Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?  (11578 defa okundu)

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« : 31 Temmuz 2010, 15:34:09 »
Öncelikle bu kısmın başlığının "tarih"i içermemesi hoşuma gitmiyor. Biriktirmek için eski eserler ile ilgilenmek değil de kim olduğumuzu nereden geldiğimizi bilmek beni çeken şey...



Babürler'i yabancı kaynaklarda ararken adı Babür diye geçmiyor. "Munghal" diye adlandırıyorlar Babürler'i... Yabancılar, bunlar sanki Moğol'muşlar, Türk değilmişler gibi bir davranış içindeler.  (Babürler'in Türk olduğuna dair: Prof.Dr. Erdoğan Merçil: "Müslüman Türk Devletleri Tarihi" Sa: 353)

Resmi tarih istemezük diye lafların dillere pelesenk olduğu yıllardan sonra işler ileri değil geri gitti. Dışardaki adamın işine geldiği gibi yazdığı tarihe inanmaya başladık. Kölemenler'i, Babürler'i, Sakalar'ı başkalarının ağzından öğrenme şansımız mı kaldı ki Etrüskler'i, Kuşhanlar'ı araştırabilelim?

Yabancı forumlarda az önce Babür hançerlerinin fotoğraflarını araştırırken Yatağan'ın kökeni yada kardeşi olmaya en uygun olarak gördüğüm Hayber kamasını gördüm. El oğlu buna "Khyber knife" demiş. Ben haddim olmayarak bunu Türkçe'ye Hayber kaması olarak çevirdim. Bu kama hakkında Türkçe bir kaynak var mı bilmem ama Türk silahlarını incelerken bu kama kesinlikle atanmadan göz önüne alınmalıdır.

T kesitli olduğuna, kabzalarının tipinin benzerliğine, kabzadan bıçağa geçişteki işlemelerin kimilerinde Yatağan'a çok benzemesine dikkat ediniz.

Kimilerinin balçaklarına bakarsanız da bunların daha önceden yayınlamış olduğum Yengisar (Kaşgar - Yenihisar) bıçaklarının balçaklarına benzediği görülebilir.


Google'da karşıma gelen bazı görüntüleri size sunuyorum:


Bkz.: http://www.himfr.com/d-p11270555784013400-Afghan_Khyber_Knife/

Kabzadaki kulaklara dikkat!

Bkz.: http://www.oriental-arms.co.il/item.php?id=2964

Kındaki deri yandan dikilerek birleştirilmiş:


T keside dikkat!

Bkz.: http://www.trocadero.com/101antiques/items/752689/item752689.html

Kabzaya dikkat:
http://www.trocadero.com/101antiques/items/493259/en1.html

Bu da önceden bir Özbek Profesör'e aitmiş. Bundaki eğim size acaba neyi hatırlatıyor?

Bkz.: http://www.swordsantiqueweapons.com/s063_full.html

« Son Düzenleme: 31 Temmuz 2010, 16:14:49 Gönderen: Eylem Cengiz »
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #1 : 31 Temmuz 2010, 16:17:09 »
Hayber kelimesine açıklık getirmem gerek. Hz. Ali'nin cenklerinde geçen Hayber kalesinin olduğu yer ile bu Hayber'in ilgisi yok. Konumuza adını veren Hayber, şimdiki Afganistan ile Pakistan arasında yer alan bir geçidin, belin adı.
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Abdurrahman Doğan

  • Üye
  • *
  • İleti: 163
    • http://yataganelsanatlari.tr.gg
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #2 : 31 Temmuz 2010, 18:02:36 »
bence tarihi bilgim fazla yok ama eserlere bakıldığında kabza balcak ve sırttaki et kalınlığı bizim yatağanların atasına benzer görünü epey fazla  eserlerdeki işciliklere ve süslemele bakıldığında yatağanların süslemelri ile aynı görünüyor stil olarak aynı durumdalar

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #3 : 31 Temmuz 2010, 21:32:54 »
Merhaba Arkadaşlar,

Benımde bu'yemekte' biraz tuzum olsun...

Evet Eylem Bey haklısınız bu Tarz Bıcak ve Kılıclara bende cok rastladım.
'Khybermesser' dıye, Almanyada aramadıgınız kadar var...yüzbinlerce...Ve bunlar burada coğu Hindistan ve Afganistan kökenli.
Bundan ayrı, madem Konu 'benzeme' ilgili yönelik, Hindıstanlıların 'Tulvar' kılıclarıda bır Şamşir veya 'memluk' kılıcı tipinde...(ondanda resim ekliyecegim.)
Ama Örnek olarak benden ılk iki tan 'hayber' müsadenizle ekliyorum.

(Hayber ismide bayagı güzel yakıştı hanide... ;D
1.
1805 yapım ve 90 cm boy.

2.
19. Yüzyıl başı ve 68 cm boy.
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Mergup Özkan

  • Üye
  • *
  • İleti: 452
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #4 : 31 Temmuz 2010, 22:20:24 »
bunlarda 19. yüzyılın başlarından ' Tulvar 'lar...
Söyle yazıryosunuz:


'''Yabancılar, bunlar sanki Moğol'muşlar, Türk değilmişler gibi bir davranış içindeler.  (Babürler'in Türk olduğuna dair: Prof.Dr. Erdoğan Merçil: "Müslüman Türk Devletleri Tarihi" Sa: 353)

Resmi tarih istemezük diye lafların dillere pelesenk olduğu yıllardan sonra işler ileri değil geri gitti. Dışardaki adamın işine geldiği gibi yazdığı tarihe inanmaya başladık. Kölemenler'i, Babürler'i, Sakalar'ı başkalarının ağzından öğrenme şansımız mı kaldı ki Etrüskler'i, ''''


Yani Konuya dönmek icin kim kimden ne almış, vermiş veya Yazmış bulmak zor olabilir, ama...

Ortada bir gercek varki Osmanlının kuruluşundan, yani 1299 senesinden , sonuna yani 17 Kasım 1922 (Son Osmanlı Padişahı VI. Mehmet Vahdettin Ülkeyi terk etmesi...) kadar süren 623 yıllık bir Dönem icinde bizim Örf ve Adetlerden bulaşmış, hattaki hatta bizden bir 'Hayat' felsefesi kapmış ve 'Hayran' Ülkeler dolu...

Bırakın onlar kendi Tarih bilgilerini uydursunlar...

En Aktuell, Türkiyenin Avrupa Birligine girme veya girmeme olayı gibi...
Buyrun benim başımdan 2 sene önce gecen bir Olay gibi...

 Bir İş yemeyinde, 6-7 Kişi idik ve benim bir Türk oldugumu bile bile Şakasına tutturarak bir İsvec İş Adamı maksadı beni birazcık rencide etmek istekli şöyle demişti:

 'Türkiye bir defa Kıta olarak bize Uzak, yani geografi bakımdan zaten hic bir zaman Avrupa olamaz diye Laf etti...
Bende (duramayıp) bunun üzerine  '' Hongkong 1997 senesine kadar Ingiliz sömürgesi altında idi, 19. Yüzyılın başında yapılmış olan bir Anlaşma olmasaydı halen bugün bır Ingiliz Eyaleti olarak otomatikmen bir Avrupa Üyesi olucaktı, sizce Hongkong Avrupaya Türkiyeden dahamı yakın ??? diye sorunca cevap veremeden gülümseyip Konuyu degiştirmeye yönlenmişti...
Ve ertesi sabah beraber Konakladıgımız Otelde kahvaltıda Gönlümü almak icin  bana Kahve ıkramında bulunmuştu, ve ben '' O '' niyetle söylemedim oldu...

Onun ıcın bırakın 'ONLAR' istediklerini yazsınlar... Cenabı Hak kimin ne yaptıgını, ne oldugunu zaten biliyor.. ;)

selam ve saygılarımla


 
 
'' Bu bıçağı kıl mübarek ey kerim-i la-yezal,
Sahibine verme ya Rab ömrü oldukça zeval,
Bıçak elde gerek dilde sübhan, Kadem bastı bu cihan...''

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #5 : 01 Ağustos 2010, 00:29:57 »
Türk tarihi konusunda benim şöyle bir kanaatim oluştu ki, her ne kadar bize hep göçebeliği yamamaya çalıştılarsa da bugünkü Afganistan, Pakistan ile Hindistan'ın kuzeyi şimdiki Türk cumhuriyetlerin olduğu yerde hep vardık ve yerleşiktik. Sadece çok büyük kıyımlar ile şehirlerde yerleşik nüfusumuzun defalarca kıyılmış olmasından belki ürettiğimiz kültür bir çok defa silinde ama o kültürü kurtulanlarımız yaşattı ve geliştirdi. Moğollar'ın, Haçlılar'ın, Timur'un kıyımları olmasa, bu medeniyetlerin izleri silinip şehirlerimiz taş üstünde taş kalmamacasına yıkılmasa Dünya medeniyet tarihi çok farklı olabilirdi.

Neyse, bence Hindistan şu anda haritada göründüğü kadar uzak bir medeniyet değil. Kılıçlardaki benzerlik de çok doğal. Araştırınca daha bir çok benzerlik çıkacaktır. Ancak bunların sıklıkla Hindistan'da Türk hakimiyetinden dolayı orada yaygınlaşan Türk kültüründen kaynaklandığını düşünüyorum. Her nasılsa, tarih boyunca diğer milletleri yönetip bir arada tutmakta kendi milletimizi yönetmeye göre daha başarılı olmuşuz sanki.
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

Eylem Cengiz

  • Üye
  • *
  • İleti: 486
    • Eylem Cengiz - Günlüğüm
Ynt: Hayber kaması -- Yatağan'a sizce de benzemiyor mu?
« Yanıtla #6 : 01 Ağustos 2010, 00:47:31 »
Aslında "Hayber" geçidini uygun bularak yakıştırmadım; bu geçidin olduğu yerin böyle anıldığını araştırıp bir yerlerden de buldum. Yani bu ismi rahat kullanabiliriz.  -^b Yine de o çevredeki Türklerin orayı şimdi nasıl adlandırdığına bakmak lazım.

Yalnız "kama" sözünü mantıken tercih ettim. Aslında bıçak mı deseydim diye hâlâ bir ikilem içindeyim. Çünkü bu forum bizim bıçaklarımızdan çok da derin farklılıklar içermiyor. Uçlarının sivri oluşu bana kama kelimesinin ters düşmeyeceğini düşündürdü.

Bu kamanın adında yer ismi geçmesi bana ülke adıyla anılan bir kaç şeyi hatırlattı. Bunlardan ilki hindi. Biz bunu aldığımız Hintlilerin adıyla anmışız. Bunu bizden alan İngilizler ise bizim adımız ile anmışlar. Yatağan'ın adında da yer isminin geçmesi ilginç bir benzerlik. Yatağan'ın bir diğer adının da varsak olduğunu düşünürsek belki de Hayber kaması/bıçağı gittiği ve geliştirildiği diğer yerlerde aynı mantığın devamı ile yörenin ismini almış olabilir.
Eylem Cengiz

"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." Bertrand Russel

 

Her Hakkı Saklıdır © 2007-2024 cebehane.com
SMF 2.0.15 | SMF © 2017, Simple Machines
RSS WAP2