Nessmuk  (22103 defa okundu)

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Nessmuk
« : 07 Kasım 2009, 20:46:08 »
Taze bitti  ;D.
D2 çelik, 59 HRC civarı, Bıçağın düz kısımları kumlandı, asitle karartıldı. Kabza değiştirilebilir, turuncu mikarta (pek turuncu olmadı nedense, kullandığım kumaş halbuki açık turuncu idi) ve Thuya (mazı) yumrusu. Siyah havşa baş alyan civatalar, pirinç yuvalar. Kılıf ilk kydex kılıf denemem.

Namlu 14 cm, kabza 11 cm, kalınlık 3.6 mm civarında. Genişlik ise yaklaşık 4.5 cm..

 

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #1 : 07 Kasım 2009, 20:51:36 »
...

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #2 : 07 Kasım 2009, 22:11:58 »
...
turuncu mikarta (pek turuncu olmadı nedense, kullandığım kumaş halbuki açık turuncu idi)
...

Elinize sağlık, çok güzel olmuş. Özellikle BritishBlades ekibi bu nessmuk tipini çok seviyor. Bu tipe biraz benzeyen "Zırh", yada "zırh bıçağı" adındaki bıçaklar bizde de hizmet veriyor. Ama ben bizde böyle malzeme ile bu kalitede görmemiştim hiç. Eh, yapan Emre Bey olunca kaliteye şaşıracağımı hiç sanmıyorum.  :)

Micartanın rengi hedefinizden farklı da olsa çok güzel...

Micartada şöyle bir kural geliştirdim. Ne kadar doğru, ne kadar yanlış, zamanla anlarız artık...

Kural şu: Micarta için kullanılan kumaşın vs. malzemenin ıslak haline bakıp çıkacak ürünün koyuluğunu öyle değerlendirmek gerek. Tabii epoksinin rengi de ayrıca tonu değiştiriyor. Tonu tahmin etmek biraz da tecrübeyle olacak gibi. Henüz ben de ne yaparsam ne çıkacağını bilemiyorum.

Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Hüseyin Merttürk

  • Üye
  • *
  • İleti: 32
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #3 : 30 Aralık 2009, 15:39:02 »
Ürün gerçekten çok güzel elinize sağlık  çeliği nedir açabilirmisiniz ?

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #4 : 30 Aralık 2009, 16:08:51 »
Bıçağı beğendiğinize sevindim. Teşekkürler...

Kabaca D2 diyip geçiyorum aslında Böhler K110 hava çeliği. DIN normu 1.2379 (X153CrMoV12).

Ağırlıkça alaşım elementleri:
Karbon   %1.45 - 1.6
Manganez: %0.2-0.6
Silisyum: %0.1-0.6
Forsfor: Maksimum %0.03
Kükürt: Maksimum %0.03
Krom: %11 - %13
Vanadyum: %0.7-%1

Bu çelik planya çeliği olarak da biliniyor ülkemizde. Özellikle endüstride kesme ve bükme kalıplarında, ağaç frezelerinde en sık kullanılan çeliklerdendir. Yüksek aşınma direncine ve yüksek ısıl işlem boyutsal kararlılığına sahiptir. Bıçaklarda sıkça kullanmamaın sebebi, ülkemizde kolayca bulunabilmesi, doğru ısıl işlemle yüksek keskinliği çok uzun zaman koruyabilmesi, yarı paslanmaz çelik olduğundan rahatlıkla mutfak bıçakları gibi projelerde de kullanabilmem, diğer basit yüksek karbonlu paslanmazlardan daha az kırılganlığa sahip olması, az maliyetli olması, çelik masata iyi tepki vermesi, körleşse bile çok kuvvetli karbür yapılarından dolayı kesmeye devam etmesi sıralanabilir. Ancak ısıl işlemi gerçekten titizlik istemekte, yüksek ısılarda (1050 derece civarı) uzun zaman demlenme (45 dakika - 1 saat kadar) istemekte. Benim şu ana kadar en favori çeliğimdir. Kötü tarafları, dövmeye gelmez, ısıl işlem sonrası işlemlerde hata kabul etmez, karbon çeliklerine göre daha kırılgandır, özellikle 20-25 santimi geçen namlularda kullanılması tavsiye edilmez...

Umarım açıklayıcı olabilmişimdir...
Sevgiyle.

Hüseyin Merttürk

  • Üye
  • *
  • İleti: 32
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #5 : 30 Aralık 2009, 16:21:28 »
çok teşekkür ederim biz kullanmayız bu tür çelikleri yada kullanmak nasip olmadı diyem biz size özel mesajlada belirttiğim t-5 fransız çeliği kullanırız ve ısıl işlemi 970 derecedir ideal kullanım rokravı 52 rokravdır.ama bu site sayesinde inşallah çok değişik çelikleri kullanacam rokravını nasıl ölçüyorsunuz  peki.

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #6 : 30 Aralık 2009, 16:59:11 »
Rockwell sertliğini ölçme imkanım olmadı ama böhler'in (çeliği üreten firma) teknik açıklamalarına göre benim uyguladığım ısıl işlemin sonucunda elde etmem gereken sertlik dereceleri tablolar halinde belirtilmiş. Bir örnek olarak şuraya bakabilirsiniz: http://www.buau.com.au/english/files/K110DE.pdf
İngilizce ama 6. sayfadaki meneviş sıcaklıklarına göre alacağı sertlik dereceleri verilmiş. Bu tip teknik dokümanlardan yararlanarak, kabaca da olsa çelikte ulaştığınız sertlik miktarını az çok bilebilirsiniz.


Sizin kullandığınız T5 çeliğini araştırdım, AISI T5 çeliğinin DIN normu 1.3265. Bu çelik yüksek hız çeliği denilen, matkap ucu, yüksek hızlı makine takımlarında kullanılan çelik tiplerinden. Tungstenli bu çelik araştırdığım kadarıyla sertleştirme ısısı 1200-1290 derece aralığında, menevişi ise 540 - 580 derece aralığında. Maalesef 970 derecede bu çeliğin gerçek performansına ulaşamıyorsunuzdur. Bu çok özel bir çelik türü, açıkçası benim ısıl işlem imkanlarım ile bu çeliği işlemem imkansız. Eğer başarılı olsam da maalesef benim işleme imkanlarım ile bu çeliğe ısıl işlem sonrası şekil vermem imkansız. Bunun için elmas takımlar gerekir. Açıkçası eğer T5 çeliği kullanıyorsanız ve 970 derecede sertleştiriyorsanız sonuçta elde ettiğiniz çelik sadece ince perlitli yapıya sahiptir, yani sertleşmemiştir. Çeliğin yapısı o kadar inginç ki yumuşak hali bile insanın onu sert sanmasını sağlayabilir. Bu çeliği doğru şekilde ısıl işleme sokarsanız ve eğer sonrasında bileyebilirseniz (ısıl işlem sonrası ve 580 derecede menevişleme sonrası sertliği 67-68 rockwell olacaktır  :o) alacağı keskinliğe ve sertliğe inanamazsınız. Bu noktadan sonra nerdeyse hiç bir makine takımı işlemez çeliğe....

Ben de bundan bahsediyordum, ülkemizde bıçakçılık sektörü çeliğin gerçek potansiyelinin farkında değil...
Kolay gelsin..

T5 ile ilgili bulabildiğim teknik dokümanlar:
http://www.aggarwalandcompany.net/AISIMT5.html
http://www.ferrocare.com/specialsteels.pdf
http://www.maynaisteel.com/products/equivalent-grades.html

Hüseyin Merttürk

  • Üye
  • *
  • İleti: 32
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #7 : 30 Aralık 2009, 19:26:41 »
Emre bey
T-5 çeliğini dediğiniz gibi yükselte biliyoruz ısıl işlem derecesini ama biz mesela şöyle diyem bir fırına aşağı yukarı 600-700 tane bıçak taslağı koyuyoruzve neticesinde dediğiniz gibi 580-600 derede de menevşeliyoruz ama rokravı 52 yi geçtikten sonra ısıl işlem sürecinde mutlakaki eğrilme oluyor üründe bunu doğrultmaya başladığımızda sonuç hüsran çelik elmas gibi atıyor kırılıyor şimdi yeni bir taslaklarım hazırlanıyor t-5 ten onların derecesini 970 geçirmeyi düşünüyorum sizce kaç olmalı hem sağlamlık ön plana alınacak hem masata gelmesi hemde esnek olması için isterseniz size göndere bilirim numune hem sizde bıçağını denemiş olrsunuz.sevgiler saygılar

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #8 : 30 Aralık 2009, 19:49:11 »
Hüseyin Bey,

Bir çelikte ısıl işlemin mantığı çok farklı olabilir. Örneğin yumuşatma için yapılabilir bildiğiniz gibi, ya da menevişleme de ısıl işlemdir, su verme de. Öncelikle çeliğin iç yapısı hakkında temel bazı şeyler bilmelisiniz. Bu biraz kimya ve fizik bilgisi gerektiriyor. Bu konuyu çok güzel bir şekilde Sefa Bey http://cebehane.com/forum/index.php?topic=33.0 anlatmıştı.

Öncelikle elinizde ne çelik olursa olsun, eğer bıçak yapıyorsanız ulaşmak istediğiniz çelik yapısı çeliğin en sert şekli olan martensit yapıya ulaşmaktır. Bu yapıya ise her çelikte farklı şekillerde ulaşılır. Mesela basit çeliklerde 850 derece civarlarında su ile su verebiliyorken, biraz daha kompleks çeliklerde daha yüksek sıcaklıklarda yağ ile su verilir. Hava çeliklerinde ise çok daha yüksek ısılarda havada kendi halinde soğutularak ulaşılır. Elinizdeki T5 çeliğinde ise işlemin nasıl yapılması gerektiğini tam olarak bilemiyorum ama eğer AISI T5 çeliği ise sertleştirme ısısı 1200 derecelerdedir. Bu yüksek ısıda da  en az 15 dakika kadar beklemesi gerekir. Neden böyle?:
Çünkü çelik içindeki Tungsten, vanadyum, kobalt gibi alaşım elementlerinin sert ve güçlü karbürlerinin çelik yapısı içinde çözünebilmesi için belli bir miktar zamana itiyacı var. Tabii bu çeliği havadan yalıtmadan 1200 derecelere çıkarır ve 15 dakika bekletirseniz elinizde çelikten eser kalmaz, nerdeyse hepsi pasa dönüşür. Bunun için paslanmaz folyo ile kaplama da işe yaramayacaktır çünkü folyolar en fazla 1070 - 1100 derecelere çıkabiliyorlar. Tek secenek argon gazı ile doldurulmuş özel havasız elektrikli ısıl işlem fırınları. Bu tarz bir ısıl işlen yapan bir yer de genelde çok pahalıya çıkar.

Diyelim ki 1200 dereceye çıkabildik, oksijeni de bir şekilde kesip havasız bir ortamda bekletebildik (ki bunlar eminim biliyorsunuzdur çok gelişmiş ısıl işlem fırınları veya tuz banyoları gerektirir). Bunun su vermesinde en mantıklı yaplaşım alminyum ya da çelik plakalar arasında preslenerek soğutulmasıdır, bu sayede bıçaklarda bükülme olmayacaktır. Bu da söylediğiniz miktarlarda bıçakta uygulanabilir bir yöntem değil. Açıkçası ben olsam bu çeliği kullanmazdım bıçakçılıkta çünkü hem çelik ne yaparsanız yapın çok kırılgan olacaktır, hem de körleşen bir bıçağı keskinleştirmek bir bıçak kullanıcısı için çok çok zor olacaktır, elmastan başka pek bir takım bu çeliği sert haliyle işleyemez...

Açıkçası T5 çeliği yatağanda neden kullanılıyor anlayabilmiş değilim. Eğer Abdurrahman Bey'in bana yolladığı bu çelik ise sanırım üstünde testler yapabilirim. Belki size yararlı olabilir bulgularım...

Sorunuz olursa çekinmeden sorunuz..
« Son Düzenleme: 30 Aralık 2009, 20:33:08 Gönderen: Emre Kipmen »

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #9 : 30 Aralık 2009, 22:37:02 »
...
Tabii bu çeliği havadan yalıtmadan 1200 derecelere çıkarır ve 15 dakika bekletirseniz elinizde çelikten eser kalmaz, nerdeyse hepsi pasa dönüşür. Bunun için paslanmaz folyo ile kaplama da işe yaramayacaktır çünkü folyolar en fazla 1070 - 1100 derecelere çıkabiliyorlar. Tek secenek argon gazı ile doldurulmuş özel havasız elektrikli ısıl işlem fırınları.
...

Bu konuda kil ile kaplama bir işe yarar mı?
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #10 : 30 Aralık 2009, 22:42:35 »
Açıkçası benim daha önce denediğim kil kaplama denemeleri hiç bir zaman tam hava geçirmez olmamıştı, mutlaka biryerlerden çatlak yapıyor (sonuçta kil ile çelik farklı miktarlarda genleşiyor, daha çok ve hızlı genleşen çelik kili belli yerlerden çatlatıyor).

Arkadaşlar, sanırım Abdurrahman Bey'in de bana yolladığı numune bu T5 denilen çelik. Yakında bu çelik numunelerini bir laboratuvara kimyasal analiz için yollayacağım, bu analiz sonuçları bize çeliklerin tam olarak hangi normda olduklarını verecek.
« Son Düzenleme: 30 Aralık 2009, 22:49:02 Gönderen: Emre Kipmen »

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #11 : 30 Aralık 2009, 22:59:40 »
 ::) Sadece fikir yürütüyorum da...

Bir keresinde bir belgeselde jiletlere nasıl su verildiğini görmüştüm. Çok sayıda jileti birbirine bitişik bir şekilde ısıtmışlardı ve sonra suyu da jiletler eğrilmesin diye yine hepsine blok halinde bir kerede vermişlerdi.

Belki bu bıçakları da birbirine bitiştirip, aynı malzemeden birkaç  şeritle sarıp sıkılayarak belki en azından aradaki bıçakların yan yüzeylerini ısıtırken korumak mümkün olabilir. Tabi ağızlara ve kenarlara ne olur bir şey diyemem ama zarar gören yüzeyi asgariye indirmede yardımcı olabilir gibi.

Benimki sadece bir fikir, iddialı da değilim. Ancak bu çeliğin hakkını veren bir bıçak fikri beni doğal olarak heyecanlandırdı.
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Emre Kipmen

  • Moderatör
  • Üye
  • *****
  • İleti: 456
    • Bıçak Albümüm:
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #12 : 30 Aralık 2009, 23:13:09 »
::) Sadece fikir yürütüyorum da...

Bir keresinde bir belgeselde jiletlere nasıl su verildiğini görmüştüm. Çok sayıda jileti birbirine bitişik bir şekilde ısıtmışlardı ve sonra suyu da jiletler eğrilmesin diye yine hepsine blok halinde bir kerede vermişlerdi.

Belki bu bıçakları da birbirine bitiştirip, aynı malzemeden birkaç  şeritle sarıp sıkılayarak belki en azından aradaki bıçakların yan yüzeylerini ısıtırken korumak mümkün olabilir. Tabi ağızlara ve kenarlara ne olur bir şey diyemem ama zarar gören yüzeyi asgariye indirmede yardımcı olabilir gibi.

Benimki sadece bir fikir, iddialı da değilim. Ancak bu çeliğin hakkını veren bir bıçak fikri beni doğal olarak heyecanlandırdı.

Aslında fikir güzel Eylem, sonuçta bir miktar da olsa oksitlenmeye karşı koruyabilirdi, ama söz konusu olan 600 bıçak filan olunca  :o

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #13 : 30 Aralık 2009, 23:38:20 »
Bıçaklar n+2'lik desteler halindeyken fırına gayet yoğun bir şekilde, hatta belki daha iyi istifli koyulabilir ama sorun çıkardıktan sonra olur her halde. Muhtemelen işi bu noktaya kadar getirdikten sonra 1200+ Celsiustaki bıçakların destesini bozup ayırıp her biri ile az çok uğraşmak gerekir gibi... Yine de işi bu noktaya getirdikten sonra gerisi de bir şekilde organize edilir.

Full grind değil de Scandi grind yapılarak oksitlenecek yüzey de azaltılabilir.  8)
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Durukan Türe

  • Üye
  • *
  • İleti: 155
Ynt: Nessmuk
« Yanıtla #14 : 02 Ocak 2010, 20:14:07 »
full grind ve scandi grind terimlerini biraz açsak ve var ise turkçsini kullansak herkesin anlaması acısından daha iyiolmaz mı eylem bey?

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2