Teknik Konular > Üretim Teknikleri

bileme ( bileyleme ) hakkinda...

(1/4) > >>

Burak Ekit:
Forumun bu bolumunu inceledigimde gercekten guzel seyler uretebilen arkadaslar - ya da ustalar mi demeliydim - oldugunu gordum. Ellerinize saglik.
Kisa bir giris yapmak gerekirse; ben de cok amator olarak bileme- cilalama ve son zamanlarda kosum yapimi - daha cok agac kin ve kabza yapimi - ile ilgilenmekteyim. Henuz celigin kendisiyle ilgim sadece bu tip tarihsel degeri cok da fazla olmayan, ve de daha kolay ulasabildigim kama, saska, vb. nin restorasyonlarini yapmaya calismaktan ibarettir. Ayrica sadece teorik bilgilerimi pratige cevirmek adina yine ucuz iscilikli ama pek de kotu olmayan birtakim celiklerle uretilmis cin mali katana reproduksiyonlari ile de denemeler yapmaktayim.
Sunu merak ediyorum - ozellikle isi basindan sonuna goturmus olan arkadaslaradir sorum - piyasada cok degisik ozelliklerde , takim bileme tezgahlari var. Hatta 250 mm capli, 220 grit bir aluminyum oksit tas diskli ve sulu bir model ben de de var.
Tarihte basarili olmus bircok kilic vb. nin namlu geometrisi incelendiginde , namlu enine kesitte darbe direncini arttirmak icin kama acisini olusturan yuzeylerin disbukey oldugu gorulmektedir.(katanada buna hira-niku deniyor) . Disk seklinde taslamalarla bu tip yan yuzeyler sozkonusu iken nasil calisilmaktadir yada bu ikisi hic biraya gelmese daha mi iyi olur sizce... kolay gelsin..

Sefa Çabuk:
Öncelikle hoşgeldiniz, genel olarak değerlendirilecek olursa bileme açıları kesici takımla yapacağınız işe göre değişiyor, ağaç yontma işinde kullanacağınız iskarpile için düz bilenmiş bir yüzey ve yaklaşık 30 derece açıya gereksiniminiz varken ustura benzeri bir kesicide bu açısal değer 15 dereceye kadar düşüyor, konveks ( yada dışbükey) kesitli bilemeler genel olarak yarma şeklinde yapılmak istenen işler için iyi sonuç verirken, dilme yada  dalma şeklinde kesmede pek işe yaramıyor dilme yada dalma şeklindeki bilemelerde tam da sizde bulunan dairesel kesitli bileme taşları çok işe yarıyor, yani bu tür kesicilerin kesiti konveks değil hatta konkav ( iç bükey), örneğin bir mutfak bıçağındaki bileme açısı 25 ile 15 derece arası değişiyor bu da yapacağınız işle orantılı. Bir başka örnek metallerde kullanacağınız keskilerin bileme açıları da yaklaşık 60 derecedir, nedeni basit olarak metale dalmasını engellemektir. Aslında bileme konusu güzel bir konu yazacak bir çok şey var ilk aklıma gelenleri ben sıralamış oldum devamında karşılıklı tartışırız. Sizdede bulunan bileme taşı konusunda düşüncemi söyleyecek olursam, ben kişisel olarak motorlu disk şeklinde bileme taşlarını matkap, keski,nokta vb şeyler dışında kullanmayı önermiyorum, bunun yerine bant şeklindeki zımparalar, ki bunların bantlarından istediğiniz gritte bulabilirsiniz ve çok çabuk değiştirip kullanabilirsiniz. Ayrıca bant zımparalarda istediğiniz her türlü malzemeyi zımparalama seçeneğiniz var, ağaç için aluminyum oksit yada silisyüm karbür esaslı zımparalar kullanırken sert metaller için yada paslanmaz çelik için zirkonyum esaslı zımparalar kullanabilirsiniz. Seçeneğiniz çok fazla ve fiyat olarakta diğer dairesel taşlardan belkide daha ucuz ( bantların kendisi zaten ucuz ben makineyi kastediyorum )
Son ağız keskinliğini vermek için ister silikon-karbitli su zımparaları kullanın ister bileme taşları kullanın her ikiside işinizi görecektir. bileme taşları piyasada iki çeşit var, su kullanılanlar  yada yağ kullanılanlar. Bir çok farklı gritte taş var kişisel olarak ben 1200-2000 grit sıkıştırma Arkansas taşı, çok hassas bileme içinde doğal 4000 grit Arkansas taşı kullanıyorum ve çok memnunum, her ikiside yağla birlikte kullanılıyor. Selamlar

Durukan Türe:
Sevgili Burak hoşgeldiniz,
bu konu aslında kitabi olarak kolay, pratikte çok incelikli bir konu. amacınız için o makine ve taş uygun degil. oncelikle söylemeliyim. ancak çok ustaca kullanırsanız o alet de ise yarar.
siz katana ornegi vermişsiniz. Bir kere hiç bir bıçak agzını yapıldıgı malzeme ve yapılış şeklinden bagımsız düşünemeyiz. o örnekte ki klasik katana yapımı dış zarfın çok daha sert çelikten oluştugu ozel bir form içermekte pek çok ustalık gerektirir. çeliği oluşturan ve döven ustalardan geçtikten sonra zaten dış form verilmiş bildiğimiz silaha benzemiş durumdadır. parlatma - bileyleme ustası son işlemi uygular. çogu videoda gordugumz sıradan surtme ve bileyleme işlemleri fark edilmeyen incelikler icerir.

sana kısaca şunu söylemeliyim.
1- el melekesi gerektirir
2- teknik gerektirir

söyleki ; pek çok deneme yapmalısın ( bende halen yapıyorum )
aşamalar uygulamalısın. sadece 220 grit yetmez. kesici yüzeyler pürüzsüz ise keser. bunu unutma. ilk once kaba sonra daha ince sonra daha  da ince sonra dahada ince.... girit ile bileyleme ve paratma yapılmalı.
örnek olarak verirsem.
60- 120-180 veya 240- 360 veya 400- 600-800-1200 seni sonuca götürür.

girit taşının 2000 oldugunu hatırlatmam gerek. arkansas taşlarının muhtelig grit leri var. 4000-6000

bunlar rahatlıkla yeter. eger arzu edersen 10000 girit japon taşları bulabilirsin. aşama aşama gitmek ve agız açısına hakim olmak çok çok önemli.

cerrahi ustura 12, traş usturası 15-18 keskin bir fileto bıcagı 20-25 bir satır ise 30-35 derecelik agız acıları ile ideal işlerini yapar arkadaşım.

kolay gelsin ve bol denemeler....

Burak Ekit:
oncelikle ilgilenen arkadaslara ictenlikle tesekkur etmek isterim. bu ve benzeri konularda bu kadar duzgun bir turkce ile ve bu kadar aciklayici yanitlar almaya cok da alisik olmadigimi ictenlikle ve herhangi bir ard niyetim olmadan belirtmek isterim. senelerdir swordforum'a yazarim hep dangil dungul cevaplar almisimdir. bileme temel isi kesme olan silahlar icin bence cok onemli bir konu.  her ne kadar japonlarin grit olculeri ile anglo-saksonlarinki arasinda fark olsa da ben temel olarak japonlarin su taslarini kullandigimdan bu terminoloji ile konusabiliyorum. kiliclarin temel olarak dilmeden cok yarmayi one cikaran silahlar oldugunu dusunmekteyim- bu konuda tartisabiliriz,kilic balta degildir diyen arkadaslar da cikabilir ama bence baltaya bir nesterden daha yakin gorulmelidir - japonya'da  bir miktar zaman kaldim ve kiliclarin yapimini gordum. celige su verilmeden evvel son geometriye ulasildigina ve bu anlamda egelerin yani sira buyuk capli dairesel taslarin da kullanildigina da sahit oldum. sorum bu cihetle idi. su taslarinin celigi asindirmasi asla basit zimpara ile karsilastirilamayacak kadar farkli idi ve buyuk capli dairesel taslar konveks yuzeylerde kesici kenar temas acisi arttirilarak basarili olabilmekte idi. 70- 80 cm capli taslar ve onlari dondurecek sistemlere ulasmak cok da basit olmadigindan sadece isi pratige dokebilmis yoldaslarin fikirlerini merak etmistim. bu arada ilgilenen arkadaslar icin su makalenin degerli oldugu inancindayim; http://www.kemalelitemiz.com/archives/73 ...kolay gelsin..

Sancar Özer:
Çok ilginç bir konu. Pek bilgim olamasa da bahsedilen hususlar bana görüdğüm birşeyi hatırlattı. Belki ilginizi çeker diye paylaşmak istedim.

 Kahramanmaraş bıçakçılar çarşısında gezip ustaları izlerken "perdah taşı" dedikleri, zeytinyağıyla iyice yumuşattıkları bir taşı kullandıklarını gördüm. Su ile ıslattıkları taşa bıçağı el ile binlerce defa sürterek bileme(ustalar bileme değil perdahlama terimini kullanıyordu) işlemini gerçekleştiriyorlardı. Bu bana japon ustaların büyükten küçüğe taşlarla el ile katana cilalamalarını anımsattı. Bu K.Maraş çarşısında gördüğüm bıçakçıların büyük çoğunluğu da, japon cilacılar gibi, herhangi bir  taşlama makinası, zımpara v.s. kullanmıyor ve tüm cilalama ve bileme işlemlerini bu şekilde elde taşa sürterek yapıyorlar.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git