniz.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 11 Nisan 2009, 15:07:33
Arkadaşla tanışmak isterim.Kimdir ?
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 24 Eylül 2009, 00:57:16
Merhaba Cengiz bey ve Aydın bey,

Bende ufakda olsa bır derlemecıyım.
Benım Kolleksıyondan bır parca göstermek ve sızın fıkırlerınızı ögrenmek amacıyla...

saygılarımla

Mergup
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 24 Eylül 2009, 02:54:23
Selam,

Bir önceki mesajimda, unuttum bazi Arkadaslarimizin sorularina yanit verebilirim belki. Arkadaslar eski yataganlarini nasil en güzel sekilde korunmasi daha dogrusu yosun, pislik ve zamanin getirdigi paslanmalara karsi en güzel temizleme hakkinda sorular sormuslardi. Ben benim yataganlari "Balistol" denilen ve yüzde yüz dogal olup hatta sakincasizca Insan tarafindan icilip veya Lotion olarak bacak ve Kol agrilarina bile iyi gelen bir yagdan kullaniyorum. Benim is arkadasim Avci olup bana bunu Tavsiye etti. O ve Av arkadaslari bütün tüfek ve bicaklarini bunla temizleyip "konservasion"
(suya veya paslanmaya karsi dayanik yapma) haline getiriyorlar. Ben cok memnunum. Bazi arkadaslar zimpara kagidi ile yapiyorlarmis. Kilicin mikro tabakasini zedelersiniz daha cabuk paslanmaya baslar en kötü ihtimal, bunu bence yapmayin. Elinizdeki o eski ruha yazik...Hic bir imkaniniz yoksa, en azindan dogal Zeytin yagi kullanin, bu bile bundan daha yararlidir bence.
Ben yataganlarimi ayda 1-2 defa bu Balistol denilen yagla hafifden sürüp ve hafifce yedirerek, sonra  silmeden asiyorum. lekesiz, derin ve hafif bir yag tabakasi ile duvarda kusursuz duruyorlar. Bir daha silmede bir posta kir daha cikiyor Keratalardan...
www.balistol.de (tavsiye ederim, ama biraz fiyati tuzlu tabii, her iyi ve Kaliteli seylerin oldugu gibi...)
Benim Rahmetli babam söyle derdi.."ucuz etin suyu yavan olur oglum, al, ama alacaksan acele etme bekle, iyisini al"

Ben Yüksek derecede yatagan ve yeniceri "Hastasi" oldugum icin size son gittigim Almanyada bir müzede bulunup 1653 senesinden (yani son Viyana kusatmasindan Almanlara ganimet kalan yatagan)
resimi ekleyip  (Bir mail daha eklemem gerekli, resim büyük) yorum veya konularinizi merak ve heyecanla bekliyorum.

selamlar
mergup
 
(ismim bazilariniz kulagina yabanci ve ilginc gelebilir ve nadir oldugunu düsünerek hemen ben aciklamasini vereyim, Osmanlica "özlenen veya beklenen demekmis...)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 24 Eylül 2009, 03:25:38
kendi cektigim büyük geldi olmuyor, ona benzer bir tane ekliyorum kusura bakmayin...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Emre Kipmen - 25 Eylül 2009, 19:52:47
Hoş geldiniz Mergup Bey forumumuza. Çok güzel bir yatağan resimdeki, umarım sizin gibi elindeki derlemeleri paylaşan insanlar çoğalır, gerçekten izlemesi bir keyif..

Bu arada tamamen hak veriyorum, bıçak, kılıç ya da tüfek gibi antikalarınızın orjinal perdahları onların özgün kişiliklerini yansıtır. Zımparalamak, parlatma macun ya da tozları filan kullanmak aslında silahı yeniden perdahlamak anlamına gelir, derlemenin özgünlüğü yitirilir. Basit bir yağlama ya da "wax"lamak çok daha güzel bir işlemdir korumak için. Paslanmış eserlerin ise konunun tamamen ustası tarafından temizlenmesi gerek, pası yok etmenin zımparalama veya parlatmadan bir sürü yöntemi vardır. Ayrıca bir miktar patinasyon da bence silaha kişilik katar...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 27 Eylül 2009, 19:31:30
Merhaba Emre bey,

Yatagan hosunuza gittigine sevindim. tabii ki bende burada bir Üye olarak elimden geldigi kadar bunu toplumla paylasip bu kendi eski tarihimizi paylasmasini bir görev ve borc bilirim. ben yurtdisinda yasiyorum ve inanin yapancilar bizim tarih ve el sanatlarimizi bizden daha iyi durumda arastirmis bulunmaktalar. Onun icin benim katkim cok kücük olsa bile her yeni vatandasimi bu cehaletten kurtarmak ve bilinclendirmek ne mutlu bana. Her an bir toplumda ve kalabalikta söylüyorum yatagan efsanesini...
buyrun bu atesle benden bir resim daha.

saygilarimla...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 27 Eylül 2009, 20:23:28
Mergup bey Merhaba,
Yurtdisinda yasayip, Alman kolleksiyonerlerden, bizim degerlerimiz üzerine bilgiler edinmek, insani ne hale getirir, iyi bilirim. Bende Almanya´da yasiyorum. Bizim tarihimize biraz övgü biraz korku ile bakan Avrupalilar herseye ragmen, Yataganin hakkini veriyorlar. Yazdiginiz gibi bizden cok daha fazla arastirma yapmislar ve bilgi sahibi durumdalar.

Avrupali kolleksiyonerler, taa Viyana kusatmasindaki ellerine gecen silahlari, harika bir sekilde korumuslar. Bunlarin üstüne arastirmalar yapmislar. Bizde böyle bir gelenek olmadigi ve ulus olarak cok zor yillar gecirildigi icin, bunlar saklanamamis. Hatta Osmanli madalyasi sahibi insanlar, yokluk yillarinda madalyanin altin kismini sökmüs, eritmis ve satmis. Kolay degil, dört bir yanda savasan bir halk, yoksulluk ve isgal yillari.

Ata yadigari kiliclarimizin, günümüzde bile, yabanci müzayedelerde satildigini izliyoruz ve icimiz kan agliyor. Cünkü, hadi eskiden yurtdisina gitmis ama günümüzde bile degeri bilinmeden yurtdisina satildigini düsünüyorum. Yada daha cok para getirsin diye böyle yapiliyordur.
Türkiye´de, bu isin gerektirdigi deger anlasilana kadarda bu böyle olacak saniyorum. Ama son dönemlerde epeyce bir bilinclenme var. Kapalicarsi Bedestanda bir Yatagan artik besbin dolar gibi fiyatlarla vitrinlerde yerini almis vaziyette.

Osmanli madalyalarida bes yil kadar önce böyleydi, simdi yanina yaklasilmiyor. Fiyatlar uctu.
Benim merak ettigim, gönderdiginiz resimdeki kilic-lar kendi kolleksiyonunuzdanmi? Bende bir firsatini bulsam elimdeki Yatagan ve simsirlerin fotograflarini cekip yollayacagim. Yada Emre bey gibi ayri bir sayfa hazirlayip link veririm.
Kolleksiyonerlerin cogalmasini arzu ediyorum. Bu zevkli ugras, burada yapimcilarla, sanat tarihcileriyle ve bu konuya gönül verenlerle, bir arada, hep birlikte cok daha anlamli olacaktir.

Saygilarimla
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 29 Eylül 2009, 18:51:56
Merhaba Aydin bey,

Ben tamamen bu konuda size hak verip katiliyorum. Benim en büyük Arzum o güzelim Yataganlarin bir bün hepsini bir Türkün daha dogrusu bir Osmanli torunun himayesinde bilmek. Ve evvelallah bir gün bunu da basaracagiz insallah...
Madalyalari bende gördüm ama burada satilanlarin cogu "Galipoli" yani Gelibolu 1 Dünya Savasindan Alman Komutan ve Askerlere verilip simdi Torununun Torunu pazarliyor haberleri olmadan. Iste Dünyanin hali, Kefenin Cebi yok Kimse hic bir sey götürememis, bizde götürmeyecegiz ama bari Torunlarimizi bilinclendirip göc etmeden Tarihimizi emin ellerde bilmek insana Seref ve Gönül rahatligi verén bir sey olmasi gerekli diye düsünüyorum.

Sade Sapi görünen Mors Disinden olan Yatagan benim gerileri Karlsruhe Müzesi ve Internetten buldugum resimler. Gecen sefer söylemistim hepsini paylasacagim diye ama resimler büyük geldiginden olmadi. Simdi Cep telefonunu kamerasiyla cekiyorum, resimler otomatik kücük cikiyorlar.
Neyse uzun lafi kisasi benim "Keratalari" koyuyor ve bütün Üyelerden yorum ve kendi Kolleksiyonlarindan resimler bekleriz dermisim...

saygilarimla
Not: Bu sayfayi hazirlayip sunan Arkadaslardan tesekür ve derin Saygimi borc bilirim. Sizin Emekleriniz sayesinde burada degerli ve hos sohbetli Arkadaslar ediniyoruz. Sagolun...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 29 Eylül 2009, 18:55:56
bir "Kerata" daha...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Mergup Özkan - 29 Eylül 2009, 18:59:11
ve son "Kerata". Umarim hosunuza gider...

Selam ve Saygilar...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 24 Ekim 2009, 01:51:24
Arkadaslar bana sans dileyin, yarin buralarda bir müzayedede acik arttirmaya cikacak üc tane yatagan kilic var. Umarim alabilirim. Ayni zamanda Humbaraci Ahmet Pasanin migferide acik arttirmada.. Ama tabi onun fiyati oldukca yüksek 15.000 Eurodan baslangic fiyati.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 24 Ekim 2009, 01:58:24
Buda cok begendigim birtanesi. 80 cm uzunlugunda.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 24 Ekim 2009, 02:14:09
Hizimi alamadim, birde bu Türk bicagi var 1700 lü yillardan. Ve acik arttirma 14.000 Eurodan basliyor. Bu fiyatlari yazmamim sebebi hepimizin gözleri acilsin diyedir. Yoksa benim almak gibi bir niyetim yok :-) Keske imkan olsada alabilseydim o baska. Ben memlekette hala disariya cikarilmamis güzel antika ata yadigarlari oldugunu saniyorum. Bari bir bilinc yaratilsinda onlara sahip cikilsin.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 24 Ekim 2009, 02:16:55
Su iscilige bakin, ustalar sanirim daha iyi analiz edeceklerdir.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 24 Ekim 2009, 21:51:54
Çok değerli, sanatlı eserler. Lakin bıçağın sapı daha sonra yeniden yapılmış olabilir. Zira namludaki süslemeye göre çok sade ve hatta biraz da kaba duruyor. Humbaracacı ahmet Paşa'nın tam yaşadığı tarih nedir acaba? Zira miğferi tarihlemekte biraz zorlandım. 14-15 vve erken 16. yüzyıl derbendi tarzı değil daha geç dönem tasbiçimli safavi ve memlük etkili görünümlü, lakin bu sefer de yuvarlak,  geçmeli tepelik ve zincir enselik bu tarza uymuyor. Ayrıca bu dönem miğferleri ekseri tombak veya tunçtur. Bu miğfer ise çelik gibi geldi bana. Orjinalliğini bozacak şekilde farklı dönem malzemeleri monte edilmiş olabilir.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 25 Ekim 2009, 00:44:35
Sancar beye katılıyorum,
Bıçağın kabzası tamir görmüş gibi.Ama kabzaya takılmamak lazım.O ne işçilik öyle. :o
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Aydin Yüksel - 27 Ekim 2009, 00:22:20
Mevzu olunan Humbaraci Ahmet Pasaya ait denilen migfer tam tamina 62.000 Euroya alici buldu. Tabii komisyonlar filan 70.000 Euroyu ödemistir alan insan. Yine daha önce resmini yolladigim bicak 15.200 Eurodan satildi. Osmanli zirh 12.000 Euroya gitti. Kimler aldi bilmiyorum ama alanlar Türk degildi sanirim. Aah ah icim gidiyor ama ne care. iste böyle izleyip duruyoruz. Belki bizden sonraki kusaklar daha zengin olurda toplar bunlari.
Bende kiyisindan kösesinden birseyler aldim, yataganlar icin pazarligim sürüyor. Bir deli cikip fiyatlari cok yükseltmez ise birkac Osmanli kilicini daha kolleksiyonuma katicam umarim.

Benim icin en kötüsü, sadece kendi tecrübelerim ve begenilerimle fiyat bicmek. Keske konunun uzmani birileri olsaydida bu kilic su fiyat eder, bu eser bu para eder deseydi. Belki vardir birileri yada artik biz kendimizi yetistirip bu isi ögrenenecegiz. Bizden sonrakilerede hangi eserlerin pesine düsmeleri gerekir, nasil fiyatlandirmalari gerekir ögretecegiz.

Eskisiyle yenisiyle bu isleri bu sitede cözecegiz, cözmeliyiz. Cünkü bu konuyla ugrasan bu ise gönül vermis baska bir insan topluluguna ben rastlamadim Türkiye´de. Üretim konusunda alinan mesafeyi ve ugraslari gördükce cok seviniyorum. Birde eski eserler konusunda bilincli birileri olsa ne güzel olurdu. Aslinda Sancar hocam ve bazi arkadaslar gercekligi konusunda aydinlatici fikirler söylüyorlar ama birde fiyat konusu, eserlerin üstündeki eski yazilarin okunmasi gibi konularda, birileride zamanla katilir belkide aramiza.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 27 Ekim 2009, 03:00:59
Sağolun Aydın bey, lakin fiyat ekspertizi için malzemenin kendisi hakkında akademik bilgi sahibi olmanın yanısıra piyasaya vakıf olmak, yani bu eserleri alıp satıyor, genel fiyatları biliyor, dünya çapındaki özel satışları ve müzayedeleri takip ediyor olmak lazım. Bu da neredeyse profesyonel bir iş. Türkiye'de silah üzerine uzmanlaşan eksperler var mı bilmiyorum ama gözüme çarpan bazı fahiş fiyatlar bu alanda çok eksik olduğumuz izlenimi veriyor bana.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Emre Kipmen - 27 Ekim 2009, 10:15:57
Muhteşem eserler, bizimle paylaştığınız için teşekkürler Aydın Bey.

Bu arada elinde kılıç kolleksiyonu olanlardan bir ricam olacak. Bizim gibi bu kılıçların benzerlerini ilerde yapmak isteyenler için bir veri tabanının oluşması gerek. Elinize geçen kılıçların ölçülerini tam olarak not alırsanız gelecekte çok yararlı olabilecek bir bilgi birikimine katkı yapmış olabilirsiniz...

Veri tabanında olması gerekenler için bir örnek vereyim. Komşumun elindeki bir yatağanın ölçülerini çıkarmıştım:

Yatağan (neslihan):
-Boy : Toplam 71.2 cm. Namlu 57.1 cm.
-Kalınlık: Ricasso (balçak önü) 9mm. Uç 2 mm, kuyrukta 5.5 mm
-Denge noktası: Balçaktan 96 mm önde..
- Harmonik nokta: Kıçtan 12 cm önde..
 - Genişlik: Ricasso 3.25 cm. Denge noktası 3 cm.  Uçtan 6.5 mm geride 2.4 cm. Kabza 3 cm.
- Yiv: Çift taraflı, 18 mm kalınlıkta, başlangıç noktası balçaktan 26 mm önde, bitiş uçtan 15.8 mm arkada. Sırttan ortalama 1 cm içerde. Ortalama yiv derinliği 2.5 mm.
- Balçak yaklaşık 25 mm kalınlıkta, 11.5 mm genişlikte..
- Kabza. Çift parçalı çerçeve + gizli kuyruk tekniği. İki taraflı deri, kafes kesik bezeme, 5 demir perçin. Sağ yandaki deri topuz ile bir perçinle birleştirilmiş...
-  Kuyruk: 85 mm uzunlukta, 5.5 mm kalınlık.
- Topuz (Arka - kıç - balçağı) : 5 cm uzunluk.
- Kılıç ustası : Namluda "M" işareti.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 27 Ekim 2009, 15:55:34
Emre bey işinize yararsa bende II.Beyazıd'ın kılıçlarının ölçüleri olacak; daha önce foruma koydum mu hatırlamıyorum ama öyle de olsa tekrardan zarar gelmez ;) :



Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Emre Kipmen - 27 Ekim 2009, 23:21:30
Teşekkürler Sancar Bey, hemen kaydettim resmi. Ne olur ne olmaz, bakarsınız bi tane yapıveririz  ;D
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 27 Ekim 2009, 23:52:06
Teşekkürler Sancar Bey, hemen kaydettim resmi. Ne olur ne olmaz, bakarsınız bi tane yapıveririz  ;D

Ahh ahh Allah söyletti heralde Emre bey, o kadar çok istiyorum Türk kılıcının Türkiye'de tekrar üretilmeye başlamasını...Keşke sizin gibi bir usta bu işe el atsa :D
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Abdurrahman Doğan - 28 Ekim 2009, 00:14:32
çok teşekürler kılıç ölçüleri için kurban bayramından sonra ilk işim bu ölçülerde bi tane kılıç yapmak olacak
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 28 Ekim 2009, 00:33:45
Siz sağolun Abdurrahman bey, merakla bekliyorum eserinizi :)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Emre Kipmen - 28 Ekim 2009, 02:02:06
Neden olmasın, yakında çok yakında, kararlıyım pota çeliğinden bişeyler yapmaya  8). Abdurrahman Bey, muhteşem, heyecanla bekliyoruz  :)...
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Cengiz Çetin - 28 Ekim 2009, 16:13:25
Merhaba arkadaşlar,
Bende kılıç yapmanın peşindeyim.Kafamda tasarladığım bir yol vardı ama çıkmaza girdi.Ankarada bıçak yapan bir arkadaş var,kurbandan sonra bir akıncı palası yapacağız.Be ölçüleri hazırlayacağım.Artık yapmamız lazım diye düşünüyorum.Aslında burada en büyük görev Emre beye düşüyor.Yağ var, un var,şeker var artık bir helva yapıp sunması gerekiyor.Ne dersiniz yanılıyormuyum.
Bir noktaya takıldım o kılıç 2.Bayezıt ın kılıcımı? ben onu daha çok 1800 lü yıllardan bir padişaha ait olarak biliyorum.Bayezıt ın kılıcında el koruması yoktu diye hatırlıyorum.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 28 Ekim 2009, 18:41:53
Bu kılıçları ben Topkapı Sarayı silah seksiyonunda defalarca gördüm. Aslen iki tanedir; birinin balçağı el korumasız, diğeri korumalı. İkisinin de balçağı S kıvrımlı. Bu özelikler geç döneme işaret ediyor ama silahlar II.Beyazid'e ait. Balçağın bu biçim olmasının sebebi 18. ile 19.yy.da tamirat görmesi ve balçakların yenilenmesi ;)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Abdurrahman Doğan - 31 Ekim 2009, 00:37:22
ıı.beyazıta ait olan balcaksız kılıç ın resim veya ölçüleri nedir ,bu konuda bilgi gerekli  bilen arkadaş yardım etsin.taşakürler.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 31 Ekim 2009, 00:52:54
İki kılıç da balçaklı Abdurrahman bey, birinin balçağında D biçimli el koruması mevcut, diğerinde mevcut değil sadece ;) Diğer kılıcın resmi mevcut değil elimde lakin koruma kısmı hariç iki kılıç birbirinin eşiydi diye hatırlıyorum. Zannederim ölçüleri de birbirinin aynıdır.
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Abdurrahman Doğan - 31 Ekim 2009, 01:17:37
teşekürler  ozaman kılıçlar iki amaçlı yapılmış olabilir biri gündelik kullanmaya diğeride tören için olabilir
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Sancar Özer - 31 Ekim 2009, 03:03:48
Mümkündür lakin zannetmiyorum zira koruma kısmı dışında birbirlerinden farklı değller, yani biri diğerinden daha süslü değil. Balçakların da sonradan geç dönemde bugündkü haliyle( S kıvrımlıve D gardlı) değiştirildiğini düşünürsek aslında iki kılıcın tamamen eş olduğu düşünülebilir.

Abdurrahman bey eserinizi büyük bir merakla bekliyorum. Bu noktada bir önerim olacak: sizin içinde uygunsa kılıcı yapmaya başladığınızda üretim teknikleri bölümümüzde bir başlık açarak  bu kılıcı yapım aşamalarınızı resimlerle de destekleyerek bizlerle paylaşabilirsiniz. Böylece bizler de Sultan Beyazıd'ın kılıcının çağımızdaki diriltilişini takip edebiliriz. Böyle bir başlık kılıç yapımı konusunda bilgi paylaşımı ve fikir telatisi açılarından da çok faydalı olacaktır kanaatindeyim ;)
Başlık: Ynt: Kolleksiyon
Gönderen: Abdurrahman Doğan - 02 Kasım 2009, 00:22:40
tabi yapım aşamalarından sizler haberdar olacaksınız ama şu için kın imalatında işler biraz şıkışık siparişler biraz fazla malumunuz kurban bayramu da geliyor işler dahada yoğunşacak onun içindiki bayramdan sonra başlamayı düşünüyom yapım aşamasını sizlere resimlerle bildirecem