Teknik Konular > Üretim Teknikleri

PATİNASYON

<< < (2/2)

Emre Kipmen:
Eğer hardalı tüm yüzeye yayarsanız alacalı olmaz tabii, daha çok eski bıçak görünümü verir. Polisaj bir kaplama işlemi değildir, sadece yüzeyin perdahlanmasıdır. Bu yüzden aşındırma işleminden önce zımparalama veya herhangi bir başka işleme pek gerek yok. Ancak istiyorsanız zımparalayabilirsiniz biraz. Resimleri var mı bıçakların? Resimleyebilirseniz çok güzel olur. Önce ve sonra şeklinde mesela :)

Polisajdan pek anlamam, sadece bir veya iki denemede yapmıştım, sonuçlar hoşuma gitmedi. Ben daha çok saten bitirişi seviyorum, daha teknolojik görünümlü bıçaklarda ise 400 kum bant zımpara bitirişi ya da kumlama daha çok sevdiğim bitirişler. Ancak polisajın multi color denmesini anlayabiliyorum, bu biraz komik benim için: Polisaj tozları ya da pastaları renk renktir, kaba polisaj gri, sonra mavi, yeşil, pembe, beyaz diye gider. Aslında bunlar değişik partikül boyutlarını ifade eder. Sanırım multicolor derken aslında normalde zaten yapılan uygulamayı daha allengirli söylemiş. Multicolor kulağa güzel geliyor ama normalde yapılması zaten gereken kalından inceye polisajlama demek. Başka şekilde yapmak zaten abes olur :)

Eğer hem düzgün bir gri yüzey hem de üstünde eskimiş görünüm için hafif alacalı etki isterseniz bu iki yöntemi birlikte kullanın. Önce homojen gri yüzeyi elde edin, sonra hardal uygulamasını hatta biraz sulandırarak alacalı görünümü elde edecek şekilde uygulayın. Eminim çok hoş bir etki olacaktır. Aslında en güzeli bu etkileri değerli bıçaklarınızdan önce bıçak uzunluğunda çelik parçaları üstünde denemeniz.
Mesela hırdavatçıdan parlak demir testereleri alınız (paslanmaz olmamaları gerek tabii), bunlar üzerinde istediğiniz tekniği bulana kadar testler yapınız. Sonuçta her teknik gibi bu iş de deneyim gerektirir. Eh ilk denememizi kolleksiyonumuz üstünde yapmasak daha doğru olur herhalde...

Ejder Uçar:
Haklısınız, önce birkaç çelik parçada denesem daha iyi...
Bunlar daha önce bol miktarda kullandığım bıçaklar.Bazı kullanım ve bileme hatalarından dolayı gözden de düşmüş parçalar.Onların yıpranmış ağız yapıları ve bu görüntüyle tezat oluşturan pırıltılı yüzeyleri var.Yıpranmış ağız yapıları ve aşındırılmış çelik yüzeyleriyle ikinci baharlarını yaşayacaklar.... :)

Teşekkür ederim.

Emre Kipmen:
Ahh işte en güzel bıçak bu, hakkıyla kullanılmış bıçak. Kesinlikle bolca kullanılmış bıçaklarda güzel bir etki katabilir asit aşındırması (bu arada dağlama kelimesinden daha güzelmiş aşındırma ). Bu arada eğer tam kuyruklu (garip oldu bu terim, "full tang" demek istiyorum, yani bıçak çeliği iki parçalı kabza malzemesinin arasında devam ediyorsa) ise kabzanın iki yanındaki kenarlara da hardal sürün bu işi yaparken. Sonra tabii iyice yıkamak lazım. Namlu aşındırılıp kabzanın arasındaki bıçak çeliği parlak olursa kötü görünür...

Ejder Uçar:
Aşındırma konusunda hemen harekete geçtim.Birkaç eski mutfak bıçağı üzerinde deneme yapıcam.Bazıları paslanmaz bazıları ise karbon çelikten.Ne yazık ki parçaların ilk resimlerini çekmeyi unuttum :-[
Ancak deneyim kazandıktan sonra, asıl bıçaklar üzerinde yapacağım aşındırma işlemlerini,  forumda paylaşacağım.İlk olarak iki karbon çelik malzeme üzerinde deneme yapıyorum.Birinde hardalı tamamen yüzeye yaydım diğerinde ise pasta kreması sürmeye yardımcı olan aparata benzer bir aletle çelik üzerinde ince şekiller çizdim.Hangi tür daha hoşuma giderse bundan sonra bunun üzerine yoğunlaşacağım.Bir forumda, bıçağın domatese saplanması ile yapılan bir aşındırma şekline rastladım.Forumda, domatesteki asidin çok güçlü olduğu için çok hızlı sonuç elde edilebileceği iddia ediliyor.Bunu da birara deneyeceğim.
Beni saran bu aşındırma çılgınlığının sonu nereye varacak bakalım.... ;D

Emre Kipmen:
Kolay gelsin Ejder Bey, kesinlikle çok keyifli bir işe giriştiniz. Şimdiden merakla bekliyorum sonuçlarınızı... Fazla deneme yapmadığım bu konuda deneyeceğiniz her yöntem beni çok ilgilendiriyor. Fotograflayıp burada paylaşırsanız fazlasıyla makbule geçer.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git