Son İletiler

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
71
Temel Bilgiler, Terim ve Kavramlar / Ynt: Bıçakçılık Terimleri
« Son İleti Gönderen: Sancar Özer 18 Mayıs 2014, 22:04:33 »
Kurtuluş Öztopçu'nun California Üniversitesi'nde 1986 tarihinde yayınladığı Minyetül Güzat'ın ingilkizce çeviri metninin sonundaki Teknik terminoloji sözlüğünü ekliyorum. Yukardaki Mustafa Uğurlu'nun Türkçe indeksinden derlediğim terimlerle karşılaştırın bir bakalım. Çoğu terim Türkçe olduğuı için ve yukarda karşılıkları da mevcut olduğu için çeviri işine girmedim ama herhangi bir noktaya takılanlar için çevirebilirim. Gerçekten ilginç terimler mevcut ;)

72
Çalışmalarımız / Ynt: ALPARSLAN
« Son İleti Gönderen: Sancar Özer 17 Mayıs 2014, 15:37:55 »
Gerçekten şahane bir eser. Ellerinize sağlık Sinan usta! Düşünüyorum da Türk kılıç ustalığının bu kadar sürede aldığı yolu görmek beni gururlandırıyor. Daha dün Vince Evans'ın yaptığı kılıçlara bakıp iç çekiyorduk. Şimdi Vince Evans kendisinden çok daha zor şartlarda çalışan Türk ustalarının yarattığı şaheserleri görüp kıskanıyordur eminim. Çok mutluyum sizin gibi ustaların emekleri sayesinde bu seviyeye geldiğimiz için.  -^b -^b -^b

73
Çalışmalarımız / Ynt: ALPARSLAN
« Son İleti Gönderen: Sinan Erşen 17 Mayıs 2014, 10:47:19 »
Kartujda '' Tevekkeltü al-allah '' yazmaktadır...

74
Çalışmalarımız / ALPARSLAN
« Son İleti Gönderen: Sinan Erşen 17 Mayıs 2014, 10:44:22 »
''Tevekkeltü al-allah''

Yalmanlı kılıcımız sonunda bitmiştir efendim...

Sapı manda boynuzu balçağı kromdandır... 1075 karbon çeliğinden imal edilmiştir.

Kını çam ağacı üzerine krom çamurluk ve kabartma çökertme tekniği ile pirinç malzeme süslenmiştir,kuzu derisi ile kalan kısımları tamamlanmıştır...

boyutları;

namlu : 86 cm.

toplam boy : 100 cm.

kılıç ağırlığı : 990 gr.

kın dahil ağırlığı : 1530 gr.

















75
Photobucket'e yüklediğim ve burda paylaştığım resimler nedense orjinalleri kadar büyük olmamış. O yüzden Tuhfet-ul Guzat'ın orjinal metnini PDF dosyası haline getirdim. Linkten indirebilirsiniz:

http://rapidshare.com/share/FDEFE6CEF133E7BEBCE109610616CFD3
76
Temel Bilgiler, Terim ve Kavramlar / Ynt: Osmanlı Süvarisi kılıç teknikleri
« Son İleti Gönderen: Sancar Özer 10 Mayıs 2014, 10:16:38 »
Arkadaşlar, Matrakçı Nasuh'un meşhur silahşörlük yazması Tuhfet-ul Guzat'ın orjinal Osmanlı Türkçesi metninin tamamını aşağıdaki başlıkta paylaştım. Eserde  kılıç kullanmak ile ilgili on teknikten bahseden 7 sayfa, topuzla ilgili 14 sayfa, mızrakla ilgili 9 sayfa bilgi veriliyor. Osmanlı savaş sanatları ile ilgilenen herkes için çok önemli bir kaynak. Bir gözatın derim  ;)

http://cebehane.com/forum/index.php?topic=397.0
77
Temel Bilgiler, Terim ve Kavramlar / Ynt: Osmanlı Kılıç Talimleri
« Son İleti Gönderen: Sancar Özer 10 Mayıs 2014, 10:10:08 »
Arkadaşlar, Matrakçı Nasuh'un meşhur silahşörlük yazması Tuhfet-ul Guzat'ın orjinal Osmanlı Türkçesi metninin tamamını aşağıdaki başlıkta paylaştım. Eserde  kılıç kullanmak ile ilgili on teknikten bahseden 7 sayfa, topuzla ilgili 14 sayfa, mızrakla ilgili 9 sayfa bilgi veriliyor. Osmanlı savaş sanatları ile ilgilenen herkes için çok önemli bir kaynak. Bir gözatın derim ;)

http://cebehane.com/forum/index.php?topic=397.0
78
Arkadaşlar,

Matrakçı Nasuh veya Nasuh es-Silahi'nin ismini (popüler ismi lazım olmayan dizinin de sayesinde)az veya çok herkes duymuştur. Knedisi döneminin ve osmanlı tarihinin en büyük ve en çok konuda kendi ekolünü kurmuş bilimve sanat adamlarından biri olmanın yanısıra ayrıca Osmanlı tarihinin devrinde en meşhur silahşörlerinden de biridir. (Ayrıntılı bilgi isteyenler şu makaleme göz atabilir:http://www.lebriz.com/pages/lsd.aspx?lang=TR&sectionID=2&articleID=342)

Bu büyük üstadın silahlar ve silahşorlük üzerine bir eser kaleme aldığını ilk okuduğumda üniversitedeydim. Büyük heyecanla bu çok değerli eserin dünyadaki tek nüshasının bulunduğu Süleymaniye kütüphanesine koştum ve eserin kopyasını dijital ortamda edindim. Umudumun aksine çok ince ve bir iki kale modeli tasviri dışında resimsiz olan(Nasuh'un en büyük türk ressamlarından biri olması doğurmuştu bu umudumu) bu eser uzun süre benim Türk silahşorlüğü ile ilgili umutlarımın kaynağı oldu. Defalarca tercüme ettirmeye gayret ettim. Ama hemö gönüllü bulmak müşkül oldu ve hem de  ekol kurmuş bir hattat da olan Nasuh'un 16.yy. el yazısını okumak çoğu hoca için bile zor oldu. Kısmen de olsa göz atıp en azından banaiçeriği hakkında bilgi vermesini yalvar yakar sağladıklarım bana çelişkili ve umut kırıcı bilgiler verdiler. Örneğin tamamen islam tarihindeki savaşlarla ilgili olduğunu söyledi bir hoca. Diğer bir okuyan birebir silahlarla değil genel savaş stratejileri ve ordu manevraları ile ilgil olduğu bilgisini verdi. Uzun bir müddet bilimsel bir tercümenin doktora tezi olarak yapılmakta olduğu bilgisi üzerine sabırla bekledim; birşey çıkmadı. Tezi yaptığı söylenen hocaya birkaç defa mail attım. Cevap alamadım. YÖK'ün tez arşivini düzenli olarak taradım, birşey çıkmayınca pes ettim. Belki o arada bu tez bitti, yayınlandı ama haberim olmadı. Bilmiyorum ama ben araştırdım bulamadım maalesef. (Bunları yazarken yine baktım , sadece CelalBayar Üniversitesi'nde tarih bölümünde 2013 yılında yapılmış "Matrakçı Nasûh ve Eseri Tuhfetü'l-guzât" adlı bir yüksek lisans tezi buldum ama o da paylaşıma açık değil maalesef) Haberdar olan olup da aydınlatırsa sevinirim. :)  Neyse bu arada dizinin popülerleşmesi ile bu eserin ismiyle iş görenler de oldu. Akademik çevirisi var mı inceleyebilir miyiz dedik hemen yan çizdiler. sorularımda ısrar edince de tehdit, tahkir, küfür, kıyamet v.s...

E tabi insan iyice soğuyor bu kadar şeyden sonra. Ben de boşvermiştim açıkcası. Ama geçen gün elime geçen başka bir kitapta okuduğum bir bölüm tekrar ateşledi merakımı. Bir sahafta görüp merak edip aldığım "Osmanlı Devleti'nde Spor; Atıf Kahraman; T.C.Kültür Bakanlığı Yayınları/1697 Yayımlar Dairesi Başkanlığı Başvuru Kitapları Dizisi/27; 1995 - Ankara; ISBN 975 -17 - 1476 - 1" künyeli kitabın(bu kitabı da tavsiye ederim içinde tomak oyunu, mızrak dövüşü, okçuluk, cündilik, cirit, tüfek atıcılığı, gürz kaldırma, gürz atma, lobut atma, güreş gibi bizi ilgilendiren konularda osmanlı arşivinden derlenmiş bayağı derin tarihi bilgi mevcut)487.sayfasında Matarkçı Nasuh'a ayrılmış bölümde "Eserleri" kısmında Tuhfet-ul Guzat'ın içeriği hakkında bilgi veriliyor. Aynen aktarıyorum:

"...Bu sekiz eserden spor tarihimizi ilgilendiren Tuhfet el Guzat isimli eseridir. Silahşörlüğün önemini anlatmak ve nasıl yapıldığını göstermek amacıyla yazıldığı anlaşılan eserin başlarında Sadrazam Damat İbrahim Paşa'nın övülmesinden ve onun silahşörlük ilminin ihyasına sebep olduğu belirtilmiş olmasından İbrahim Paşa'nın emriyle yazıldığı anlaşılmaktadır. (yaprak 6 a.b.)

Siahşörlük (yaprak 11b)deki, "Kaside-i Silahşöran"dan sonra başlamakta ve konular 5 bölüm 8fasıl) ve 15 toplum (meclis) içinde anlatılmaktadır.

1.bölüm(fasl-ı evvel), ok atılarak yapılan 5 gösteri (hupare)dir.(yaprak 12a-15b)

2.bölüm (fasl-ı sani) kılıç ile yapılan 10 gösteridir. (yaprak 16a-19a)

3.bölüm (fasl-ı salis) topuz(debbus) ile yapılan gösteriler olup bir ve iki kişi ile yapılanlar olmak üzere iki kısımdır. 10-8-18 gösteridir. (yaprak 21a-27b)

4.bölüm (fasl-ı rabi) mızrakla (gönder) yapılan 6 tür oyun gösterilmektedir. Altı oyunun üçü yaya, üçü de at üzerinde yapılmaktadır. (yaprak 27b-31b) "

Buna göre kitapta hiç yoksa kılıç kullanmak ile ilgili on teknikten bahseden 7 sayfa, topuzla ilgili 14 sayfa, mızrakla ilgili 9 sayfa bilgi verildiği anlaşılıyor ki bu da konu ile ilgili bilinen birinci el kaynak seviyesi düşünüldüğünde epey kıymetli.

Bunun üzerine iyice düşünüp bir karar verdim ve hemen Tuhfet-ul Guzat'ın elimdeki dijital kopyasını arayıp buldum. Aslında nsanın, ne kadar az olursa olsun, elindeki bilginin, kaynağın üzerine oturup saklamaması, herkesin okuyup, eleştirebilmesi için paylaşması gerektiğine inanan bir insanım. Ancak uzun müddet bu dijital kopyayı paylaşmakta çekimserdim. Zira önce böyle bir forum yoktu. Ve sonra da hem TG'da değerli bilgiler olduğuna olan inancımı yitirdim; hem belki bu işin ehli Tarih bilimcilerce akademik doğru bir çeviri yapılır, tyüm dünyayla paylaşılır diye umdum ve bekledim. Ayrıca yukarda bahsettiğim sebeplerden istismara uğrar diye de korktum açıkcası, bu işi kolaylaştırmak istemedim.

Ama el elden üstündür ve Türk savaş sanatlarının bir yeniden doğuş döneminin kavşağında olduğuna inandığım bir dönemde böyle bir kaynağı mümkün olduğu kadar çok kişiye ulastırmak gerektiğine inanıyorum. O yüzden orjinal kopyanın yüksek çözünürlüklü bir nüshasını aşağıda paylaşıyorum. İnşaallah uzman tarihçilerin, meraklı kılıç ustalarının bu sayede bu esere ulaşıp en azından yukarda bahsedilen sayfaları çevirerek veya çevirterek yine herkesin okuyup tahlil edip eleştirebilmesi için halka açık biçimde yayınlayarak bilgimizi çoğaltmasına vesile olacaktır. Konuyla ilgilenenerkesin elinde bu eserin orjinalinin olması "ben baktım şöyle yazıyordu" diyeceklere "hangi sayfa hangi satır, bakayım bendeki nüshaya" diye sorabilmemizi sağlayacak. ;)

Ya da belki de bu sayfalarda hiçbir işe yarar bilgi yoktur; ben kendi kendime gelin güvey oluyorumdur. Ama en azından bunu bilmiş olacağız.  ;D

Hakkımızda hayırlısı...
























































































İşte bu kadar. Bütün arkadaşlara bu nüshayı kaydetmelerini, çıktı almalarını, ciltlettirip kütüphanelerine dahil etmelerini, Osmanlı türkçesi okuyanların özellikle 11-31inci sayfalar arasını tercüme etmeyi denemelerini, denemelerini burda paylaşmalarını, bilmeyenlerin bilen tanıdıklarına başvurmalarını, ve en önemlisi herkesin her platformda bu nüshayı paylaşıp mümkün olduğunca çok Türk kılıç meraklısı ve araştırmacısının eline geçmesinisağlamalarını salık veriyorum. Ben de aklıma ghelen her yerli yabancı platformda paylaşmaya çalışacağım. Ki bu önemlikonuyla ilgili bilgimiz bir nebze artsın ve Türksavaşsanatına giden yol biraz daha kısalsın.
79
El Yapımı Ürünler / Ynt: yelmanli kilic
« Son İleti Gönderen: Osman Başkurt 09 Mayıs 2014, 11:03:58 »
Tesekkurler Sancar Bey arkadaslarimla bu projeye baslamadan once bu bilgiyi kesinlestirmemiz gerekiyordu bende soyledim bizde sivil halkin kilic degil hancer yada saldirma tasidigini ama kendisi  pek bir iddialiydi bu konuda :)
80
El Yapımı Ürünler / Ynt: yelmanli kilic
« Son İleti Gönderen: Sancar Özer 09 Mayıs 2014, 02:38:27 »
Japonya kendi içinde daha izole bir bölge olduğu için kılılç tipolojisinin evrimi daha nevi şahsına münhasır. Türk ve avrupa kılıçlarının Ortaçağdan yeni çağa uzanan evrimi ile doğrudan bir koşutluk kurmak hatalı olabilir. Yalnız şunu söyleyeyim japonya'da sivil halk kılıç taşıyamaz. Samuray olmayan halktan eşraf katana'dan kısa bıçak'tan uzun kodaçi adlı kısa kılıcı taşıyabilirler. Belki bu kastediliyor olabilir. Tabi bir de o12.yy.dan 16.yy. a uzanan savaşlar döneminde kullanılan uzun ve ağır taçi'nin Tokugava dönemi ile kısalıp hafifleyip katana'ya dönüşmesi var ama bunlar çok detaylı ve karmaşık kendi şartları içindeki mevzular. Mesela japon zırhlarının çok farklı olması gibi v.s. Ama en son dönem katanalarının bi,le Avrupa "longsword"ları ile aynı ağırlıkta, yani Türk kılıcından çok çok daha ağır olduğunu eklemeliyim.

Asıl mevzuya gelince, savaş kılıcı-barış kılıcı ayrımına ben makul bulmuyorum açıkcası. Zira Osmanlı'dazaten savaşçılar kılıç taşırdı, ki onlar bile sadece savaş zamanında kılıç kuşanırdı. Sivil halkın şehirlerde belinde kılıçla dolaşması yasaktı. Ama bıçak, hançer yaygın olarak taşınıyordu. Ki yatağanlar, kuşak saldırmaları, uzun kamalar v.s. de zaten bu yüzden bir şer'i hile olarak gelişmiştir. Yani savaş için ağır, barış için hafif kılıç mevzubahis değil.

Ama zaman içinde bir hafifleme ve form gelişimivar mı derseniz muhakkak derim. Osmanlı kılıçlarını kabaca üç tipe ayrıdığımızda (erken-klasik-geç) zaten bunu net biçimde görüyoruz. Bunun başat sebebi ateşli küçük silahların(fitilli ve çakmaklı tabanca ve tüfekler) savaş alanında yaygınlaşması. Bu iki durumu ortaya çıkarıyor. 1-Zırhların işlevini yitirmesi 2-piyadenin öneminin artması. Zırhlar azalınca(tam olarak 20.yy.a kadar yokolmamıştır aslında) kılıç hafifler Avrupa şövalye kılıcı önce sidesword'a sonra rapier'e ve nihayet gerçek bir şehir kılıcı olan smallsword'a döner. Bzim kılıçlarımızda koşut bir evrimi Askeri müzenin kesici silah bölümünde kısa bir dolaşma ile teşhis edebilirsiniz. ;)

Distal taper konusunda: Kayahan bey, sırttan bakılınca evet klasik devir kılıçlarında söylediğiniz durum var. ama ben sırtta kalından inceye doığru bir  gidiş olmamakla beraber, bu kısmın vurgulanmamış bir T omurga olarak muhafaza edilip kılıcın asıl sathının et kalınlığında bahsettiğim incelmenin olduğu kanaatindeyim. Zira buna döneme tarihlenen kılıçlardan benim gördüğüm birçok örneğin ağırlık merkezi 15,16-18,20 cm civarlarındaydı. Ama tabi 15 ila erken 16.yy kılıçları ile geç 16 ve 17.yüzyıl kılıçları arasında da bariz form evrimi mevzubahis. Yaniaslında bence klasik içinde de üç dört devir ve coğrafyaya göre de ayrışan formlar var. Bizde de br Oakshoot çıkıp büyük müzelerin depolarına özgürce girip koleksiyonlarındaki kılıçları tek tek ölçüp biçip adam gibi bir tipoloji ve form evrimi çalışması  halinde kategorize etmedikçe tam olarak hiçbir kanaatten tam emin olmak mümkün olmuyor maalesef. Bu ağırlık ve denge meselesine fena halde takmış haldeyim. Artık yerli yabancı elinde Türk kılıcı olduğunu gördüğüm ulaşabildiğim herkese ağırlığını ve ağırlık merkezini sorar oldum. Cebimde hassas kuyumcu terazisi ile geziyorum :)
Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2