Arkadaşlar, izninizle kalınlık ve denge konularına bir not düşmek istiyorum.
Sözünü ettiğiniz "distal taper", yani namlunun balçaktan uca doğru incelmesi, özellikle 17. yüzyıldan itibaren görülen formlarda uygulanan bir teknik. Görece daha kısa olan bu kılıçlarla ilgili yorumum, yaya kullanımının artmasıyla birlikte ağırlık merkezinin geri çekilerek, kılıcın hızlandırıldığı ve bu yolla hamle zenginliği sağlandığı şeklinde.
16. yüzyıl ve öncesinde görülen formlarda durum farklı. Bu kılıçların öncelikli olarak atlı kullanım için tasarlandığını düşünüyorum, zira hem daha uzun bir namluya sahipler, hem de ağırlık merkezleri oldukça önde. Doğal olarak daha yavaş olan bu kılıçların, at üzerinde yapılan savurma hamleleri için daha uygun olduğu anlaşılıyor.
Bu kılıçlarda ağırlık merkezini önde tutmak için kalınlığı mahmuza kadar neredeyse aynı bırakmışlar. Örnek olarak, Kanuni Sultan Süleyman'a ait bir kılıcın namlu kalınlığı balçak bitiminde 6.0mm iken, mahmuzda 5.4mm. Bu çok küçük farklılığın da, yalmana geçiş yapabilmek için başlatılmış bir inceltme olduğu anlaşılıyor.