Teknik Konular > Çalışmalarımız

BALKAN BIÇAĞI

(1/9) > >>

Gökhan Bakla:
BALKAN BIÇAĞI

Merhaba dostlar, 

Bu bıçağı yapmamdaki asıl amacım dedemlerin vakti zamanında balkanlardan buraya gelmiş olması, ve dedem olmasa da belki ondan daha eskilerin bellerinde bu bıçakları taşımış olma ihtimali beni bu bıçağı yapmaya sevk etti. Bıçak hakkında görsel olarak fikir yürütmek ve işlevselliğini denemek amacıyla benzer bir replikasını yapmaya çalıştım.
 
Bu bıçak balkanlarda yapılan bir tür bıçaktır ve klasik Türk bıçaklarında olduğu gibi kuşakta taşınmak üzere tasarlanmıştır. Büyük olasılıkla balkan yatağanlarının yanında kuşakta taşındığını düşünüyorum. Bilindiği üzerine Osmanlının son zamanlarında kılıç ve bıçaklar bir silah olmaktan ziyade gösteriş ve statü sembolü olmuştur. Bıçaklarda ve özellikle kılıçlarda işlevsellikten çok gösteriş aranmıştır. Bu bıçakta o zamanların bir ürünü olsa gerek diye düşünüyordum.
Bıçağı yaptıktan sonra fark ettiğim ilk şey sapın arkasındaki kıvrımlı desenin sizi rahatsız etmediği oldu, desen elden uzak olduğu ve iç bükey olduğu için hiçbir sorun çıkarmıyordu. Ayrıca Kayahan beyinde dediği gibi yatağanların o koca kulaklarıyla, kuşak altında taşınmasındaki yaşanan problem, bu bıçakta olası değil gibi duruyor.
Bıçak sapın balçakta dahil bir kısmıyla kının içine giriyor ki bu bıçağın kınından çıkartılıp ele alınması arasında zaman kaybına neden oluyor, bu problem aslında tüm Türk bıçaklarında ve bazı yatağanlarda da var olan bir sorun sanırım. Belki de bu sorundan yola çıkarak, bıçağın Türkler için savaşta kullanılan bir silah değil, gündelik hayatta kullanılan bir alet olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü savaşta bir saniyenin bile önemi olduğunu düşünürsek kınından çıkıp sağlam bir şekilde ele alınana kadar geçen zaman çok kritik bir süredir. Beklide bu yüzden gerçek savaş kılıçlarında, kından kolay çıksın diye balçak kının üzerine geçer ve kuşak değil de ayrı bir kemer sistemi ile vücutta taşınır.
Ayrıca bu bıçakta balçak eli korumaktan çok uzak, basit kulanım için problem yaratmazken savunmada  rakipten gelebilecek darbelere karşı el çok korunmasızdır.

Sonuç olarak bu bıçak görsel olarak ta, işlevsel olarak ta çok güzel bir bıçak. Yalnız bir savunma veya saldırı silahı olma olasılığı az. Tabi bu söylediklerim, bu bıçağın formuna yakın tüm Türk bıçakları için söylenilebilir.



Gökhan BAKLA

Gökhan Bakla:
Bıçağın yapımını elimden geldiği kadar sizlere anlatmaya çalışayım,

•   Daha önceden kullandığım işleme ve sertlik koşullarını bildiğim bir makas çeliği ile işe başladım, bu çelikten 1,5 santim genişliğinde bir çelik kestim.

Gökhan Bakla:
•   Odun kömürü kullanarak ısıttığım çeliği ilk işlemde açtım ve uzattım

Gökhan Bakla:
•   İkinci işlemde ocakta ısıttığım çeliğe bıçağın ana şeklini verdim ( uzun parçalarda şekil verilecek parçanın büyüklüğüne ve kalınlığına göre işlem sayısını arttırın, çünkü bir kerede şekil vermeye çalışmak hem daha zor hem de daha sonradan olabilecek problemleri gidermek sizin için büyük problem olabilir.)

Gökhan Bakla:
•   Körükte şekil verme işi biten çeliği şerit zımpara ile güzelce temizledim ve bıcağın sahip olmasını istediğim gerçek şekline getirdim

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git