Yay  (107709 defa okundu)

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yay
« Yanıtla #30 : 05 Aralık 2010, 15:17:36 »
İngilizin yay yorumuna şunu demek lazım: kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş ;D

Mergup bey harika bir video, yayın temel özelliklerini ve yapımı tam olarak kafama oturdu sayenizde. Üzücü olan ecnebiler Türk yayı için böyle belgesel hazırlarken bizim tvlerin uyuması. :-\

Cengiz bey, Osmanlı yayına başladığınızda her aşamayı mutlaka resimleyin ve bizlerle paylaşın ki sayenizde iyice anlayalım yapılışını  -^b

Bekir bey, dediklerinize katılmamak mümkün değil. Hele ki şu göçebe muhabbeti çok çok can sıkıcı. İlk olarak Türkler göçebe değil, yarı-göçebedir. Göçebelik avcılık ve toplayıcı bir hayat şartının gereğidir. Bir bölgede kaynaklar tükenirse göçebeler yer değiştirir. Örneğin kızılderililer gerçek göçebelerdir, bufallo sürülerini izlerler. İkinci bir tip göçebe de zanaatkar ve tüccarlardır. Feodal Avrupa'da kaleden kaleye dolaşıp hizmet satan çingeneler gibi...

Türkler ise büyük oranda tarihin başından beri aynı bölgelerini muhafaza etmişlerdir. Çünkü avcı-toplayıcı değil hayvancıdırlar. Bu yüzden de yazın yaylaya kışın ovaya göçerler ama yazlak ve kışlakları değişmez. Hatta bu yazlak ve kışlakların sahibiyetini belirlelmek için kabileler arasında karmaşık tapu sistemleri vardır. Vakıa 9.yüzyıldan sonra Türkistan'dan Ön Asya'ya bir nüfus akımı olmuştur ama buna göçme değil yayılma denir. Göçme olması için Orta Asya'nın terk edilmesi icap ederdi. Halbuki taa milattan önce Türk kültürünün ilk çıktığı bölgeler günümüzde hala Türklerin yaşadığı bölgelerdir. Bir ingiliz bunu söyleyemez.

Haa bir de şu husus var ki; bugün taa Hunlar döneminden kalan, bizzat Mete'nin yaptırdığı Ulan Ulde gibi şehir yerleşkeleri vardır. Bugün Semerkant'ın yakınındaki Afrasiyab(Alp Er Tunga'nın Farsçadaki ismi) şehri M.Ö.500'de kurulmuş ve M.S.1220lerde Cengiz tarafından yıkılana kadar büyük bir metropol olarak varlığını sürdürmüştür. Göktürk döneminden kalan Polat, Muğkale gibi birçok şehir vardır ki ilki pota çeliği , ikincisi altın üretimi ile meşhurdur. Uygur şehirleri zaten herkesin malumu. Emevi coğrafyacılarından İbn-i Hurdazbih Yollar Ve Ülkeler adlı kitabında Türk şehirlerini saymakla bitiremez. Şu halde ecnebilerin "medeniyetsiz" manasında kullanmaya çalıştıkları şu göçebe lafından kurtulup "Bozkır Medeniyeti" kavramını aklımıza iyice yerleştirmeliyiz kanımca.
« Son Düzenleme: 05 Aralık 2010, 19:12:48 Gönderen: Sancar Özer »
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Bekir Çankırı

  • Üye
  • *
  • İleti: 503
    • Metal El Sanatları facebook :Bekir çankırı
Ynt: Yay
« Yanıtla #31 : 05 Aralık 2010, 19:38:11 »
Sancar   ağzına  fikrine  sağlık  .  Bizim için  çok  gerilerde kalmış  karartılmış  alanları  aydınlattın  verdiğin bilgilerle   emeğine  bereket .
     Cengiz  bey     okçu  dostlarımız   Türk  yayı  için  Macaristana  sipariş geçip  epey de  beklediklerini  anlatmıştı  .   durum  hala   böyle mi ?   Bizler de  birer  yay  edinmek  istesek  türkiyede   sizin  gibi  ustalarımız  var mı ? ürettikleri  sayı  olarak  yeterli mi ? yoksa   kendi  Türk  yayımızı   satınalmak için   Macar  kapısında biz de   kuyruğa mı  gireceğiz
« Son Düzenleme: 05 Aralık 2010, 19:40:17 Gönderen: Bekir Çankırı »
"Kendimi kendim yetirdim, kendim ettim kendimi... 
Kendime kendim gerekse; bula, kendim kendimi..."                          
PİRİ REİS

http://bekircankiri.blogspot.com/

Cengiz Çetin

  • Üye
  • *
  • İleti: 142
Ynt: Yay
« Yanıtla #32 : 05 Aralık 2010, 20:17:08 »
Bu zamana kadar yay için beklenildi.Biraz daha beklemenizi tavsiye ediyorum.Şuan üzerinde çalıştığım malzeme beklediğim sonucu verirse yakında dışarıdan yay beklemeye gerek kalmayacak.Organik malzeme olmayacak ama görüntü olarak ihtiyacı giderecek.Fiyatıda çok daha ekonomik olacak.Ama resmini gönderdiğim yay dahi hala test aşamasında.hergün 50 civarında ok atıyorum.Ne zaman elimde kalacak görmek istiyorum.Aynı malzeme ile Osmanlı tarzı yapmaya hazırlık yapıyorum.Bugün salları büktüm.Önceki kırılanlardan söktüğüm başlarda var nasılsa.karşımda kuruyorlar.Ya nasip...
Vur pençe-i alideki şemşir aşkına,
Gülbang-ı asumanı tutan pir aşkına.

Berke Boyacı

  • Üye
  • *
  • İleti: 112
Ynt: Yay
« Yanıtla #33 : 06 Aralık 2010, 03:08:49 »
Abilerim. Şöyle başlangıç için ingiliz olur osmanlı olur recurve yaylar olur. Birileri aracı olup makul fiyatlara edinmemde yardımcı olabilirmi acaba ?

Cengiz Çetin

  • Üye
  • *
  • İleti: 142
Ynt: Yay
« Yanıtla #34 : 06 Aralık 2010, 06:20:18 »
Şuan senin durumunda olan çok arkadaş var Berke.Yay bekleyen,satınalmak isteyen çok kişi var.Yurtdışından pahalıya geliyor,yurtiçinde yapan yok.Kullanıma uygun en ucuz yayın fiyatı 300-400 tl civarı.Daha öncede yazdım... Hala daha çalışıyorum.Malzemeden emin olmak istiyorum.Yaptığım yaylar beni tatmin ederse, üretime geçmeyi düşünüyorum.
Vur pençe-i alideki şemşir aşkına,
Gülbang-ı asumanı tutan pir aşkına.

Gökhan Bakla

  • Üye
  • *
  • İleti: 459
Ynt: Yay
« Yanıtla #35 : 07 Aralık 2010, 17:45:09 »
cengiz bey gerçekten güzel bir yay, :o

arkadaşların çoşmasından da anladığım kadarıyla böyle bir konuya uzun zamandır ihtiyacımız varmış? -^b
Yeniliğin en iyisi, çoğu zaman unuttuğumuz geçmişimizdedir.

http://gokhanbakla.blogspot.com/

Bekir Çankırı

  • Üye
  • *
  • İleti: 503
    • Metal El Sanatları facebook :Bekir çankırı
Ynt: Yay
« Yanıtla #36 : 07 Aralık 2010, 20:15:20 »
Cengiz  bey .  Şu  bükülen  sallar la  kırıklardan  sökülen  başlar  ne menedir ? :D .
   Birer  fotoğraflarıyla   başlasanız  bizlere  belletmeye  :D diyorum .    Okçulukla ilgili    bilgimiz  kırıntı  mertebesinde  bile  değil de  ::)
"Kendimi kendim yetirdim, kendim ettim kendimi... 
Kendime kendim gerekse; bula, kendim kendimi..."                          
PİRİ REİS

http://bekircankiri.blogspot.com/

Cengiz Çetin

  • Üye
  • *
  • İleti: 142
Ynt: Yay
« Yanıtla #37 : 07 Aralık 2010, 21:57:13 »
Haklısınız arkadaşlar, balçak desem,yalman desem herkes anlayacak .Haliyle  yaydaki isimler tanıdık değil,yarın sizlere bazı fotoğraflar göndereceğim.(Çalışma mekanımın rezilliğide ortaya çıkacak).
Yapmayı düşündüğüm bir yayın resimlerinide gönderiyorum.Bu yay için ikinci denemem olacak.Yaşar Metin hocam "emek zayi etme" demişti ama ben dinlememiştim. Yine dinlemeyeceğim.Osmanlı yayı yapımından zor bence.
Vur pençe-i alideki şemşir aşkına,
Gülbang-ı asumanı tutan pir aşkına.

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yay
« Yanıtla #38 : 09 Aralık 2010, 19:41:48 »
resim süper, tesekürler... -^b
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Yay
« Yanıtla #39 : 09 Aralık 2010, 23:36:44 »
...
Yaşar Metin hocam "emek zayi etme" demişti ama ben dinlememiştim.
...

İşleyen demir ışıldar ama...  ;)
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Bekir Çankırı

  • Üye
  • *
  • İleti: 503
    • Metal El Sanatları facebook :Bekir çankırı
Ynt: Yay
« Yanıtla #40 : 10 Aralık 2010, 22:22:31 »
Cengiz  bey .  siz  fotoğrafları  hazırlayadurun   ;)
  Ben   bilen bir  arkadaşımızdan   " ISLIKLI  OK " u   öğrenmek  ısterim .  Ne iş için  yapılır , savaşta mı  eğlencede mi kullanılır .     Türkler  ıslığını  bile  okla  çaldığına  göre  :D   başka ne  iş gören oklarımız  var  acaba ?
"Kendimi kendim yetirdim, kendim ettim kendimi... 
Kendime kendim gerekse; bula, kendim kendimi..."                          
PİRİ REİS

http://bekircankiri.blogspot.com/

Berke Boyacı

  • Üye
  • *
  • İleti: 112
Ynt: Yay
« Yanıtla #41 : 11 Aralık 2010, 12:09:39 »
Mademki konu ıslıklı ok şu videyo paylaşayım :). Videonun altındaki yorumlara göre Bu oklar sadaket ve bağlılığın ilk işaretçişeriymiş. Ayrıca Hun tipi ötkün (ıslık çalan) okların ıslık aparatları 2000 yıl önceki teknikle boynuzdan yapılıyor. Metehan'ın icadıymış. At kemiğindende yapılabiliyormuş...

http://www.facebook.com/video/video.php?v=385401077589#w320-h240

Sancar Özer

  • Üye
  • *
  • İleti: 825
Ynt: Yay
« Yanıtla #42 : 11 Aralık 2010, 14:24:40 »
Tamamen kafadan atıyorum ama yüklenen diğer tüm sembolik manaların altında çok daha basit ve pratik bir sebebi olamaz mı ıslıklı ok temreninin? Böyle düşünmemin sebebi zaman içinde çok mühim manalar yüklenen bazı nesnelerin başlangıçta çok basit amaçlarla yapılmış olması. Örneğin hakimiyet ve devlet simgesi haline gelen tuğ aslında ilk olarak mızrağın gövdesi kanla kayganlaşmasın diye temrenin altına kanı emmesi için at kuyruğu bağlanması ile başlamış. İlk alemler büyük mızrak temrenleri imiş.

Böyle düşününce ıslık çalan oklarla ilgili şöyle bir teorim var, daha doğrusu doğru olabilme ihtimalini merak ettiğim bir tahminim: Okun ıslık çalması için temren ile gövde arasına düdük gibi bir tertibat olması icab eder diye tahmin ediyorum. Yani okun süratiyle giren havayı önce sıkıştırıp sonra da ıslık sesi çıkaracak şiddette dışarı üfleyecek bir tertibat... E havayı sıkıştırıp üfleyen böyle bir parça okun süratini arttırmaz ve havada kalma süresini uzatmaz mı? Yani asıl amaç belki de okun hızını arttırmaktır, ses çıkarmasını sağlamak değil...

Tabi tamamen hiçbir veriye dayanmadan yapıyorum bu tahmini. Islık çalan oklarla tecrübesi olan kemankeş dostlar beni düzeltirse sevinirim. Islık çalan oklar daha hızlı gidiyor mu veya daha uzun süre havada kalıyor mu? Düdük kısmı tahmin ettiğim gibi mi? Yoksa fazla çalışan hayal gücümün mahsülü mü bu teorim? ;)
"Hoşça bak zatına ki zübde-i alemsin sen
 Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen "

Şeyh Galip

Cengiz Çetin

  • Üye
  • *
  • İleti: 142
Ynt: Yay
« Yanıtla #43 : 11 Aralık 2010, 18:08:17 »
Islık çalan oklar ordu içinde haberleşmeyi sağlıyor.Hareket halindeki grubu yönlendiriyor.Aynı zamanda birkaçbin ıslık çalan okun çıkardığı sesi düşünün.Düşman ordusu içinde nasıl bir etki bırakacaktır.Bu sese alışık olmayan atları ürkütecektir.
Vur pençe-i alideki şemşir aşkına,
Gülbang-ı asumanı tutan pir aşkına.

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Yay
« Yanıtla #44 : 11 Aralık 2010, 18:56:50 »
Berke sag ol.

güzel bir paylasim... -^b
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2