Sancar Bey, ağzı sırttan daha sert yapmak için ya sırtı ısıyı görece koruyacak bir malzeme ile kaplamak, ya da en azından ağzı soğutma sıvısına daldırdıktan sonra sırtı belirli bir süre sıvının dışında tutmak gerekir. Önce ağız daldırılsa dahi, hiç bekletilmeden ve sırtı bir şekilde yalıtılmadan bütünü sıvıya daldırılan bir namluda anlamlı bir sertlik farkı oluşmaz.
Gökhan Bey, ağızda çatlamaları önlemek için önce sırtı sıvıya daldırmak, genel anlamda tavsiye edilebilecek bir yöntem değil; zira şayet su verme esnasında ağız çatlıyorsa uyguladığınız ısıl işlemde bir hata var demektir. Bu durumda en doğrusu, ısıl işlemin parametrelerini kontrollü bir şekilde değiştirerek, kullandığınız çelik türü ve yaptığınız namlu formu için uygun parametreleri bulmaya çalışmak, ya da (bu mümkün değilse) ağzı biraz daha kalın bırakarak, son inceltmeyi ısıl işlemden sonra yapma külfetine katlanmak gerekir.
Yüzey karbürleme bugün endüstride rutin olarak kullanılan bir işlem; bu amaçla özel olarak geliştirilmiş atmosfer kontrollü ve vakumlu özel fırınlar kullanılıyor. Ancak hem yüzey karbürleme ile çeliğin dış yüzeyinde mikron mertebesindeki kalınlıklarda ulaşılabilen çok yüksek sertlik dereceleri sonradan bilemeyi çok güçleştirdiği için, hem de şayet bir şekilde bilenirse sözkonusu sert yüzey tamamen kaybolacağı için pratikte bıçak-kılıç yapımında tercih edilmiyor. Dedenizin zamanında benzeri bir yöntemin kullanılması tabii ki farklı bir konu ve bugüne göre daha mantıklı; zira o dönemlerde bilenerek sert yüzeyini kaybetmiş bir bıçağa tekrar aynı işlemi uygulayacak bir usta bulmak eminim çok daha kolaydı. Konunun tarihsel-kültürel değeri bakımından, bence siz (şayet hayatta olan varsa) dedenizin arkadaşlarından, babanızdan, yahut ulaşabildiğiniz herkesten bu konuda hatırlayabildiklerini sormalısınız. Ardından da tüm bu hatıraları bir araya getirip, dedenizin zamanındaki sonuçların benzerlerine ulaşmaya çalışacağımız deneyler yapmalıyız. Sonuçta Cebehane'nin amacı sadece sohbet etmek değil...
Durukan Bey, sözlerinizin tümüne katılıyorum, ancak beni anlayacağınızı umduğum bir hatırlatma yapmak istiyorum; kamuya açık bir forumda telif hakları konusuna dikkat etmemiz gerekiyor.
Esenlik dileklerimle...