Çalışmalarınızı Gıpta ile takip ediyorum hocam, hele bir zincir zırhımı ve yayımı bitireyim, sizi bırakmayacağım , artık ist fln nereolursa bu sanatı öğrenmem gerek
Zırh ve yayınızı bu ekrandan izlemek hepimize büyük keyif verecek Uğur bey .
El yordamı ile araştırıp yapabildiklerim siz forumdaşlarımdan icazet almayı hakedebilirse , yayınlayıp anlattıklarımdan da fazlası biriktiğinde aktarıp paylaşmak en çok beni mutlu edecek .
Yalnız bildiğim kadaıyla bugün Sandip Singh gibi hintli ustaların yöntemiyle orjinal Osmanlı koftgari ve simkari yöntemi farklı. Modern ustalar bazı hilelerle işin biraz "kolayına" kaçıyor diye biliyorum.
Hint tarzı koftgariyi forumumuzdan bir üstadımızın çalışmalarını yakınen bilip , takip ettiğimden biliyorum Sancar.
yine orijinal osmanlı örneklerindeki uygulamaların da epey fazlasını ( elimle tutarak ) yakından inceleme şanşım oldu. şahsen ben tamamen aynı oldukları kanaatindeyim .
Buna rağmen , yine incelediğim bazı örneklerde , Mergup beyin videosundaki tarz ve kendi kolleksiyon parçalarındaki örneklerinden farklı görüntü veren , yine altın ve gümüş telin çeliğe , bu kez bombeli yükseltiler şeklinde " kakıldığı" ( son fotoğrafımdan önceki kılıcın kabza işçiliği , ve dımışki namluya kakılan balçak yanağı) örnekler de gördüm .
Bana daha farklı gelen , uygulaması ve belki de
adı da farklı olabilecek çok değerli sanat aynı isimlemi ifade ediliyor bilmiyorum . ya da belki şu soru daha doğru : Namlu yüzüyle aynı düzleme sıvanarak yayılan , çok ince telle kakılarak uygulanan mı ?
Namlu yüzünde yüksek kabarık desenler halinde elle de hissedilen ikinci uygulama mı koftgari ?