CebehaneForum
Teknik Konular => Çalışmalarımız => Konuyu başlatan: Süleyman KABLAN - 16 Şubat 2011, 22:58:51
-
buda benden arkadaşlar
toplam uzunluk : 55cm
namlu uzunluğu : 39cm
sap uzunluğu : 13cm
kın genişliği : 4,2cm
namlu ağırlığı : 270 gr
namlu kamyon makası
gümüş kısımlar kalem ve savat işciliği
-
Bu fotoğraflardan " BU DA BENDEN " deyip geçilecek bir ustalık düzeyinden çok daha fazlası yansıyor Süleyman bey .
Biraz daha genişce anlatın bize de , bu seyir keyfinin tadını çıkaralım hele . Bu namludaki çelik , kabza ve kındaki gümüş işçiliğini . kimlerden feyz aldınız da kaç zamandır bu ustalık düzeyinde işler çıkarıyorsunuz , ve dahi daha önceleri nerelerdeydiniz sevgili ustam . :)
Ama sakın ilk bıçağım filan demeyin şahsen ben sihirbaz filan olduğunuza ciddi ciddi inanırım valla . :D . Velhasıl çok ileri ustalıkla yapılmış , mükemmel örnekler anlatacaklarınızdan öğreneceğimiz çok şeyler olacak . elinize sağlık .
-
Hakikaten de usta işi! Elinize sağlık Süleyman usta.
-
tebrikler, cok güzel bir is ve iscilik. kutlarim -^b
-
Elinize Sağlık Süleyman Bey, gerçekten çok güzel. -^b
Öncelikle, bize kendinizi ve çalışmalarınızı biraz daha detaylı olarak tanıtabilir misiniz?
Bu bir ortak çalışma mı, yoksa hem kamayı, hem de kabza ve kındaki gümüş bezemeleri kendiniz mi yaptınız?
Namludaki oluk işçiliğini çok beğendim, bu oluklarla ilgili bir sorum var: Kamanın resme göre üst yarısında bir oluk fazla var. Oluk sayısındaki bu "ortaya göre asimetri" daha önce de gördüğüm bir durum; dolayısıyla bunun bilinçli olarak yapıldığını, özel bir anlamı olabileceğini düşünüyorum. Bu konuda bilginiz var mı?
Son olarak, bir kez daha: -^b -^b -^b
-
Süleyman bey, gerçekten çok güzel bir işçilik çıkarmışsınız. tebrikler -^b...
-
Hepinize beğenilerinizden dolayı teşekkürler. memurluk hayatımın başlamasından sonra hobi olarak birşeylerle uğraşma gereği duymam sonucu, öncelikle deriyle başladığım çalışmalar neticesinde, gümüş işinide ustamın sayesinde öğrendim. Fakat tatbik etmek, güzel birşeyler ortaya çıkarabilmek için uzunca bir zaman çalışmam gerekti. Hemen hemen 10 yılı aşkın bir süredir gümüş ve savat işiyle hobi olarak ilgilendim. Zaman zaman sanata küskünlüklerimde oldu. Hatta yanılmıyorsam iki defa malzemelerimi kutulayıp kaldırdım. Fakat ruhumuza işlemiş bir kere. Onsuzda olmuyor. Yapacak hiç birşey bulamassam evdeki mutfak bıçaklarını yok olmadı komşuların bıçaklarını getittirip bileyledim. Vesselam birşeylerle uğraşmayı oldum olası sevdiğim için atölyesiz olamayacağıma karar verip tekrar atölyemi kurdum. Tabii bunda eşimin özverisini unutmam mümkün değil. Şu an çocuk odası benim atölyem konumunda. Bir taraftan memurluk akşamları ise bu işlerle uğraşmaktayım.
Genel olarak Kafkasya orijinli her tür malzemeyi orijinallerine sadık kalmak şartı ile yapmaya çalışmaktayım. Bunlar at eyeri takımları, kama, kılıç, kemer vs.
Kayhan bey. bahsettiğiniz oluklar sanırım fotoğraf çekme hatasından dolayı parlama sonucu oluştu. yeni bir fotoğraf ekliyorum. isterseniz bunu bir inceleyiniz ve bu konuda yorumlarınızı bekliyorum.
Kamanın bıçak kısmını ilk defa yapma cüretinde bulundum. ulunduğum şehirde malzeme tedariki sıkıntısından dolayı bir kamyon makasını sıcak demir işi yapan bir esnafa dövdürttükten sonra kömürlükte spiral ile kabasını evde ise iye ve zımpara ile diğer çalışmaları yaptım. eksiklerim çok. mesela su verme problemini kendi imkanlarımla aşamadım. emeklerimin zay olmasınıda göze alamadığım için vede savaşa gitmeyeceğim için su verme cesaretini gösterip resimdeki kamaya su vermeden bıraktım. İnşallah bundan sonrakilerde bu işi siz ustalarında yönlendirmesi ile aşacağımı düşünüyorum. Her ne kadar imalat için ilk denemem olsada siz ustalara beğendirmiş olmakta benim için mutluluk verici.
-
ek resimler
-
Ustam, saygıyla eğiliyorum.
-
Üstat,
Fevkalade profesyonel bir işçilik,tebrik ederim.Kının arka yüzünün de bir resmini görmek isterdim
Saygılarımla.
-
Kelimeler kifayetsiz kalırmışya ...işte öyle bir şey bu.Ustam ellerine sağlık.Allah nazarlardan saklasın.
-
Süleyman usta, bu konuda bir başlık açarak savat ve gümüş işçiliği ile ilgili bilgi vermeniz mümkün müdür acaba? Hatta bir çalışmanızxı yaparken video ve fotoğraflayıp bizlerle paylaşsanız çok makbule geçer. ;)
-
Sancara tamamen katılıyorum Süleyman bey . Cebehane için çok özel bir katkı ve büyük zenginlik olur .
Çizgili anlatım desteğine de ihtiyacınız olursa eğer seve , seve istediğiniz ölçüde katkıya hazırım tabii :D :D .
-
Süleyman Bey, anlattıklarınızdan sonra diğer çalışmalarınızı da çok merak ettim; kemer-kılıç-eyer çalışmalarınızı da bizimle paylaşmanızı çok isterim. Sizin hobi olarak ilgilendiğiniz bazı konular ülkemizde yok olmaya yüz tutmuş sanatlar arasında. Ustalarına ulaşmak ve yapılan işleri sergilemek bu yok oluşun önüne geçmede önemli bir adım olacaktır.
Yayınladığınız yeni fotoğraflarda oluklar çok net olarak görülüyor, teşekkür ederim. İnce olukları nasıl açtığınızı özellikle öğrenmek isterim. Bir de, kabzada gümüş kapaklar ile çelik taban arasında ne tür bir dolgu kullandığınızı merak ettim.
Böyle bir çalışmanın ısıl işleme hiçbir zaman ihtiyaç duymayabileceği konusunda haklısınız; ancak yine de, ilerideki çalışmalarınıza -çeliğe hükmetmedeki ustalığın bir göstergesi olacak- bu yöndeki denemeleri de eklemenizi öneririm.
-^b
-
Herrman- hıstorica da rastladığım " 19, yy kafkas " açıklamasıyla verilen böyle bir eserlerin günümüzde benzer örneklerinin yapıldığını bilmek harika bir haber , büyük de moral olurdu hani .. :)
(http://img40.imageshack.us/img40/791/kemers.png)
-
Kayhan Bey,
İnce olukları kuyumcu saatci eğesi ile açtım. Aslında sadece gümüşte kullandığım bir eğe fakat iş yapmanın heyacanı ile bir noktada eğeye kıydım açıkcası. buradan tedarik edemediğim acak İstanbuldan kargo ile getittirdiğim bir eğe. Fiyatıda biraz fazla bana göre ama dediğim gibi işin heyacanı ile gözüm görmedi açıkcası.
Sapın dolgu malzemesi olarak reçine kullandım. Bildiğim kadarı ile eskiden de kullanılan bir yöntem. Belki yeni teknoloji ile daha sağlam malzemeler bulunabilir. Vardırda muhakkak. Ancak yaptığım işlerde kendimden birşeyler katma düşüncem yok açıkcası. Eskiler ne yapmışlarsa bende onu yapmak istyorum. Dediğiniz gibi unutulan sanatları yeniden canlandırmak adına kendinizden birşeyler katmak (daha iyi olsa bile) bana göre doğru olmayan bir yaklaşım. Belki biraz gelenekci düşünüyorum ama bu işlere başlama sebebim unutulan sanatları bire bir yeniden yapmak ise kendinizden birşeyler katmamak gerekir diye düşünyorum.
ekte bir eyer takımının görüntüleri mevcut. Bu eyer takımında 1300gr gümüş kullanıldı. Üzengi hariç tüm metalleri 935 ayar gümüş kaltağının kenar süsleri has gümüşten yapıldı.
Bekir Bey, evet eskilerin yaptıklarını yapmaya çalışmak bile bence iyi bir moral kaynağı. Nacizane uğraşmaktayız fakat öyle eserler varki.... dudak uçuklatacak cinsten. onları yapmak yapabilmek aslında çok daha iyi bir moral kaynağı. ebayda satışta olan bir kama var mesela işte böyle bir eser çıkarabilmek gerçekten ustalık işi. Bana göre KAKMA veya HAKKAKLIK olan şimdilerde ise Koftgari diye geçiyor sanırım bunu yapabilmek "EVET USTA İŞİ" linki
http://cgi.ebay.com/ANTIQUE-ORIGINAL-CAUCASIAN-GOLD-PERFECT-DAGGER-/140508427733?pt=Antiques_Silver&hash=item20b6f475d5 (http://cgi.ebay.com/ANTIQUE-ORIGINAL-CAUCASIAN-GOLD-PERFECT-DAGGER-/140508427733?pt=Antiques_Silver&hash=item20b6f475d5)
-
eyer resimleri
-
Gümüşle daha önceden çalışmış biri olarak şunu söyleyebilrim ki, pahabiçilmez bir eser olmuş tebrikler hocam. size sorum şu olacak işlemelerde kullanılan gümüş miktarı toplam kaç gr mı buldu ve kaç saatlik bir çalışma ile ortaya çıktı
-
eğeyi satın aldığım adres
http://www.alexmakina.com/VALLORBE-BICAK-SAATCI-EGESI-20-CM-pid-1585.html (http://www.alexmakina.com/VALLORBE-BICAK-SAATCI-EGESI-20-CM-pid-1585.html)
-
Uğur Bey sağolum. Yukarda açıklamıştım ama tekrarlayalım. 1300 gr gümüş kullanıldı. Gümüşleri ve yastığın imalatı bana ait. diğer kısımları saolsun hocam yaptı. Hocamla birlikte yaklaşık üç aylık bir çalışma sonucu ortaya çıktı
-
Altın ve gümüş fiyatları alabildiğince artmışken ve kuyumcu atölyeleri ardı ardına kepenklerini indiriyorken kısa vadede bu alanda fazlaca ileriye gideceğimizi beklemek iyimserlik olur.
Ancak güncel gelişmeleri saymazsak kuyumculuk alanında halihazırda kötü bir durumda olduğumuz zaten söylenemez ki.
-
Süleyman bey , Ustam .
Bu " Ustam " kelamı lafola yada adet olduğu üzere değil , bizlerle fotoğraflarını paylaştığınız eserlerinizin çok daha fazlasını hakettiğindendir. Yani yerli yerince dir
Sizin de hiç tanımadığımız , tanımayı da çok istediğimiz ustanızın da eline emeğine sağlık .
Alçakgönüllü anlatımınızla işiniz yanyana durduğunda , ustalığınız yanında , şahsınızı da daha fazla tanımak isterdim şahsen .
Ustam diğer eserlerinizi de görmek için için eminim ki hepimizde aynı heyecanı yarattınız .Ama ilk önce uzun cümlelerle ve de okkalı bir tanışalım isterim . Bir anlatın hele neredesiniz , deri ve gümüş tutkunuz nereden gelip nerelere kadar gider , amatörce ya da hobi amaçlı çalışmayı fersah , fersah geçmiş eserlerinizi bunca masraf ve emekle üretipte layık oldukları ellere ulaştırabiliyormusunuz ?
Bir de sevgili ustam , Selahaddin pınar üstadın muhteşem hicaz şarkısındaki gibi sorayım izninizle "Daha önceleri neredeydiniz " :D
-
Sayın Süleyman Kablan,
Resmini eklediğiniz altın işçilikli çerkes kaması Kafkasyada yaygın bir şekilde uygulanmakta olan KAKMA
işçiğini göstermekte.Koftgari çok farklı bir şey .
Selamlarımla
-
Tebrik ederim Süleyman Bey, çok alımlı bir eyer olmuş. At biniyor musunuz? Eyerinizi deneme imkanınız oldu mu? Gerçi Çerkes eyeri meşhurdur, kullanımı için siz ne dersiniz?
-
Bekir Bey uzun cümlelerle cevap yazmak isterdim. ancak kısa olmasını tercih ediyor uzun cümlelerin hepsinin anlatmak istediği anlamı TEŞEKKÜRLER cümlesine sığdırdığımı zannediyorum. Mahcup ediyosunuz beni. Nerede olduğuma gelince aslında hemen sizlerin peşinde idim. sanırım görünmedim ama sizleri forum aracılığı ile takip ediyor fakat birşeyler yazmaya belki biraz üşeniyor birazda bilgi eksikliğimden yorum yapma yada birşeyleri paylaşma, anlatma cüretini kendimde bulamıyordum. Hoş hala bulmuş değilim...
Forumun çelik sanatları üzerine bilgi paylaşımı olması benimde bu konulardaki eksikliğim sebebiyle biraz arka planda olmayı tercih etmekteyim.
Deri zanaatına ilk başta bir saracın beni kızdırması sonucu "BUNU BİR İNSAN YAPTIYSA, BENDE İNSANSAM BUNU YAPARIM" düşüncesi ve o kızgınlık ile kendi çapımda kamçı örmeye başladım. Bu işle uğraşırken HOCAM ile tanışma fırsatım oldu. Onun yardımları ve yönlendirmesi ile kamçı yada bazılarının deyimiyle kırbaç yapma işini öğrendim. İş bittikten sonra sapını gümüş yapmak gerekti fakat bu arada Hocamın insanlığına, dürüstlüğüne, dünyaya, insanlara bakış açısına vesselam her yönüne aşık oldum diyebilirim. derin bilgisinden faydalanmak, onun gibi olamasamda onu örnek almak, onun yanında bulunmak sohbet etmek vs vs adına onunda yönlendirmesi ile gümüş işine başladım. 2009 yılı ağustos ayından itibaren kendisinden çok ders aldım. sadece el sanatları değil insanlık olarakta çok şey kattı bana. ben küçük yaşlardan tibaren yaşlı insanlarla sohbet etmeyi çok severdim. bir miktar bununda etkisi vardır belki. tayin sonucu diyarbakıra gelene kadar on yıl hocamla birlikte çalıştım. üç yıldır ayrıyız fakat hala sık sık görüşmekte onun engin bilgisinden feyz almaktayım. hala beraber çalışıyoruz. kendisi 70 yaşında ve ankarada yaşıyor.
Kayhan Bey, Malesef at binemiyorum. fakat resimlerini gördüğünüz eyer takımını bitirince Ankara Beşevlerde atçılık kulübünde at üzerinde deneme imkanımız oldu. bu tamamen eksiklerimiz var ise bu eksiklerin tespitine yönelikti.
Çerkes eyeri üzerine çok şey yazabilirim. ancak kısaca engebeli arazi koşullarında veya yeni başlayanlar için en ideal eyer tipi çerkes eyeridir. Ayrıca savaşlarda, at üzerinde fiziki hareketlerde kolaylık sağlayan en uygun eyer tipidir.
Eylem Bey, İmalatını yapmaya çalıştığım şeyleri ticari kaygılarla yapmıyorum. gümüş fiyatlarının artması tabiki benide olumsuz etkiliyor fakat her koşulda ben bunları elimden geldiğince yapmaya devam edeceğim. Ticari olarak beklentimin olmaması sebebiyle geleceğide çok düşünmüyorum aslında. imkanım oldukca devam...
-
Altay Bey, resimlerdeki işcilik kakma mı yoksa altının amalgam haline getirilerek kullanılması sonucu yapılan bir işlem mi. Aslında bu işe bulaşmak istiyorum, ama cesaretim yok açıkcası. Bu konularda anlatımı olan öğrenebileceğimiz web sayfaları varmı bildiğiniz.
-
Eylem Bey, İmalatını yapmaya çalıştığım şeyleri ticari kaygılarla yapmıyorum. gümüş fiyatlarının artması tabiki benide olumsuz etkiliyor fakat her koşulda ben bunları elimden geldiğince yapmaya devam edeceğim. Ticari olarak beklentimin olmaması sebebiyle geleceğide çok düşünmüyorum aslında. imkanım oldukca devam...
Söylemesi ayıp her ay her ben de söylenmeyecek miktarda parayı ve bolca zamanı bu hobiye gömüyorum. ;D
Bu sanatları icra ederek hayatını kazanan ustaların ve işletmelerinin varlığı son günlerde hızla azalmakta. Bu da arkadaşların çeşitli eserleri vitrinlerde görme temennisi konusundaki karamsarlığımı açıklama nedenimdir.
-
Eylem Bey, haklı olduğunuz taraflar olmakla beraber şöyle bir durum tespitim var. Bunu başıma gelen bir olayı anlatırsam daha iyi açıklayacağımı sanıyorum.
Arkadaşlarla geçen yıl Erzuruma hafta sonu kayak yapmaya gitmiştik. Benim gitme amacım esasında oradaki bir saracı ziyaret etmek idi. Tokattaki bir çok saraçtan methiyesini duymuştum. vesselam resimlerdeki eyerin fotoğrafları yanımda dükkana gittim. yaptığı işlerle alakalı biraz konuşup tanıştıktan sonra fotoğrafları gösterdim. Fotoğraflara hayretle baktıktan sonra aramızda şu konuşmalar geçti.
-Ben 35 yıl saraçlık yaptım. Bu işten geçimimi sağladım. Ama böyle bir yastık dikemedim. Sen bunu nasıl diktin.
- Evet sen bu işin ustalığını yaptın fakat beni yanlış anlamayınız ama sizin dikemediğinizi ben dikerim. Şöyleki bir yastığın dikilmesi ortalama üç gündür. buna harcan emekle birlikte malzeme fiyatınıda koyarsanız birde sizin esnaflık dükkan vs. masraflarınız yastığı satmanız gereken rakam en az 500 tl yi bulur. kimsede size 500 tl verip bu yastığı satın almaz. Ama ben hobi olarak uğraştığımdan gerekirse üç ay uğraşır bu yastığı dikerim. Farkımız budur dedim.
Geleceğim nokta, aynı şey sizin, benim veya forumda olan birçok arkadaşım için geçerli olan şeydir. Bıçak yapımı ve satışı ile ilgilenen hangi esnaf sizler kadar malzeme, bilgi, araştırma, daha güzeli yapma derdindedir. Bu kuyumculuk içinde, bıçakcılık içinde diğer bazı zanaatlar içinde geçerli olduğu kanısındayım.
Bilmem yanılıyormuyum...
-
Süleyman Bey,
Altınlı çerkes kaması üzerindeki işçilik tipik kafkas altın kakma işidir.Fildişi üzerindeki dahil ,altın tel ,açılan
(çelik veya fildişi ) kanallara hafifçe çekiçlenerek yerleştirilmekte.Canlı olarak Kafkasyada bu sanatın icrasını defalarca izledim.
Selamlar
-
elinizde yapım aşamalarını gösterir döküman fotoğraf veya video görüntüleri varmı Altay Bey. yada web den adres verebilirmisiniz. Googlede ben malesef bulamadım. Teşekkürler
-
Üstadım,
ınternette o kadar çok kaynak varki saya saya bitmez.size bazılarına nasıl ulaşacağınızı kısaca anlatayım.
Google ye girin ve
Gold inlay techniques tıklayın ,buradan da
GOLD INLAY -MIKE TURORIAL SUBMISSION veya
INTRODUCTION TO HAND ENGRAVİNG i tıklayın.
Ayrıca
www.igraver.co (http://www.igraver.co) veya
www.masterengraver.com (http://www.masterengraver.com) u tıklıyarak bir çok bilgiye ulaşabilirsiniz. Ve ayrıca YOU TUBE DEN
HAND ENGRAVİNG VİDEOYA ulaşabilirsiniz.
Selamlar
-
Altay Bey Teşekkürler.
Benim anlamakta zorluk çektiğim şey ince altın tellerin çakılması tamam ancak yaprak veya motifler yani geniş olan yüzeyler buralara nasıl çakıldı. daha önce mikroskopta inceleme imkanım oldu. Anlayabildiğim kadarıyla bu yapraklar tek parçadan çakılmış olmalı veya amalgam şeklinde sürülmüş olmalı çünkü benim mikroskopta (aslı makraskop) incelediğim örneklerde bu yaprakların yekpare bir bütün şeklinde olduğu. Yan yana teller çakılmış olsa muhakkak makroskopta bunu görmem lazımdı. baktığım mikroskopta leica marka bu tür işleri inceleme amaçlı bir makraskop idi. Ayrıca kemik kısımlarda tel çakma şeklinde değil çünkü içeri doğru bir bombe söz konusu. tel çakılmış olsa kemikle aynı hizada olmalı değilmi. sanki bir fırça yardımıyla bir boya sürülmüş gibi gözükmekte. belki fotoğraf çekme tekniğinden ışığın açısından bu şekilde gözüküyor olabilir. iddia etmemekle birlikte benim kanım bu yöndedir. Saygılar...
-
Değerli Üstadım,
Kakma sanatı yanlız tel çakma ile olmuyor aynı zamanda özellikle geniş satıhlar için 3 -4 micron kalınlığında altın veya gümüş varak da kullanılmakta ancak bu uygulama daha çok Hindistanda
uygulanmakta.İyi bir kakma işçiliğinde ezilerek /dövülerek teller bütün hale getiriliyor ve daha geniş satıhlar kağlanıyor.Siz Makroskop ile dahi bu ayrıntıyı göremiyebilirsiniz.Sizin örnekteki çalışma bu tür (sadece tel dövme ) Fil dişi işine gelince önceden açılan incecik kanallara İYİ İŞÇİLİKTE ince teller döşeniyor.UCUZ İŞÇİLİKTE İSE aynı işlev yaldız boya ile yapılmakta.Kemikteki seviye farkı ustanın bir tercihi ,uygulama değişmiyor.
-
Altay bey açıklayıcı bilgilerinizden ötürü teşekkürler. Becerebileceğimi sanmıyorum ama bir gün başarır yada başaran arkadaşlardan teferruatlı bir şekilde istifade etme şansımız olur umarım. Saygılar...