Merhaba Arkadaslar,
Söz ettigim gibi Bugün aciklamasinda sira...
OSMANLIDA: Sur-i Sultani veya Aya İrini Cephane/Cebehane DAMGASIDIR.
(Yurtdisinda: St. Irene arsenal mark „tamga“ olarak tanilir.)
Bu damga Osmanli Cephanesini belirler, ayni anda „Ganimet“ olarak gelen Silah vs. parcalarada vurulmustur. Bu Damgayi gördügünüz an kesin bir Osmanli parcasi veya Osmanli Topraklarindaki bu Cephanede bulunmus oldugunun kesin kanaatidir.
Tarihcesi:
En büyük Bizans kilisesidir. Eski kaynaklara göre, burada bulunan Roma döneminden kalma Artemis, Afrodit ve Apollon mabetlerinin kalıntılarından yararlanılarak, 4. yy'ın başlarında I. Constantinus (324-337) zamanında yapıldı. Ayasofya'yla aynı avlu duvarı içinde bulunan Aya İrini, 532'deki Nika Ayaklanması sırasında yanındaki Sempson Zenon'la birlikte yanmıştır.
İmparator Jüstinianos Ayasofya'nın yanı sıra Aya İrini'yi de yeniden yaptırmıştır. 532'de yapımına başlanmışsa da bitiş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 8. ve 9. yüzyıllarda yaşanan şiddetli depremler binada önemli hasarlara neden olmuştur.
Bizanslıların patrikhane şapeli diye niteledikleri Aya İrini, İstanbul'un fethinden sonra Topkapı Sarayı'nı çevreleyen Sur-ı Sultani *(Darphane-i Amire) içersinde kalmış, bu yüzden camiye çevrilmediği için önemli bir mimari değişiklik olmamıştır. Ilk önce Yeniceriler tarafindan iç Cephane, sonra Cebecilerden Cebehane ve en son olarak da Harbiye Nezareti'nin silah ambarı olarak kullanılmıştır.
*(Darphane-i Amire, Darphane yapılar topluluğu, Topkapı Sarayı birinci avlusunda, Aya İrini Kilisesi'nden başlayarak, kuzeybatıya doğru Soğuk Çeşme Kapısı'na (Gülhane Parkı girişi) kadar uzanan eğimli geniş arazide yer alır. Arazinin sınırlarını batıda Sur-i Sultani, kuzeyde Osman Hamdi Bey Yokuşu belirler. Birinci avluyu Soğuk Çeşme Kapısı'na bağlayan bu yokuş üzerinde, Kozbekçiler Kapısı veya Darphane Kapısı olarak da adlandırılan kemerli bir geçit vardır. Kompleksin ana girişini oluşturan ampir üslubundaki Darphane Kapısı ise birinci avludadır. İkinci bir giriş Arkeoloji Müzeleri girişi karşısından sağlanmıştır. Yaklaşık 17 dönümlük bir alanda kurulu olan Darphane arazisi yüksek duvarlarla çevirilidir.
Türkiye'deki ilk müze çalışmaları Aya İrini'de başlamıştır. III. Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinden gönderilen eserler Mecma-i Esliha-i Atika (Eski Silahlar Koleksiyonu) ve Mecma-i Asar-ı Atika (Eski Eserler Koleksiyonu) isimleri altında iki ayrı bölüm olarak Aya İrini'de toplanmıştı. Bu müze 1875'te Çinili Köşk'e taşındı. 1908'de yeni bir askeri müzenin kurulması için Aya İrini'de çeşitli tarihsel malzeme depolandı. Daha açılan bu müze 1949'a kadar Askeri Müze olarak hizmet verdi.
Örnekler:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Ottoman_helmet_made_in_Saint_Irene_arsenal_Constantinople_circa_1520.jpg (1520 Osmanli yapimi bir Migfer ve ayni anda bu Damgayi tasiyan bir Parca...)
http://www.sothebys.com/app/live/lot/LotDetail.jsp?sale_number=L10223&live_lot_id=248 (Misir veya Suriyeden gelme Ganimet bir Kilic bu Damga ile...)
http://www.christies.com/LotFinder/lot_details.aspx?intObjectID=2015537 (Habsburglulara karsi yapilan savasta Ganimet olarak bu ambara girip DAMGAlanan bir baska parca..)
http://www.metmuseum.org/publications/journals/1/pdf/1512880.pdf.bannered.pdf (Bu Dosyanin ikinci sayfasindan itibaren Damgayla cikan ve giren 15. - 16. yüzyilin parcalari...)
http://www.metmuseum.org/publications/journals/1/pdf/1512677.pdf.bannered.pdf (Bu Dosyanin 4. sayfasinda sembol 13. dikkat edin...)
Enteressan degilmi !?!
Selam ve Saygilar
Mergup