Hikayelerin ardında ki gerçekleri araştırmakla başlamadık mı zaten her şeye, dımışkının bir efsane olması, Türk kılıcının tüm dünyada korkulan ünü ve diğer hikayeler.
Dımışkı konusuna gelince aslında tüm tarihi değiştiren bi etken beklide bu çelik, geçmişte atalarımızın savaşlarda kazandıkları başarıların bir sebebi, ve bir üstünlük belirtisiymiş. Geçmişten kalan bir hikaye var mesela;
Bir defasında yabancı bir elçi, Yavuz Sultan Selim"in huzuruna çıkacaktı. Vezirleri,
Padişahın, saltanatının haşmetine yaraşır şekilde son derece kıymetli elbiseler giymesini istiyorlardı.
Fakat Yavuz Selim bu isteğe yanaşmamış, sade bir kıyafetle elcilerin huzuruna çıkmıştı.
Yalnız tahtının ayak ucuna bir kılıç koymayı da ihmal etmemişti.
Elci huzura girip çıktıktan sonra, vezirler Padişahın emriyle ona su soruyu sordular:
-Saadetlû Hünkârımızı nasıl buldunuz?
Elcinin verdiği cevap şaşırtıcıydı.
-Taht ayağındaki yalın kılıca bakmaktan kendilerini göremedim ki nasıl bulduğumu söyleyeyim...
Elcinin bu cevabi kendisine nakledilince, Yavuz Selim vezirlerine su tarihi sözlerini söyledi:
-İşte Paşalar, mesele budur. Bir kılıcın ağzı kestikçe, düşmanın gözü ondan ayrılmaz.
Ama kesmesi azaldıkça bakışları yükselip yavaş yavaş bizlere döner.
Ve Allah göstermesin, bir gün tamamen kesmez olursa, o zaman bize tepeden bakarlar.
Diyor, büyük sultan selim. ama sanki geleceği görerek konuşuyormuş.
İşte bende bu dımışkı çeliğinin hikayesine vuruldum ve 4 yıldır araştırıyorum ve fırsat buldukça denemeler yapıyorum. Günümüzde sahip olduğumuz teknolojiye rağmen yeni yeni gerçek değeri anlaşılan bu çeliğin, bir zamanların Osmanlısında bizim ustalarımızın ellerinde şekillendiğini ve bizim kadar hiçbir ulusa ait olamadığını düşünüyorum. Bence işte tam bu noktada bizlere bir görev düşüyor. Bu çeliğin gerçek ustalarının yetiştiği vatanda onu yeniden yaşatmak..
Misal diyorum, bursa çakısı yada babakale bıçağı yada sürmene bıçak ve kaması, bunların belirli bir ünü var. Peki bunları dımışkı olarak yapabilsek bu sahip oldukları üne ne katarız. Bence çok şey katarız. Hayal kuruyor gibi görünüyor olabilirim ama bundan 4 yıl önce ben dımışkı yapacağım dediğimde, insanlar o ne dedi, öğrendiklerinde çok zor dediler, şükür bu günlere geldim, dımışkı yapmayı başardıktan sonra ona olan hayranlığımda arttı tabii ki, desenleri beni ve etrafımdakileri büyüledi, şimdi tüm çevrem dımışkıyı biliyor,!!!
Kanada’daki amcamın oğlu bir maden mühendisi ile tanışıyor ve konu benden açılıp dımışkıya geliyor. Adam, bunun asıl vatanı orsası diyor, asıl vatanı
.