Nejat Hoca'dan özetleyerek ve kendimden de ekleyerek aktarıyorum:
Vurucu silahlar olarak adlandırılan bu silahlar Osmanlı'da ki adı Esliha-ı Darbe'dir. Topuz,gürz, şeşper, kamçı, döğen ve bozdoğan gibi farklı isimleri ve türleri bulunur. Kabaca baş ve sap olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Baş kısımları genellikle demir, bronz, pirinç veya sağlam ağaçlardan, sap kısmı ise genellikle ağaçtan yapılır. Bunlar süvari ve yaya silahı olarak geniş kullanım bulmuştur.
Topuz veya farsça adıyla gürz küresel yahut armudi formda bir baş ve saptan oluşur. Baş kısmında 2-4 santim uzunluğunda konik veya primidal çiviler bulunabilir. Sap kısmı ise baş ile orantılı, 2-3 santim çapındadır. Elden çıkmaması için yuvarlak çıkıntılar ve küre ile sonlanabilir. Osmanlı'da uzun saplı ve ağır olanlarının gürz, hafif ve kısa saplılarının topuz olarak sınıflandırıldığı görülür. Ağır gürzler süvarilerce eyerin sol tarafında taşınır. Daha hafif topuzlar piyadelerce bele asılarak taşınırlar.
Gürz taşımak bir asalet ve iktidar simgesidir. Nitekim bu sebepler pekçok murassa ve altın kaplamalı tören topuzları yapılmıştır.
Şeşper: Farsça altı dilim demektir. (formu herkesçe malum)Bazı şeşperlerde dilimlerin ağzı keskinse de büyük kısmında kördür. Gürze nazaran daha hafiftir.
Döğen: Sapa uzun bir zincirla bağlı tek bir büyük baştan oluşan bir vurucu silahtır. Gavurun "flail"ine tekabül eder ve aynı onun gibi, (ve de nunçaku gibi) temelde adı üstünde tahılı kabuğundan ayırmaya yarayan bir tarım aleti olan "harman döven"den evrilerek bir silah haline gelmiştir.
Kamçı: Döğenden daha küçüktür ve tek sapa zincirlerle bağlı 5-6 santim çapında birden çok küreden meydana gelir. Dokuz kürelisine bozdoğan adı verilir. Küreler düz veya çivili olabilir. At üzerinde düşmana fırlatmak suretiyle de kullanılır. Fatih'in At Meydanı'nda yılanlı sütuna bozdoğan fırlattığı Hünername minyatürü meşhurdur. Ancak Yılanlı Sütun çok sonra 17.yüzyılda Evliya'nın rivayetine göre bir yeniçerinin tek kılıç darbesiyle kafalarını kaybetmiştir ve tılsımlı olan bu sütunun kırılmasıyla o zamana değin şehre giremeyen yılan, çıyan ve akrep gibi zehirli hayvanlar İstanbul'a yayılmıştır.
Lobut: 70-80 santim uzunluğunda, saptan başa doğru giderek kalınlaşarak baş kısmını meydana getiren, yekpare sert ağaçtan yapılan bir vurucu silahtır. Bazılarının üzerinde 3-4 santim uzunluğunda demir çiviler de bulunur. Savaşlarda yakın dövüş silahı olarak veya at üzerinden fırlatılarak da kullanılır. Barış zamanında asayiş kuvvetlerince cop vazifesi görecek biçimde de kullanılmıştır. Nobut olarak da adlandırılır.
Matrak: Ağaç ve deriden yapılmış, vurucu silahlar eğitimi için talim silahıdır. At üstünde ve yaya olarak da kullanılır. Yakın dövüşte veya at üzerinden fırlatılarak kullanılır.